AB Yüksek Temsilcisi Borrell: Açlık bir savaş silahı olarak kullanılamaz

Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Gıda Programı’nın Gazze Şeridi ile ilgili yayınladığı raporun ardından AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, AB Komisyonunun kriz yönetimi ve insani yardımlardan sorumlu üyesi Janez Lenarcic ile ortak yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Gazze krizinin beşinci ayında, bugün açıklanan güncellenmiş Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporunun sonuçları, Gazze için mümkün olan en kötü tahminin ortaya çıktığını göstermektedir” denildi.

"AÇLIK NEDENİYLE ÇOCUKLARIN ÖLÜMÜNE TANIK OLUYORUZ"

IPC'ye göre Gazze’nin halihazırda kıtlıkla karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bu daha önce görülmemiş bir durumdur. Hiçbir IPC analizi, dünyanın hiçbir yerinde bu seviyelerde gıda güvensizliği rapor etmedi. Hayatı tehdit eden akut yetersiz beslenme seviyeleri son rapordan bu yana endişe verici bir oranda artmıştır ve halihazırda açlık nedeniyle çocukların ölümüne tanık oluyoruz” ifadelerine yer verildi.

Açlığın bir savaş silahı olarak kullanılamayacağı vurgulanan açıklamada, “Gördüğümüz şey doğal bir tehlike değil, insan yapımı bir felakettir ve bunu durdurmak bizim ahlaki görevimizdir. Çatışmalar nedeniyle büyük bir kısmı çocuk olmak üzere 30 binden fazla insan hayatını kaybetti ve açlık ya da hastalıklar nedeniyle ölü sayısı hızla artabilir” denildi.

"ŞİMDİ HAREKETE GEÇMEK İÇİN MUTLAK BİR ZORUNLULUK VAR"

Gazze Şeridi’ndeki durumun felaketin ötesine geçtiği aktarılan açıklamada, “Şimdi harekete geçmek için mutlak bir zorunluluk var. Havadan indirme ve deniz koridorları da dahil olmak üzere mümkün olan tüm yardım ulaştırma yollarını araştırıyor olsak da, bunlar en uygun ve etkili çözüm olan kara erişiminin tam ve şartsız olarak açılmasının yerini tutamaz” denildi.

Gazze Şeridi’ne insani yardımların ulaştırılması için İsrail’e yeni geçiş noktaları açılması ve BM ve diğer kurumlarla işbirliği yapması çağrısında bulunulan açıklamada, “AB, UNRWA ve diğer BM kuruluşları ile insani yardım müdahalesinde yer alan diğer aktörlerin yürüttükleri önemli çalışmaların farkındadır ve onların güvenliği ve ihtiyaç sahiplerine engelsiz erişimin sağlanması konusundaki kararlılığını sürdürmektedir” denildi.