Canlı yayında canlı kalmak

Küçükçekmece Belediyesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen “Televizyon Gazeteciliği Seminerleri” kapsamında Cennet Kültür Ve Sanat Merkezi’ne Kanal 7 Haber Spikeri Erhan Çelik ile gazeteci yazar ve spiker Aynur Ayaz konuk oldu.

Sunuculuğunu Soner Örnekol’un yaptığı söyleşide; konuklar öğrencilere gazetecilik, sosyal medya, canlı yayında canlı kalmak ve ekranın sağladığı popülerlik konularında bilgi verdi.

CANLI YAYINDA İŞTEN ATILDIM

İletişim fakültesi öğrencilerine spikerlik konusunda tavsiyelerde bulunan Erhan Çelik, “İş hayatında Türkiye’de canlı yayından atılan ilk adamım. Aslında yapmadığım bir haberden dolayı Reha Muhtar beni işten attığını açıklamıştı. Haber yöneticilerinin en kolay yaptığı iş budur. Ekran önünde konuşurken, tecrübe zamanla kazanılıyor. Çünkü canlı yayın; kas yapmak gibidir. Spiker adayları, mesleğe başladığınızda ilk etapta aklınıza gelen herşeyi konuşmayın, sormayın, söylemeyin. Gündemden haberiniz olsun. Ben günde 17 gazete okuyorum ve 4 ajans takip ediyorum” dedi.

YAYIN POLİTİKASIYLA ÖLÇÜŞTÜRMEYİN

Sosyal medyanın insanların kendisini ifade edebilecekleri bir mecra olduğunun altını çizen Çelik, ben çoğu zaman Kanal 7’nin yayın politikasına uymayan fikirlerimi twitterdan paylaşıyorum. Türkiye’de şöyle bir problem var. Genelde yayın yaptıkları kanalın politikasını kişilerin üzerine yapıştırıyorlar. Ancak Kanal 7 özgürlükçü bir mecra. Profesyonel izleyiciler yayın politikalarıyla çalışanların ideolojilerini ölçüştürmez.” diye konuştu.

AHMET HAKAN’IN KOLTUĞUNDA GÖZÜM YOK

Çelik, kendisinin mesleki anlamda Ahmet Hakan’a benzetildiğini ifade ederek, “Bana Ahmet Hakan gibisin, diyorlar. Onun koltuğunu doldurmak gibi bir niyetim yok. Ben her olaya haber gözüyle bakıyorum. Haber astigmatım var. Bu gözlüğü çıkardığım zaman dünya bana renkli gelmiyor. Sadece haber vermeyi ve paylaşılmasını önemsiyorum. Onun dışında tüm eleştirilere açığım” dedi.

SOSYAL MEDYANIN SÜZGECİ YOK

Hukuki düzenlemeden yoksun olmasının, sosyal medyanın en büyük eksikliği olduğunu  belirten Çelik, “Sosyal medyanın süzgeci yok. Van depremi sırasında bu olayın dezavantajlarını yaşadık. Ben bu konuya karşı önlemimi herkesi ciddiye almayarak alıyorum. Yalnızca güvendiğim kişilerin paylaşımları beni ilgilendiriyor. Diğerlerine aldırmıyorum.” diyerek, internet ile ilgili hukuki düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini söyledi.

HABERLER BENİ TATMİN ETMİYOR

Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Çelik, haberciliğin öğrencilere kolay yoldan öğretildiğini belirterek, “Ben haberi muhabir olarak okuyorum, spiker olarak değil. Yapılan haberler gazeteci olarak beni tatmin etmiyor ve içinde bulunduğumuz haber platformunu beğenmiyorum.90’lı yıllarda bu işin çilesini çekiyorduk. Şimdi 2 dakikada bilgiye ulaşıyoruz. Bu noktada haberin düzenlemeye ihtiyacı var.” diye konuştu.

EKRANDA CANLI KALMANIN SIRLARI

Gazeteci yazar ve spiker Aynur Ayaz ise canlı yayın tecrübelerini öğrencilerle paylaştı. Ayaz, “ Canlı yayın, hem canlı hem soğukkanlı olmayı gerektirir. Bilgiyi araştıracaksınız, gündem konularında fikir sahibi olacaksınız. Kalıcı olabilmek için empati, sempati ve antipatiyi bir arada taşımak gerekir. Mehmet Ali Birand bu anlamda iyi bir örnektir. Uyuşuk, gündemden uzak kişiler bu işe geriden başlıyor. Hayatta canlılığını koruyan insanlar, ekran önünde de canlı kalır” diyerek moral takviyesi ve çevreyle iletişim kurma da bu konuda en önemli etkenler olduğunu söyledi.