Özgecan Aslan cinayeti ve kan donduran detaylar

Özgecan Aslan katledildi Türkiye ayağa kalktı. Özgecan Aslan cinayetinde son dakika gelişmeleri haber7.com'da

Özgecan Aslan cinayeti ve kan donduran detaylar
Özgecan Aslan cinayeti ve kan donduran detaylar
GİRİŞ 17.02.2015 09:09 GÜNCELLEME 17.02.2015 09:09
Bu Habere 5 Yorum Yapılmış

Üniversiteli genç kız Özgecan Aslan'ı neden öldürdüler? Özgecan Aslan kimdir? Özgecan Aslan'dan geriye bu görüntüler kaldı. Özgecan'ın katili Fatih Gökçe'nin ve Suphi Altındöken'in şoke eden fotoğrafları ve tüm gelişmeler haber7.com'da

Özgecan Aslan son dakika haberleri

Cübbeli Ahmet Hoca: Özgecan şehittir

Tarsus'ta vahşice katledilen Özgecan Aslan için Cübbeli Ahmet Hoca 'Şehittir' yorumunda bulundu gerekçesini söyledi.Hocanın sözleri şöyle;

Hadis-i şeriflerden anlaşıldığına göre namusunu korumak için direnirken vahşice öldürülen Özgecan Aslan kızımız şehit mertebesindedir.

Özgecan kızımız haberlerden anladığımıza göre namusunu kirletmemek için, ırzını muhafaza uğrunda hunharca katledilmiştir.  

Hadis-i şerifte “Haksız yere öldürülen kişi şehittir” (Nesai, Tahrimü’d-dem: 25, no:4096, 7/117) buyruluyor. Bu olayda bu kızımızın haksız yere öldürüldüğünden hiç şüphe yoktur.  Dolayısıyla bu hadis-i şerife göre kendisine şehit diyebiliriz. 

MÜJDELERE NAİL OLACAK

Diğer bir hadis-i şerifte “Malını müdafaa ederken öldürülen şehittir”(Buhari No: 2348) buyruluyor. Hal böyle olunca malını korurken öldürülen şehit ise ırzını korurken öldürülen hayli hayli şehittir. Bu yavrumuzun kendisinin ve ailesinin Müslüman olduğundan şüphe olmadığı için bu hadis-i şeriflerin müjdesine nail olacağı aşikârdır. Ama Müslüman olmayan biri bu tarz kötü şeylerle karşılaşsa İslam’a göre ona şehit diyemiyoruz. O da tabi masumdur. Şehit İslami bir mertebe olduğundan Özgecan yavrumuz Müslüman olduğuna göre bu hadis-i şerifler kesinlikle kendisine uygun düşmektedir. 

HÜKMİ ŞEHİT

Şunu belirtelim ki bir hakiki şehitlik vardır bir de hükmi şehitlik vardır. Hakiki şehit vatanı müdafaa ederken Allah yolunda cephede öldürülen kimsedir. Onlar kanlarıyla gömülürler. Cenazeleri yıkanmaz ve elbiseleri çıkartılmaz. Şehitliğin bir de hükmi kısmı vardır. Haksız yere öldürülenler, malını müdafaa ederken öldürülenler, depremde, göçük altında ölenler, yanarak ölenler şehittir. Bunlar gibi ölümler hükmi şehitliği kazandırır. Hükmi şehitlikte cenaze yıkanır, kefenlenir. 

Cephede ölenden farkı budur. Ancak hükmi şehitlikte sevap bakımından Allah indinde şehit itibarı görür. 

EVLİYALARDAN KIYMETLİ

Allah’ın kendilerine en çok değer verdiği kullar 4 kısımdır. Bunların başında peygamberler gelir. Sonra sıddıklar gelir. Ebu Bekir Sıddık bunların reisidir. Daha sonra şehitler gelir. Bunların efendisi Hazreti Hamza’dır. Daha sonra da salihler gelir.  

Nisa Suresi’nin 69. Ayetinde bu dört zümre zikredilmektedir. Görüldüğü üzere peygamberler ve sıddıklardan sonra şehitler geliyor. Evliyadan bile önce şehitler geliyor yani. Dolayısıyla mertebeleri Allah indinde çok kıymetlidir. Ve kanlarının ilk damlasıyla bütün günahları bağışlanmaktadır.  Ahirette kendilerine özel makamlar, köşkler, saraylar ve diğer Müslümanlardan daha öncelikli haklar verilecektir. Dolayısıyla hükmen şehit olanlar da aynı müjdeleri ahirette alacaklardır. Özgecan’ı kendi kızım yerine koydum ve acısının ciğerimi yaktığını hissettim. Rabbim özel rahmeti ile muamele eylesin, sualsiz hesapsız cennetine dâhil etsin. Ailesine sabr-ı cemil niyaz ediyorum. (Vahdet)

Katil zanlılarından Fatih Gökçe'nin avukatı konuştu

 

Özgecan'ın katil zanlısı Suphi Altındöken'e yardım edenler arasında bulunan Fatih Gökçe'nin avukatı "Savunma hakkı diye bir şey var" dedi

Mersin'in Tarsus ilçesinde tecavüz girişimine direndikten sonra öldürülen 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın katil zanlısı Suphi Altındöken'e yardım edenler arasında bulunan Fatih Gökçe'nin avukatı Evrensel gazetesine çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"AVUKATLIĞIN NE OLDUĞUNU BİLMİYORUZ"

Avukat Nazmi Karataylı, Baro'nun "zanlıları savunmayacağız" kararıyla ilgili "Benim kendime göre sebeplerim var, savunma hakkı diye bir şey var ve ben bir savunma yapmaya çalışıyorum. Avukatlığın ne olduğunu bilmemek gibi bir sorunumuz var" dedi.

"BU SİZİ İLGİLENDİRMEZ"

"Nasıl bir savunma yapmayı düşünüyorsunuz" sorusuna sinirlenen Karataylı "Bu sizi ilgilendirmez" yanıtını verdi. Baro tarafından görevlendirilmeyen Avukat Nazmi Karataylı kişisel olarak Gökçe'nin avukatlığını üstlendi.

1600 AVUKAT İSTEMEDİ

Mersin Baro Başkanı Antmen Özgecan'ın ailesine dava sürecinde destek vereceklerini belirterek, " Mersin Barosu'nun 1600 avukatı böyle bir caninin yanında olmak istemediklerini beyan etti" açıklamasını yapmıştı.

 

Özgecan Aslan'ın katili ifade değiştirdi

Özgecan Aslan'ın katil zanlıları olayı soğuk kanlılıkla anlattı ancak ifadeleri birbirini tutmadı.

Türkiye vahşice işlenen Özgecan Aslan cinayetiyle ayağa kalktı. Tarsus Sulh Ceza Hakimliği üç zanlının canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçundan tutuklanmasına karar verdi. Zanlılar, güvenlik gerekçesiyle adliyeye getirilen cezaevi aracı ile Tarsus dışında 3 ayrı cezaevine gönderildi.

Yakalanan zanlılardan minibüs Şoförü Suphi Altındöken ve Arkadaşı Fatih Gökçe'nin ifadesi ise vahşetin boyutlarını gözler önüne serdi. Zanlıların ifadeleri birbirini tutmazken minibüs şoförü Altındöken tecavüze kalkıştığı iddialarını reddetti, "Öldürme niyetim yoktu pişmanım" dedi.

100 LİRAYA MERSİN'E GÖTÜRECEĞİNİ SÖYLEDİ

Şoför Suphi Altındöken mahkemede Tarsus ilçe Jandarma Komutanlığı'nda verdiği ifadesini tekrarladı. İfadede, Özgecan Aslan'ı yolda duraktan aldığını, araca almasındaki sebebin ise Mersin'e gidecek nöbetçi araca teslim etmek olduğunu söyledi. İfadesine göre, minibüsle nöbetçi araca doğru giderken Özgecan Aslan acelesi olduğunu söyledi. Suphi Altındöken de 100 lira vermesi karşılığında Aslan'ı Mersin'e götüreceğini söyledi, Aslan da kabul etti.

"BAĞIRARAK KONUŞMAYA BAŞLADI"

Ancak Altındöken yolda giderken güzergah değiştirdi. Sorguda kendisine sorulan "Neden güzergahı değiştirdin?" sorusuna ise "daha hızlı gitmek için" yanıtını verdi. Ardından anlattıkları ise vahşeti ortaya koydu: "Bayan ben yol güzergahımı değiştirdiğimi görünce bana 'Ne oldu bir terslik mi var?' diye sordu ben de 'Hem erken hem hızlı gideriz hem de aşağı yoldan gitmemiz yasak gören olursa şikayet eder o yüzden otobanı kullanacağım' dedim, otoban bağlantılı yolda giderken 'Senin niyetin ne de bu yola girdin?' dedi. Ben de 'Ben size otobandan gideceğimi söyledim az ileride gişeler var' dedim daha sonra bağırarak konuşmaya başladı.


Özgecan'ın Katil Zanlıları, Güvenlik Nedeniyle 3 Ayrı Cezaevine Gönderildi

"ARKADAN BAŞIMA DOĞRU ELİYLE VURDU"

Bu esnada arkadan başıma doğru eliyle vurdu. İlk vurduğunda karşılık vermedim. Bağırmaya devam edince 'Tamam sus' diyerek köprü üzerindeki kavşaktan geldiğim yola geri döndüm yolda yüksek sesle neden hala burdan gidiyoruz dedi ben de 'Gıcıklandın sen normal yola iniyoruz' dedim. Daha sonra bana ikinci defa vurdu ve boynumu tırnaklarıyla cırmaladı, dikiz aynasından biber gazı çıkardığını ve sıktığını gördüm. Eğildim ve bana denk gelmedi. Aracı yolun kenarında durdurdum ve arka tarafa geçtim içeri girer girmez yüzümü cırmaladı buna çok sinirlendim ve ben de iki elimle saçından tutarak itekledim, ikinci koltuk ve üçüncü koltuk arasına düştü. Sonra bana saldırmak için geri kalkarken ayağımın tabanı ile karın ve göğüs bölgesine iki üç defa vurdum tekrar yerden kalkmak isterken boyun bölgesinde kan gördüm bunun üzerine tekrar bir tekme vurdum."

"CİNSEL İLİŞKİ GİBİ BİR AMACIM YOKTU"

Zanlı arkaya geçişindeki amacının ise konuşmak olduğunu iddia etti; "Arkaya geçmemdeki amacım bana vurduğundan dolayı arabadan indirecektim ya da konuşmaktı. Bayan ile cinsel ilişki gibi bir amacım yoktu otopsi raporunda çıkacaktır" dedi.

İfadenin devamında araçta baygın yatan Özgecan Aslan'ın o halinden sonra panikleyip arkadaşı Fatih Gökçe'yi aradığını söyledi; "O zamana kadar öldürmeye niyetim yoktu ölü olup olmadığını da bilmiyordum" dedi. Genç kızı yakma fikrini ise Fatih Gökçe'nin verdiğini iddia etti ve Gökçe'nin başka bir arkadaşından benzin isteyip o kişinin de benzini getirdiğini, ardından babasından yardım istedi.

"BOĞAZI FALAN KESİKSE İŞİNİ BİTİR"

Altındöken'in ifadesine göre o saatten sonra üç zanlı beraber hareket etti. "Üçümüz bir aradayken ben "ne diyorsunuz, ne yapalım" dedim, babam 'Fazla geç olmadan hastaneye götürelim' dedi. Fatih de 'ölmüşse veya hastaneye giderken ölürse başımıza bela olur git bak yaşıyor mu yaşamıyor mu yaşıyorsa ortadan kaldıralım' dedi. Yaşayıp yaşamadığına baktım hızlı bir şekilde nefes aldığını gördüm Fatih 'Boğazı falan kesikse işini bitir şimdi ölsün ortadan kaldıralım' dedi. Otobüste bulunan bıçağı sol kapı gözünden alarak araç içerisine girdim. O panikle bi iki defa boğaz tarafına soktum çıkardım. Fatih 'Oğlum madem yaptın yüzünü cırmalamış kızın tırnaklarında kimliğini bırakmış gibisin' dedi 'Ne yapayım?' diye sordum 'Ellerini kes' dedi."

Ardından ormanlık yola gittiklerini ve yanında baba Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe varken Özgecan'ın cansız bedenini yaktığını itiraf etti. Katil zanlısı Suphi Altındöken ifadesinin sonunda ise öldürmek gibi bir niyetinin olmadığını ve pişman olduğunu söyledi.

İFADELERİ BİRBİRİNİ TUTMUYOR

Vahşi cinayete yardım ettiği iddia edilen arkadaş Fatih Gökçe ile Suphi Altındöken'in ifadeleri ise birbirini tutmuyor. Fatih Gökçe ifadesinde Altındöken'in kendisini arayıp başının belada olduğunu söylediğini, kendisinden benzin istediğini o da bir arkadaşından benzin getirmesini istediğini söyledi.

İfadede "Ne olduğunu sorduğumda 'geminin ordan bir cono aldım beni soymaya çalıştı, yüzüme biber gazı sıktı ben de konsolumdaki bıçağı salladım biraz boğmuştuk arkada yatıyor öldü' dedi. 'Ben de götür hastaneye bırak kaç' dedim" sözleri yer aldı.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

"Öldürme işine karıştığımı bilmiyordum" dedi. Neden polise haber vermedin sorusuna ise "Yoldan gelmiştim, bira içmiştim kendimde değildim" diye cevap verdi.

Baba Necmettin Altındöken ise hiç bir şeyden haberi olmadığını iddia etti.

 

 

Özgecan Aslan'ın babasından ibretlik sözler

Özgecan'ın babası, tüm insanlığın ibret alması gereken açıklamalarda bulundu. Türkiye’yi yasa boğan Özgecan cinayetine tepkiler yurt genelinde dalga dalga sürerken, hunharca öldürülen genç kızın babası, tüm insanlığın ibret alması gereken açıklamalarda bulundu.

Acılı baba Mehmet Aslan, "Sevmekten başka bir çıkar yolumuz yok. Bu vahim olayı yapanlara zulmedilmesin, adaletin karşısına çıkıp cezalarını çeksinler. Allah onların analarına, babalarına da yardımcı olsun" dedi.

Mersin’in Tarsus ilçesinde hunharca öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın, Barış Mahallesi’nde oturan ailesinin evine taziye ziyaretleri sürüyor. Bu kapsamda TRT Çukurova Bölge Müdürü Sebahattin Kahraman da acılı aileyi ziyaret ederek başsağlığı dileklerinde bulundu. Ziyaret sırasında konuşan baba Mehmet Aslan, tüm insanlığa örnek olacak açıklamalarda bulundu.

"DÜNYANIN BARIŞA VE SEVGİYE İHTİYACI VAR"

Yaşadıkları olay nedeniyle Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil tüm devlet büyüklerinin kendisini arayarak baş sağlığı dileklerinde bulunduğunu anlatan Mehmet Aslan, "Devletimiz zeval görmesin. Milletimiz necip, güzel bir millet. Güzel gönüllü insanlar var. Bir çok haber kanalından konuşmak için, röportaj yapmak için geliyorlar ama hiç birini kabul etmedim fakat böyle bir konuşma yapmak mecburiyeti aslında doğuyor. Çünkü memleketimizin, hatta dünyanın aslında öncelikle barışa ve sevgiye ihtiyacı var. Ben öncelikle kendim için şunu söyleyeyim; ben günahkarların günahkarı, fakirlerin fakiri, acizlerin acizi bir garibim. Rabbim özel yaratmış, güzel yaratmış, çok sevdi yanına aldı. Bu memlekette artık ikilik olmasın. Bu vahim olayı yapan insanlara da zulmedilmesin, adaletin karşısına çıkıp cezalarını çeksinler. Allah onların analarına, babalarına da yardımcı olsun" diye konuştu.

"SEVMEKTEN BAŞKA BİR ÇIKAR YOLUMUZ YOK"

"Sevmekten başka bir çıkar yolumuz yok" diyen acılı baba, insanların barışta iken teslim olması gerektiğini, savaş çıktıktan sonra bunun bir kıymeti olmayacağını belirterek, şöyle devam etti: "Teslim olursak içimizdeki bütün güzellikler ortaya çıkacak. Savaşırsak, sonunda nefsimiz kazanacak ve analar, babalar ağlayacak, meleklerin kanatları koparılacak, meleklerin çığlıklarını kimse duymayacak. Duyduğumuz kulaklarımızın, gördüğümüz gözlerin aslında bir anlamı yok. Memlekette herkes bir şey söylüyor; biz ne ocuyuz, ne bucuyuz, şanı yücelerden yüce olan Türk milletinin bir ferdiyim, evladıyım. Allah devletimize zeval vermesin. Güzel gönüllere sahip olan bu milletten Allah razı olsun. Devlet büyükleri, ali cenapları teker teker herkes aradı, baş sağlığında bulundu. Hepsine ayrı ayrı şükranlarımı ve minnetimi bildirmek istiyorum."

"DOĞRU YOLU BULMAK, DOĞRU YOLU SEÇMEK,  ÇOK ZOR"

Kendisinin çok akıllı bir insan olmadığını, ancak dilinin döndüğü kadar Kur’an-ı Kerim okuduğunu ifade eden Mehmet Aslan, "Ben milletimizden çok şey bilmem ama, Ma’un Suresi’nin, Ali İmran Suresi’nin 103. ayetini ve Asr Suresi’ni okumalarını tavsiye ediyorum. Bu ayetler bana göre çok önemli. Doğru yolu bulmak, doğru yolu seçmek, doğru yolda yürümek çok zor. Malum, dünya geçimini sürdürmek için çalışıyoruz. Gözümüz körleşiyor, kulaklarımız sağırlaşıyor. Herkes kalbindeki sesi iyi dinlesin. Bana yıllarca neler olabileceğini anlattılar ama ben anlamadım. Gözlerim kör, kulaklarım sağır vaziyette dünyanın peşinde koştum durdum. Elbette ki çalışacağız, memleket için, ailemiz için, çocuklarımız için ama arada sırada da şöyle bir durup düşünmemiz lazım" ifadelerini kullandı.

"İNSAN OLAN BUNU YAPAMAZ"

Anne Songül Aslan ise, kızlarını hep dürüst olarak yetiştirdiğini ve dürüst olmalarını istediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Çok kaliteli bir kızım vardı, çok sağlam, çok yürekli. Hep ben meleğim diye severdim kızımı, melek yüzlü diye severdim. Her zaman dürüstlüğü öğrettim, namuslu olmayı öğrettim. Eline, beline, diline sahip ol derdim. Kızım bu uğurda mücadele etmiş. O pisliklerden namusunu korumak için canından oldu. Allah’ından bulsunlar. Allah bin mislisini onlara versin diyorum. Kızımın hiç bir günahı yoktu. Suçsuz bir çocuğu nasıl böyle katlederler. İnsan olan bunu yapamaz. Biraz vicdan olsa bunu yapmaz. Bunlar insan değil, cani."

Öte yandan, aileye ziyaretçi akını gün boyu devam ederken MHP Mersin milletvekilleri Mehmet Şandır ve Ali Öz ile birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da acılıyı aileyi ziyaret ederek baş sağlığı dileklerinde bulundu. Taziye çadırında ise sürekli Kur’an-ı Kerim okunurken, açılan anı defterine insanlar Özgecan ile ilgili düşüncelerini yazdı.

Özgecan’dan geriye bu görüntüler kaldı
 

Özgecan'ın katilinin şoke eden fotoğrafları

Mersin'de öldürüldükten sonra cesedi yakılan Özgecan'ın katil zanlısı Suphi Altındöken'in Facebook hesabındaki fotoğraflar şok etti.

Özgecan Aslan'ın iki katil zanlısının ardından aranan üçüncü şüpheli bugün yakalandı.
 
SİLAHLI POZ VERMİŞ

Özgecan'ın katil zanlısı Suphi Altındöken adına Facebook'ta açılan sayfada zanlıların çok sayıda fotoğrafı paylaşıldı. Elinde silahla poz veren zanlı Fatih Gökçe'nin, ülkücü işareti yaptığı fotoğraflar da dikkat çekti.
 
İşte Özgecan'ın katil zanlısı adına açılan hesaptan yapılan paylaşımlar;





 

Özgecan Aslan'ın katillerinden mide bulandıran paylaşım

Özgecan'ı öldürdükleri iddiasıyla adliyeye sevk edilen 3 zanlıdan Fatih Gökçe'nin mide bulandıran bir paylaşımda bulunduğu ortaya çıktı.

Cinayetin ardından gözaltına alınanlardan, minibüs şoförü Suphi Altındöken’in arkadaşı Fatih Gökçe 21 Ocak günü Facebook üzerinden ilginç bir paylaşımda bulunmuş.

Yüklediği fotoğrafta tecevüze uğramış genç bir kadının haberinin bulunduğu gazete küpürünü paylaşan Fatih Gökçe, bu olayın faili olan ve hapis cezası alan Kasımpaşalı Tekin yerine de kendi fotoğrafını montajlamış.

KARISINA ŞİDDET UYGULAMIŞ
 
Suphi Altındöken ile birlikte olaya karıştığı gerekçesiyle gözaltına alınan babası Necmettin Altındöken’in de karısına uyguladığı şiddet nedeniyle eşinin evi terkederek köyüne döndüğü bilgisine ulaşıldı. 

İşte Özgecan'ın katillerinin alacağı en ağır ceza

Özgecan'ın katilleri üzerinden başlatılan ''İdam'' ve ''Hadım'' tartışmaları sürerken zanlıların alacağı en ağır ceza da belli oldu.

Mersin'in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ı vahşice öldürdükleri iddiasıyla adliyeye sevk edilen 3 zanlı tutuklandı.

Mahkemeye çıkartılan zanlılardan Ahmet Suphi A, "canavarca hisle öldürme", Necmettin A. ile Fatih G. ise "suça iştirak, yardım ve yataklık" suçlarından tutuklandı.

Tüm Türkiye'yi ayağa kaldıran bu cinayet sonrası ''İdam geri gelsin'' diyenler de oldu, hadım isteyenler de... Peki normal şartlarda bu tarz bir durumda zanlıların alacağı en ağır ceza ne?

Özgecan Aslan’ın öğrenim gördüğü Çağ Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Ertekin, yargılama süreciyle ilgili şu değerlendirmeyi yaparak zanlıların alabileceği en ağır cezayı açıkladı...
 

“Zanlı ’hunharca hislerle öldürme’ ile yargılanacak. Cezası ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıdır. Hukukumuzdaki en ağır ceza budur. Ağırlaştırılmış hapis cezasının ömür boyu hapis cezasına göre en belirgin farkı, aflardan yararlanamayacak olmasıdır. Aftan yararlanabilmesi için 30-39 yıl hapis yatmış olması gerekir. Hükümlü, tek kişilik odada barındırılır. Spor ve iyileştirme faaliyetine katılamaz. Cezasının infazına, hiçbir surette ara verilemez.”





Özgecan cinayetinin kan donduran ifadesi

Özgecan Aslan'ın gözaltındaki katil zanlısı minibüs sürücüsü 26 yaşındaki Suphi Altındöken'in jandarmada verdiği ifadeler kan dondurdu. 

'DİRENEREK TECAVÜZ ETMEMİ ENGELLEDİ'

Anlattıklarıyla sorguyu yapan görevlilerin bile kanını donduran katil zanlısı Suphi Altındöken, Özgecan Aslan ile kız arkadaşını Tarsus’taki AVM önünden aldığını, diğer kızın yolda indiğini belirterek, hava kararmak üzereyken vahşete uzanan korkunç dakikaları şöyle anlattı:

"Özgecan 'Mersin'e gideceğim' dedi. Ben D-400 karayolu yerine Hal Kavşağı'ndan otoban istikametine gittim. Özgecan ters yöne gittiğimi daha sonra fark etti, bana bağırmaya başladı. Ben de biraz gittikten sonra aracı kenarda durdurdum tecavüz etmek amacı ile saldırdım. Ancak boğuşmaya başladık, bu sırada cebinden çıkardığı biber gazını yüzüme sıktı, tırnakları ile de yüzümü parçaladı. Çok istememe rağmen direnerek tecavüz etmemi engelledi. Bu sırada tırnaklarıyla yüzümü parçalayarak canımı çok yaktı. Bir anda kendimi kaybettim. Araçta bulunan bıçağımı rastgele sallamaya başladım. Sinirden korkudan ne yaptığımı hatırlamıyorum. Kaç defa sapladığımı hatırlamıyorum. DNA testinde delil bırakmamak için de iki elini bileklerinden kestim, cesedi yaktım."



'LEVYE İLE DEFALARCA VURDUM' 

Bıçakladığı Özgecan'ın hemen ölmeyince bir anda paniğe kapıldığını belirten Altındöken, son darbeyi nasıl gerçekleştirdiğini de kılı kıpırdaman şöyle anlattı:

"Bıçakladıktan sonra ölmediğini gördüm ve araçta bulunan levye ile kafasına defalarca vurmaya başladım. Öldükten sonra da aracın içerisine gizlediğim cesetle tekrar Tarsus şehir merkezine geldim. Babamı ve arkadaşımı alarak, cesedin ortadan kaldırılması ve geride hiçbir ipucu bırakmamak için de yakmamız gerektiğini söyledim. Babam Necmettin ve arkadaşım Fatih Gökçe ile eski Ankara D-750 karayolu Çamalan Köyü'nün yakınlarında bulunan Alman Mezarlığı bölgesine gittik. Babam ve arkadaşımın yardımıyla araçtan cesedi indirip Cin Deresi kenarına bıraktık. Üzerine benzin döküp, çakmağı çaktım. Cesedi ortadan kaldırmak için yaktım. Çünkü gömmeye zamanımız yoktu. Cesedin yakılmasını ben istedim, çünkü bulununca tanınmaz diye düşündüm." 

YAKALANACAĞINI İNTERNETTEN ÖĞRENMİŞ

İfadesinde cesedi yaktıktan sonra dönüşte trafik denetimi yapan jandarmayla karşılaştıklarını belirten Suphi Altındöken, son olarak şunları anlattı: 

"Jandarma aracını görünce çok panikledik. Yakalanmamak için de sakin olmak için aramızda konuştuk. Kontrol noktasına geldiğimizde otobana nereden çıkacağımızı sorduk. Jandarma erinin tarif ettiği yön yerine başka tarafa gitmeye karar verdik. Bu sırada arkamızdan gelen jandarma, aracı kenara çekip, neden tarif edilen yön yerine başka yöne gittiğimizi sorup aşağıya indirdi. Aracın içinde bir yerinde kan lekesi gören jandarmaya, 'İki müşteri kavga etti, bu nedenle onların kanı' dedik. Ancak, kuşkulandıkları için gözaltına alıp Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürdüler. Jandarma yaptığı araştırmadan sonra sabah saat 05.00'te bizi serbest bıraktı. Daha sonra aracı babama teslim edip onlardan ayrıldım. Öğle saatlerinde ise telefonumdan internete girince babamın ifadesi ile Özgecan'ın cesedinin bulunduğunu öğrendim. Çok aşırı panikledim. Gün boyunca şehirde gezdim. Akşam saatlerinde yakalandım."



SORUŞTURMA ÇOK YÖNLÜ SÜRÜYOR 

Geçmişte kuyumculuk yapan babasının varlığını kaybetmesiyle minibüste şoförlük yapmayı kendisine yediremediğinden sürekli çevresine şikâyetçi olduğu ifade edilen zanlı Suphi Altındöken ile ilgili soruşturma çok yönlü sürüyor. 

Suç ortakları babası 50 yaşındaki Necmettin Altındöken ile arkadaşı 20 yaşındaki Fatih Gökçe'nin başka suçlara karışıp karışmadığı yönündeki soruşturma da sürüyor.



DİKKATLİ JANDARMALARIN BAŞARISI

Kayıp başvurusunda bulunulan Özgecan Aslan'ın cinayete kurban gittiğinin anlaşılması ve failin yakalanmasında gösterdikleri büyük dikkat sayesinde kısa sürede ortaya çıkaran Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı yol devriyesi ekibi herkesin takdirini kazandı.

Jandarma, faillerin jandarmadan sorduğu yola değil de başka bir yola girmesi üzerine şüphelenip arkalarından giderek arama yapması ile vahşeti ortaya çıkarmıştı. Aralarında erlerin de olduğu jandarma ekibine takdirname verileceği belirtildi

YORUMLAR 5
  • yorumm 10 yıl önce Şikayet Et
    bir kadın olarak artık diken üstündeyim .. en yakınımdan midem bulanıyıor
    Cevapla
  • üstsüz_adam 10 yıl önce Şikayet Et
    çözüm gayet basit...bu hayvanları (hayvana hakaret oluyor neyse) idamın serbest olduğu bir ülkenin vatandaşı yapıp orada yargılayıp ölüm cezası verdireceksin...
    Cevapla
  • yusuf 10 yıl önce Şikayet Et
    idam cezası mutlaka getirilmeli ki bu tür sapıklar için caydırıcı olsun
    Cevapla
  • yorum 10 yıl önce Şikayet Et
    idamı kaldırılmasında imzası ve oyu olan vekiller.bu olayı sindirin bakalım ,
    Cevapla
  • vedat 10 yıl önce Şikayet Et
    bu ülkede kanun yok, hangi taksi veya dolmuş şörörlerine bir test yapılıyor? bir dolmuş şöförü nasıl araba kulnadığı ortada taksicilerde öyle, birine sataşsan 15 kişi seni dövmeye kalkışıyor cok adamlar ya. kaldırsınlar bu tarz belaları başımızdan. yahu kardeşim sen bu meslekte can taşıyorsun ve hepsinden sorumlusun ama nerde zik zak gitme ön kesme hepsi var bu canilerde.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
SON DAKİKA: MİT Başkanı Kalın, yarın Bağdat'a gidiyor
Kahramanların alevlerle insanüstü mücadelesi! Yastıkları topraktan, sofraları külden...