Mumcu'dan '3 zarf' fıkralı gönderme

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Türkiye'nin, (Kıbrıs'ta tanıma yoksa ilerleme yok) diyen Avrupa Birliği'ne (Kıbrıs'ta çözüm yoksa ilerleme yok) diyebilecek kararlılığı göstermesi gerektiğini söyledi.

Mumcu, Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Kim Jorgensen'i, parti genel merkezinde kabul ederek bir süre görüştü.

Görüşmenin ardından açıklama yapan Mumcu, Jorgensen ile Kıbrıs ve AB konuları başta olmak üzere iki ülke ilişkilerini ele aldıklarını kaydetti. Jorgensen de Türkiye'de ve Anavatan Partisi'nde bulunmaktan memnun olduğunu dile getirerek, verimli ve üretken bir çalışma dönemi geçirmeyi umduğunu ifade etti.

"HERKES KARŞILIKLI SEÇİM AVANSI VERİYOR"
Mumcu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ile Almanya Başbakanı Merkel'in yakınlaşmasının AKP'ye seçim yardımı olduğu yorumları yapılıyor. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine Mumcu, Türkiye, Almanya ve Fransa'daki hükümetlerin tercihlerinin "Türkiye-AB ilişkilerini biraz buzdolabına koymaktan yana olduğunu" savundu.

"Herkes karşılıklı olarak seçim avansı veriyor" diyen Mumcu, ancak bunun Türkiye için bir tür "derece düşürme" olduğunu, Türkiye'nin, daha önce bu müzakereleri yürüten hiçbir ülkeye uygulanmayan bir yöntemin muhatabı haline getirildiğini kaydetti. Mumcu, şunları söyledi:

"Ek protokolün imzalanacağı yönündeki taahhütlerin Türkiye'yi bu noktaya getireceği açıktı. Kararlı olmak gerekir. Türkiye'nin AB'ye söyleyeceği söz; (kapatmayacağınız müzakereyi açmayın) demektir. Kapatılmaması önerilen müzakere başlıklarının tamamını açmama konusunda Türkiye'nin ön alması gerekir. Türkiye'nin, (buzdolabına koyalım) denilen şeyi derin dondurucuya koymayı önermesi gerekir. Türkiye'nin bir adım önde olup (Kıbrıs'ta tanıma yoksa ilerleme yok) diyen AB'ye (Kıbrıs'ta çözüm yoksa ilerleme yok) diyebilecek kararlılığı göstermesi gerekir.

Kıbrıs meselesi çözülmeden ilerleyemediğimiz aşikardır. 18 aylık süreç, Türkiye'nin haklarının çürümesi anlamına gelecektir. Bugünden diğer bütün konuları derin dondurucuya koyup Kıbrıs meselesini masaya çıkarmak gerekir. Kıbrıs meselesini masaya çıkarıp çözüm konusunda kararlığını göstermeden ne AB, ne Türkiye ilerleyemeyecektir."

"ÜÇ ZARF"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "siyasi partilerin AB süreci üzerinden rant sağlamamaları gerektiği" yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Mumcu, "İkide bir yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları her konuda muhalefeti rant peşinde koşmakla suçluyorlar" dedi.

"Bu adettendir. Beceremeyenler muhalefeti suçlarlar" diyen Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meşhur üç zarf hikayesi... İşe muhalefeti kötüleyerek başlarsınız, sonra etrafınızdakileri kötüleyerek devam edersiniz, sonra üç zarf da siz hazırlarsınız. Başbakan'ın üç zarf hazırlama zamanı geldi. Bu da onun emarelerinden bir tanesi. Kendilerine yardımcı olmaktan başka ne yaptık? Baştan işin buraya gittiğini söyledik. Şimdi de söylüyoruz. Türkiye'yi oyalamayın.

Türkiye'nin oyalanmasına kendi siyasi rantınız için izin vermeyin. Bugün konuşulan 18 aylık süre Türkiye'nin aleyhine, AKP'nin lehine bir seçim avansıdır. Şimdi bu işten rant sağlayan kim? İktidar mı, muhalefet mi? Bu rant, bedeli Türkiye'ye ödetilen bir rant. Türkiye'nin AB yolculuğunun 40 yıllık tarihi var. Bugün bu yolculuğu üç kuruşluk hevesine oyuncak yapmaya çalışan bir hükümet, karşısında bir de muhalefeti suçlu ilan edilecekse, insafın tükendiğinden başka söyleyecek sözümüz kalmaz."

"ENTEGRASYONDA SORUNLAR OLABİLİR"
Büyükelçi Jorgensen de "İslam dünyasından tepki çeken karikatürlerin çizerinin öldüğü veya öldürüldüğü" yönündeki haberlerden bilgisi olmadığını kaydetti.

Büyükelçi, Danimarka'da İslam karşıtlığının yükselip yükselmediği şeklindeki bir soru üzerine de "İslam karşıtlığının Danimarka'da arttığını düşünmüyorum. Müslüman nüfus artmakta. Bu nedenle entegrasyon konusunda sorunlar yaşanıyor olabilir. Hükümet ile Müslüman örgütler arasındaki ilişkinin iyi olduğu söylemek isterim" dedi.

ÜÇ ZARF FIKRASI

Bir Başbakan, görevden ayrılırken kendisinden öğüt isteyen yeni başbakana üç zarf bırakır. 'Başınız sıkıştıkça sırayla bunları açarsınız' der.

İktidarın ilk yılı geçtikten sonra yeni Başbakan bunalmaya başlar ve ilk zarfı açar. Zarfın içindeki öğüt şöyledir, “Sizden evvelkileri suçlayın.” Bir süre böyle idare ettikten sonra gene sıkışınca ikinci zarfı da açar. Oradaki öğüt de şöyledir, “Etrafınızdakileri ve medyayı suçlayın.”

Bir süre de böyle geçer son zarfı da açmak durumunda kalır. Son zarfta, “Siz de üç zarf hazırlayın” önerisi vardır.