1960'da ilk idam kararı çıkan adamın kızı konuştu

1960 darbesinde ilk idam kararı çıkan gazeteci Ahmet Çifçi'nin kızı 15 Temmuz'da yaşadıklarını anlattı.

GİRİŞ 11.08.2016 15:03 GÜNCELLEME 11.08.2016 17:53
Bu Habere 18 Yorum Yapılmış

15 Temmuz gecesi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde darbecilere direnirken açılan ateşle yaralanan Kübra Hatice Çifçi, yaşadığı o anları anlattı.

"Gerçekten ikinci bir İstiklal Harbi'ydi" diyen Çiftçi'nin babasının 1960 darbesinde ilk idam kararı çıkan gazeteci Ahmet Çifçi olduğu öğrenildi. 

15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne çıkarak darbecileri durdurmaya çalışan Kübra Hatice Çifçi, yaşadığı o anları anlattı.

"Gerçekten ikinci bir İstiklal Harbi'ydi" diyen Kübra Hatice Çiftçi, "Bütün vatan, millet için zor bir geceydi. Çanakkale Savaşı'ndan daha zor olan bir tarafı da Çanakkale'de İngiliz, İtalyan başka kuvvetlere karşı savaşırken, kendi çocuklarımızla karşı karşıya kalmamız. O geceden kalan en büyük iz, en büyük yara, bir gecede 10 yaş yaşlanmamızın sebebi kendi çocuklarımızdan kendimizi kurtarmaya çalışıyor olmamızın ızdırabı vardı" dedi.

Kübra Hatice Çifçi, darbecilerin attığı kurşunla yaralandığını belirterek, "İlk önce gittiğimizde çocuklara anlatırsak durumu askerlerin durumu anlayıp geri çekileceklerini zannettiğimiz için üzgün ve kırgın olarak gittik. Fakat maalesef hiç acımadan taradılar. O sırada yerden seken bir kurşun kalbimin üzerinde kaburga kemiğine saplanmış" diye konuştu.

"KOMUTAN 'BEYNİNE Mİ SIKTIRACAKSIN' DİYEREK BENİ TARTAKLADI"

Cuntacılarla arasında geçen diyaloğu anlatan Çifçi, "Allah bunu nasip etmedi onlara. Bu Allah'ın bize verdiği bir ikramdır. 15 Temmuz'u şükretmemiz gereken bir nimet olarak görüyorum. İnşallah bundan sonra layık olmaya çalışırız. Askerlere o gece 'Bu halk size dua ediyor. Bu halk size emanet. Emanete hıyanet mi ediyorsunuz çocuklar, kendinize gelin' şeklinde bir diyaloğa girip onları ikna edeceğimi düşündüm. Fakat orada çok koyu olan 3 kişi vardı, herhalde komutanlarıydı. Onlar tarafından çok zalimce bir tepki aldım. Silahları ellerinden düştü fakat komutanları çok koyu bir adamdı. Telefonu aldı elimden baktı askerler demoralize oldu. Savaşa başlamadan kaybediyorum psikolojisi oluştu herhalde kendisinde. Aldı telefonu elimden 'Git buradan, beynine mi sıktıracaksın' diyerek beni tartaklamaya başladı" ifadelerini kullandı.

Kübra Hatice Çifçi, "Evim köprüye çok yakın. Cumhurbaşkanının çağrısıyla 3 dakikada oradaydım. Hiç tereddüt etmedim" dedi.

"BABAM İDAMA MAHKUM OLAN İLK GAZETECİDİR"

Kübra Hatice Çifçi'nin kardeşi Abdullah Çifçi de, babasının 1960 darbesine karşı çıktığı için idam edildiğini söyledi. Babasına ait kitapları gösteren Çifçi, ablası Kübra Hatice Çifçi'nin de babası gibi demokrasiye sahip çıktığı için cuntacılardan zarar gördüğünü belirtti. 

Abdullah Çifçi, şunları söyledi: 

"60 ihtilalinin ilk idam mahkumu Ahmet Çifçi. Cuntacılara karşı ilk tepki gösteren ve beyanname hazırlayan ilk ve tektir o zaman. Çıkıyor bir beyanname hazırlıyor. 'Bu halka karşı yapılmış bir harekettir, cuntacılara direnilmelidir. Adnan Menderes idam edilmemeli' diye. Rahmetli babamı 27 yaşında yakalıyorlar ve idam ediyorlar. Bu idam mahkumiyeti 60 yılının ilk idam mahkumiyeti olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti'nde de idama ilk mahkum olan gazetecidir. Ablam da en nihayetinde onun kızı, genetik mirası olduğu için hızlı bir şekilde köprüye cuntacılara karşı tepki göstermek için çıktı. Bir bakıma darbeyi önlemiş oldular."

"15 TEMMUZ DİĞER DARBELERDEN FARKLI"

15 Temmuz darbe girişiminin diğer darbelerden farklı olduğunu belirten Çifçi, "Bu darbenin en büyük farklılığı Türkiye Cumhuriyeti'nin olaya müdahale edebilen bir liderinin olması, halka bir komut verebilmesi. Bu çok önemli. O zaman da belki halka ulaşıp komut verebilse Adnan Menderes, belki o zaman da halk harekete geçebilirdi" dedi.

YORUMLAR 18
  • mehmet 7 yıl önce Şikayet Et
    bu işte bi yanlışlık var ne bu hanımefendi nede kardeşi o kadar yaşlı değiller.dedeleri diyicem ama babamız diyorlar.var bir yanlışlık ama
    Cevapla
  • angaralı 7 yıl önce Şikayet Et
    Ben de bunu yazacaktım.
    Cevapla
  • Mustafa 7 yıl önce Şikayet Et
    Hanım efendi şuan 56 yaşında olması lazım fakat çok genç duruyor. Bahsedilen olay 1980 darbesi olmasın.
    Cevapla
  • bozok 7 yıl önce Şikayet Et
    Adnan menderes diyorlar. bence bu haberde bir hata var..
    Cevapla
  • mehmet 7 yıl önce Şikayet Et
    büyük babadır bence o çünkü o zaman en genç 56 yasinda olmasi lazım
    Cevapla
  • doktor 7 yıl önce Şikayet Et
    babasımı dedesimi
    Cevapla
  • selma 7 yıl önce Şikayet Et
    Tarihi artık hainler değil halk yazıyor.Allah sizden de babanizdanda razi olsun.Allah Cumhurbaşkanımız korusun.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Erdoğan-Özel görüşmesinde 8 ve 18 yıl detayı!
100 bin TL'ye işçi bulamıyorlar! Ev alan patron bile var