Dündar ve Gül 20 bin 311 kişiden ayrıcalıklı

İki yıl boyunca satamadığı villasını, Cumhuriyet'te MİT TIR'larıyla ilgili ihanet manşetinin ardından bir anda Fetullah Gülen'in müritlerine satan Can Dündar, 'casusluk'tan tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararıyla salıverildi. 'Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme', 'siyasi ve askeri casusluk', 'gizli kalması gereken bilgileri açıklama' ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından 26 Kasım 2015'te tutuklanan Can Dündar ile Erdem Gül, AYM'nin skandal hükmü sonrası 26 Şubat'ta serbest kaldı.

38 BİNDE 559 İHLAL

Rafta bekleyen birçok dosya varken, Dündar ile Gül'ün 'hak ihlali' başvurusunu jet hızıyla gündemine alan AYM'nin ayrımcı tavrı dikkat çekti. Çünkü Dündar ile Gül'ün başvurduğu tarihte mahkemenin önünde 2 tanesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait olmak üzere en az 20 bin 311 dosya, işlem görmeyi bekliyordu.

EN ÖN SIRADALAR

AYM, 'bireysel başvuru' hakkının getirildiği 2012 yılından itibaren 2015 Nisan ayına kadar 38 bin 67 dosya içinde yalnızca 559'u hakkında 'hak ihlali' hükmü verdi. Bu 559 dosyadan sadece 8'i 'ifade ve basın özgürlüğü' ile ilgili. Dündar-Gül kararı ise bu 8 dosyadan biri. Yani mahkeme, Dündar ile Gül'ün dosyasını karara bağlamak için hem 20 bini aşkın vatandaşı bekletti hem de yerel mahkemenin kararını hiçe sayan bir hüküm açıklayarak skandala imza attı. Can Dündar ve Erdem Gül'ün AYM üzerindeki bu ayrıcalığının kaynağı merak ediliyor.

AYM'ye 2012 yılında 1342, 2013'te 9 bin 897, 2014'te 20 bin 578, 2015'te ise yalnız nisan ayına kadar 6 bin 250 bireysel başvuru geldi. 2015'in toplam rakamları henüz açıklanmadı, ancak başvuru sayısının geçtiğimiz yıl 25 binin üzerine çıktığı tahmin ediliyor. 2014'ten 2015 yılına devredilen 14 bin başvuruyla birlikte AYM'nin önünde 2015 Nisan ayına kadar toplam 20 bin 311 başvuru dosyası bulunuyordu. Bu sayının 2015 sonunda 30 bini aştığı, 5 Aralık 2015'te AYM'ye başvuran Can Dündar ve Erdem Gül'ün söz konusu 30 bin başvurunun önüne geçmeyi başardığı belirtiliyor.

Ayşenur Sarıgöz - Yeni Şafak