Şeyh Ahmet Yasin kimdir?

İsrail'in yıkıcı zulmüne karşı direnişi başlatan isimlerden olan Şeyh Ahmet Yasin kimdir?

Şeyh Ahmet Yasin kimdir?
Şeyh Ahmet Yasin kimdir?
GİRİŞ 12.04.2021 17:53 GÜNCELLEME 12.04.2021 17:53 KAYNAK HABER7
Bu Habere 5 Yorum Yapılmış

"Allah’ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum!

Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim ne kalem tutuyor ne de silah!
Tek isteğim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler!
Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında?
Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak?
Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak!
Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken?
Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!
Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ümmete yakıt yapacağız!
Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz.
Bırakın savaşçı onuruyla ölelim!
Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın!
Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin!
Temennimiz, Allah’ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır!
Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın!”

ŞEHİT OLMAK EN YÜCE ARZUMUZDUR

Şeyh Ahmet Yasin’in çok daha uzun olan, Filistin’deki zulme karşı ümmetin suskunluğunu Allah’a şikayet ettiği bu sözleri, onun ömrü boyunca ülkesi, milleti ve ezilen Müslümanlar için yaptıkları sonrasında adeta Müslüman dünyasının suratına çarpılmış bir tokattı. Kendisinin de bahsettiği gibi kimisi bu sözleri de görmezden geldi, kimisi ise en azından Şeyh Ahmet Yasin ve beraberindekilerin aleyhinde olmamakla yetindi.

Bu sözler bir kabulleniş gibi algılansa da Şeyh Ahmet Yasin’in hayatına yakından tanık olanlar onun asla pes etmeyeceğini biliyordu. Zaten kendisi de “Teslim olsak bile öleceğimizi biliyoruz. Allah yolunda şehit olmak en yüce arzumuzdur” diyerek İsrail işgaline karşı Hz. İbrahim için su taşıyan karınca misali ne olursa olsun mücadeleye devam edeceğini söylüyordu.

DEFLARCA SUİKASTA UĞRADI

Şeyh Ahmet Yasin, herkesin bildiği gibi tekerlekli sandalyeye mahkûm, felçli ve bir gözü görmeyen bir insandı. Ama İsrail onun bu haline rağmen iman gücü ve kararlılığı ile Filistin halkını sürekli cesaretlendirdiğini görüyor, bu yüzden varlığına tahammül edemiyordu.

Siyonist rejim 15 Aralık 2001’de başlattığı geniş çaplı bir operasyonda HAMAS hedeflerine saldırdı. Ahmet Yasin’in içinde bulunduğu bir cami füzelerin hedefi oldu fakat Ahmed Yasin bu saldırıdan yara almadan kurtuldu. 2003 Eylül'ünde HAMAS liderlerinin toplantı yaptığı bir yer İsrail tarafından bombaladı ve Şeyh Yasin, bu bombardımandan elinden hafif bir yara alarak kurtuldu.

Bir defasında, bir tanıdığının ziyaretinde bulunduğu sırada gittiği evi tespit ederek F-16 tipi uçaklardan füzeler fırlattı. O saldırıda yardımcısı İsmail Heniyye’yle birlikte ziyaret ettiği apartman katı ağır bir şekilde tahrip olmasına rağmen Şeyh Yasin ve Heniyye mucizevî bir şekilde sağ kurtuldu.

İsrail 22 Mart 2004’te tekerlekli sandalyesiyle sabah namazını kıldığı camiden çıkarken Apaçi helikopterleri tarafından atılan füzelerle Şeyh Ahmet Yasin’i bir kez daha hedef aldı. İsrail bu kez amacına ulaşmıştı. Şeyh Ahmet Yasin’in şehadet duası da kabul görmüştü.

FİLİSTİN BİLİNCİNİ O OLUŞTURDU

Son dönemin en büyük direniş liderliğine soyunan Ahmet Yasin 1937 yılında Filistin'in Askalan şehrinin el-Cevra köyünde dünyaya geldi. Üç yaşında iken babası vefat etti. Bundan sonra annesinin ve kardeşlerinin himayesinde büyüdü. 1948 yılında Yahudilerin Filistin'in büyük bir bölümünü işgal etmelerinin yol açtığı felaket üzerine Ahmed Yasin'in ailesi Gazze şehrine göç etti. 1952 yazında yüzerken geçirdiği bir kaza sonucu boyun kemiği kırıldı. Hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirdi. Aynı yıl ilkokulu tamamlarken ortaokul ve liseyi de Filistin’de okudu. Liseyi bitirdikten sonra bazı ilim adamlarından özel dersler aldı. Bir dönem El Ezher Üniversitesi’nde eğitim aldı. Burada Müslüman Kardeşlerle yakın temasları oldu. Daha sonra Gazze'ye döndü ve öğretmenlik yapmaya, aynı zamanda camilerde vaazlar vermeye başladı. Hızla ünlenen Yasin, Gazze İslâm Enstitüsü'nün başına getirildi. Bu dönemde evlendi ve 11 çocuğu oldu.

1948 hezimeti, Şeyh’in zihnini bulandıran en önemli hadiseydi. Bu yüzden Şeyh, Filistin halkının özgürlüklerini geri kazanmaları için milli şuura sahip olmaları gerekliliğini düşünüyordu. Çünkü Şeyh, ne diğer Arap devletlerinin ne de uluslararası toplumların Filistin topraklarının özgürlüğü için uğraşacaklarına inanmıyordu.

1967 yılında Filistin'in tamamının işgalcilerin eline geçmesi üzerine insanlar vatanlarını işgalden kurtarma mücadelelerinde kendilerine önderlik edecek birilerini aramaya başladılar. İşgalci Yahudilerden gelen tehlike konusunda insanların bilinç kazanmasında Şeyh Ahmed Yasin'in büyük rolü oldu.

HAMAS’I KURDU İNİTFADA’YI BAŞLATTI

1987 yılına gelindiğinde Şeyh Ahmed Yasin, İsrail işgaline karşı Filistin’in özgürlüğü için Gazze’de İslami bir teşkilatın kurulmasını ve bu teşkilatın liderliğini üstlenmeyi kabul etti. Kısa adı Hamas olan “İslami Direniş Hareketi”, bu tarihte Filistin’de ilk intifadayı başlattı ve bu dönemden itibaren Şeyh Ahmed Yasin, hareketin ruhani lideri sayıldı.

Gerek HAMAS öncesi gerek HAMAS sonrası dönemde defalarca tutuklandı, mahkemeye çıkarıldı, zindanlara atıldı. 1989’da onu tutuklayarak İntifada’yı durdurmayı planlayan İsrail, Şeyh Ahmet Yasin’in hapse atılması üzerine direnişin daha da şiddetlendiğini dördü. Onu zindana atmak çözüm değildi, mahkemelerde de İsrail’i defalarca gülünç duruma düşürdü. Her duruşmada "Bu mahkeme kanuni olarak beni yargılama hak ve yetkisine sahip değildir. Çünkü bu mahkeme işgalciler tarafından kurulmuştur. Dolayısıyla tamamen gayri meşru ve kanundışıdır" diyordu.

İŞKENCELERE RAĞMEN PAZARLIK BİLE ETMEDİ

1991’de bir başka duruşmada hakimin ömür boyu + 15 yıl hapis cezası kararına kahkahalarla güldü. İsrail yönetimi onu her hapse attığında pazarlık yapmak istedi. İlk başlarda onu serbest bırakmak teklifi yapıyorlardı. O ise “Benim için hapiste 100 yıl kalmak karşılığında birtakım tavizler vererek çıkmaktan daha iyidir” cevabını verdi. İsrail pazarlığı sürdürmek istedi. Onun İsrail'i tanıdığını ve imzalanan özerklik anlaşmalarına olumlu baktığını açıklaması karşılığında serbest bırakma teklifinde bulundu. Ahmed Yasin bunu da kesinlikle kabul etmedi. Daha sonra İsrail'i tanıma şartından vazgeçerek sadece özerklik anlaşmalarını kabullenmesi şartıyla serbest bırakma teklifinde bulundu. Bunun üzerine Ahmed Yasin: "Bana dışarı çıktığımda karpuz yemememi şart koşsanız bile yine kabul etmem. Çünkü ben işgal rejimini muhatap kabul etmiyorum ki onun şartını kabul edeyim" cevabını verdi.

İSRAİLLİ YARGIÇ: “AKLI VE DİLİ FELÇLİ DEĞİL”

Bir duruşma sonrasında gazeteciler İsrailli yargıca, Ahmed Yasin'in felçli ve oturak biri olduğunu hatırlattıklarında yargıç şöyle demişti: "O felçli ve oturak bir adam ama onun felçli olmayan aklı ve dili var. Aynı zamanda bir örgüt adamı ve lider konumunda. Etkinlik sahibi biri. İsrail açısından ona güvenilemez."

1989’daki tutukluluğu 1997’ye kadar sürdü. Bu süre içinde çeşitli işkencelere maruz kaldı. İsrail oluşacak tepki yüzünden onu öldürmeye teşebbüs edemiyordu. 97’de sağlık durumu da göz önünde bulundurularak tedavisi için Ürdün’e gönderilmek üzere serbest bırakıldı. Şeyh Ahmed Yasin zindandan çıkarılacağı haberinin kendisine ulaşmasına rağmen hiç heyecana kapılmamış ve İsrail yönetiminden yeniden vatanına dönmesine müsaade edileceğine dair yazılı belge istemişti. Tedavisi sonrası Gazze’ye döndü de… 

İSRAİL’İN SİNSİ PLANI

İsrail’in en nefret ettiği insan olmak onun gururla taşıdığı bir madalyaydı. İsrail yıllar boyunca onu etkisiz hale getirmeye çalıştı. Bunun için ilk başlarda doğrudan onu hedef aldılarsa da daha sonra Ahmet Yasin’e verilecek zararın direnişi daha da güçlendirdiğini fark ettiler. Daha sonra ise sabırla direnenlerin inancını zayıflatarak zaman içinde toplumu baskı altına alarak emellerine ulaşacaklardı. Şeyh Ahmet Yasin hedef olduğunda hem Filistin hem Müslüman alemi ayağa kalkıyordu. Ama kimsesiz bir Filistinli’nin evi yıkılıp ailesi sokağa atıldığında, İsrail askerlerine taş atan çocuklara hapiste işkence edildiğinde büyük tepkiler gelmiyordu. Hatta zamanla özellikle Müslüman aleminden hiç tepki gelmemeye başlamıştı. İşte o zaman Şeyh Ahmet Yasin ümmetin suskunluğunu Allah’a şikayet etmiş ancak bunun da kayda değer bir sonucu çıkmamıştı. Şeyh Ahmet Yasin etkinliğini yitirmemiş ama gerek Filistinlilerde dava inancı gerek Müslüman aleminde Filistin duyarlığı akamete uğramıştı. İsrail’e göre artık Şeyh de doğrudan silahların hedefi olabilirdi. Oldu da…

Dönemin İsrail başbakanı Ariel Şaron’un gözetiminde Gazze Şeridi’nde gerçekleşen suikast operasyonunda, Şeyh Yasin’in 7 arkadaşı şehit düştü, 2 oğlu da yaralandı.

ÜMMET HALA SUSKUN

Her şeye rağmen Şeyh Ahmed Yasin’in şehadeti önemsenmeyecek bir konu değildi. Suikastı onlarca devlet ve binlerce kurum ve kuruluş kınadı. Bu eylemin bir savaş suçu ve büyük bir hak ihlali olduğu ifade edildi. Bütün İslam ülkelerinde büyük bir infial oldu. Ama Filistin’in uğradığı diğer zulümler gibi Şeyh Ahmet Yasin’in şehadeti de zamanla ümmetin suskunluğunda adeta unutuldu. Onun yokluğunda her zamankinden daha fütursuzca davranan İsrail, Mescid-i Aksa’yı daha rahat hedef alır hale geldi, işgal ettiği yerleşimlerde daha büyük yıkımlara başladı, Kudüs’ü başkenti olarak dünyaya tanıtır oldu. Her felaketin yıldönümünde “Şeyh Ahmet Yasin” paylaşımı yapan ümmetin sessizliği ise baki kaldı.

YORUMLAR 5
  • Hasan 3 yıl önce Şikayet Et
    Büyük mücahit biz senin yanında Cennette ne yüzle duracağız...Ne yüzle Allatan cennetini dileyeceğiz..
    Cevapla
  • bülent 3 yıl önce Şikayet Et
    cennetle müjdelen inşallah
    Cevapla
  • MESUT AKBAŞ 3 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim Şehadetini kabul eylesin.
    Cevapla
  • .çakırgöz 3 yıl önce Şikayet Et
    inanışın yaşarken adanmışlık boyutuna geçişidir imanın salih ameli şeyh ahmet yasin.
    Cevapla
  • Muşlu 3 yıl önce Şikayet Et
    Allah sana Rahmetiyle muamele etsin şehit yasin
    Cevapla