NASA'daki Türk artık vatanını istiyor!

Yaptığı çalışmalar ile NASA'nın gururu olan Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, dünyanın peşinden koştuğu projeleriyle18 yıl sonra Türkiye'ye dönüyor.

NASA'daki Türk artık vatanını istiyor!
NASA'daki Türk artık vatanını istiyor!
GİRİŞ 05.03.2008 09:35 GÜNCELLEME 05.03.2008 09:35
Bu Habere 8 Yorum Yapılmış

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde doçentlik tezi çöpe atılan ve gözyaşları içinde gittiği Finlandiya'da yabancı uyruklu ilk doçent ünvanını alan, yaptığı çalışmalar ile NASA'nın gururu olan Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, dünyanın peşinden koştuğu projeleriyle18 yıl sonra Türkiye'ye dönüyor.


Kireçlenmenin nedeni olan 'Nanobakteri' mikrobunu bularak dünyanın her yerinden davetler ve ödüller alan Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, yıllardır NASA Astrobiyoloji Enstitüsü'nde araştırmalarını sürdürüyor. Türkiye'de doçentlik tezi bile kabul edilmeyen Çiftçioğlu, kalp ve böbrek hastalıklarının teşhisine ilişkin araştırmalarını sürdürüyor.


Amerika'da ve Avrupa'da onlarca ödüle layık görülen ancak Türkiye'den bir kişinin kendisini arayıp tebrik dahi etmemesinden yakınan 43 yaşındaki Çiftçioğlu, beyin göçüne karşı mücadele etmek ve bilimsel araştırmalarını sürdürmek üzere, 18 yıl sonra Türkiye'ye kesin dönüş kararı aldı.


GİZLİ TESTLERDEN GEÇTİ


NASA'ya titiz bir araştırmanın ardından kabul edildiğini söyleyen Doç. Dr. Çiftçioğlu, 'Haberiniz bile olmadan o kadar çok kişilik testi yapıyorlar ki aralarına girdiğinizde artık sizi kabul etmiş oluyorlar.Mesela nasıl bir Müslüman olduğumu tam olarak anlayamamakla birlikte son derece saygılılar. ' dedi. Bulduğu bakterilerle ilgili olarak ABD'de büyük bir firmanın da sahiplerinden biri olduğunu dile getiren Çiftçioğlu, yine de Türkiye'ye dönmek istiyor.


Bunun sebebini ise insanın yurt dışında daha fazla milliyetçi olmasıyla açıklıyor. Dünyada çok önemli bilimsel çalışmalara imza attığı halde Türkiye'de tanınmadığından yakınan Çiftçioğlu hatta aile çevresinden bile zaman zaman işiyle ilgili ilginç diyaloglar yaşadığını anlattı: “Anne, babamın çevresi benim ne iş yaptığımı bir türlü anlayamıyor.


Kalp üzerinde mi çalışıyorum, böbrek mi yoksa Mars mı? ' Çiftçioğlu, 18 yıl önce Ankara Tıp Fakültesi'nden çıkıp gözyaşları içinde nasıl yurt dışına gittiğini ise şöyle anlattı:”doktora tezi olarak astım hastalığı üzerine bir tez hazırlayıp hocalarıma sundum. O zaman bölüm başkanı olan bir hocamız hastaların yanındayken tezimi aldı, yüzüme baktı ve sonra 'Bu tez çöpe atılır' deyip herkesin gözü önünde kapağını bile kaldırmadığı tezimi çöpe attı.


O çöpe atılan tezim birkaç yıl sonra tıp dünyasının üç büyük bilimsel dergisinden birinde yayınlandı.” Finlandiya'da bakteri çalışmalarını yaparken Bilkent ve Hacettepe Üniversitesi'ne başvurarak 'Gelin bunu birlikte yapalım. Patenti Türkiye'ye ait olsun' diye teklif ettiğini ancak, önerisinin reddedildiğini dile getiren Çiftçioğlu, “Oysa Finlandiya'da yaptığım her şeyi Türkiye'de de yapabilirdim ama neden bilmiyorum kabul etmek istemediler. Bir dönem Türkiye'ye dönüp Başkent Üniversitesi'nde çalışmaya başladım. Ancak Finlandiya'daki bütün çalışmalarımı bırakıp benden mikrobiyoloji kliniğinde dışkı tahlili yapmamı istediler. Bu işi 9 ay boyunca yaptım” diye konuştu.


Vatanıma hizmet etmek istiyorum


Greencard, ABD ve Finlandiya vatandaşlığının defalarca kendisine teklif edilmesine rağmen, hâlâ Türk pasaportu taşıdığını ve bundan hiç bir zaman vazgeçmeyeceğini ifade eden Çiftçioğlu, '18 yıl içerisinde ülkeme yaptığım her başvuruda ülke dışında olduğum için alabilecegim sorumlulukların kısıtlı olduğu tartışıldı. Şimdi burada evimi satmak dahil herşeyi kapatarak geliyorum.


Beyin göçü çok konuşulan bir konu. Bakalım patent haklarımı da geri alarak ülkeme geri dönmem ne gibi değişiklik yapacak. Hem ben hem Türk toplumu bunu görecek. Anne babalar yaşlanıyor, sevdiklerimden uzakta olmanın verdiği psikolojik yorgunluk ta var. Ek olarak Yabanci firmalarla hep yabancı uyruklu olarak çalışmanın verdiği daha farklı psikolojik yorgunluklar var. Artık herşeye rağmen ülkem için çalışmak istiyorum” dedi.

YORUMLAR 8
  • Cemil Selim Oduncu 16 yıl önce Şikayet Et
    Aynı durum. Benim başıma onun aynısı değil ama benzeri çok olay başıma geldi ve halen gelmekte.Bence geri gelmemeli.Kendine yazık eder.
    Cevapla
  • mustafa öz 16 yıl önce Şikayet Et
    Allah Yardımcın Olsun. Gerçektende haberde de bahsedildiği gibi bizler ilk defa ismini duyuyoruz, ama duygularına aynen katılıyoruz. Umuyoruz ki artık bu ülkede bir şeyler değişmeye başlamıştır, elimizdeki cevherlerin kıymetini anlamak için kaybetmemiz gerekmez.Bu hareketin yurt dışında aynı durumda olan diğer beyinlere de örnek olmasını ümit ediyorum.
    Cevapla
  • halil dinler 16 yıl önce Şikayet Et
    SUİKAST KOKULARI GELİYOR GİBİ. EDİTÖRÜN NOTU: Lütfen yorumlarınızda küçük harf kullanın. Selamlar…
    Cevapla
  • mahir hoca 16 yıl önce Şikayet Et
    O hacasını da açıklamalı. Türkiyedeki gerçek bilim adamı profilinin kimlerden oluştuğunu göstermek adına o tezi çöpe atan hocasının ismini de açıklamalıydı.
    Cevapla
  • musa baksi 16 yıl önce Şikayet Et
    yazıklar olsun türk medyasına . bizim temel sorunumuz; türk medyası,bu ülkenin değerlerini yansıtmıyor.varsa yoksa kadın programları.karı koca bosanmaları aptal aptal...reytin ugruna seyler.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
CHP provokatöre para yağdırmış: Sadece reklam için 10 milyon lira
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı duygulandıran hediye!