'Kovulduk ey halkım, unutma bizi'

Hürriyet'teki işine son verilen Çölaşan’ın kitabı bugün piyasada. Çölaşan, kovulmasını ayrıntıları ile anlattığı kitapta Fethullah Gülen ve Perinçek'le ilgili ilginç ayrıntılar var.

'Kovulduk ey halkım, unutma bizi'
'Kovulduk ey halkım, unutma bizi'
GİRİŞ 08.10.2007 02:52 GÜNCELLEME 08.10.2007 02:52
Bu Habere 61 Yorum Yapılmış

Hürriyet Gazetesinde çalıştığı dönemde hükümet aleyhine yazmaması konusundaki telkinlere de değinen Çölaşan, Özkök’ün kendisine ‘’ Senin yüzünden intihar edeceğim. Ya silahla, ya da bizim binanın 11. Katından atlayacağım’’ dediğini anlattı. Çölaşan ise Özkök’e ‘’En acısız intihar gazla olanıymış. Bence burnunu hortuma daya ‘’ cevabını verdi. Çölaşan, Aydın Doğan’ın memleketi Kelkit ile ilgili bir yazısının da kovulmasında etkili olduğunu yazdı. Çölaşan’ın 210 sayfalık kitabındaki bazı ilginç bölümler şöyle:

BEKİR’İ İPLEMİYORLAR: Ertuğrul Özkök hep arkadan vuruyordu. Bana dokunduran köşe yazıları yazıyordu. Hükümet aleyhinde yazmamamı istiyor ‘Beni çarmıha germe’ diyordu. Beni kimin şikayet ettiğini sorup Tayyip mi dedim. ‘Yorum yok’ cevabını verdi. Peki Bekir Coşkun’u da şikayet ediyor muydu hükümet. Özkök ‘O mizah uslubu ile yazdığı için kimse iplemiyor’ dedi. TRT’yi dolandırdığı Yargıtay kararı ile sabit olan Mehmet Ali Birant aleyhinde de yazmamam isteniyordu.

BEN CAMBAZIM: Ertuğrul bir gün bana ‘Ben gazeteci değilim, cambazım ve jonglörüm’ dedi. Hürriyet’i yönetmek için cambazlık yaptığını, beş topu havaya atıp tutarak jonglörlük yaptığını anlatıp şunları söyledi: ‘Ben rüzgarın karşısında kavak ağacı gibiyim. Rüzgar nereden eserse o yöne eğilirim. Patronla uğraşıyorum, kızıyla damadıyla uğraşıyorum. Yediğim fırçaların haddi hesabı yok. Hangisine dert anlatacağımı şaşırıyorum. Hükümeti az yaz. Hiç merak etme biz bu iktidarla er veya geç papaz olacağız. Zamanı gelecek. Biz onlara dünyaya dar edeceğiz. Kimse merak etmesin.’

FETHULLAH VE PERİNÇEK: Bir gün de Aydınlık Dergisinden alıntı yapıp yazımda kullanmıştım. Önce Özkök arayıp uyardı. Sonra Aydın Doğan (O topal’ın dergisinden yazmışsın) dedi.

Topal kim? diye sordum. Doğu Perinçek dedi.

12 Kasım 2004 günü Fethullah Gülen’le ilgili bir yazı yazmıştım. Ertuğrul aradı ‘Gözünü seveyim Fethullah Gülen’le, Zaman Gazetesi ile ilgili bir şey yazma’ dedi.

Biz Zaman’ın dağıtımını yapıyormuşuz. Her gün 500 bin gazetenin parasını alıyormuşuz. Özkök, ‘Herifleri ürkütüp kaçırırsak Sabah’ın dağıtım şirketiyle anlaşırlar. Çok para kaybederiz’ dedi. Sonra zaten Zaman gazetesini ziyaret edip övgüler düzdü. Kendisine orada yakası kapalı özel Fethullah hoca gömleği armağan ettiler. Pek mutlu olmuştu.

YOLSUZLUK DOSYASI : TMSF Demirel ailesine ait Göltaş’a el koymuştu. TMSF’nin bazı çalışanları Göltaş’ın paralarını özel harcamalarında kullanıyordu. Bu belgeli haberi ekonomi muhabirimiz Çiğdem Toker yazacak, ben de bu konuda yazı yazacaktım. Haberi yazıp geçtik. Ertuğrul Özkök, Ankara’ya geldi. Belgelerin düzmece olabileceğini söyledi. ‘Ben bu dosyayı İstanbul’da bizim muhasebe servisine bir göstereyim de onlar incelesin’ demesin mi? Dosyayı vermek istemedim ama geri göndereceğini söyleyince verdim. Fakat, o dosya bir daha geri gelmedi. Haber de çıkmadı.

EMİNE HANIM: 13 Ekim 2005 günü hastayım, evde yatıyorum. Ertuğrul aradı. Ertesi günkü yazımı hatırlatıp, ‘Tayyip Bey’in Alman Başbakanına verdiği iftarla alay etmişsin. Oysa ne güzel bir şey yaptı. sen artık Erbakan çizgisine geldin.’ dedi.

Herhalde şaka yapıyordu. Sonra devam etti. Ayrıca ‘Emine Erdoğan’a bulaşmışsın. Patronla da kavga ediyorsun. O seni Ankara’da uyarmıştı. Hükümet’i eleştirmeni istemiyor. Haftada bir eleştir kardeşim. Araya başka şeyler koy. Kuş gribini yaz mesela. Belediyelerdeki ufak tefek yolsuzlukları yaz. İş kopma noktasına geliyor haberin olsun.’

Bu sözler üzerine Özkök’e ‘Ne demek yani? Kimi tehdit ediyorsun! Kovarsanız kovun’ dedim.

VOTKA, ŞARAP MUHABBETİ : Bir gün öğlen saat 12.00’de Ertuğrul’un Shareton Oteli’nde kaldığı kral dairesine gittim. Hayatımda ilk kez kral dairesi görüyordum. ‘Seninle ne yapacağız’ diye söze başladı. Ve şunları söyledi: “Arkadaş ben Aydın Bey dönemine kadar parasız biriydim. İyi bir şarap alacak param bile yoktu. Aydın Bey bizi ihya etmedi mi, refaha kavuşturmadı mı? Bizi bu AKP döneminde çok sıkıyorlar. Lütfen biraz yardımcı ol. Sonra Ankara’da Tirilye Restoran’da Özkök’le yemek yedik. Restoran sahibi masaya 15 çeşit şarap getirdi. Ertuğrul bunların hiçbirini beğenmeyip şoförünü çağırdı. Arabasının arkasından başka bir marka şarap getirtip onu içti. Bu yemekte de yumuşak yazmamı istedi ve ‘Rahat edelim keyfimize bakalım. Sana İstanbul’dan çok güzel şaraplar göndereyim. Sen votka seversin. Çok güzel votkalar göndereyim’ dedi.

BENİ DE KOVACAKTI: Özkök bu yemekte yazılarımda gazeteden de bahsetmemi isteyip şöyle dedi: ‘’Patronu öv. Duygusal adamdır. Hoşuna gider. Ben patronla aranızda kalmaktan sıkıldım. Sinir sistemim bozuldu. Dün gece senin yüzünden yine şarap içmeye başladım. Patron bana da sık sık küser ama ben aldırış etmem. Bir seferinde bana iki ay küstü. Bazen kovmaya kalkıştı. Hatta benim yerime Seçkin Türesay’ı, Güneri Civaoğlu’nu getirmeye kalktı. Ama ben hep esnek davrandım, gönlünü almayı bildim ve işi bitirdim. Ne olur hükümetle iktidarla ilgili bir şey yazma. Bu POAŞ olayında anamızı ( …)

İNTİHAR EDECEĞİM: 8 Şubat 2007 günü Akşam Gazetesi benimle ilgili manşet atmış Hükümet aleyhine yazı yazmamam konusunda uyarıldığım belirtiliyor. Ertuğrul saat 11.00’de gazeteden aradı. ‘Vallahi billahi senin yüzünden intihar edeceğim. Silahla mı edeyim, kendimi gazetenin 11’nci katından mı atayım’ bilemiyorum. Ben de kendisine ‘İkisi de olmaz. İlle de intihar edeceksen eşin senin elini ayağını güzelce bağlasın. Hava gazı borusunu burnuna dayasın. En kolay öyle oluyormuş.’ cevabını verdim.

YORUMLAR 61
  • tuğçe kiraz 16 yıl önce Şikayet Et
    yazık size. yazık acıyorum sizin gibi insanların haline.hala gerçekleri göremiyorsunuz.birisi işinize gelmeyen birşey söylediği zaman nasıl saldırcağınızı ve yalanlayacağınızı şaşırıyorsunuz.bir sizsiniz dimi doğru ve dürüst bu adamların hepsi yalancı.siz ancak kendinizi kandırın.ama şunu untmayın ki emin çölaşan gibiler hep varolcak ve biz onların hep arkasında olcaz.biz bir ölür bin diriliriz.Allah emin çölaşandan razı olsun bu kadar sahtekarlıkları su yüzüne çıkardığı ve halkın gözlerini açtığı için.
    Cevapla
  • Yorum Suz 16 yıl önce Şikayet Et
    Sen unutulur musun?. Sen unutulacak insan mısın? Seni daha çok anacağız.Yazık ya hu şu kişiye ne kadar da mahzunlaştı.Nerde o kalemi elindeyken saldırgan olan adam nerede şimdiki süt dökmüş kedi.Ahmet Hakan da yalnız kaldı şimdi.Ha bu arada o kadar iftira attığın kişilerin de selamı var.Ahirette bir hesaptan bahsettiler ama ben çıkaramadım.Sen bilirsin.Hatırlatayım dedim.
    Cevapla
  • abdullah sadri 16 yıl önce Şikayet Et
    bir kıssa. deveye sormuşlar neren egri devede nerem dogruki cevabını vermiş tam şık diye oturuyor bu adama insan ne olursa olsun 23 sene ekmek yedigi bir yer hakkında işi bitince bile kötü yazmaması gerekir bu ne yazarlıga ne insanlıga ne iş ahlakana sıgar gerçi bu yazarların çogu ahlaksız
    Cevapla
  • ahmet hakan coşkun 16 yıl önce Şikayet Et
    sen gidince ... sen gidince hürriyet çizgisinimi değiştirdi adamlar yemiyor içmiyor sabah akşam hükümete çatıyor hükümete çatmaktan kalan boşluktaise dinimize çatıyor ülkeyi malezyaya sürüklüyorlar diyor yani sen gidincehürriyette dindar olmadı merak etme gideceğincumhuriyetle aynı çizgideler yine aklın sıra hükümet beni magdur etti ayaklarındasın vepuan toplayacaksın yani sen kovuldun diye baskımı azaldı katıyla devam ediyor kankan bekir senden daha densiz yazılarıyla devam ediyorbırak bu ayakları emin birbirimizi biliriz
    Cevapla
  • ahmet hakan coşkun 16 yıl önce Şikayet Et
    komik.. yani şimdi çark etmiş sizlerin dostlugu da düşmanlıgıda kalleşçe işte okadar atıp tutuyodun hürriyeti yere göğe sıgdıramıyodun ne diyelim şimdi her halükarda cıkarcısın sen şimdi öküz ölünce ortaklık bitti yarın ertugrulda baslar emin şöyle emin böyle diye kimi ne diye kandırıyosun aydındoğanıda tanıyoruz senide tanıyoruz ertugruluda tanıyoruz hepiniz aynı davanın adamısınız sen işin suyunu cıkardın onlarda senin tazminatlarını ödemekten sıkıldı madden yolarınızı ayırdınız manen devam yani emin ...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Herkes birbirini ihbar ediyor! IBAN korkusu Maliye'yi kilitledi!
Uzaydaki felaketten kıl pay kurtuldular!