Bel ağrısının neden olur? Aşırı bel ağrısına evde tedavi yöntemi...

Bel ağrısı hemen hemen herkesin hayatının bir döneminde yaşadığı baş ağrısından sonra ikinci sırada gelen şikayetlerdendir. Önemli problemlerin habercisi olabilen bel ağrısı şikayetinin dikkate alınması mühimdir. Peki, bel ağrısı neden olur? Bel ağrısının tedavisi nasıl yapılır? İşte, bel ağrısı hakkında her şey...

Bel ağrısının neden olur? Aşırı bel ağrısına evde tedavi yöntemi...
Bel ağrısının neden olur? Aşırı bel ağrısına evde tedavi yöntemi...
GİRİŞ 08.01.2019 16:15 GÜNCELLEME 08.01.2019 16:16

Kas-iskelet sisteminde fonksiyon bozukluğu oluşturan ve oldukça sık karşılaşılan bir sorun olan bel ağrısı halk arasında pek çok spekülasyonu da beraberinde getirir. Filancanın beli ağrıyordu şunu uyguladı, şu ilacı aldı gibi yanlış davranışlar bırakın iyi olmayı pek çok problemi de beraberinde getirir. Bel ağrısı, beli etkileyebilecek ani bir hareketten, yanlış oturma tarzından, günlük çalışma rutininde yapılan hatalı davranıştan vs. pek çok sebepten dolayı ortaya çıkabilir. Kronik olabildiği gibi aniden gelerek bir sabah uyandığınızda sizi bulabilir. Bu konuda önemli olan doğru teşhis ve uzman yardımıdır. Peki, bel ağrısının bilinen sebepleri nelerdir? Kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyen bel ağrısı nasıl geçer, bel ağrında uygulanan en etkili tedaviler nelerdir? İşte, bel ağrısı konusuna ilişkin merak edilen tüm detaylar haberimizde...

Bel Ağrısı

BEL AĞRISI NEDEN OLUR?

Bel ağrısı bir anda gelen yahut sık sık sürekli olan bir ağrı biçimi şeklinde kendini gösterebilir. Herhangi bir zorlama sonunda (spor, ağır kaldırma, taşıtlarda yaşanan sarsıntılar, gebelik nedeniyle) olabildiği gibi en bilinen nedeni bel fıtığı da bu ağrıya sebebiyet verebilir. Bazı zamanlarda risk faktörleri de baş gösterebilir. En çok 35-45 yaşları arasında görülen bel ağrısı kadın ve erkekte eşit oranda ortaya çıkar. 60 yaşın üzerinde kadınlarda bel ağrısı görülme sıklığı artmaktadır. 

Belde ağrının hissedilme nedeni, bel zorlanması ve duruş bozuklukları; bel kaslarına, bağlarına ve eklemlerine hasar vererek ağrıya yol açmasıdır. Günümüzde her 3 insandan 2sinde görülen bel ağrısının yanında gelecek belirtileri de dikkate alarak uzman görüşlerinden faydalanmak var olan sağlığı ve konforu kaybetmemek için de mühimdir. 

Bel ağrısı için zikredilebilecek risk faktörleri ve nedenler şöyledir;

* Bedensel olarak zorlayıcı işlerde çalışmak

* Kötü ve uzun süre oturma alışkanlığına sahip olmak

* Uzun süre öne eğik pozisyonda ders çalışmak, uygun olmayan sıra ve sandalyelerde oturmak

* Aşırı kilo

* Gebe olmak

* Doğumsal anomaliler

* Sigara içmek

* Uzun süre rahatsız ayakkabı giymek

* Her iki bacakta uzunluk farkı 

* Tedaviye başlamada gecikmek

* Travmatik nedenler ( omurga kırıkları ya da kayması)

* Bel zorlanması, postür bozuklukları, bel fıtığı

* Bel omurgasının kireçlenmesine bağlı bel ağrıları

* Tüberküloz, brusella gibi hastalıkların bel omurgasını tutması

* Osteoporoz, kemik yumuşaması

* Kanserler ( başka bir yerden yayılmış ya da omurganın kendisinden kaynaklanan)
Mide, karaciğer, böbrek gibi organ rahatsızlıklarının bel bölgesine yayılmasına bağlı bel ağrısı

* Psikojenik bel ağrısı

* Başarısız bel cerrahisi (başarısız bel ameliyatları sonrası oluşan ve uzun süre devam eden şiddetli bel veya bacak ağrısı).

* Stres, depresyon ya da ruhsal bozukluklar yaşamak, işinden memnun olmamak, takdir edilmemek

Bel Ağrısı Neden Olur

Bel ağrısına neden olan birçok faktör sayılabilir. Ancak bel ağrıları geçme sürelerine ve nedenlerine göre ikiye ayrılır. 

1. Mekanik nedenler : İstirahatle azalan, hareketle artan bel ağrıları (bel fıtığı, kireçlenme, omur kaymaları, omur eğrilikleri, kas ağrıları)

2. Enflamatuar nedenler : İstirahatle veya hareketle ağrının özelliğinde değişiklik olmayan grup (romatolojik, nörolojik ve kan hastalıkları, kanser, kırık, iç organ kaynaklı vb.)

HER BEL AĞRISI BEL FITIĞI HABERCİSİ DEĞİLDİR

Bel fıtığının nedeni bilinenin aksine sadece belde görülen ağrı ile ortaya çıkmaz. Bel fıtığı şikayeti olan kişilerin bel ağrısı yavaş yavaş gelişen, yaygın, batıcı, hareketle artan, istirahatle azalan, belde ve etkilenen sinir kökünün anatomik dağılımına uygun olarak bacağa yayılan bir ağrıdır.

Bel fıtığı olan kişiler bel ağrısının yanında sinir kökünün tahribine bağlı olarak topuk ağrısı, belden bacaklara doğru giden ve uyuşturan bir ağrı ile karıncalanma, güçsüzlük çekmektedirler.

Aynı zamanda hareketlerde kısıtlılık görülür ve ağrılar, öne eğilme veya arkaya dönme gibi ters bir hareket sonrası ani olarak başlayabilir; en küçük bir hareketle şiddetlenip, kilitlenme veya bel tutulmasına yol açar;  oturmakla, ayakta durmakla, öksürmekle, ıkınmakla, araba kullanmakla artar.

BEL AĞRISI NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Toplumda bel ağrısı çok sık karşılaşılan hastalıklardan bir tanesidir. Her insan hayatı boyunca en az bir veya birkaç defa bu problem ile karşı karşıya kalmıştır. Dr. Feridun Kunak, içerisinde haşlanmış elma, kantaronlu ozon yağı ve karabiber olan bel ağrısına iyi gelen lapa tarifi verdi. Kunak, lapanın dayanılabilen sıcaklıkta bele uygulanması gerektiğini söyledi.

Ara ara görülen ve hayat tarzından kaynaklanan ufak bel ağrıları yapılan yanlışların terk edilmesi ile atlatılabilir. Ancak kronikleşen ve yukarıda da belirtildiği gibi farklı semptomları da beraberinde getiren bel ağrıları sonrası mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bel ağrısı sonrasında uygulanan bilinen tedaviler; ilaç tedavisi, istirahat, korse kullanımı, cerrahi müdahale ve fizik tedavi yöntemleri olarak sıralanabilir. 

Uzman hekimlerin bel ağrısı şikayeti ile gelen hastalara uyguladıkları rutin teşhis ve tedavi basamakları şu şekildedir; 

- Doktor, bel ağrılı hasta ile yapacağı görüşmede ilk önce, hem ağrının ne zaman ve nasıl ortaya çıktığını tespit eder, hem de risk faktörlerini belirler.

- Ağrının beldeki hangi yapılardan kaynaklandığı, sinir sıkışması varsa, ciddiyeti belirlenir.

- Tanı amacıyla röntgen filmi veya gerekirse BT (bilgisayarlı tomografi), MR (manyetik rezonans) görüntüleme yöntemleri kullanılarak hastanın eklemleri, bağları, sinirleri, omurgası ve omurlar arası diskin durumu tespit edilir.

- Diskte oluşan fıtıklaşma, diskin yırtılıp yırtılmadığı MR görüntüleme yöntemiyle kolaylıkla görülür. Bundan sonraki basamak hastanın tedavisinin düzenlenmesidir.

Çalışanların Bel Ağrısı

BEL AĞRISININ TEŞHİSİ SONRASINDA UYGULANAN TEDAVİ YÖNTEMLERİ

İlaç tedavisi : Ağrı kesici, kas gevşetici ilaçlar sıkça kullanılmaktadır. Bunlar zedelenme bölgesinin tamirinin hızlanmasını sağlar. Ancak özellikle mide-barsak sistemi üzerindeki yan etkileri yönünden dikkatli olmak gerekir.

İstirahat: Artık bel ağrılı hastalara, uzun süreli yatak istirahati önerilmiyor. Aksine mümkün olan en kısa sürede hastayı yataktan kaldırarak günlük yaşama dönmeye ve egzersiz yapmaya motive etmek gerekiyor.

Korse uygulaması: Korse kullanımı çok ağrılı vakalarda kısa süreli olmak şartıyla zaman zaman uygulanabilir. Ancak hastanın korseyi alışkanlık haline getirmesi, kendine olan güvenini yitirmesine, kasların zayıflamasına ve esnekliğini kaybetmesine neden olacağından önlenmelidir.

Fizik tedavi yöntemleri: Hastaya uygun olanı seçmek koşuluyla derin ve yüzeysel sıcak uygulama, soğuk uygulama, elektroterapi, masaj, traksiyon (otomatik makinayla aralıklı bel çekme), egzersiz tedavisi, hastayı kısa sürede günlük yaşama döndürmek için en etkili ve güvenilir yöntemlerdir.

Cerrahi yaklaşım: Beldeki sinir yapılarının, hasar görmelerine neden olacak şekilde baskı altında kalması durumunda, diğer yöntemlerle iyileşmesi mümkün olmayan hastalarda sinir üzerindeki baskı ameliyat yoluyla kaldırılarak hastanın ağrılarına son verilir. Eskiden beri hastaların korkulu rüyası haline gelen bel fıtığı ameliyatları günümüzde korkulan bir ameliyat olmaktan çıkmıştır. Uygun endikasyon, yani doğru hasta seçimi halinde bel fıtığı ameliyatlarından fayda görme oranı çok yüksektir.

Yaşlılıkta Bel Ağrısı

BEL AĞRISI ÇEKMEMEK İÇİN BUNLARA DİKKAT EDİN!

- Yatmak için yaylı ortopedik yatak kullanılmalıdır.

- Yatarken önce yatağın kenarına gelip oturulmalıdır. Kollardan destek alarak önce yan yatılmalı, sonra sırt üstü dönülmelidir. Yataktan kalkmak istenildiğinde, önce yan yatıp kollardan destek alınmalı ve oturulmalı sonra ayağa kalkılmalıdır.

- Yan pozisyonda öne doğru bükülerek bacaklar karına doğru çekip yatmak sağlık bakımından en uygun pozisyondur.

- Bakılan kişi, cisim ve objeye vücut cephesi tam olarak dönülmelidir. Baş, boyun ve gövde aynı düzlem üstünde olacak şekilde bakılmalıdır.

- Uzun süre aynı pozisyonda kalınmamalıdır. Oturma ve ayakta kalma süresinin 45 dakikayı geçmemesine özen gösterilmelidir. 45 dakika ayakta kalındıysa 5 dakika kadar oturulmalı, 45 dakika oturulmuşsa 5 dakika kadar ayakta kalınmalıdır.

- Oturulduğunda bel kavisini destekleyen bir yastık kullanmak alışkanlık haline getirilmelidir.

- Yerle olan işlerde, yere eğilerek değil çömelerek işlerin yapılmasına özen gösterilmelidir.

- Bel bölgesi terli kalmaktan, yel ve rüzgardan korunmalıdır. Klima veya hava akımının direk olarak gelmemesi için önlem alınmalıdır.

Bel Ağrısı Egzersizi

BEL AĞRINIZI EGZERSİZLE AZALTIN!

1.Egzersiz:

- Normal pozisyonda sırt üzeri yatın.

- Başınızı öne kaldırıp her iki ayağınızı kendinize doğru çekerek 5'e kadar sayın.

- Gevşeyerek normal pozisyonda sırt üzeri yatın.

- Başınızı öne kaldırıp her iki ayağınızı size kendinize doğru çekerek 5'e kadar sayın.

- Gevşeyerek normal pozisyonda sırt üzeri yatın.

2.Egzersiz:

- Omuzlarınız ve topuklarınızdan destek alarak belinizi 4- cm olacak şekilde yukarı kaldırıp 5'e kadar sayınız.

- Gevşeyerek normal pozisyonda sırt üzeri yatın.

- Her iki programı da günde 2 kez 10'ar kez uygulayın.

Hamilelikte Bel Ağrısı

HAMİLELİKTE BEL AĞRISI NEDENLERİ VE ÇÖZÜMLERİ

Çoğu anne adayı, hamilelik sürecinde bel ağrısı yaşar. Bu ağrı çoğunlukla gebeliğin 4. ayından itibaren başlar. Ağrının en çok hissedildiği yer, genellikle leğen kemiği (pelvis) ile omurganın birleştiği bölgedir. Sık görülen bir diğer problem, bacak kramplarıdır. Bu kramplar özellikle gebeliğin son 3 ayında giderek yoğunlaşır. Pek çok anne adayı, özellikle geceleri uykudan uyandıracak derecede şiddetli ağrılı bacak krampları yaşar. Bu krampların nedeni tam olarak bilinemese de hamilelikteki kilo artışının bacaklar üzerinde yarattığı yük veya gelişen ödem nedeniyle olabileceği düşünülür. Kas kramplarının azaltılması için düzenli yürüyüş yapılması, bol sıvı alınması, gece yatmadan önce sıcak bir banyo ile kasların gevşetilmesi ve baldır kaslarının esnetilmesi önerilir. Ayrıca magnezyum takviyesinin de krampları azaltabildiği bildirilmiştir.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
AB'den çok sert seçim açıklaması: Sonuçlarına katlanacaklar
Çanakkale Savaşında neler yaşandı?