Oğuz boyları Anadolu'dan siliniyor
Türkiye büyük bir kültürel duyarsızlık yaşıyor. Mahalle dükkanlarının adı bile yabancı tabela taşırken, Anadolu'ya mührünü vurmuş Oğuz boylarının adları yok olma tehlikesi yaşıyor
Barış Gündoğan'ın haberi
Orta Asya'dan batıya doğru büyük göçle tarihin akışını değiştiren, Selçuklu devletlerini ve Osmanlı İmparatorluğu'nu kuran Oğuz boyları adlarının, Anadolu'daki kullanımının giderek azaldığı bildirildi
Yazar İdris Adil tarafından kaleme alınan ve bir Türkmen obasının göçerlikten yerleşik düzene geçiş hikayesinin konu edildiği "Kürkçüler" adlı kitaba göre, 24 Oğuz boyunun adını taşıyan yer adı sayısı bugün 289'a düşmüş durumda.
Adil, yaklaşık 2 yıl süren araştırma ve çok sayıda kişiyle gerçekleştirilen röportaj sonucu derlediği, Kürkçülü Obası'nın Orta Asya'dan göçünü ele aldığı kitabında, Oğuz boylarına ait çok sayıda veriye de ulaştığını belirtti.
Araştırmaları sırasında, Osmanlı Devleti zamanında 1500'lü yıllarda yapılan bir araştırmada bugünkü Türkiye sınırları içinde bulunan 899 yerleşim biriminin, bir Oğuz boyu adını taşıdığını belirten Adil, "1966 yılında tarihçi Faruk Sümer'in yaptığı araştırmada, Oğuz boyu adını taşıyan yer adı sayısını 439 olarak belirlemişti. Ancak benim yaptığım araştırmalarda bu sayının 289'a kadar düştüğü ortaya çıktı" dedi.
-DEĞİŞİKLİK İÇİN REFERANDUM BİLE YAPILIYOR-
Daha çok ilçe, belde ve köy yerleşim birimlerinin adı olarak kullanılan Oğuz boylarına ait adların kaldırılarak yenilerinin verildiğini, hatta değişiklikler için referandum bile yapıldığını anlatan Adil, değişiklikteki en önemli nedenin ise yöre halkının bu adların ne anlama geldiğini bilmemesinden kaynaklandığını söyledi.
Yazar İdris Adil, yaptığı araştırmalarda, Ala Yuntlu, Yıva, Yaparlu ve Alkaevli boylarının adlarını taşıyan yer kalmadığını belirterek, "Eğer bu konuda yeterli bilinçlenme sağlanamazsa, diğer boy adları da zaman içinde unutulacak" dedi.
Osmanlı ailesinin mensubu bulunduğu Kayı Boyu'nun adını taşıyan yer adı sayısının 94'ten 21'e düştüğünü belirten Adil, şunları kaydetti: "Selçuklu ailesinin mensubu bulunduğu Kınık Boyu'nun adını taşıyan yer adı sayısı 81'den 30'a, Dadaloğlu başta olmak üzere ozanlarıyla tanınan Avşar-Afşar Boyunun adını taşıyan yer adı sayısı 86'dan 32'ye, Eymür-Eymir-İmir Boyu'nun adını taşıyan yer adı sayısı 71'den 7'ye, Yüreğir-Üreğil Boyu'nun adını taşıyan yer adı sayısı da 44'den 9'a düştü."
(aa)
-
Marufuemir 16 yıl önce Şikayet EtDİL YARASI. Dilini kaybeden insan,dinini yaşayamaz..! Dil,öyle bir sistemdir ki;Allahın varlıgının delillerindendir... Bir milletin dili,o millete riyaset eden özellikler de kazandırır... Türkçe en riyasetkar dillerdendir. Türkçemizi korumamızın gereklerinden biri de budur..!Türkçe Türk-ü-ce...Beğen
-
MUSTAFA AKKUŞ 16 yıl önce Şikayet Eterbakan. değindiği konulardan biri de bu zaten hocanınBeğen
-
mehmet AYDIN 16 yıl önce Şikayet EtEN ÖNEMLİ GÖREV.... yeni kurulacak hükümetin yapması gereken en önemli konulardan biride dilimizin ve kültürümüzün yozlaşmaması içi(daha fazla) dil ve kültür reformu yapmalı. bu reformların ne kadar değerli olduğunu belki 50 belki 100 yıl sonra çok daha iyi anlıyacağız. halk adların anlamını bilmiyosa onları öğretmeliyiz. çok geç kalmadan şimdi başlanmalı.....Beğen
-
Oğuzhan TÜRKOĞLU 16 yıl önce Şikayet EtKAYIP. Şunu unutmayın ki bu değişikliklerin yegane sebebi yöneticilerdir.Onlarda kimden emir aldıklarını iyi bilirler.İnsanı önce milliyetinden edeceksin ki çabuk parçalansınlar ve bu sayede dinden etmek daha kolay olsun.(Örnek mi:Mezhep kavgaları nedeniyle birbirini müslüman olmamakla suçlayanlar.Şİİ SÜNNİ kavgasını körükleyenler.En sonda FİLİSTİN.)Milliyetçi bir filistin devleti olsa idi bunlar olmazdı.Milliyetçilerin MEZHEP kavgası çıkardığı görülmemiştir.Ey Müslüman PEYGABERİNİN ÜMMETİ OL YETER.Beğen
-
Dilâra Çamlıbel 16 yıl önce Şikayet Etdevam. Ben de kendi çapımda bir araştırma yaptım ne yapabilirim diye,civardaki Türkçe öğretmenleriyle irtibata geçtim, bu Türkçe\'nin kaybolmaması için şimdi kayda geçiriyoruz ve kitaplaştırıp köy okulunun kütüphanesine koyacağız ki çocuklar bunları okusunlar dillerini unutmasınlar. Çünkü gerçekten çok zengin, içinde Asya tınısı taşıyan sert ve mağrur kelimeler de var, Akdeniz iklimi gibi yumuşak ve kulağa hoş gelenler de.Beğen
