'Demiri eritir Ergenekon'dan çıkarız'

Terör örgütü Ergenekon'a yönelik düzenlenen operasyonda 21 Mart'da gözaltına alınan ve tutuklanarak Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne konulan İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek davanın soruşturmasından çok emin konuştu.

Gözaltına alındığında adliyeye çıkarılırken suşsuç olduğunu ileri sürerek, “Tayyip Erdoğan'ların suçları büyüyor. Altlarında kalacaklar. Suçları büyüyor. Kanunsuzca gözaltına alındık” diyen Perinçek, Milliyet yazarı Hasan Pulur'a mektup yazdı. Mektubunda suçsuz olduğunu Ergenekon destanına göndermeler yaparak ifade eden Perinçek, şunları söyledi: 'Biz, ateşleri yakmışız, körükleri çalıştırıyoruz, dağların demirini eritir ve Ergenekon’dan çıkarız.'

İşte Pulur'un konuyla ilişkili yazısı:

Tekirdağ F tipi cezaevinde tutuklu, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’ten mektup var.
Bazı insanlar cezaevinde olsalar da kendilerini ülke sorunlarından ve bir ömür boyu taşıdıkları, yaşadıkları düşüncelerden kendilerini soyutlayamazlar, bu da o insanının değerini gösterir.
Mektubun konusu Prof. İlber Ortaylı’nın ‘’Avrupa ve Biz’’ adlı kitabındaki bir görüşü. Bu görüşe, ilginç bulduğumuz için, köşemizde (05.04.2008) yer vermişizdir:
‘’Prof. İlber Ortaylı’ya sorarsanız, bizde Birinci Cihan Savaşı’nın tarihi de yanlış yazılmaktadır, ona göre bu savaşa gereksiz olarak girilmiştir.
- Ama hocam, Osmanlı İmparatorluğu’nu paylaşmak istiyorlardı, derseniz cevabı hazırdı:
- Öyle kimse bir yerleri paylaşamaz, boş laftır. Akıl ve imanın bir arada olması lazım, yani kimse gelip bizi paylaşamaz. O noktaya gelince, harbe girmeyiz, saldırırlarsa savunuruz, bunu yaparız, diyeceksiniz. İşte İttihat ve Terakki bunu diyememiştir.’’
* * *
DOĞU Perinçek’e göre, bu görüş ‘’Ciddi bir tarih yanlışı’’dır.
Perinçek, mektubunda, konuya 27 Nisan 2008 günü, Ankara’da toplanan ‘’Jön Türk Devrimi Çalıştayı’’na gönderdiği bildiride yer verdiğini söylüyor...
Bildirinin bu konudaki bölümü şöyle:
‘’Önce 1914-1918 Savaşı’nın Türkiye açısında emperyalizme karşı bir direnme savaşı, bir vatan savunması, haklı bir savaş olduğunu vurgulayalım. Çünkü buna ihtiyaç var. Geçende dostum Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti’nin paylaşımıyla bir ilgisinin bulunmadığı yönünde görüşler ileri sürdüğünü Hasan Pulur’un köşesinden okudum.
Tarihin malzemesi, iddialar değil, olgulardır. Gerçeğe bakalım, Birinci Dünya Savaşı sonunda ne oldu? Osmanlı Devleti’nin en başta Ortadoğu’daki toprakları İngiliz ve Fransız emperyalizmi arasında paylaşıldı. Dünyanın en önemli petrol alanlarıydı o topraklar. Savaşlar hâlâ oralar için oluyor. Osmanlı’nın Balkanlar’daki bazı toprakları da sonuç olarak İngiliz ve Fransız emperyalizminin denetimine geçti. Ayrıca 1877’de kiralanan Kıbrıs’ın tapusu da İngilizlerin eline geçti.
İşte bu sonuçlar Birinci Dünya Savaşı’nın nedenini de ortaya koyar.
* * *
İNGİLTERE, Fransa ve Çarlık Rusya’sı, daha 20. yüzyılın ilk yıllarından başlayarak, Osmanlı Devleti’ni paylaşmak için aralarında gizli anlaşmalar yaptılar. İtalya da zaman zaman bu anlaşmalara dahil oldu.
İşte bu gerçekleri gören Lenin gibi büyük devrimciler, Rohrbach ve Rudbrikck gibi Alman iktisatçı ve tarihçileri ve o dönemin bütün önemli tarihçileri, Birinci Dünya Savaşı’nın öncelikle Osmanlı Devleti’nin petrol alanlarının, Boğazların, ‘Ermenistan’ denen Kafkasya topraklarının ve ‘Kürdistan’ın paylaşımı için yapıldığını saptarlar. Paylaşımın hedefi olan diğer ülkeler de Çin, İran gibi gelişmemiş ülkelerdir.
Lenin, savaş sırasında iki emperyalist kampın paylaşım için savaştığını, Türkiye’nin ise vatan savunması yaptığını, haklı savaş verdiğini tahlil eder ve saptar.
(.........)
Bu nedenlerle Türkiye’nin Birinci Dünya Savaşı dışında kalma şansı yoktu. Çünkü savaşın konusu kendisiydi. İttihatçılar, buna rağmen İngiltere, Rusya ve Fransa’nın oluşturduğu Anlaşma Devletleriyle ittifak kurmak için boşuna girişimlerde bulundular. Kapılar kapalıydı. O kadar ki, İtilaf Devletleri, Osmanlı yöneticilerine, bizim amacımız sizin ülkenizi paylaşmak anlamına gelen cevaplar bile verdiler.’’
* * *
DOĞU Perinçek’in mektubunun ikinci bölümü tutuklandığı ‘’Ergenekon’’ soruşturmasıyla ilgili.
‘’Yargıya müdahale olabilir’’ endişesiyle Perinçek’in bu satırlarına yer veremiyoruz. Aynı duyarlılığı, konuyla ilgilenenlerden ve yetkililerden bekleriz.
Doğu Perinçek, soruşturmanın sonundan emin, ‘’dostlarına’’ şöyle sesleniyor:
‘’Biz, ateşleri yakmışız, körükleri çalıştırıyoruz, dağların demirini eritir ve Ergenekon’dan çıkarız.’’