Baykal'a göre niye Gül olmaz?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, cumhurbaşkanı seçimi konusunda rövanşist bir yaklaşımın yanlış olacağını söyledi. Olası Köşk adayı Abdullah Gül'ün "T.C.'nin temel kuruluş felsefesini içine sindirdiği konusunda güven vermeyen bir siyasi çizgi ortaya koyduğu"nu söyleyen Baykal, cumhurbaşkanı eşinin türbanlı olması konusunda da "kıyafet değil, kafanın içi güven vermeli" dedi.CHP lideri, son dönemdeki 'cumhurbaşkanı seçilmiyor da, birileriyle hesaplaşılıyor' yaklaşımının sağlıksız olduğunu vurguladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CNN Türk'teki Ankara Kulisi programında Fikret Bila'nın cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili sorularını yanıtladı..

Abdullah Gül'ün Köşk adaylığını da değerlendiren Deniz Baykal, Bila'nın sorusu üzerine daha önce Gül için söylediği 'militan' nitelemesine de açıklık getirdi.
 
Bunu saygısızlık anlamına gelecek bir ifade olarak kullanmadığını söyleyen Baykal, 'Abdullah Bey'in öyle yazıları var ki; çok ideolojik bir derin angajmanla yazılan. Ayaküstü değil, temel siyasi kimliği ortaya koyan' dedi.
 
Baykal, Türkiye'nin bugün toplumun çoğunluğu tarafından özümsenmiş olan genel çerçevesini Gül'ün uzunca bir dönem reddettiğini, ona karşı mücadelenin aktif bir taraftarı olduğunu, bugün de bu anlayıştan çıktığına dair bir işaret olmadığını söyledi.
 
Fikret Bila'nın 'Gül dışişleri bakanlığı yapıyor, neden cumhurbaşkanlığı yapamasın' şeklindeki sorusuna da, 'Cumhurbaşkanlığı, sınırlı bir görevi yerine getirmek durumunda olan bir makam değil' yanıtını verdi.
 
Cumhurbaşkanlığının Türkiye'de bütün kurumların, devletin temel organlarının belirlenmesinde yetki kullanan bir organ olduğunu hatırlatan CHP lideri, 'Bir parti ideoloğu, üstelik ideolojisi cumhuriyet çizgisiyle problemliyse, buna ciddi itirazları varsa, uluslararası mahkemelere bunları götürmüşse, 'Böyle bir çizgiden geliyorsun, sen yargıyı da, üniversiteyi de belirle' diyebilmek...' diye konuştu.
 
Başbakanın dahi Anayasa Mahkemesi, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu gibi önemli kurumların üyelerini belirme yetkisi olmadığını söyleyen Baykal, Köşk'te tarafsız birinin oturmamasının Türkiye'yi 10 yıl sonra farklı bir tabloyla karşı karşı karşıya bırakacağını kaydetti.

Baykal'ın açıklamaları özetle şöyleydi:

'Seçilecek kişiyi tüm Türkiye'yi kucaklamalı. Meclis Başkanlığı seçiminde bunun örneği görülmüştür. AKP, Meclis başkanlığında olgun davranmıştır.

Meclis Başkanını bir militan partizanı seçmedik de fena mı oldu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de aynı yöntem uygulanmalıdır.

Abdullah Gül'ün öyle yazıları var ki... O yazılar ancak derin ideolojilerle yazılabilir. Bir çizgiden geliyor. Abdullah Gül ideolojik iç çemberin bir üyesidir.

Türbanlı bir aday cumhurbaşkanı olabilir mi sorusuna da yanıt veren Baykal, kafasının içi konusunda güven herkes cumhurbaşkanı olabilir' dedi.

Baykal sözlerini şöyle sürdürdü: Cumhurbaşkanlığı konusu belirli görevlerle sınırlı bir makam değildir. Anayasa, yargı, üniversiteler ve yüce divan konularını belirleyen bir makamdır. Buralar çok hayati olaylar. Bularda belli bir zihniyetin 5 yıl 10 yıl devam etmesinin daha sonra çok değişik şeylerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.

Ellerde haritalar dolaştırılıyor. Türkiye'de yapay azınlık ortaya çıkarılmaya çalışıyor.

Türkiye'de, bir ortadoğu kimliği ortaya çıkma tehlikesi var. Türkiye dış güçlerin bir oyuncağı haline dönüşür. Bu süreç işlemektedir.

Türkiye bir inatlaşmanın kurbanı haline getirilmesin.