Ekmeleddin İhsanoğlu: Laikliği savunuyorum

Erdoğan’ın en güçlü Köşk rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

Ekmeleddin İhsanoğlu: Laikliği savunuyorum
Ekmeleddin İhsanoğlu: Laikliği savunuyorum
GİRİŞ 04.07.2014 09:47 GÜNCELLEME 04.07.2014 09:51
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Erdoğan’ın en güçlü Köşk rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu, “Atatürk düşmanı değilim. Laikliği savunuyorum. Din, siyasete karıştırılırsa sıkıntı çıkar” dedi

İs­tan­bul-Ye­ni­kö­y’­de, Ka­len­der Or­du­evi’­nin ar­ka­sın­da­ki de­niz man­za­ra­lı ar­sa­da “Dost­la­r” bir ara­ya ge­lip ko­ope­ra­tif kur­muş. Adı­nı da “Dost­lar Ko­ope­ra­ti­fi­” koy­muş­lar. Or­tak­lar ara­sın­da Tur­gut Özal, Nev­zat Yal­çın­taş gi­bi ün­lü­ler de var. Özal, ön­ce Baş­ba­kan, ar­dın­dan Cum­hur­baş­ka­nı se­çil­di. Ay­nı si­te­den Prof. Dr. Ek­me­ledd­din İh­sa­noğ­lu da Cum­hur­baş­ka­nı ada­yı ol­du. Kom­şu­la­rı­nın ço­ğu, si­te­nin uğu­ru­na ina­nı­yor ve Ek­me­led­din Be­y’­in aday­lı­ğı­nı yü­rük­ten des­tek­li­yor.

Ek­me­led­din İh­sa­noğ­lu­’nun evi de sa­de döşenmiş… Bal­kon­da çi­çek­le­ri… Bo­ğa­z’­dan ge­çen ge­mi­le­ri gö­rü­yor­su­nuz. Da­ha 10 gün ön­ce­si­ne ka­dar ki­tap­la­rıy­la, araş­tır­ma­la­rıy­la, bah­çey­le uğ­ra­şan Ek­me­led­din Bey, şim­di zor­lu bir ya­rı­şa gir­di.

Çevresindekiler gö­nül­lü ola­rak ça­lış­ma­la­rı­na des­tek olu­yor ve so­nu­na ka­dar da ol­ma­ya de­vam ede­cek. Bun­lar ara­sın­da te­le­viz­yon su­nu­cu­su Öz­lem Gür­se­s’­i, ga­ze­te­ci-ya­zar Me­te Be­lo­va­cık­lı­’yı, fo­to mu­ha­bi­ri Vol­kan Yıl­dı­rı­m’­ı gö­rü­yo­rum.

Or­tan­ca oğ­lu Azi­z’­in eşi Ba­şak Ha­nı­m’­la tanışıyoruz. Avu­kat olan Ba­şak Ha­nı­m, “Ka­yın­ba­bam hak­kın­da çok yan­lış söy­lem­ler var. Bu dü­şün­ce­de olan­la­rın, ai­le­yi ta­nı­ma­la­rı la­zım. Bi­zi en çok ra­hat­sız eden, ba­ba­mın şe­ri­at­çı, Ata­tür­k’­e kar­şı ol­du­ğu­na iliş­kin söz­ler olu­yor. Oy­sa onun Ata­türk, la­ik­lik, Cum­hu­ri­yet ile il­gi­li dü­şün­ce­le­ri çok net. Bu ko­nu­da kim­se­nin te­red­dü­tü ol­ma­sın. Ben de İz­mir­li bir ai­le­nin kı­zı ola­rak böy­le bir ka­yın­pe­de­rim, Fü­sun Ha­nım gi­bi bir ka­yın­va­li­dem ol­du­ğu için mut­lu­yu­m” di­yor.

“Ka­mu­oyu ta­nı­mı­yor den­me­si doğ­ru de­ği­l”

İki Yoz­gat­lı bir ara­ya gel­dik. Ek­me­led­din Bey, Yoz­gat zi­ya­re­ti­ni an­la­tı­yor, hem­şeh­ri­le­ri­nin il­gi­sin­den çok duy­gu­lan­dı­ğı­nı, ay­nı il­gi­nin git­ti­ği il­çe­ler­de de gös­te­ril­di­ği­ni be­lir­ti­yor. Ta­nın­ma­dı­ğı­na iliş­kin id­di­ala­rı ha­tır­lat­tı­ğım­da şun­la­rı söy­lü­yor:
“As­lın­da ‘Ka­mu­oyu ta­nı­mı­yo­r’ den­me­si doğ­ru bir ifa­de de­ğil. Çün­kü ben 1980 yı­lın­dan iti­ba­ren İs­tan­bu­l’­da önem­li birçok gö­rev­de bu­lun­dum. Yap­tı­ğı­mız kül­tü­rel, sa­nat­sal fa­ali­yet­ler, ulus­la­ra­ra­sı sem­poz­yum­lar, se­mi­ner­ler, yaz­dı­ğım ki­tap­lar, ver­di­ğim kon­fe­rans­lar­dan do­la­yı ka­mu­oyu ta­nı­mış­tır. 2005’te ge­nel sek­re­ter olduktan sonra da­ha ge­niş halk kit­le­le­ri ta­nı­ma­ya baş­la­mış­tır.

Te­le­viz­yon­la­rın ve ga­ze­te­le­rin ver­di­ği öl­çü­de yap­tı­ğım fa­ali­yet­ler, zi­ya­ret­ler, dev­let baş­kan­la­rıy­la gö­rüş­me­le­rim, Bir­leş­miş Mil­let­ler Gü­ven­lik Kon­se­yi­’n­de yap­tı­ğım ko­nuş­ma­lar, de­ği­şik dev­let baş­kan­la­rıy­la, hü­kü­met baş­kan­la­rıy­la, dı­şiş­le­ri ba­kan­la­rıy­la yap­tı­ğım gö­rüş­me­ler, Do­ğu­’da, Ba­tı­’da İs­lam dün­ya­sın­da, Af­ri­ka­’da, As­ya­’da, Av­ru­pa­’da, Ame­ri­ka­’da, Rus­ya­’da ya­zıl­dı. Fo­toğ­raf­lar çık­tı. Sa­yın Pu­ti­n’­le, Med­ve­de­v’­le, Oba­ma­’y­la, Chi­ra­c’­la, Pa­kis­tan Cum­hur­baş­ka­nı­’y­la, Suu­di Kra­lı­’y­la… O ba­kım­dan ‘ta­nı­mı­yo­-ru­z’ di­yen­ler bi­raz bu bil­gi­le­rin dı­şın­da ka­lan in­san­lar di­ye­lim.”

“Cumhuriyetin değişmez ilkelerini hep vurguladım”

Ek­me­led­din Be­y’­i, Ata­türk düş­ma­nıy­mış gi­bi gös­ter­me gay­ret­le­ri var. İs­ter is­te­mez “A­ta­tür­k’­ü na­sıl de­ğer­len­di­ri­yor­su­nuz? Bu ko­nu­da ba­zı kuş­ku­lar va­r” di­ye so­ru­yo­rum. Bu so­ru­ya şu kar­şı­lı­ğı ve­ri­y“Tah­min edi­yo­rum bun­lar gi­de­ril­di. Çün­kü yap­tı­ğım ko­nuş­ma­lar, ki­tap­la­rım­da­ki re­fe­rans­lar, Ata­türk hak­kın­da şüp­he­le­ri gi­der­di. Şim­di­ye ka­dar Ata­türk hak­kın­da ters an­la­şı­la­cak bir sö­züm yok. De­ği­şik ve­si­le­ler­le yap­tı­ğım be­yan­lar ay­rı­ca Anıt­ka­bir def­te­ri­ne yaz­dı­ğım ya­zı… Ana­ya­sa­’da be­lir­ti­len Tür­ki­ye­’nin, Türk Dev­le­ti’­nin, Cum­hu­ri­ye­ti­’nin sa­bit, de­ğiş­mez il­ke­le­ri­ni ifa­de et­tim. Tür­ki­ye­’nin bu­nu aş­mış ol­ma­sı la­zım.”
Tür­ki­ye­’de en bü­yük ser­ma­ye, din tüc­car­lı­ğı… Si­ya­se­tin bir nu­ma­ra­lı mal­ze­me­si ol­ma­ya de­vam edi­yor. İh­sa­noğ­lu­’na “si­ya­set-din iliş­ki­si­ni­” so­ru­yo­rum. Ce­va­bı şöy­le olu­yor:
“Bu ko­nu­da­ki fik­rim çok açık­tır. Ben bu­nu, Ame­ri­ka­’da, İn­gil­te­re­’de, Rus­ya­’da da ba­sı­lan ‘Ye­ni Yüz­yıl­da İs­lam Dün­ya­sı­’ ki­ta­bım­da be­lirt­tim. Din si­ya­se­te ka­rış­ma­ma­lı, si­ya­set di­ne ka­rış­ma­ma­lı. Ya­ni la­ik­li­ği sa­vun­du­ğu­mu açık açık söy­lü­yo­rum. Bu­nun kö­tü ör­nek­le­ri­ne işa­ret et­tim.
Bu­gün Ira­k’­ta, Su­ri­ye­’de ya­şa­dı­ğı­mız bü­yük sı­kın­tı­ların, bi­ze de sıç­ra­ya­bi­le­cek ateş­le­rin te­me­lin­de di­ni si­ya­se­te alet et­mek, mez­he­bi si­ya­se­te alet et­mek ve din-mez­hep ko­nu­sun­da aşı­rı­lı­ğa gi­dil­di­ğin­de şid­de­ti kul­lan­mak. Bü­tün bun­lar­la özel­lik­le ge­nel sek­re­ter ola­rak uğ­raş­tım ve bu ra­di­ka­liz­me, fa­na­tiz­me; bu kör ta­as­su­ba kar­şı ol­du­ğu­mu söy­le­dim.”

“Türk Mil­le­ti­’ne men­sup ol­mak­la if­ti­har edi­yo­ru­m”

Tür­ki­ye­’de din sö­mü­rü­sü ala­bil­di­ği­ne yaygın. Bu­nu ha­tır­la­tı­yo­rum ve gö­rüş­le­ri­ni din­li­yo­rum:
“Bu sı­kın­tı­la­rı hep çek­mi­şiz­dir. Bu­gün de di­nin si­ya­se­te ta­hak­kü­mü­ne mü­sa­ade et­me­me­miz la­zım. Çün­kü yi­ne bu bi­zi sı­kın­tı­ya so­ka­cak­tır. Sa­yın Re­cep Tay­yip Er­do­-
ğa­n’­ın son ko­nuş­ma­sı­nı ta­kip et­me im­ka­nım ol­ma­dı. Pren­sip iti­ba­riy­le di­nin si­ya­se­te, si­ya­se­tin di­ne alet edil­me­me­si­ni ar­zu edi­yo­rum ve her­ke­sin bu­na dik­kat et­me­si­nin mem­le­ke­ti­miz için da­ha ha­yır­lı ola­ca­ğı­na ina­nı­yo­rum. Ar­tık bu me­se­le­le­ri ar­ka­mız­da bı­rak­mış ol­ma­mız la­zım.”
Er­do­ğan, “Türk Mil­le­ti­” ifa­de­si­ni kul­lan­mı­yor. Ek­me­led­din İh­sa­noğ­lu, “Ben kul­la­nı­yo­ru­m” di­yor ve söz­le­ri­ni şöy­le sür­dü­rü­yor:

“Doğ­ru­su, Baş­ba­ka­n’­ın ‘Türk Mil­le­ti­’ de­yip de­me­di­ği­ne dik­kat et­me­dim. Bun­dan son­ra dik­kat ede­ce­ğim. Ben bu mil­le­te men­sup ol­mak­tan do­la­yı if­ti­har edi­yo­rum. Ha­ya­tım bo­yun­ca bu gu­ru­ru ta­şı­dım. Özel­lik­le yurt dı­şın­da doğ­muş­sa­nız Türk Mil­le­ti­’ne ai­di­ye­ti­niz si­zin için çok önem­li bir var­lık se­be­bi olu­yor. Gur­bet di­ya­rın­da doğ­du­ğu­nuz için si­zi ilk gün­den iti­ba­ren ‘Tür­k’ di­ye ta­nım­lı­yor­lar ve siz bu Türk­lük an­la­yı­şı için­de bü­yü­yor­su­nuz is­ter is­te­mez. Şu­ur al­tın­da bel­lek his­si­nin en te­mel un­su­ru olu­yor.”

Hu­zur, gü­ven ya­ra­ta­cak bi­ri

Ek­me­led­din Be­y’­in yurt ge­zi­le­ri­ne eşi Fü­sun Ha­nım da ka­tı­la­cak. Ör­ne­ğin Trab­zo­n’­da ya­nın­da ola­cak. Ek­me­led­din Be­y’­e ne gi­bi me­saj­lar ve­re­ce­ği­ni so­ru­yo­rum. An­la­tı­yor:
“Bu bir cum­hur­baş­ka­nı se­çi­mi­dir. Mil­let­ve­ki­li, be­le­di­ye baş­ka­nı se­çi­mi de­ğil. Bu dev­le­te bir baş seç­mek­tir. Bu se­çim so­nu­cun­da gö­re­ve ge­le­cek in­sa­nın na­sıl bi­ri ol­ma­sı ge­rek­ti­ği­ni an­lat­mak la­zım. Ya­ni ül­ke­de hu­zur, gü­ven ya­ra­ta­cak, mil­le­tin kor­ku­suz, gü­ven için­de ya­şa­ma­sı­nı sağ­la­ya­cak, ay­nı za­man­da ül­ke­mi­zin kom­şu­la­rıy­la, bü­tün dün­yay­la iliş­ki­le­ri­nin is­tik­rar için­de ol­ma­sı ve iti­bar­lı, say­gın ha­le gel­me­si he­def­len­me­li­dir. Cum­hur­baş­ka­nı si­ya­set dı­şı ve­ya si­ya­se­tin üs­tün­de ol­ma­lı. Si­ya­si bir prog­ram­la ge­lip, dev­le­tin me­ka­niz­ma­la­rı­na, Ana­ya­sal ku­rum­la­rı­na bu yak­la­şım­la yak­laş­ma­ma­sı la­zım ge­lir. Cum­hur­baş­ka­nı Ana­ya­sa­’nın 104. Mad­de­si­’ne gö­re dev­le­tin ba­şı­dır. Cum­hu­ri­ye­tin ve mil­le­tin bü­tün­lü­ğü­nü tem­sil eder, Ana­ya­sa­’nın uy­gu­lan­ma­sı­nı gö­ze­tir, dev­let ku­rum­la­rı­nın ara­sın­da­ki uyum­lu ça­lış­ma­yı sağ­lar. Ya­ni te­mel fonk­si­yo­nu bu­dur.”

Kaynak: Saygı Öztürk- Sözcü

YORUMLAR 1
  • murat ateş 9 yıl önce Şikayet Et
    ne diyosun.. bizde dindarsın demedik. biliyoruz laik olduğunu
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Süresiz nafakayla ilgili dikkat çeken emsal karar!
İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç son yolculuğuna uğurlandı