Deveciyan Fransa'yı nasıl esir aldı?

Yalan1: 301. maddeye göre soykırım vardır diyen ceza alıyor.

Gerçek: 301. maddede soykırım yok

Yalan2: Türk ordusu Kıbrıs'ta işgalci diyenlere ceza var.

Gerçek: Bu konuda ceza alan kimse yok.

Yalan3: Komisyon, 'Türkiye'de reformlarda hiçbir ilerleme yok' dedi

Gerçek: Komisyon reformları takdir etti, devamını istedi.

Fransa'da Ermenilerin soykırım iddialarının reddine hapis ve para cezası getiren yasa teklifi dün Fransız Ulusal Meclisi'nde yapılan oylamada, 19'a karşı 106 oyla kabul edildi. Fransız hükümeti yasa teklifini engellemedi.

Fransız Dışişleri Bakanlığı oylama sonrasında yaptığı açıklamada, hükümetin yasa teklifine destek vermediğini belirtti. Ancak Fransız hükümetinin teklife muhalefeti cılız kaldı. Ne Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ne Başbakan Dominique De Villepin ne de iktidardaki UMP partisinin liderliği yasa teklifinin reddi için ağırlığını koydu. Tersine, UMP'den Petrik Deveciyan'ın Meclis oturumundaki konuşması, yasanın neredeyse iktidar tarafından da sahiplenildiği izlenimini doğurdu. UMP'nin lideri Nicolas Sarkozy'nin danışmanlarından Deveciyan'ın ateşli konuşmasında bile bile yalan söylemesi, Fransa'daki iktidar partisinin yasanın reddedilmesi için yapılan ikna girişimlerine kapalı olduğunu ortaya koydu.

Türkiye'ye ağır ithamlarda bulundu

Zira, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın telefonla aradığı Sarkozy, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin kaldırılmasını istediğinde, gerekçe olarak, maddenin 'Ermeni soykırımı var' demenin suç sayıldığı hükmünü içermesi gösterildi. Paris'teki Türk Büyükelçiliği başta Deveciyan olmak üzere Sarkozy'nin danışmanlarına konuyla ilgili ayrıntılı bilgi verdiler. Yazılı olarak da iletilen bilgilerde, 301. maddede 'Ermeni soykırımı olmuştur' demeyi suç sayan bir hükmün bulunmadığına dikkat çekildi. Ancak Deveciyan dünkü konuşmasında, 'Türkiye'den ifade özgürlüğü konusunda ders almaya ihtiyacımız yok' diye konuşup, TCK'nın 301. maddesine göre soykırımın olduğunu söyleyenlere hapis cezası verildiğini söyledi. Türkiye'ye yönelik ağır ithamlarda bulunan Deveciyan, 'Türkiye'de mahkemeler, Türk ordusunun Kuzey Kıbrıs'tan çıkmasını isteyenlerin de üzerine gidiyor' dedikten sonra, 'Türkiye büyük bir ikiyüzlülük içinde' ifadesini kullandı. “Türkiye inkârcı politikalarını artık ihraç etmeye başladı” diyen Deveciyan, Lyon'daki gösterileri de Türk devletinin organize ettiğini iddia etti.

Hükümetin açıklamaları cılız kaldı

Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn'in yasanın reddi çağrısını da yanıtlayan Deveciyan, 'Komisyon daha geçtiğimiz günlerde, reformlarda hiçbir ilerleme olmadığına dikkat çekti. Geri adım atmamız için hiçbir gerekçe yok. Çünkü Türkiye'de bir şeylerin değişeceğine dair umut yok' dedi.

İktidar partisinden Deveciyan'ın Türkiye aleyhtarı bu sert konuşması karşısında hükümet adına konuşan Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakan Catherine Colona'nın yasaya karşı çıkan argümanları cılız kaldı.

'Tarihi tarihçiler yazsın' diyen Colona, 'Ermeniler Fransa'da toplumun önemli parçası, acılarını anlıyoruz, bu tarihi gerçeği inkâr etmiyoruz. Türk-Fransız dostluğuna önem veriyoruz' dedi.

Fransız Le Monde gazetesinin bile konuşmasını hafif bulduğu Colona, 'Hükümet olarak yasaya karşıyız' dedi. Öyle anlaşılıyor ki hükümet, Ankara'daki Fransız Büyükelçiliği'nin son bir aydır yaptığı uyarılara da kulak tıkamış.

Türkiye'nin Fransız Büyükelçiliği'nin Paris'e gönderdiği rapor

- Türkiye-Fransa ekonomik ilişkileri büyük yara alır. Türkiye, Fransa açısından en verimli pazarlardan biri. Yasanın geçmesi Türk halkının bugüne kadar gözde turistik mekân olarak gördüğü Fransa'ya yönelik turizm turlarını bile olumsuz etkiler. 

- Türkiye'de halihazırda var olan Batı karşıtı duyguların hedefi Fransa olur. Türkiye de seçim atmosferine giriyor. Bu nedenle milliyetçilik hislerinde artış yaşanıyor. Bu atmosfer içinde yasanın kabulü Paris'i hedef haline getirir. 

- Türkiye, Ermeni sorununu tartışmaktan vazgeçebilir. Türk kamuoyu Ermeni sorununu tartışmak konusunda son dönemde büyük adımlar attı. Yasanın kabulü bu olumlu gidişi geriye döndürür.  

- Türkiye-Ermenistan yakınlaşması yara alır. Ankara ile Erivan arasında son bir yıldır süren ve özellikle birkaç aydır ivme kazanan, sonuç verme eğilimindeki diplomatik görüşmelerin yara alması ihtimali var. Türk kamuoyunda, özellikle de doğudaki sınır kentlerinde Ermenistan'la sınırın açılması konusunda büyük istek var. Kararın geçmesi, sınırın açılması sürecini ve Ermenistan-Türkiye ticaretini baltalayabilir.