Ne laiklik zayıfladı ne de dindar arttı

Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Türkiye’nin giderek dindarlaştığı yönündeki iddialara cevap verirken bir de Beşiktaşlı Nobre konusuna değindi.

Ne laiklik zayıfladı ne de dindar arttı
Ne laiklik zayıfladı ne de dindar arttı
GİRİŞ 21.09.2008 22:22 GÜNCELLEME 21.09.2008 22:22

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, TV8’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin giderek dinadarlaştığı yönündeki iddialar için, “Türkiye’de ne dindarlaşma eskiye göre değişti, ne din elden gidiyor ya da ne laiklik eskiye göre daha zayıfladı. Bu tür kaygılara gerek yok” diye konuştu. Bardakoğlu sadece dini şekiller, semboller ve tezahürler daha fazla ön plana çıkmaya başladığını belirterek, “Toplumda geçişlilik arttı. Semtler arasında geçişlilik arttı. Artık her yerde, her taraftan insanı görmemiz kolaylaştı” dedi.

Bu durumun alışkın olunmayan yeni bir durum olduğuna işaret eden Bardakoğlu, “Biz bunu sevgi, saygı ve hoşgörü içinde karşılamalıyız. Din konusunda meydana gelen aşırılıklarınsa anlatılması lazım” diye konuştu.

Bardakoğlu, kara çarşafın bir aşırılık olup olmadığına ilişkin ise şunları söyledi: “Kara çarşaf dinimizin bir emri değildir. Dinimizin algılanma tarzında örtünme dini bir gereklilik olarak görülmüş ama bunu çarşafa bağlamak yanlış olur. Kara çarşaf dindarlığın bir olmazsa olmazı değildir. Aşırılıklarla mücadele etmenin en sağlıklı yolu, aşırılıkların üstüne giderek onları deşifre etmek değil. Böyle yaparak onları daha da radikal bir hale getirmek yerine onları anlamaya çalışmak ve doğru bildiklerimizi anlatmak gerekir. Yani mesafe koydukça aradaki farklar büyüyor. İnsanlar birbirini dışlamaya başlıyor ve insanlar arasında uçurumlar oluşuyor. Oysa 70 milyon farlılıklarımızı tolere edebilmeliyiz. Bunun da yolu sevgiden ve bilgiden geçer.”

“ILIMLI İSLAM SİYASİ VE STRATEJİK BİR PROJENİN ADIDIR”

Ilımlı İslam konusuna da değinen Bardakoğlu, bu tabirin daha çok siyasi ve stratejik bir projenin adı olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Müslümanlığın hoşgörüye dayanan, karşılıklı sevgiyi saygıyı öğütleyen , ılımlı bir din olması ayrı bir konu. Ancak bu daha çok siyasi ve stratejik bir projenin adı. Biz din dindir İslam İslam’dır dedik. İslam’ın başına sonuna bir şeyler koymak doğru değildir. Radikal İslam, siyasal İslam, ılımlı İslam gibi tabirler Müslümanlıktaki genel tasavvuru zedeliyor. Biz bu tabiri doğru bulmuyoruz. İslam dininde ılımlılık yok mu, hoşgörü yok mu tabi ki var. Ama bunu bir paket haline getirip proje şeklinde sunmak, Müslümanlığı bulunduğu çizginin dışına iter. Batılılar şunu kastediyorsa ‘İslam’ın tabiatında sertlik vardır. Kendi çıkarlarımız doğrultusunda kenarını köşesini düzeltelim, kendi çizgimize çekelim ve bunu dünyaya empoze edelim’ diyorlarsa bu şekildeki bir proje doğru değil. Dinimiz kimsenin dindarlığına karışan bir din değil. Allah insanlarımıza özgürlük tanımış. Ilımlılık, sevgi, saygı İslam’ın özünde zaten var. Ama bunu proje şeklinde, yönlendirme ve bir hamle şeklinde değerlendirmek kabul edilemez.”

“NOBRE İHTİYAÇ DUYARSA ONA DA YARDIMCI OLURUZ”

Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Beşiktaş’lı futbolcu Mert Nobre’nin “Kur’an’ı Kerim’i inceliyorum” sözleri üzerine “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak insanlarımızın emrindeyiz. Kim ihtiyaç duyarsa yardımcı oluruz; o da öğrenmek istiyorsa ona da yardımcı olmak görevimiz” dedi. Bardakoğlu şöyle devam etti: “Bizim temel görevlerimizden biri insanı, toplumu, ihtiyaç duyanı İslam Dini konusunda doğru bilgiyle aydınlatmak. Topluma İslam dini konusunda sağlıklı bilgi sunmak. Aşırılıkları, yalan yanlış bilgileri dışarıda bırakacak bilgileri vermek. Bugün yanlışla mücadelenin en doğru yolu budur. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak insanlarımızın emrindeyiz. Kim ihtiyaç duyarsa yardımcı oluruz; o da öğrenmek istiyorsa yardımcı olmak görevimiz. Kuran’ı Kerim’in başka dillere çevrilmesi önemli olduğu kadar da zor. Biz başkanlık olarak temel bilgi kitaplarımızı yaklaşık 20-22 Türk lehçesi ve yabancı dile çevirdik. Bunların arasında Portekizce yok. Bu da bizim için bir vesile olur inşallah.”

“KİMSE DİNİ REKLAM MALZEMESİ YAPMASIN”

Özellikle magazin dünyasında kapanma konusunun malzeme yapılmasını da değerlendiren Bardakoğlu, “İsteyen başını kapar isteyen kapamaz isteyen oruç tutar, isteyen tutmaz. Kimse kaimseye baskı kurmasın diyoruz; ancak hiç kimsede dindarlığını reklam malzemesi yapmasın” dedi. Bardakoğlu bir takım kişilerin bu yolla gündeme gelmeye çalıştığını iafde ederek şunları söyledi:

“Maalesef bu konular üzerinde yoğunlaşıldığı için gündemde olmayan kişiler de bunu kullanarak gündeme gelme yolunu seçiyorlar. Kutsalı kullanarak insanları aldatmak, çıkar sağlamak sadece dinimize değil, kendi kişiliğimize insanlığımıza da saygısızlıktır. Kuran’ı Kerim’de şöyle bir ifade var: ‘Dünya hayatı sizi aldatmasın. Dünyaya dalıp gitmeyin, peşinden kaybolup gitmeyin. Dünyada yaşayın; ama yaşadığınız dünyanın geçici olduğunu, Allah’ın huzuruna çıkacağınızı,ebedi olarak kalacağınızı sakın unutmayın. Çıkar kavgaları içinde kaybolup gitmeyin. Sakın ola ki Allah hakkında şeytan sizi aldatmasın’ Yani deniliyor ki Allah’ı her işinize alet etmeyin.”

ANKA

YORUMLAR 11
  • MÜMİN SEÇİM 17 yıl önce Şikayet Et
    din. din=yaşam şekli laiklik = din ve devlet işi ayrılması peki bardakoğlu bu soruyu cevaplarmı RABBİM BİZİM NEYİMİZE KARIŞIR NEYİMİZE KARIŞMAZ gerçekten din ve laiklik birer yaşam şeklimidir biz hangisi olalımda ferah bulalım hem ALLAH ı razı edelim hemde dünyayı bununla ilgili RABBİM ne diyor nasıl yapmamız gerektiğini KUR-ANda söylüyormu RABBİM bunlarında ılımlı olabileceğinide söylüyormu yoksa kati net bir şekilde uyarıp nasihat veriyormu
    Cevapla
  • murat han 17 yıl önce Şikayet Et
    abdulhalim koc'a.... "islam dininde hosgoru yoktur" nasıl diyebiliyorsunuz. Bu başlığı atıp da İslam'a nasıl bir darbe vurduğunuzun farkında mısınız? Bir gayr-i müslim bunu görse ne düşünür. Bir de ayetle desteklemişsiniz. Diğer ayetlere de bakın bakalım neler diyor. Efendimiz s.a.v. nasıl muamele etti. İslam'ı O'ndan daha iyi anladığınızı iddia etmezsiniz heralde. Ya da o kadar uzaklara gitmeden adınızın arapça anlamına bir bakın yeter...
    Cevapla
  • abdulhalim koc 17 yıl önce Şikayet Et
    Aklı Selim (!) Vatandaş a... kusura bakma ben orada dogruyu yazdim sanirim ikimizn allahi ayni degil ben kuranda kendini tarif edene inanir ve secde ederim her dediginide kabul ederim herhalde seninkisi odlek korkak kafirleri gorunce hosgoruye siginan gariban olmali.. benimki ise ezek ve ebed sultanidir ve mulkunde istedigi gibi tasarruf eder ve emrettignide inaniriz.. inancini gozden gecirmeni tavsiye ederim mahser meydaninda senin haline cok gulecegim.. akli selim hareket etmenizi tavsiye ederim
    Cevapla
  • alp eren 17 yıl önce Şikayet Et
    yeter..edi base..kürt türk dinci laik bizi bu tür şeylerle bölemiyeceksiniz. syn bardakçıoglunun dedikleri aynen dogru ya artık yeter laikmiş islamcıymış ya bunları öyle bir çıkartıp halkıma yediriyorlarki bu ülkeyi bölmek için herşeyi yaparlar biz bu kadar tecrübe yaşamış biri olarak hemen kanıyoruz kurtuluş savaşı sırasında kapalı bir teyze elinde silahla savaşıyor ve vuruluyor buda görüntülere yansıyor bu genelkurmay arşivinde mevcut hem dinciyim hem atatürkçüyüm var mı lan daha ötesi...
    Cevapla
  • mahmut mert 17 yıl önce Şikayet Et
    tutturdunu bi bop gidiyor. bee yeter be bop kadar başınıza taş düşsün
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Vize muafiyeti, hibe anlaşmaları... Resmi Gazete’de peş peşe uluslararası anlaşmalar!
MOSSAD'dan gizli operasyon! Önemli isim kaçırıldı