Mehmet Ali Şahin'den Davutoğlu açıklaması

Hak-İş Sendikası'na bağlı Özçelik-İş Sendikası tarafından Afyonkarahisar'daki termal otelde eğitim semineri düzenlendi. Seminere; Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Mehmet Ali Şahin, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Özçelik-İş Genel Başkanı Yunus Değirmenci, şube başkanları, bölge temsilcileri, bölge başkanları ile yöneticiler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından başlayan eğitim semineri, Özçelik-İş Sendikası'nı anlatan sinevizyon gösterisiyle devam etti.

'BAŞKA DAVALARDAN TUTUKLU OLDUĞU İÇİN TAHLİYE EDİLMEDİ'

Mehmet Ali Şahin, toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında tutuklu yargılandığı ana davadan tahliye kararı verilmesiyle ilgili soru üzerine Şahin, "Bildiğim kadarıyla Sayın Demirtaş hakkında başka davalardan tutukluluk kararı var. Bir davadan dolayı tutukluluk halinin kaldırılması tek başına yeterli olmamış gördüğüm kadarıyla. Ama sadece dünkü tahliye kararına konu olan davadan dolayı yargılanıyor olsaydı tahliye edilmesi gerekiyordu. Başka davalardan dolayı tutuklu olduğu için tahliye edilmemiştir. Durum bu kadar basit" diye konuştu. 

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'nun "Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) yapısının değişmesiyle dolar 2 liraya düşer" açıklamasını doğru bulmadığını belirten Şahin, "Ne alakası var? Ben bu değerlendirmeye katılmıyorum. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda görev yapan arkadaşlar Anayasada öngörülen şekilde seçilmiş hukukçulardır. Dolayısıyla onların şu anki mevcut halinin Türkiye'de doların yükselmesine neden olarak gösterilmesinin hiçbir mantığı yok" dedi.

'PARTİYLE ÜYELİK İLİŞKİSİNİN DEVAM ETMESİ YANLIŞ OLURDU'

AK Parti'den eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ ve Abdullah Başcı'nın, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) kararıyla ihraç edilmesi istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmeleri yönündeki soru üzerine Mehmet Ali Şahin, şunları söyledi:

"Bu arkadaşlarımız zaten parti kurma çalışmaları içinde olduklarını her seferinde söylüyorlardı. Böyle bir karar verdikten sonra partiyle üyelik ilişkisinin devam etmesi son derece yanlış olurdu. Nitekim yine başka arkadaşlar da başka parti kurma çalışmaları içinde ve onlar istifa etti. Parti kurma çalışmalarını yürütüyorlar. Bu arkadaşlarımızın istifa etmemiş olmamaları bana göre kendileri açısından yanlıştı. Genel başkanken altında onun imzası bulunan, parti aleyhine konuştuğu, gelişigüzel ifadeler bulunan kaç kişinin ihracına karar verdiği ve bu kararların altında Sayın Davutoğlu'nun imzası vardır. Parti disiplinine uygun davranmadığı ve parti aleyhine konuştuğu için birçok arkadaşın ihracını ilgili kurul kabul etmiş ve Sayın Davutoğlu'nun imzası vardır. Dolayısıyla işin başındayken farklı, sade üyeyken farklı davranmak, profesörlük unvanına erişmiş bir kişiye yakışmaz, diye değerlendiriyorum."