İsrail’in İran saldırısında korkunç iddia: Zayıflatılmış uranyum kullanıldı

• Haber7

İran'ın yarı resmi Fars Haber Ajansı'nda yer alan habere göre İsrail İran’daki hassas noktaları hedef aldığı hava saldırılarında zayıflatılmış uranyum (DU) bombası kullanmış olabilir.

İsrail’in İran’da hava saldırısı düzenlediği bölgelerde yapılan incelemelerde nükleer reaktörlerde kullanılan uranyum maddesine ait izler tespit edildi.

Uzmanlar İsrail'in 12 günlük savaş sırasında İran'a attığı bombalardan kalan enkaz ve mühimmat kalıntılarını incelemelerini sürdürürken, laboratuvar sonuçlarının çıkması halinde bulguları yayınlayacaklarını duyurdu.

ABD IRAK’TA KULLANMIŞTI

Daha önce Amerika Birleşik Devletleri 1991 yılında Körfez Savaşı sırasında ve 2003 yılında Irak’ta zayıflatılmış uranyum silahları kullanmıştı.

Bu dönemde ABD, kendi ordusuna ait A-10 tipi savaş uçaklarında zayıflatılmış uranyum bombası kullanarak Irak’taki tankları tahrip etti. ABD, sivillerin olduğu bölgelerde zayıflatılmış uranyum kullanması sebebiyle uluslararası toplumda büyük suçlamaların odağı hâline geldi.

1999 yılında, ABD liderliğindeki NATO'nun Kosova Savaşı sırasında Yugoslavya'ya yönelik düzenlediği hava harekâtında da zayıflatılmış uranyum içeren mühimmatlar kullanılmıştı.

Uluslararası örgütler, zayıflatılmış uranyum silahlarının kullanımına karşı defalarca uyarıda bulunmuştu.

ÖLÜMCÜL RİSK TAŞIYOR

Zırhlı hedefleri delmek amacıyla bomba ve tank mermilerinde kullanılan yüksek yoğunluklu bir metal olan zayıflatılmış uranyum, nükleer silah sayılmıyor. Fakat düşük düzeydeki radyoaktivitesi ve toksik yapısı nedeniyle uzun vadede ciddi sağlık riskleri oluşturuyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre zayıflatılmış uranyum, özellikle parçacıklarının solunması veya yutulması durumunda insan sağlığı üzerinde ölümcül etkilere sebep oluyor.

Zayıflatılmış uranyum, vücutta en çok böbreklerde birikerek alkali hasarlara ve uzun vadede böbrek fonksiyon bozukluklarına yol açma ihtimali taşıyor.  Maruz kalınan bölgelerde özellikle çocukların toprak ve tozla doğrudan temasıyla lösemi ve anemi gibi hematolojik hastalıklarla sebep olabileceği söyleniyor.

İSRAİL'İN SAVAŞ SUÇLARI ARTIYOR

İsrail, Ortadoğu’da gerçekleştirdiği askeri operasyonlar ve işlediği savaş suçlarından dolayı uluslararası kamuoyunda tepki toplamaya devam ediyor.

İsrail; Gazze’de doğrudan sivillere, basına ve hastanelere yönelik saldırıları, işlediği soykırım ve savaş suçlarına dair soruşturma başlatan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’nin yetkisini tanımıyor.

Mahkeme geçen sene 21 Kasım’da Binyamin Netanyahu ve Eski İsrail Savunma Başkanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı çıkartmıştı. İsrail mahkemenin yargı yetkisini tanımasa da bu soruşturma için bir engel değil.

Filistin’de soykırımına ve işgaline devam eden İsrail, sadece Filistin’de değil, Lübnan’da da savaş suçu işledi. 7 Ekim’den bu yana Lübnan’ın güney sınırında, Hizbullah hedeflerine karşı beyaz fosfor kullandı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Nisan 2010'da yayımladığı “Başka tarafa bakmak: Gazze Savaşı'nda savaş kuralları ihlalleri cezasız kalıyor” başlıklı rapora göre İsrail bölgede ilk kez beyaz fosfor kullanmıyor.

İsrail’in Gazze Şeridi'nde 27 Aralık 2008'de başlattığı ve 18 Ocak 2009'da sonlandırdığı Dökme Kurşun Operasyonu’nda da beyaz fosfor içeren mühimmat kullandığı belirtilmişti.