Doğan-Çölaşan kapışması / Video

Hürriyet gazetesinden atıldıktan sonra “Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi” adlı kitap yazan Emin Çölaşan, dün akşam Kanaltürk’ün canlı yayınında Doğan Medya Grubu’nda kendisine uygulanan baskıları ve atılmasının perde arkasını anlatırken karşısına sürpriz bir şekilde eski patronu Aydın Doğan çıktı.

“Ben seninle 2.5 senedir çalışmak istemiyordum” diyen Aydın Doğan, kitapta kendisiyle ilgili yazılanların yüzde 20’sinin yanlış olduğunu savundu. “Aleyhime özel bir şey biliyorsan anlat” diyen Doğan, telefonu “Ben senin helalleşmeni beklerdim. Allah bahtını açık etsin. Bol kazançlar dilerim” diyerek kapattı.

Aydın Doğan, cevap hakkını kullanmak üzere eleştirilere yanıt vermeye başlayınca, Çölaşan karşılıklı tartışmaya girmek istemediğini belirterek, “Siz telefonu kapattıktan sonra yanıt vereceğim” dedi.

Çölaşan’ın kitabından sadece kendisiyle ilgili bölümleri istediğini ve bunları okuduğunu belirterek “Bana göre bu bir intikam kitabıdır” diyen Aydın Doğan, Çölaşan’ı neden işten attığını, özetle şöyle anlattı:

‘VATAN HAİNİ’ TAKINTISINI BIRAK, DEDİM

“Özelleştirmelere ve AB’ye karşı çıkıyordu. Tamam çık, saygı duyarım, ama AB’ye girmek isteyenlere, özelleştirme taraftarına da ‘vatan hainidir’ diye damga vurma... Bak Emin, sevgili kardeşim, ben sana kasıtlı hakaretlerde bulunma, her gün aynı kişileri yazma, diyorum... Takıntı yapıyorsun... Takıntıyı bırak dedim. Emin ‘Ben şimdi AK Parti’yi eleştirmeyeyim mi’ dedi, ben de ‘Eleştirme, bunları yazma demiyorum, ben sana takıntıyı, hakareti bırak, diyorum’ dedim.

EMİN YÜZÜNDEN 100 BİN DOLAR ÖDEDİM

“Ben AB’den yanayım, ben Kıbrıs’ta uzlaşmadan yanayım, sen bana vatan haini diyorsun... Emin, yaz ama, suçlamadan yaz, dedim… Hakaret ediyor... Binden fazla dava açıldı. Halen en çok dava Emin Çölaşan için açılmıştır... Emin’e açılan davalar için 100 bin dolar ödedim. Ben Emin yüzünden Özal’la da, Tansu Çiller’le de kavga ettim...

KENDİNİ ‘TANRI YAZAR’ GİBİ GÖRDÜ HEP

“Kitabında söylediklerinin yüzde 80’i doğru, yüzde 20’si yanlış. Emin kötü yazar değildir. Ama ‘ben güçlüyüm, bana kimse dokunamaz’ diye dolaşıyordu. Hürriyet’in 1997’de belirlenen yayın ilkelerine Emin çoğu zaman uymadı. Kendini dokunulmaz, Tanrı yazar gibi gördü hep...”

ERTUĞRUL VE VUSLAT’A DEDİM Kİ...

‘Satılmış basın’ diye yazıyordu. Yayıncıları hedef alan bu sözlerden alındım. Ertuğrul’a (Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Özkök) ve Vuslat’a (Kızı, Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı); Emin benim 27 yıllık arkadaşım, Emin’in istediğini yazma hakkı vardır, yazdıklarını yayınlamama hakkımız yoktur. Ama benim de bana sürekli olarak satılmış basın, ya da vatan haini imasında bulunan bir yazarla çalışmama hakkım vardır. Siz yapamıyorsanız söyleyin ben yapayım. Ben Emin’le çalışmak istemiyorum, yollarımızı ayıralım dostluğumuz baki kalsın; dedim.

BAŞBAKAN’IN SÖZÜ ÜZERİNE EMİN’İN ÇIKIŞINI BEKLETTİM”

Şimdi ‘Başbakan baskı yaptı, Emin’i bu yüzden attılar’ diyorlar. Ben 2.5 senedir Emin’le çalışmak istemiyorum... Hükümet istediği için Emin Çölaşan ile yollarımız ayrılmadı. Çok daha önce ayrılmasını istemiştim. O sırada Vuslat bana, ‘Baba Erdoğan NTV’de açıklama yapmış, haberin var mı?’ dedi. ‘Yok’, dedim. Başbakan’ın açıklamasını gördükten sonra Emin’in çıkışını beklettim. Sırf hükümet istedi, Emin atıldı denmesin diye.

BENİ BASIN DIŞI İŞLERİM VAR DİYE SUÇLUYORLAR

“Beni basın dışı işlerim var diye suçluyorlar. Dünyanın hiç bir yerinde sadece medya sahibi kalmadı... İtalya’nın en büyük sanayi grubu Fiat, en büyük İtalyan gazete grubunun sahibidir, Fransa’daki en büyük yayın kuruluşunun sahibi müteahhittir... Medyanın bağımsızlığının teminatı ekonomik gücüdür.

YÜZÜMÜZÜ, GÖZÜMÜZÜ ÇİZDİ
“Zaten kitabı da önceden planlamış, doğrudur biraz yüzümüzü gözümüzü çizdi ama gerçek, uzun vadede eskimez, zamanla doğrular anlaşılır. Haksızlık yapılıyor; benim Allah’tan başka kimseden korkum yok.”

Konuşmanın bu bölümünde araya giren Çölaşan, “Sizinle yüz yüze bir tartışmaya girmek istemediğim için, siz telefonu kapattıktan sonra yanıtlarımı vereceğim... Size bazı yanlış bilgiler verilmiş, ya da siz yanlış değerlendirmeler yapmışsınız...” dedi.

ALEYHİME ÖZEL BİR ŞEY BİLİYORSAN ANLAT

Aydın Doğan şöyle devam etti: “Özelleri anlatmıyorum, dedin, benim seninle arkadaşlığım dostluğum var, ama orada da aleyhime özel bir şey biliyorsan anlat... Benim korkum yok...”

BEN SENİN HELALLEŞMENİ BEKLERDİM

Çölaşan burada da araya girerek “Hayır bir şey yok” yanıtı verdi. Ertuğrul Özkök’le Emin Çölaşan arasında geçtiği iddia edilen bazı diyaloglardan kendisinin haberi olmadığını da belirten Aydın Doğan telefonu kapatırken Emin Çölaşan’a son olarak şunları söyledi:

“Ben senin helalleşmeni beklerdim. Allah bahtını açık etsin. Bol kazançlar dilerim...”.
Doğan ve Çölaşan, 22 yıl birlikte çalıştıklarını ve tavla oynayacak kadar birbirleriyle yakın dost olduklarını zaman zaman vurguladılar.

ÇÖLAŞAN: ASIL KAHRAMANIM ÖZKÖK

Ertuğrul Özkök’ün, Amerika’da olduğu için programa katılamadığı belirtildi. Emin Çölaşan da, Aydın Doğan’ın konuşmasından sonra, kitabının asıl kahramanının Aydın Doğan değil, Ertuğrul Özkök olduğunu söyledi.