Yoksul Mehmet Akif'in emekli maaşı

İstiklal Marşımızı yazdığı için ödül olarak verilen 500 lirayı orduya bağışlayan ve sırtında paltosuz dolaşan Âkif'e vefatından 7 ay önce emekli maaşı bağlandığı bulunan cüzdanla bulundu. Akif'in aldığı maaş da belli.

Yoksul Mehmet Akif'in emekli maaşı
Yoksul Mehmet Akif'in emekli maaşı
GİRİŞ 29.12.2010 07:18 GÜNCELLEME 29.12.2010 07:18
Bu Habere 74 Yorum Yapılmış

Taha Akyol'un köşe yazısı

Yakın tarihimiz üzerine yaptığım çalışmalar sırasında Mehmet Âkif’in emekli cüzdanını buldum. Basında ilk defa bugün Milliyet‘te yayımlanıyor.

Âkif’in emekli aylığı 478 lira 20 kuruştu.
Emekli maaşı, 1 Haziran 1936 tarihinden geçerli olmak üzere bağlanmıştı. Vefatından 6 ay 26 gün önce...
Demek ki sadece 7 aylık maaş alabilmişti.
Biliyordum ama gözümle görünce, Âkif’in hasta yatağında titreyen ellerinin değdiği emekli cüzdanına dokununca hüzünlendim, efkârlandım...

Şair Tarhan’a maaş
Büyük şairlerimizden Abdülhak Hâmit Tarhan, Osmanlı sarayının dostuydu. Milli Mücadele yıllarını Avrupa’da geçirdikten sonra yeni rejimin de dostu oldu. Ünlü bir şairimiz olduğu için Atatürk ona büyük ilgi gösterdi, 7 Nisan 1924 tarihinde 68 sayılı kanunla “Vatani Hizmet Tertibinden” maaş bağlattı..
Dahası, Hâmit 1927 yılında İstanbul mebusu yapılmış ve 1937’de ölünceye kadar mebusluğu devam etmişti.
Can Dündar Lüsyen’de ayrıntılı olarak anlatır bunu.

kullan

Yoksul Mehmet Âkif
Milli Mücadele’ye büyük emek veren, Birinci Meclis’e Burdur Mebusu olarak katılan, İstiklal Marşımızı yazan ve ödül olarak verilen 500 lirayı orduya bağışlayan Âkif ise sırtında paltosuz dolaşıyordu.
Emekli cüzdanında Âkif’in adresi olarak “Beyoğlu, Parmakkapı Mısır Apartmanı’nda Fuat Şemsi yanında” kaydı okunuyor.
Fuat Şemsi gibi dostlarının böyle desteği olmasaydı Âkif’e kim bakardı?
Ailesinin bakım gücü yoktu.

Emekli maaşından borç
Emekli cüzdanının son sayfasında Âkif’in el yazısıyla yazdığı nottan anlıyoruz ki, mayıstan geçerli olarak bağlanan maaş ekim ayında ödenmeye başlanmış. Âkif, “600 lira borç” diye yazmış. Toplu ödenen 2976 liradan bu borcu düştükten sonra kalan kısmı ailesine vermiş.
İki ay sonra 27 Aralık’ta vefat ediyor.
Çıplak tabut içinde musalla taşına konulan cenazesine üniversite öğrencileri ve halk sahip çıkacaktı, devlet değil...

Neden Mısır’a gitti?
Âkif’in ta 1936 yılında ölmek üzere yurda dönüşüne kadar Mısır’a gidişi Takrir-i Sükun dönemindedir. Dostu Abbas Hilmi Paşa’nın davetiyle gitti.
1928’de harf devrimi yapıldıktan sonra ta 1943 yılına kadar Safahat’ın hiç basılmamış olması nasıl bir siyasi atmosfer yaşandığını gösterir.
Âkif şapkadan değil, bu atmosferden Mısır’a gitti ve Kahire Üniversitesi’nde Türkçe profesörlüğü yaparak kendisinin ve ailesinin mütevazı geçimini de sağladı.
Mehmet Akif Üniversitesi, Âkif’in Mısır’dan eşine ve kızı Suat’la büyük oğlu Emin’e yazdığı mektupları tıpkı basımlarıyla yayımladı. Bunun için Rektör Prof. Gökay Yıldız’ı kutluyorum.
Mektuplarda ima yoluyla dahi hiç mi hiç siyaset yoktur; ıstıraplı bir babanın hasret yüklü satırlarıdır.

Polis takibi ne demek?
Mısır’a gidişinin asıl sebebi “maaşsız, işsiz ve takip altında” kalmış olmasıdır. Peşine polis hafiyesi takılması çok ağırına gitmiştir. O devirde “polis takibi”nin ne demek olduğunu anlamak için Kâzım Karabekir’in anılarına bakmak yeterlidir.
İsmet İnönü de başbakanlıktan uzaklaştırıldıktan sonraki kısa dönemi anlatırken İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nın çalışmaları konusunda şunları yazmıştı:
“Şükrü Kaya son zamanlarda herkesi takip ettiriyor. Tabii bu eski muhalifleri çok ayıp ve şiddetli bir surette tazip ediyor (azap veriyor). Herkesi hayat endişesi ile muhafızlara, hususi muhafızlara gark etmek istiyor...” (İnönü Defterler, cilt I, sf. 258)
Bir de Âkif’in adeta nefes alamaz hale geldiği Takrir-i Sükun dönemini düşünün.

Mehmet Âkif yılı
Devrimlerin tabiatında bu vardır, başka türlü olmaz. Ama bugün büyük Âkif 72 milyonu birleştiren milli bir simge haline gelmiştir.
Âkif’in şapka, medeniyet, İslam, milliyetçilik konularındaki görüşleri için Beşir Ayvazoğlu’nun şu eserini muhakkak okuyunuz: 1924, Bir Fotoğrafın Uzun Hikayesi, Kapı Yayınları.
Başbakan, 2011’in “Mehmet Âkif Yılı” olacağını açıkladı, çok sevindim.
Âkif devletin de milletin de saygısına layıktır. Rahmetle, şükran ve saygı ile anıyorum.

Milliyet

YORUMLAR 74
  • ABDULLAH KULOGLU 13 yıl önce Şikayet Et
    İslamda Milliyetçili Yoktur!. Milliyetçilik kavramı cahiliyye devrinde kavmiyetçilik olarak hep vardı fakat 1789 Fransız İhtialinden sonra dünyaya yayılan bu frengi illeti geride 2 tane Dünya savaşı, yüzlerce normal savaş, yıkılan bir Osmanlı, yerle bir edilmiş yüzlerce şehir , öldürülen milyonlarca insandan başka hiç bir fayda vermedi. halen Dünyanın değişik yerlerinde çatışan ırkların sahiplendiği din dışı bir zararlı akımdır. Sebeb olduğu tahribat onun ne olduğunu zaten ortaya koyar. Ama lanetli bir egoizm içerdiğinden nefis hoşlanır
    Cevapla
  • mehmet ali 13 yıl önce Şikayet Et
    abdullah kuloğlu biz islamdan çıkmadık ki dönelim. bizim mücadelemiz sancakla bayrağı yanyana değil karşıkarşıya getirmeye çalışan kemiksizlere karşıdır.bizim mücadelemiz türklüğünü unutmaya,islam potası içinde nesebsiz sıradan bir ümmet gibi olmaya çalışanlara karşıdır.allah beni türk olarak yarattıysa bu bana neden zul olsun.neden milletimi sevmeyeyim.kardeşimi,anamı babamı sevmem ne kadar islama uygunsa milletimi sevip onun uğrunda karşılık beklemeden çalışmakta bize göre kutsal ve ahlaklı davranış.ama bu sevme saçmalayanlar gibi üstün kılma asla değil
    Cevapla
  • ABDULLAH KULOGLU 13 yıl önce Şikayet Et
    Bazı Ulusalcı Ülkücü Kardeşlerime!. Bazı ülkücü kardeşleri kızdırsamda bu insanların aslında İslamı seven ama bilmediğinden milliyetçilik gibi yabancı ideolojilere inandığını iyi biliyorum. Benim eskiden MHPli düşünceleri paylaşan ama biraz ilgilenince sağlam dindar müslümanlar haline gelip ümmet bilincine ulaşan çok arkadaşım oldu. Hatta Zeki isminde bir reisimiz vardı rüyasında üstüne çıkmaya çalıştığı bir Kurt heykelinin kırılıp gittiğini görünce tövbe etmiş namaza başlamıştı. Türkler Kemalist prangalarını kırıp yeniden İslama dönecekler!
    Cevapla
  • mehmet ali 13 yıl önce Şikayet Et
    Apoooo sen sus.tv deki PKK lılar da allahın adını ağzına alıyor. bak osman efendi bile ateistliği bırakmış başbakanınıza fıkıh dersi vermeye kalkıyor.biz dinimizi kullanmayız,yaşarız.islamı kendi habis emellerimize alet etmeyi değil yüceltmeyi ve yaşamayı isteriz.ama evimizde,ailemizde,kalbimizde.gösteri ve riya bizden uzak sizin yüzünüzde ve kalbinizde olsun.siz dini ancak propaganda aracı olarak kullanırsınız.allahın adına yeminleri bile sahtekarlığınıza inandırıcılıkkatmak için kullanırsınız.işte farkımız bu.
    Cevapla
  • mehmet ali 13 yıl önce Şikayet Et
    karaşahin tamam kardeş anlaşıldı yanlışlık. zaten kastımız peygamberimizin mubarek sancağına değil tıpkı bu gün atatürkün arkasına saklanan sahtekarlara olduğu gibi o mübarek sancağında arkasına saklanıpinsanları millete,devlete karşı kışkırtmayadır.fatihleriyavuzlar yeşil sancakla kırımızı bayrağı yanyana taşımışlardır.karşı karşıya getirmemişlerdir.bu böyle bilinmeli.yeşilbaş mehmetten kastım konya isyanını yapıp milli meclisi lağvetmek isteyen delibaş mehmetti ve akibeti de her hain gibi oldu.selametle
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
TikTok'a yasak! ABD Başkanı Biden imzayı attı
Eski bakan Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu!