Alman liderden İsrail'e sert çıkış: Saldırılar terörle mücadele olarak meşrulaştırılamaz

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Batı Alman Radyo Televizyon Kurumunun (WDR) başkent Berlin'de düzenlediği Avrupa Forumu etkinliğinde konuştu.

"BU ZAMANA KADAR İSRAİL'İ ELEŞTİRMEKTE İSTEKSİZDİK"

• "Tarihi yükümlülükler" nedeniyle Almanya'nın bu zamana kadar İsrail'i eleştirmekte "isteksiz" olduğunu ifade eden Merz, artık İsrail'in eylemlerinde herhangi bir askeri amaç göremediğini vurguladı.

• Merz, "İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde yürüttüğü operasyonların ve son günlerde sivillere yönelik artan şiddetin artık terörle mücadele kapsamında meşrulaştırılamaz." dedi.

MERZ, FAZLA SESSİZ KALAMAYACAĞINI SÖYLEDİ

İsrail'i Gazze'de uluslararası insancıl hukuku ihlal etmekle eleştiren Merz, bu konuda daha fazla sessiz kalamayacağını söyledi.

Merz, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bu hafta yapmayı planladığı görüşmede endişelerini dile getireceğini kaydetti.

"İNSANLIK TRAJEDİSİ VE SİYASİ BİR FELAKET

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde, yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Fehmi el-Cercavi Okuluna düzenlediği hava saldırısını da kınayan Merz, bu yaşananların bir "insanlık trajedisi ve siyasi bir felaket" olarak nitelendirdi.

Merz, Alman hükümetinin askeri saldırıya ilişkin endişelerini dile getirmek üzere İsrailli yetkililerle temas halinde olduğunu da sözlerine ekledi.

ALMANYA BAŞBAKANI MERZ: "GAZZE'DE YAŞAYAN SİVİL HALKIN ÇEKTİĞİ KORKUNÇ ACILAR BİZİ DEHŞETE DÜŞÜRÜYOR"

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İsrail ordusunun Gazze'deki faaliyetlerini yoğunlaştırmasından büyük endişe duyduğunu söylemesinin bir çelişki olmadığını orada yaşayan sivil halkın çektiği korkunç acıların kendilerini dehşete düşürdüğünü söyledi.

Merz, Finlandiya temasları kapsamında Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo ile Turku kentinde düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Şansölye Merz, İsrail'in var olma hakkını amasız ve fakatsız savunmaya devam ettiklerini ancak Gazze'deki durumdan da endişe duyduklarını belirtti.

Merz, "İsrail ordusunun Gazze'deki askeri faaliyetlerini yoğunlaştırmasından büyük endişe duyduğumuzu söylememiz de bir çelişki değildir. Orada yaşayan sivil halkın çektiği korkunç acılar bizi dehşete düşürüyor." dedi.

Alman Başbakan, İsrail hükümeti ile yakın diyalog halinde olduklarını ve İsrail hükümetinden insani yardıma izin vermesini, gıda güvenliğini garanti altına almasını, Gazze Şeridi'ndeki nüfus için su ve gıda tedarikini mümkün kılmasını istediklerini belirtti.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği yoğun askeri saldırıların terörle mücadele ve esirlerin kurtarılması amacına hizmet etmesi bakımından artık bir anlam ifade etmediğini vurgulayan Merz, şöyle devam etti:

"Bu itibarla son birkaç gün içerisinde yaşananlara çok ama çok eleştirel bir gözle bakıyorum. Bir kez daha İsrail hükümeti ile yakın temas ve diyalog halindeyiz. Ancak son birkaç gündür yaşananlar bana artık İsrail'in var olma hakkını savunmak ve Hamas terörüyle mücadele etmek için kesinlikle gerekli görünmüyor. Burada sivil halk aşırı derecede etkileniyor ve ben bunu ihtiyatla söyleyenlerden biriyim. Bunu ilk söyleyenlerden de değilim. Her Alman hükümetinin bunu kamuoyu önünde son derece itidalli bir şekilde söylemesi gerektiğine inanıyorum. Ancak şu anda yaşananların artık anlaşılabilir olmadığını açıkça söylemem gereken zamanın geldiğini hissettim ve hala da hissediyorum."

Almanya'nın İsrail'e silah sevkiyatı konusundaki soruya da Merz, "Bu konu Alman hükümetinin iç istişarelerinin konusudur. Bunlar henüz sonuçlandırılmadı ve bunu önce Federal Hükümet içinde tartışacağımızı ve daha sonra karar vereceğimizi anlayışla karşılamanızı rica ediyorum. Bunlar da kamuoyuna açıklanmayabilir." diye yanıt verdi.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI

Basın toplantısında Ukrayna'nın aldığı silahları Rusya topraklarındaki askeri hedeflere karşı kullanma hakkına değinen Merz, "Menzil sınırlaması getiren ülkeler uzun zamandan beri bu gereklilikleri terk ettiler. Bu bağlamda dün Berlin'de aylardır süregelen bir hususu, yani Ukrayna'nın aldığı silahları, kendi sınırlarının ötesi de dahil olmak üzere, Rusya topraklarındaki askeri hedeflere karşı kullanma hakkına sahip olduğunu ifade ettim." dedi.

Söz konusu kararın yerinde olduğunu belirten Merz, "Sadece kendi topraklarınızdaki bir saldırıya karşı savunma yaparsanız kendinizi yeterince savunamazsınız. Saldırganın topraklarında da bulunan askeri üslere saldırabilecek konumda olanlar kendilerini savunabilir." ifadelerini kullandı.

Merz, Rus tarafının Vatikan'dan gelen bir daveti ya da Vatikan'ın arabuluculuğunu kabul etmeye, hatta başka bir toprakta müzakereye gelmeye hazır olmamasının Rusya'nın bir ateşkese, hatta bir barış anlaşmasına varmak gibi bir niyetlerinin olmadığını gösterdiğini kaydetti.

Ukrayna'nın kendisini savunabilmesinin önemine dikkati çeken Merz, Ukrayna'nın bu çabasına Avrupa'nın da katkısını sürdürmesi gerektiğini savundu.

Meselenin sadece Ukrayna'nın toprak bütünlüğü olmadığını aktaran Merz, "Eğer mesele bu olsaydı, bu ona yardım etmek için yeterli bir sebep olurdu. Ancak söz konusu olan çok daha fazlasıdır. İçinde yaşadığımız tüm bölge tehlikeye atılıyor." ifadesini kullandı.

Rusya ile birlikte 1990 sonrasında kurulan siyasi düzenin baştan aşağı sorgulandığına dikkati çeken Merz, bu durumda hep birlikte kendilerini savunmak zorunda kalacaklarını sözlerine ekledi.

"GAZZE ŞERİDİ'NDE YAŞANANLAR KABUL EDİLEMEZ"

Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo da Gazze Şeridi'nde yaşananların kabul edilemez olduğunu bu katliamın son bulması gerektiğini söyledi.

Gazze'ye insani yardımın derhal ulaşması gerektiğini belirten Orpo, İsrail'e baskı yapılarak insani yardımın ulaşmasının sağlanması gerektiğini vurguladı.

Derhal ateşkes ve barış görüşmelerine varılmasını isteyen Orpo, "Bu çatışmanın sürdürülebilir tek çözümü iki devletli çözümdür. Şansölyenin de ifade ettiği gibi, bunun için çalışmalıyız; İsrail ile doğrudan işbirliği yapmalıyız, ama aynı zamanda Arap devletleriyle de işbirliği yapmalıyız ki, İsrail ve tüm taraflar ateşkese ve barışa ulaşabilsin." dedi.

Orpo, Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarının sona ermesi gereken korkunç bir insani felaket olduğunu kaydetti.