Atatürk'ün Musul vasiyeti
Mustafa Kemal Atatürk, 1933 yılında Amerikalı General Mc Arthur'a, Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım' der. Ancak Atatürk'ün emri içteki mihraklar tarafından engellenir.

TARİH boyunca, çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Musul ve Kerkük, stratejik konumu nedeniyle günümüzde de önemini koruyor. Bu toprakların önemini, Mustafa Kemal de birçok yerde vurgulamıştı. Misak-ı Milli sınırları içinde yer alan ancak İngilterenin müdahalesi nedeniyle Türkiye topraklarından ayrılan Musul ve Kerkük, Atatürkün tekrar geri almak istediği yerler arasında bulunuyordu.
Yusuf ve Ali Koç tarafından hazırlanan Tarihi Gerçekler Işığında Belgelerle Mustafa Kemal Atatürk adlı kitapta, gizli kalmış belge ve bilgilerle, Atatürkün Musul ve Kerküke karşı gösterdiği hassasiyet anlatılıyor.
Kürtler aleyhte kullanılabilir
Kitapta yer alan bilgilere göre, Lozan Antlaşmasında karara bağlanamayan Musul sorunu, 19 Mayıs 1924 tarihinde İstanbulda yapılan Haliç Konferansında da sonuca ulaşamadı. İngilizler, Süleymaniye, Kerkük ve
Musul kentlerinin yanı sıra,
Nasturi Hristiyanlarının yaşadığı gerekçesiyle Hakkariyi de Türklere bırakmak istemedi. Bunun üzerine sorun Milletler Cemiyetine taşındı. Ancak Cemiyetten, Musulun Irakta Kürtlere ve manda yönetimine bırakılması kararı çıktı. Türkiye, Milletler Cemiyetinin bu kararını tanımadığını açıkladı. Ayrıca, Cemiyette konuşan Dışişleri
Bakanı Tevfik Rüştü Aras, tarihe not düşülecek olan, İngilizler, Musuldaki Kürtleri ileride Türkiye aleyhine kullanabilir uyarısını yaptı. Kısa bir süre sonra da İngiliz destekli Şeyh Sait İsyanı patlak verdi.
Diplomasi ile olmadı, sıra askerde
Kitapta, Musulun Iraka bağlanmasına karşı diplomatik yolları deneyen Atatürkün, gerekirse askeri yöntemlerin kullanılabileceğini dile getirdiği vurgulanıyor. Atatürkün, Fethi Bey ve Kâzım Karabekire söylediği Musul hakkında Haliç Konferansında Fethi Bey siyaset yolu ile muvaffak olamadı. Sıra Karabekire geldi. O meseleyi asker kuvvetiyle başaracaktır ifadesine yer veriliyor.
Kurtarmaya azmettik kurtaracağız
30 Ağustos 1922 tarihli Fransız Le Figaro gazetesinde ise Atatürkün şu ifadelerine vurgu yapılıyor:
Avrupada, İstanbul ve Meriçe kadar Batı Trakya, Asyada Anadolu, Musul arazisi ve Irakın kuzeyi. Arkada kalan ve sırf Türk olan her yeri isteriz. Bunları kurtarmaya azmettik ve kurtaracağız.
Kitapta anlatıldığına göre olaylar şöyle gelişiyor: Kâzım Karabekir, Atatürkün talimatının ardından, Musul hareketine ilişkin endişelerini dile getirir. Bunun üzerine Atatürk, Söz milletindir diyerek, kararı Meclisin vermesini ister. Ali Fuat Paşa ve Rauf Bey ile bir araya gelen Kâzım Karabekir, parti kurmaya karar verir. Bu girişimini ise, Harp felaketinin önüne ancak Büyük Millet Meclisinde bir blok olarak görünebilirsek durabiliriz. Esasen Cumhuriyetin kökleşmesi için icabında bir parti halinde çıkmaya karar vermiş bulunuyorduk sözleri ile açıklar.
Musul ve Kerkük için İngilizlerle savaşmayı göze alan Atatürk, ordu komutanlarının görevlerinden istifa etmesi nedeniyle, durdurulur. Ancak Atatürk, Savaşa hazır bulundurmaya zorunlu oldukları ordularını başsız bırakıp, daha önce sevmediklerini söyledikleri siyasal alanına koştular sözleri ile bu girişime tepkisini gösterir.
Efendiler, Kıbrısa çok dikkat ediniz
Atatürk, 1925 yılında engellenen Musul ve Kerkükü geri alma idealinden ömrünün sonuna kadar vazgeçmez. 1933 yılında Amerikalı General Mc Arthur ile yaptığı görüşmede de bu düşüncesini dile getirerek, Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım. Selanik de dahil, Batı Trakyayı Türkiye hudutları içine katacağım ifadelerini kullanıyor.
Kıbrısa da hassasiyetle yaklaşan Atatürk, Efendiler! Kıbrıs düşmanın elinde bulunduğu sürece bu bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrısa dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok önemlidir demişti.
İki kardeşin kitabı
Tarihi Gerçekler Işığında Belgelerle Mustafa Kemal Atatürk adlı kitabı hazırlayan Yusuf (sağda) ve Ali Koç (solda) kardeşler, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile objektife poz verdiler. Kamu Birlik Hareketi Derneği Başkanlığını da yapan Yusuf Koç, Şubat 2005te de kitabın ikinci bölümünü yayınlayacaklarını açıkladı. İkinci kitapta, Atatürkün özellikle Orta Asya Türkleri ile ilgili çabaları ve Sovyet Rusya ile ilişkiler anlatılacak.