Peker'le polisin münazarası
İstanbul Emniyet Müdürlüğünün yürüttüğü 'Kelebek' operasyonu kapsamında 'Organize Suç Örgütü Lideri' olduğu gerekçesiyle tutuklanan Sedat Pekerden polislerin ifade alması tiyatro oyunu gibi, komik olaylara sahne oluyor

Sedat Peker ve adamlarına yönelik operasyonunda yöneltilen sorular ve Pekerin cevapları hayli ilginç. Sorgucuların da, sorgulananın da çok önemli iddiaları ve suçlamaları yer alıyor. Pekerin kendisinden 5 milyon dolar istendiğine ilişkin iddiası, aylar önce Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Emniyete verdiği dilekçeler, 900 adliyeye önceden faks çekmesi de hayli dikkat çekici. Bir dikkat çekici olan da Pekerin sabıkam yok demesi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünün yürüttüğü Avrasya ve daha sonra Kelebek adını alan operasyonu kapsamında Organize Suç Örgütü Lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan Sedat Pekerin Emniyette alınan ifadesinde hem sorgucuların, hem de sanığın ilginç iddiaları ve buna verilen cevaplar var.
İfadesinin ilk sayfada Pekerin sabıkasının olmadığını belirtmesi dikkatimi çekiyor. Bunu bir yetkiliye sorduğumda, sabıkaların 5 yılda bir silindiğini anımsatıyor ve Pekerin de bu yüzden sabıkasının olmayabileceğini belirtiyor.
ÇETENİN ELEMANLARI
Kamuoyu, Sedat Peker olayının perde arkasını, iddia edilen suçlar ve Pekerin bunlara cevabını merak ediyor. Biz de ifade dosyasının kapağını açıyor ve ilginç bazı bölümleri aktarıyoruz:
* Soru: Silahlı suç örgütü kurduğunuz, tahsilat, gasp amaçlı adam kaldırma ve alıkoyma, dövme, zorla senet imzalattırma eylemlerini gerçekleştirdiğiniz, yıldırma, korkutma veya sindirme gücünü kullanarak haksız kazanç elde ettiğiniz, ihalelere fesat karıştırdığınız, bir çok gece kulübünün önüne adamlar yerleştirerek haksız kazanç elde ettiğiniz, suç işleyen adamlarınızı resmi makamlardaki irtibatlarınızla ört-bas etmeye çalıştığınız, ceza almalarını engellediğiniz tespit edilmiştir. Birlikte yakalandığınız şahısları nereden, nasıl ve ne zamandan beri tanıyorsunuz?
- Peker: Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Bunların hiçbirini işlemedim. Söylediğiniz isimler benim adamlarım değil, dostlarım, arkadaşlarım. Hakkı Kurtuluş hem avukatım hem hemşehrim. Avukat Çağatay Özdemir, benim de içinde yargılandığım bazı davalarda birlikte yargılandığım tanımadığım bir şahsın avukatıdır. Avukat Şirin Berki Kafkas cemiyetinden tanırım. Ali Bin Kalkan ise gençliğimde arabamı tamir ettirmeye gittiğimde tanıdığım semtimizin insanıdır. Ali Şahin Gürman, Hüseyin Nalbantoğlu, Erkan Korkmaz hemşehrilerimdir, ara-sıra bana gelirler. Mete Can Kurtun babası arkadaşımdır. Mecnun Odyakmazla akrabayız.
Muammer Kızılkaya, spor çalışmalarımda bana yardımcı oluyor. Salih Coşkun, internet sitesi çalışmalarında yardımcı oluyor. Atilla Ekser ise ismim kullanılarak kendisinden para istenen şahıstır. Kutluhan Arslan ise Kafkas derneklerinden ve semtten tanıdığım şahıstır. Zafer Çolak, 10 yıldır tanıştığım ve Kubbealtı restoranın sahibidir. Baki Yakın, bir kömür ocağı ile ilgili yanıma görüşmeye gelen yaşlı bir beyefendidir. Bayram Varis Küçük, hemşehrimdir. Kendisi Kuşadasında olduğu için fazla görüşemiyoruz. Sorduğunuz diğer kişileri ise tanımıyorum ya da hatırlayamıyorum.
- Soru: Yusuf Altayı tanıyor musunuz? Tanıyorsanız nereden ve ne zamandan beri tanıyorsunuz?
- Peker: Yusuf Altayı tanımıyorum. Ancak bu şahsın adını ilk kez Avukat Şirin Berk isimli şahıs tarafından, arandığım zaman duymuştuk. Avukat Berk, bana, komşuşu Atilla Ekselden Yusuf Altayın para istediğini, bu parayı isterken de benim ismimi kullandığını söylemişti. Bende kendisine abi bu tip olaylar başıma birçok kez geldi. Gazetelere ilanlar verdim. Ama maalesef ismimin kullanılmasını engelleyemedik. Bu Atilla Eksel ile görüşün, şikayetçi olsun dedim. Yani, Yusuf Altayın adını ilk defa bu şekilde duydum.
SEN BENİ TANIYOR MUSUN?
- Soru: Yusuf Altayı kardeşiniz Atilla Pekere ait villaya getirilip alıkonulması için kimseye talimat verdiniz mi? Bu kişiyi döverek zorla senet imzalattırdınız mı, tehdit ettiniz mi? Kardeşiniz Atilla Peker ve adamları tarafından kaçırılıp alıkonuldu mu, dövüldü mü? Açıklayınız.
- Peker: Avukat Şirin Berk, bana ulaşamayınca kardeşim Atilla Pekeri de aramış, kardeşim de şahsı tanımadığımızı söylemiş. Daha sonra Atilla, Avukat Şirin Berke abi istersen ben oraya uğrayayım ve para istenilen kişiye bizimle ilgisi olmadığını izah edeyim demiş. Daha sonra biraderim Atilla Peker, durumu izah etmek için Atilla Ekserin fabrikasına gitmiş., belli bir zaman geçince de, şans eseri Yusuf Altay isimli şahısta fabrikaya gelmiş. Orada biraderim Atilla Peker karşılaşınca, biraderim sen beni tanıyor musun? diye sormuş. Yusuf Altay, daha önceden de para aldığı için bizi tanımadığı ortaya çıkınca, zor duruma düşmemek için biraderimle yalnız görüşmek istemiş.
Bu kişi kardeşime, kendisinin Bodrum amele çetesinin aranan firari lideri olduğunu, bu kişilerin argo tabirle verimli kişiler olduğunu, başbaşa görüşebileceğimiz bir ortam oluşturup baş başa konuşalım demiş. Kardeşim, arkadaşı Hüseyin ile birlikte Şilede bulunan evine Yusufu getirmiş. Burada, Yusuf Altay, bu kişiden daha önceleri de para aldığını, bundan sonra birlikte hareket edebileceklerini söylemiş. Sonradan öğrendiğim kadarıyla Atilla da sizin gibi insanlar yüzünden ömrümüz şubelerde, mahkemelerde geçti deyip Yusuf Altaya ismimizi kullanmaması için hakaret etmiş.b Yusuf Altay da ters cevap verince karşılıklı darp yaşanmış. Bana sorduğunuz suçların karşılıklı darp hariç hiçbirisi meydana gelmemiştir. Ben bu konuda kimseye talimat vermedim, bana sorduğunuz bu olayların hiçbir aşamasına katılmadım.
SORULARINIZ KAFAMI KARIŞTIRIYOR
- Soru: Siz Yusuf Altay olayının hiçbir aşamasına katılmadığınızı söylüyorsunuz. Oysa, Yusuf Altayın şikayetçi olarak alınan ifadesinde, tekstil firkması bulunduğunu, Atilla Eksenin de ortağı olduğu firmayla 4 yıldır çalıştığını, bugüne kadar aralarında alacak-verecek konusunda anlaşmazlığı olmadığını, ancak son dönemde Atilla Eksenin kendisine olan 100 milyarlık borcunu ödemediğini belirtiyor. Ayrıca bu kişi ifadesinde 24 Yubatta kendisini arayan Atilla Eksenin sekreterinin, kendisini aradığını ve fabrikaya gelmesini istediğini bildirdi. Odaya gelen Atilla Peker ve adamlarının Seni Sedat Peker bekliyor deyip götürdüklerini, orada Sedat Pekerin de olduğunu, senin benhim olduğum yerde devlet biter dediğiniz kaydediyor. Yusuf Altayın ifadesi size okundu. Altayın iddialarına karşı detaylı ifadenizi veriniz.
- Peker: Yusuf Altayın İzmir DGM tarafından organize suç lideri olarak aranırken, ayrıca Bodrum ve Muğla mahkemelerinde tutuklamaları bulunurken, şahsın Organize Suçlar Şube Müdürlüğüne yaptığı ziyaretler kanundışıdır. Bu konu ile ilgili ve şahsımdan istenen maddi menfaatlerden dolayı da olayın olduğu tarihlerde Fatih Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verdim. Savcılık, delilleri toplamaktadır. Şahsın, gıyabi tutuklu olarak defalarca Organize Suçlar Şube Müdürlüğüne geldiği bir emniyet amiri ve bir başkomiserle (isimlerini de açıklıyor) birlikte yaptılar.
ŞAHSIMDAN 5 BİN DOLAR İSTENDİ
Şahsımdan 5 milyon dolar istenmiştir. Ayrıca bu şahısla ilgili yapmış olduğum diğer şikayetler neticesi ismim kullanmak suretiyle başka insanları da mağdur etmiştir. Bu yapılan tahkikatta bana suçladığınız konulardan dolayı Yusuf Altay, Atilla Ekseni silahlı gasp suçundan cezaevinde yatmaktadır. Sizin bana sorduğunuz sorular ise kafamı karıştırmaktadır. Devlete karşı kelam edercesine, sözler söylediğimin bu satırlarda yer alması, devlet görevlilerinin şahsıma düşmanlık duymasını sağlayacaktır. Yusuf Altayın yakalandığında üzerinden çıkan belgeler ve not defteri, bilgisayar çözümleri savcılıktadır. Yusuf Altayın aranırken emniyet mensubuyla (adını veriyor) nasıl buluştukları Fatih Savcılığında mevcuttur.
Ayrıca bu konuyu öğrendiğimde yani 5-6 ay önce İstanbul Emniyet Müdürlüğüne, Emniyet Genel Müdürlüğüne, İçişleri Bakanlığına, Başbakanlığa yazılı şikayet dilekçelerinde bulundum. Ayrıca tarafımdan gasp edildiğini söylediğiniz şahıs tertemiz sicile sahip bir insan değildir. PKK adına para toplamak, silahlı yaralama, çeşitli suçlardan cezaevlerinde yatmış, MHP plakalı otomobille gezip PKK adına para toplayabilen kişi benim adıma da para isteyebilir.Yusuf Altay konusu ile ilgili olarak Organize Suçlar Şubesine 3-4 ay önce dilekçe verdim, 900 adliyeye, bana yapılacak komploya karşı uyarmak için faks çektim. Benim Yusuf Altaydan senet aldığım söyleniyor. Peki nerede bu senetler? Yetkililer tarafından firari sanıkken görüşülecek kadar yakın görülebiliyorsa şahsımdan istenilen 5 milyon dolar, benim şikayetimden sonra alınma şansı ortadan kalkınca, tanımadığım, bilmediğim adamlarla ilişkilendirilmeye çalışıldım.
Sorgu, giderek renklenerek devam ediyor...