'Bahçeli Ülkü Ocaklarını kapatacak'
Yeniçağ gazetesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ülkü Ocakları'nı kapatacağını iddia etti. Gazete, Bahçeli'nin bu icraatiyle neyi amaçladığını da yazdı...

Merak etmeyin, Ülkü Ocakları’nı kimin kapatacağını söyleyeceğim. Duyunca şaşıracağınızı da pek sanmıyorum çünkü herşey ortada. Adım adım, büyük bir sabırla ve projeye uygun biçimde, arzulanan hedefe doğru sürülüyoruz. Artık gideceğimiz köyün minareleri gözüktü. Nereye gittiğimizi bilebilmek için kahin olmaya gerek yok. Projenin mimarı mı, yoksa uygulayıcısı mı olduğu henüz tam açıklığa kavuşmamış olan zat, bugüne kadar yaptığı eylem ve söylemleriyle Türk milliyetçilerini taşımak istediği adresi çoktan işaret etti. Ancak bizler işaretten mişaretten anlamadığımız için kendi köyümüze doğru gittiğimizi sanarak sevinç içinde yola devam ediyoruz. Yoldaki değişiklikleri farkeden de yok... Farkedip, “Nereye gidiyoruz? Yanlış yoldayız” diyenlere, “Efendim, bizim yolumuz bu... Beğenmiyorsanız bakın 52 yol daha var, onlardan birini tercih ediniz... Onlar da uymuyorsa yeni bir yol da siz açıp devam ediniz” cevabı hazır...
* * *
Şimdi, dün üzerinde durduğum Ülkü Ocakları’na yönelik operasyonlara yolaçan başıbozukluğun kaynaklarına dönecek olursak, yukarda anlatmaya çalıştığım yolculukla çok alakalı olduğunu görürüz. Şöyle 10 yıl geriye gittiğimizde 1997’deki “İllegalitenin ilan edildiği” olaylı MHP kongresiyle başlayıp günümüze kadar geçen süreçte maalesef Ülkü Ocakları başkan ve mensuplarının adının karıştığı pek çok çirkin olay var. Ne yapsak inkar edemeyiz, adli kayıtlar bu tür olaylarla dolu.
Mesela Ülkü Ocakları Ege Bölge Başkanı Abidin B.’nin olayı da bunlardan biri. Gazeteler günlerce,“Ege’nin kabusu” diye tanıttıkları Abidin B. için “Ege Ülkü Ocakları başkanı çete suçundan tutuklandı” manşetleri attı. Çıkar amaçlı suç örgütü kurmakla suçlanan Abidin B.’nin “susma hakkını kullandığını” yazdı.Tabii bu arada MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli de “susma hakkını” kullandı. Çünkü ileriye dönük projeleri, onun da bu aşamada susmasını gerektiriyordu. Halbuki, gerek İzmir, gerekse Ege bölgesindeki pek çok ilin MHP’li milletvekilleri, İl Başkanları, İlçe Başkanları ve teşkilat mensupları; icraatlarıyla Ege’de “efsane” olmuş Abidin B. hakkında şikayette bulunup ısrarla görevden alınmasını talep etmişti. Talepleri dinleyen Dr. Devlet Bahçeli’nin tepkisi yine “susma hakkını kullanmak” şeklinde olmuştu.
Dr. Devlet Bahçeli’nin gelen ısrarlı şikayetlere rağmen görevden almadığı Abidin B.’nin görevi, polis tarafından gözaltına alınınca fiilen sona ermiş oldu. Ama ülkücü hareket onun 1997 kongresinde “illegalite” ilan edilince “kürsüyü devirme” hizmetini, 2003 kongresinde Genel Başkan adayı Ramiz Ongun’un konuşmasını, galiz sözler savuran korosuyla birlikte engellemede gösterdiği “üstün gayreti” hiç unutmadı.
* * *
Neyse, gelelim asıl konumuza... Ülkü Ocakları’nı kimin ve niçin kapatmak istediğine... Yukarıda da izah etmeye çalıştığım gibi 1997 sürecinden beri Ülkü Ocakları çeşitli kereler maalesef, polisin “çete” operasyonlarına maruz kalmıştır. “Çete kurmak, tahsilat yapmak” gibi suçlardan yargılanmak, ülkücü hareket mensuplarının kabul edebileceği bir şey değildir. Bu tür operasyonlar gündeme geldiğinde, “Ocaklar niye denetlenmiyor? Devlet Bey neden bazı Ocaklarda ayyuka çıkan başıbozukluğa müdahale etmiyor?” sorularına cevap bulunamadı. Ancak, cevaplar bugün artık ortaya çıkmıştır. Her geçen gün “merkez partisi” hüviyetine getirilmeye çalışılan MHP’nin, Ülkü Ocakları gibi bir kuruluşa ihtiyacı yoktur. Milliyetçi, Türkçü karekterinden vazgeçen bir “merkez partisi”nin böyle Ülkü Ocakları gibi ideolojik örgütlenmesi olamaz. Dr. Devlet Bahçeli ilk fırsatta bunun gereğini yerine getirip Ülkü Ocakları’nı kapatacaktır. Dr. Devlet Bahçeli, yaşanan süreçte Ülkü Ocakları’nda ortaya çıkan olumsuzluklara bilerek müdahil olmayıp yaklaşık 10 yıl boyunca “şartların olgunlaşmasını” beklemiştir. Bu uzun bekleyiş neticesinde bir taşla iki kuş vurmanın hesabını yapmıştır. Ülkü Ocakları’nın suç ve çete kavramlarıyla anılmasına özellikle sessiz ve seyirci kalmıştır. Ülkü Ocakları’nı kapatmaya kalkacağında tabandan itiraz ve tepki yerine, “İyi ki kapattı. Bu Ocaklar partiye ve davaya zarar veriyordu” dedirtecek ortamın oluşmasını sağlamak için böyle bir yol izlemiştir.
Dr. Devlet Bey, bu operasyonu gerçekleştirirken sadece Ülkücü tabandan değil, toplumdan da “takdir” beklemenin planları içindedir. Bu icraatıyla toplayacağı takdirlerin partisinin “merkez”deki yeni yerini pekiştireceğinin hesabını yapmaktadır.
* * *
Dr. Devlet Bey, direksiyonuna oturduğu MHP otobüsü ile “siyasetin merkezine” doğru seyahatini sürdürüp yola devam etmekte. Son durağa gelindiğinde yolculardan kimse, “Bizi nereye getirdin yahu?” diye kızmasın. Çünkü Dr. Devlet Bey, yola çıktıktan sonra açıkça söylemese de nereye gittiğinin işaretlerini verip durdu. Bunları da bir başka yazımızda ele alırız. Ama işaretten mişaretten anlayan kim? “Dava bizim” deyip bu otobüse doluşanlar, kaptanın kafasına göre takıldığını henüz farketmiş değil...
-
Miray BAYRAK 17 yıl önce Şikayet EtMuammer KARAN . Enfes yazınızın altına imzamı atıyorum benim de ailemden bir şehit var bu davaya hem de sadece Türklük-İslam kokan yazı ve şiirler yazdığı için!Şehit İNŞAALLAH diyorum çünkü bir Ramazan günü oruçlu iken bir sürü oruçsuzun içinde katledilmiş namazlı abdestli bu tertemiz insan!Ama şu an ayrı yollardayız ağırlıklı olarak bahsettiğiniz nedenlerden dolayıBeğen
-
Muammer Karan 17 yıl önce Şikayet EtÜlkü nedir, Ülkücü Kimdir?-4. 12 Eylül öncesi komünist kurşunlarla vurulmuş ve hala vücudunda kurşun taşıyan biriyim.Ülkü ocaklarından çıkan bu çakal takımı harami menfaatlerine karşı çıktığım için (burada anlatmak istemiyorum)bana saldırmışlardır. Hani derler ya ülkücü şehitler filan.Keşke ölseydim de bunları görmeseydim. Ülkücü şehitler iyiki ölmüşler yoksa bu çakallar onları da döverlerdi.Biz yeri geldi D.Bahçeli\'yi, yeri geldi Y.Durak\'ı dövdük. Yeri geldi O.Arif\'e hakaret ettik.Bu ülkücülük değil kardeşim, alçaklık veya çakallık!Beğen Toplam 2 beğeni
-
Muammer Karan 17 yıl önce Şikayet EtÜlkü nedir, Ülkücü kimdir?-3. Ben burada ülkücülük tarifine uyan gönüldaşları tenzih ederek şunu söyleyeceğim.Maalesef ülkü ocakları asli hedefinden çıkmış mafyaya eleman temin eden kaynak haline getirilmiş serserilerin mekanı olmuştur.Bu yüzden ıslah edilmek üzere derhal kapatılmalıdır. Belki bazı yorumcular sen kimsin? diyebilirler.Ben acizane bir Bozkurt\'um. Nerden mi Bozkurt\'um?Çünkü bir Bozkurt\'a kırk tane çakal saldırmadıktan sonra bizim töremizde ona Bozkurt denmez.Bu çakal sürüleri de şahsıma 40 kişi saldırmışlardır.BenBeğen Toplam 1 beğeni
-
Muammer Karan 17 yıl önce Şikayet EtÜlkü nedir, Ülkücü Kimdir?-2. Tarif ettiğim şekilde ülkücüler var mı? Çok. Bunlar eli öpülesi insanlardır. Abdestinde namazında ve günlük iaşesini helal yollardan kazanmanın peşindedirler. Asla ve katiyen harama gitmezler ve adını haramiye çıkarmazlar. Bir de çakal takımı vardır Bozkurt\'luğa özenen. Bunlar Bozkurt otağlarında tünemişlerdir. Biliyorsunuz çakallar sevimli hayvanlardır.Başkalarının av artıklarını yiyerek geçinirler.Bunların işi gücü her an güç gösterisi yapmak ve sırtlan, çakal sürüleri gibi bir kişiye 50 kişi saldırmaktırBeğen Toplam 1 beğeni
-
Muammer Karan 17 yıl önce Şikayet EtÜlkü nedir Ülkücü Kimdir?-1. Konuştuğunda yalan söylemeyen,söz verdiğinde sözünü tutan,kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet etmeyen ve bir kızgınlık anında Hak ve Adaletten ayrılmayan insanalara Ülkücü denir. Ülkücülük ilimde,fende ve ahlakta örnek olmak ve örnek davranışlar sergilemektir. Ülkücü ilimde ve fende,sevgi ve dostlukta örnek şahsiyettir.Çevresinde aranan insandır.Aydın yüzlüdür,temiz bakışlıdır. Kılık kıyafeti düzgündür.Ülkücü asla ve katiyen aç kalsada çakalların etrafında dolaştığı leşe tenezzül etmeyendir.Beğen Toplam 1 beğeni