Teslim olmadan sözde imamıyla görüştü!

15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında FETÖ’cü TSK mensuplarına karşı koyup vurulduğu gerekçesiyle “kahraman” olarak anılan ancak geçen hafta polise teslim olarak “FETÖ’cü” olduğunu açıklayan Yüzbaşı Burak Akın, dün adliyeye çıkarıldı.
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’ın koruma ekibinin başı olan Akın’ın, yıllarca kendisini gizleyip TSK içinde kendisine yer bulduğu görülüyor. 

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in yanı sıra darbe girişimi bilgisinin geldiği 15 Temmuz günü kendisine bağlı Kara Havacılık Okulu’nda denetleme yapan ancak darbe havasını tespit edemeyen Çolak’ın yanıbaşında FETÖ’cü subayın çıkması dikkat çekici. 

14 yaşında tanıştı

Akın’ın teslim olmasıyla birlikte başlayan soruşturmada önemli bilgilere ulaşıldı. 

Savcılık kaynaklarından aldığım bilgiye göre, Akın, 14 yaşından itibaren Gülen cemaatinin içinde. Ortaokul yıllarında tanıştığı cemaatle ilişkisini TSK’ya girdikten sonra da devam ettiriyor. Ta ki 15 Temmuz’daki darbe girişimine kadar.
Akın ifadesinde ise darbe girişiminden sonra FETÖ’den uzaklaştığını açıkladı. 

Akın, ifadesinde ortaokul yıllarından itibaren kendisinin bağlı olduğu tüm FETÖ imamlarını tek tek anlattı. İfadesine göre; Akın, 5 ayrı imamla bağlantılı olarak cemaat faaliyetlerinde yeraldı. 

Darbe girişiminde FETÖ’cü TSK mensuplarının ateşiyle yaralanan Akın’ın çok küçük bir hücre içinde faaliyet gösterdiği anlaşıldı. Akın, bulunduğu FETÖ hücresinde tanıdığı 6 TSK mensubu subayın adını da açıkladı ifadesinde. Bu 6 subaydan 4’nün daha önce FETÖ’den adli işlem gördüğü belirlendi. 

Ancak, diğer ikisi ise ilk kez FETÖ dosyalarında tanındı. Akın’ın mahrem imamlarla irtibat kuran TSK mensuplarının isimlerinin yer aldığı “kontör-büfe” dosyasında adının geçmesine karşın, diğer iki subayın kontör-büfe dosyalarında da isimlerinin bulunmadığı ortaya çıktı. Haklarında FETÖ’yle herhangi bir bağlarının olduğu şimdiye kadar belirlenemeyen iki subayın varlığı deşifre edildi. İki subayın “kripto FETÖ’cü” olma olasılığı var. 

İki subay, bulundukları askeri birliklerden gözaltına alındı, sorguları halen devam ediyor. 

Bordo bereli olarak yetişti

Sorgu sırasında önemli bir bilgi daha ortaya çıktı. Aynı zamanda Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde bordo bereli olarak yetişen Akın’ın, teslim olmadan iki hafta önce, bağlı olduğu mahrem imamıyla “örgütsel görüşme” yaptığı da tespit edildi. Ankara’da bir pastanedeki görüşmeden sonra Akın’ın emniyete gelerek teslim olduğu belirtiliyor. 

Ayrıca, kontör-büfe operasyonlarıyla TSK mensuplarına yönelik başlatılan operasyonlarda gözaltına alınacağını düşünen Akın’ın evindeki dijital cihazlardan kurtulmaya çalıştığı görüldü. Akın’ın dijital verilerin olabileceği değerlendirilen söz konusu cihazları polis tarafından bulunarak el konuldu.

‘Örgüt baskısı’ demişti

15 Temmuz kahramanı Yüzbaşı Akın’ın, FETÖ’cü çıkması devlet için sürpriz oldu kuşkusuz. Darbe girişimi dosyasında mağdur olarak yer alan Akın, kendi dosyasında sanık olacak. Daha önce FETÖ ile bağı görülmeyen Akın’ın bu konumu, önceki süreçlerde adı “mağdur/bilgi sahibi” olarak geçen TSK mensuplarının üzerinde daha dikkatli araştırma yapılmasını zorunlu hale gerektirecek. 

Teslim olmasının ardından ilk bilgilerde, Akın’ın “örgüt baskısı altında olduğunu, bu baskıya dayanamadığı” için polise gelip teslim olduğu kamuoyuna yansımıştı. 

Buna karşın, soruşturma sonrasında görülüyor ki, Akın’a yönelik herhangi bir örgüt baskısı yok. Ama, Akın gözaltına alınacağını düşünerek kendisi teslim olmayı tercih etti.