28 Şubat kıskacındaki Postallı Kızlar!

Murat Koçak’ın Çağrı Yayınları’ndan çıkan Postallı Kızlar romanı bir döneme ve belli olaylara yüzeysel olarak tanıklık etmesinin yanı sıra; mücadele, muhasebe ve aşk üçgeninde dolaşan macera yüklü bir dünyaya götürüyor bizi..

İnsan hayatının bilinmez zikzaklara gebe olduğunu, sabırla ve kararlılıkla olayların üzerine gidildiğinde sorunların üstesinden gelinebileceğini gösteriyor.

Aslında gerçek anlamda bir yazarı yok Postallı Kızlar’ın; anlatanı ve dinleyeni var. Bu nedenle sürükleyici bir anlatım, sade ve akıcı bir dil bulacaksınız kitapta. Belki de herkes kendi hayatından bir kesitle karşılaşacak satır aralarında. Hazar Boran’ın söylediği gibi:

“Heceleriyiz uzunca bir şiirin hepimiz,

Tadında ve ibret babında hikâyelerimiz.”

Kitabın Özeti:

28 Şubat’ın çirkin yüzü ile daha küçük bir çocuk ve Kuran kursu öğrencisi iken tanışan Hazar Boran, Kuran kursunun haksız bir iftira sonucu kapanması üzerine büyük bir hayal kırıklığı yaşar.

Çok sevdiği Seyithan Hoca’da tutuklanmış, başarılı öğrenci Ayvaz’a ise kara çalınmıştır. Fakat olayın bu noktaya gelmesinde Hazar’ın da payı vardır.

Kendi ile yüzleşmekten korkan herkes gibi suçu başka birine atma eğilimi içinde Yaratıcıyı suçlar. Çünkü O,  kötülüklere engel olmamıştır.  

Üniversiteye başladığı yıl, yolunun bu seferde Ergenekoncularla kesişmesi, yaşantısını hiç ummadığı mecralara sürükler. Kendisine kurulan bir tuzak ve iftira sonucu cezaevine düşer. Bu kez kendisi ile yüzleşmeye hazırdır.

Çocukken engel olmadığı iftira sonucu, suçsuz insanların başının derde girmiş olmasının bir rövanşı olarak düşünür cezaevine düşmesini. Her şey insanın kendi eliyle yaptığının neticesidir. Amansız bir muhasebenin içindedir.

Ancak çocukken yaptığı hatayı temizlediği, Seyithan Hoca ve Ayvaz’a kendini affettirdiği zaman vicdanı rahat edebilecektir. Hiç ihtimal vermediği bir anda cezaevinden tahliye edilmesini, Allah’ın bu iş için verdiği fırsat olarak düşünür.

Nerde, nasıl bulacağı konusunda hiçbir fikri olmadığı mağdurları aramaya başlar. Allah’ın iyiliği hedeflemiş olan insana, gösterdiği kolaylığı yakinen hissedecektir.
        
Aynı zamanda kendisini cezaevine düşüren Ergenekoncu Atasoy’u bulmak ve örgütün karanlık yüzünü deşifre edecek bilgilere ulaşmak için, zaman zaman polisiye filmlerini aratmayacak mücadelesini sürdürmektedir.

Bu arada Firuze’ye karşı hissettiği ve nereye yerleştireceğini bilemediği duygular, Hazar’ın gönül dünyasını sarsmaktadır.

Kitap bir dönemi anlatması açısından önemli bir eser. 28 Şubat’ın habis izlerini görebilirsiniz satır aralarında…

Kitap ile ilgili teknik ayrıntı ve sipariş şartları için tıklanıyız...