Aydınlanma için 'devlet sırrı' kalkmalı

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanvekili ve Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Sözcüsü İdris Şahin, Türkiye'nin karanlık tarihinin aydınlanması için formülü açıkladı.

Aydınlanma için 'devlet sırrı' kalkmalı
Aydınlanma için 'devlet sırrı' kalkmalı
GİRİŞ 06.01.2013 12:01 GÜNCELLEME 06.01.2013 12:01
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Seferberlik Tetkik Kurulu'ndaki belgelerin geldiğini ifade eden Şahin, devlet sırrı dışında kalan bütün belgelere ulaşıldığını belirterek askeri vesayeti kurumsallaştıracak tüm mekanizmaların sivilleştirilmesini istedi.

Kanal 5'e konuk olan Şahin, tüm vatandaşların sivil bir anayasa istediğini vurguladı. Vesayet anayasasını hep birlikte ortadan kaldırmak istediklerinin altını çizen Şahin, uzlaşı olmadığı takdirde bir alternatifin de olacağını kaydetti. Çalışmaların 3 ay gibi bir süre daha devam edeceğini dile getiren Şahin, ülke içindeki sorunları halledip, uluslararası potansiyelini geliştiren bir ülke olmak için yeni anayasanın şart olduğunu vurguladı.

Devlet sırrı dışında kalan bütün belgelere ulaşıldığını ifade eden Şahin, "Siyasi cinayetler de komisyonda ele alındı. 1 Mayıs 1977, Maraş, Çorum, Malatya ve Sivas katliamları da komisyonda gündeme geldi. Dönemin tanıkları da görüşlerini paylaştı. Darbelerde bir hazırlık aşaması var sadece darbelerin gerçekleştiği zamanı araştırmak yerine bunların hazırlık aşamalarını da ele aldık. Bu hadisleri geniş çerçevede komisyon olarak incelemeye aldık. Çok önemli olan Sivas olayında incelemeler yaptık ve ciddi ihmaller olduğunu gördük. O dönemim Sivas valisini de dinledik." dedi.

"SUSURLUK ÜZERİNE GİDİLSEYDİ SONRAKİ OLAYLAR OLMAZDI"

Bir kısım karanlık yapılanmaların varlığının herkes tarafından kabul edildiğine dikkat çeken Şahin, bu yapılar bilinmesine rağmen somut bir şekilde ortaya koyulamadığını kaydetti. "Ne zamanki devlet sırrı denilen madde kaldırılır, bu karanlık olayların üzerine gidilir; o zaman Türkiye'nin karanlık tarihi aydınlanmaya başlar." diyen Şahin, incelediklerinde karanlıkta kalan olayların bir kısım gizli eller tarafından yapıldığını, kardeşin kardeşe kırdırıldığını gördüklerini söyledi. Bilinçli bir elinin yaşanan karmaşa ile darbelere zemin oluşturulduğunu açık bir şekilde tespit ettiklerini belirten Şahin, Susurluk'un üzerine tam olarak gidilseydi, belki sonraki olayların olmayacağını ifade etti.

Bu noktada askerin bütünün bu süreç içine sokmamak gerektiğini dile getiren Şahin, "Askerin içinde bir grup hep cuntacılık yapmıştır. O tarihlerde atılan manşetleri görünce ben bunları nasıl görmemişim dedim. Çok büyük olaylar yapılmış. Mehmet Ağar o günkü yapıyı anlatırken bazı ifadelerinde yutkunduğunu gördük. Hukuk devleti ilkesinden ayrıldığımız anda meşruiyet kaybolur. Susurluk, 28 Şubat post-modern darbe sürecinin bir parçası." diye konuştu.

"MGK TOPLUM ÜZERİNDE BASKI REJİMİ OLUŞTURDU"

Askeri vesayeti kurumsallaştıracak tüm mekanizmaların sivilleştirilmesi gerektiğini dile getiren Şahin, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) uygulamalarının Türkiye'ye maliyetinin ortada olduğunu belirterek "Bu ülkenin yegâne temsil merci TBMM'dir. Millet ne söylerse bizim ona göre şekil almamız gerekiyor. Bunun kabul gördüğü bir toplumda, böyle kabul ettiğiniz zaman farklı davranışlar içine girmek, millettin iradesi üzerine vesayet kurmak yanlış olur. MGK aldığı karalar ile millet iradesini yok sayarak toplum üzerinde baskı rejimi oluşturdu. Bu noktada bizim arzu ettiğimiz bu yapının ortadan kaldırılmasıdır." şeklinde konuştu.

"HALEN DARBE TEHDİDİ VAR"

1982 Anayasası'nın içerisinde bulunan bir kısım vesayetçi yapıların tam olarak ayıklanmadığına dikkat çeken Şahin, şöyle devam etti: "MGK gibi yapılar ortadan kaldırılmadığı sürece 28 Şubat gibi bir tehdidin olduğunun farkındayız. Genelde bugünün şartlarında darbenin olmayacağı söyleniyor. Ülkede istikrar varsa darbenin olması mümkün olamayabilir. Ancak kısmen de olsa anayasada halen darbe tehdidi var. Sivil bir anayasa yapıldığı zaman bu ülkede darbenin sözünün dahi silineceğini biliyoruz."

İş dünyası, medya, siyaset, sivil toplum örgütleri ve yargının karanlık süreçlere destek verdiğini anlatan Şahin, askerin belli bir gücü olsa da bazı şeyleri tek başına yapamayacağını belirterek 28 Şubat sürecinde medyanın aktif rol aldığını vurguladı. 28 Şubat'ta medyanın en büyük silah olarak kullanıldığını dile getiren Şahin, senaryolar üretildiğini, bilinçli bir şekilde 'irtica en büyük tehdit' algısı oluşturulduğuna dikkat çekti.

KAYNAK: CİHAN
YORUMLAR 2
  • mevhibe inal 11 yıl önce Şikayet Et
    olurmu böyle şey?. orantısız karar. bütün dünyada devlet sırrı olsun. yüz yıl sonra açılan bilgiler, hiç açılmayan bilgiler olsun, bizde kalksın! kim bundan kazançlı çıkar? türk devleti yıkılıyor mu?
    Cevapla
  • fatme tahir 11 yıl önce Şikayet Et
    bulgaristanli turk . temizleyin artik bu tumor hucrelerini , analtin onlara devleti kendi sirketi gibi kullanmak ne demek, sahsen olsam stalin gibi hepsini astirirdim ama rte' yine sevkatli adam birde basbakan secilmesine ramen hapse atirdiler adami partisini kapatmak istediler , yani miletin ne dedigi onemli deil onlar icin sadece "o" elitlerin ne istedigi onemli, asilmayi coktan hakettiler dadaki eskiyadan cok cok daha kotuluk ettiler bu millete, idam cezasi getirilmeli,asacaksin bunlari taksimde ama boynundan deil ayaklarindan , ac susuz 10 gun icinde olup curusunler gelen gecenede ibret olsun
    Cevapla
DİĞER HABERLER
ABD'de yeni bir George Floyd vakası! Tyson nefessiz kalarak ölmüş
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs'ü savunmak insanlığı savunmaktır