HABERLER GÜNCEL

Salih Mirzabeyoğlu hayatını kaybetti

Kamuoyunda "Salih Mirzabeyoğlu" olarak tanınan Salih İzzet Erdiş, 68 yaşında hayatını kaybetti.

GİRİŞ 16.05.2018 13:16 GÜNCELLEME 16.05.2018 14:20

Fotoğraflarla 'Salih Mirzabeyoğlu'nun hayatı

GALERİNİN DEVAMI

<p>Salih Mirzabeyoğlu yani asıl adıyla Salih İzzet Erdiş, genç yaşında şair Necip Fazıl Kısakürek ile tanıştı. Necip Fazıl Kısakürek’in 35 yıl boyunca çıkardığı ''Büyük Doğu'' fikriyatının öğrencisiydi. Büyük Doğu, CHP’nin Altı Oku’na alternatif olarak Ruhçuluk, Ahlakçılık, Milliyetçilik, Şahsiyetçilik, Cemiyetçilik, Keyfiyetçilik Nizamcılık, Müdahalecilik, Sermayede Tahdit ilkelerini savunurdu. </p>

<p>Mirzabeyoğlu'nun ismi 1970' lerde duyulmaya başlandı. İslami gençlik hareketlerinden biri olan ''Akıncılar''ın kurucusuydu. Gençliğinden itibaren Milli Görüş gömleğini üstüne giymişti. Gölge, Tavır gibi dergilerde yazarlık yapıyordu.Salih Mirzabeyoğlu'nun genç yaşına rağmen sözüne itibar ediliyordu. Konferanslar veriyor, çevresinde İslam'a gönül veren dinamik gençler toplanıyordu.</p>

<p> </p>

<p>Salih Erdiş, Necip Fazıl’ın düşünce ve gayelerini gerçekleştirmek için yola çıktı. Kendi kuşağı 68 isyanı ve milliyetçilik arasında gidip gelirken Milli Selamet Partisi çizgisinde İslami bir yol seçti.</p>

<p>1970’lerin ikinci yarısında kurulan Akıncılar Derneği’nin kurucuları arasındaydı. Derneğin politikalarının savunulduğu Gölge ve Akıncı Güç gibi dergileri çıkarttı. Necip Fazıl Kısakürek onun kaleminden çok etkilenmiş, ‘’Benim 40 senedir aradığım ses buydu’’ demişti. </p>

<p> </p>

<p>Salih Erdiş bir aktivist olmak yerine, ideolog olmayı seçmişti. Artık Salih Mirzabeyoğlu olarak anılıyor, kendisine inananlar ise Büyük Doğu Akıncıları olarak biliniyordu. Onun görüşlerine inananlar için kısaca ‘’Kumandan’’ olarak anılıyordu. </p>

<p> </p>

<p>12 Eylül döneminde arandı. Hakkında tutuklama kararı çıkmıştı. Ancak yakalanamadı ve 1984’te yeni eserleri ve bakış açısıyla yeniden İslamcı hareket içinde kendi ekolünü ortaya koydu. Artık sadece laik düzene karşı İslam devrimini savunmuyor, birçok cephede mücadele ettiğini söylüyordu. Devletle kavgalıydı, münafık dediği İslam’dan saptığını düşündükleriyle kavgalıydı. Kafir dediği müslüman olmayan görüşlerle kavgalıydı. Kavga verdiği cephe genişledikçe faaliyet alanı da daralıyordu.</p>

<p> </p>

<p>Mirzabeyoğlu bu dönemde temel eserlerini peş peşe vermeye başladı. 1990’lardan itibaren İBDA’cılar, müslüman gençliğin eylemlerinde farklı duruşlarıyla belirginleşmeye başlamıştı. Allah’ın birliğini temsil eden tek parmak yerine İBDA işareti diye bilinen bir sembol kullanıyorlardı. İşaret ve baş parmak açık ve diğer parmaklar yumruk şeklindeki İBDA’nın işaretinde, işaret parmağı, Kelime-i Şehadet, Şehidlik Şuuru, Allah’ın varlığı ve birliğine, Şehadet ve ayrıca Büyük Doğu davasına şehadet mânâlarına gelir. Başparmak ise, her türlü buluşa açık olan üretken bir fikir olarak İBDA fikriyatını ifade eder. Yumruk şekli ise, aksiyona ve cemiyet kavgasına ve devletleşmeye delâlet ediyordu.</p>

<p>İBDA hareketi giderek güçleniyor ve devlet kurumlarının da yakın takibine giriyordu. Zira kendilerine İBDA-C adı veren ve birbirinden bağımsız hareket eden hücreler kimi bombalama ve molotoflu saldırılar gerçekleştirmeye başlamıştı.</p>

<p> </p>

<p>1986-1990 arası dönem Salih Mirzabeyoğlu’nun yurt içi ve yurt dışında dikkat çekmeye başladığı dönem oldu. İBDA fikriyatına inanan yeni ve dinamik bir gençlik zümresi oluştu. Bu gençler kendilerini ilk olarak 5 Ocak 1991 tarihinde Körfez Savaşı ve ABD’yi protesto eden gösteriler de gösterdi. Mirzabeyoğlu bu protestodan sonra tutuklandı ve Bayrampaşa Cezaevi’ne gönderildi. Sonrasında Turgut Özal’ın İnfaz Kanunu’yla tahliye edildi.</p>

<p> </p>

<p>28 Şubat askeri darbesiyle birlikte bir gün çocuğunu okula götürürken 1998’de gözaltına alındı. Hakkındaki suçlama sonrasında yasadışı İBDA-C örgütüne liderlik yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. Savunmasında kendisini bir teorisyen olarak bıçak yapan birine benzetecekti. İsteyen et keser, isteyen o bıçağı başka amaçlarla kullanırdı.</p>

<p>Salih Mirzabeyoğlu dik başlıydı, duruşmalara katılmadı. Duruşmalara katılmayan Mirzabeyoğlu’na cevap ise koğuşlara düzenlenen ‘’Noel Baba’’ operasyonu oldu.</p>

<p> </p>

<p>Mirzabeyoğlu’nun operasyon sonrasında yaralı, bereli yüzü için yapılan açıklama, operasyon sırasında başını ranzanın tavanına vurduğu şeklindeydi.</p>

<p> </p>

<p>Mirzabeyoğlu’nun davası sürerken 2000 yılında Kartal Cezaevi’ndeki F tipi hücreye nakledildi. 2 Nisan 2001’de son davası görüldü. Karar en ağır ceza hükmü yani idamdı. İdamın kaldırılmasıyla Mirzabeyoğlu’nun cezası ağırlaştırılmış müebbete çevrildi. Mirzabeyoğlu 2002 yılında Bolu Cezaevi'ne nakledildi.</p>

<p> </p>

<p> </p>

<p>2005’ten itibaren kendisine zihin kontrolüne dayanan ve "Telegram" adı verilen bir işkence yönteminin uygulandığı iddia edildi.</p>

<p> </p>

<p>Mirzabeyoğlu, kendine özgü görüşleri ve inanç sistemiyle cezaevi dahil 56 kitaplık dev bir külliyat oluşturdu.</p>

<p> </p>

<p><strong>Ve 15 sene sonra</strong><br />
<br />
Mirzabeyoğlu’nun avukatları aracılığıyla yaptığı yeniden yargılama talebini kabule değer gören İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu kaldığı ve infazda geçirdiği sürenin uzun olması ve ileride telafisi güç mağduriyetlere yol açacağı ihtimalini dikkate alarak tahliyesine karar verdi. </p>

<p> </p>

<p>Kamuoyunda "Salih Mirzabeyoğlu" olarak tanınan ve 7 Mayıs'ta beyin ölümü gerçekleşen Salih İzzet Erdiş, 68 yaşında hayatını kaybetti. </p>

<p> </p>

Kamuoyunda "Salih Mirzabeyoğlu" olarak tanınan ve 7 Mayıs'ta beyin ölümü gerçekleşen Salih İzzet Erdiş, 68 yaşında hayatını kaybetti.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, geçirdiği beyin kanamasının ardından tedavi edildiği Yalova Devlet Hastanesi'nde 7 Mayıs'ta beyin ölümü gerçekleşen, daha sonra İstanbul'daki Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne nakledilen Erdiş'in, yaşam destek ünitesine bağlı süren organ fonksiyonları da durdu.

28 ŞUBAT'IN SEMBOL İSİMLERİNDEN BİRİYDİ

28 Şubat sürecinde İBDA/C davasından hüküm giyen, talebi üzerine yeniden yargılanmasına karar verilerek tahliye edilen, kamuoyunda 'Salih Mirzabeyoğlu' olarak tanınan Salih İzzet Erdiş, yargılandığı davada, her türlü kuşkudan uzak, hukuka uygun kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat edilmişti.

68 YILLIK ÖMRE 60 KİTAP SIĞDIRDI

İlk yazılarını lise yıllarında Babıali'de Sabah gazetesinde yayınlayan, siyaset, sanat, felsefe, hukuk, etimoloji, mitoloji, edebiyat, matematik, fizik ve iktisat gibi çok geniş bir sahada eserler kaleme alan Mirzabeyoğlu, 68 yıllık ömrüne yaklaşık 60 kitap sığdırdı.

İngilizce ve Arapça'ya tercüme edilen Mirzabeyoğlu'nun eserleri, Latin Amerika'dan Afrika'ya, Mısır'dan Tunus'a, Kuveyt'ten Filistin'e ve Türkistan'a kadar geniş bir coğrafyada takip ediliyor. Özellikle "Başyücelik Devleti" isimli eseri, önemli birçok devlet lideri tarafından bizzat tetkik edildi.

YORUMLAR 78

ali 5 yıl önce Şikayet Et

Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun

Beğen Cevapla
urfali 5 yıl önce Şikayet Et

dava adamiydi ALLAH rahmet etsin

Beğen Cevapla
Ahhh 5 yıl önce Şikayet Et

Allah rahmet etsin.

Beğen Cevapla
mustafa 5 yıl önce Şikayet Et

Rabbim mekanını cennet eylesin. Peygamberimize komşu eylesin. Bizleri de bir ve beraber eylesin. Rabbim şu mübarek günler hürmetine onu bu hale getirenleri kahrı perişan eylesin. Öbür dünyalarını zindan eylesin. Amin.

Beğen Cevapla
bozeren 5 yıl önce Şikayet Et

Allah taksiratını affetsin. Allah rahmet eylesin. sabır ve başsağlığı dilerim.

Beğen Cevapla

Daha fazla yorum görüntüle

DİĞER HABERLER

Türkiye'nin kanser haritasını TÜİK açıkladı

Korhan Berzeg hakkında sıcak gelişme: Köy muhtarı konuştu