Prof. Titrek: Türkiye tarihi bir fırsat yakaladı! ABD ve Almanyayı geçebilir

Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Titrek, koronavirüs (Covid-19) ile Türkiye'nin eğitimde yeni bir fırsat yakaladığını ve geleceğin eğitiminde artık devasa binalara ihtiyaç olmadığını söyledi.

Prof. Titrek: Türkiye tarihi bir fırsat yakaladı! ABD ve Almanyayı geçebilir
Prof. Titrek: Türkiye tarihi bir fırsat yakaladı! ABD ve Almanyayı geçebilir
GİRİŞ 01.05.2020 10:00 GÜNCELLEME 01.05.2020 10:00
Bu Habere 61 Yorum Yapılmış

Haber7.com / Özel

 

Gelecekte sanal okulların açılacağını ve eğitim sisteminin kökten değişeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Osman Titrek, Haber7'ye bir birinden önemli tespitlerde bulundu.

Sayın hocam, dünya hiç görülmemiş bir kriz yaşıyor. Her iş, he kişi, kurumlar, devletler eşitlendi, adeta formatlandı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.  Genel bir tanım ile başlayalım isterseniz Uzaktan Eğitim nedir? 

 

TİTREK: COVID 19 virüsü tüm dünyadaki yaşamı göz açıp kapayıncaya dek değiştirdi. Eğitimde farklı yollarla uygulanmış olan ve eğitim sisteminde şimdiye dek her zaman bir destek yöntemi olarak algılanan "Uzaktan Eğitim" metodunu ana eğitim metodu haline getirdi. Bilimsel literatürde “uydu, fiber optik, televizyon, radyo, bilgisayar, internet vb. araçlar kullanılarak öğretmen ve öğrencinin yüzyüze olmadığı eğitim metodu”  yâda “farklı mekânlardaki öğrenci, öğretmen ve öğretim materyallerinin iletişim teknolojileri aracılığıyla bir araya getirildiği kurumsal bir eğitim faaliyeti” olarak tanımlanan uzaktan eğitimin başlangıcının mektup ile öğretim olduğunu söylenebilir.

ÖĞRENCİ, ÖĞRETMEN, İNTERNET VE MATERYAL

Etkili bir uzaktan eğitimin dört unsuru, "Kendini yönetebilen öğrenci, rehberlik eden öğretmen, bağlantılar (internet) ve amaca yönelik etkileşimli materyal" olarak sıralanabilir. "Uzaktan eğitim, deyince bugün aklımıza daha çok bilişim teknolojileri özellikle de günümüzde internete dayalı teknolojiler aklımıza gelmektedir.  İnternetin 1994 yılından sonra sivil halkın kullanımına açılması küreselleşmeye yol açtı. Küreselleşmenin artmasına yol açan da "küresel iletişim" kavramını ortaya çıkardı. Böylelikle eğitim de yerel olmaktan uzaklaşarak küresel eğitime dönüştü. Yerellikten küreselliğe doğru giden süreçte 'uzaktan eğitim' kavramının salgına dönüşen virüs etkisiyle 2000’lerin başından da daha fazla ön plana çıktığını görülmektedir. 

Uzaktan eğitim yeni bir kavram yâda yeni bir öğretim metodu mudur? 

TİTREK: Aslında tarihe bakınca uzaktan eğitim kavramının çok eski olduğunu söylenebilir. Uzaktan eğitim uygulamalarının eski bir geçmişe sahip olduğu ve 1700’lü yıllarda başladığı kabul edilmektedir. İlk olarak 20 Mart 1728’de Boston Gazetesinde mektupla “steno” dersleri verileceği ilan edilmiştir. Uzaktan eğitimin ilk uygulanma metodolojisi “Mektup ile Öğretim”in bazı kaynaklara göre 1728, bazı kaynaklara göre 1840'da İngiltere'de başladığını görülmektedir.

ABD, ALMANYA ÖNCÜ AMA TÜRKİYE ŞU AN LİDER OLABİLİR

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) 1883'te mektup ile eğitim üniversitesinin kurulduğunu ve yine bu alanda öncülerden birinin Almanya olduğunu anlaşılmaktadır. ABD’deki ilk kurumsal uzaktan eğitim çalışmaları işe 1874’te hem lisans hem de yüksek lisans dereceleri veren, “Illinois Wesleyan” üniversitesinde başlamış, 36 yıl sürmüş ve 1910 yılında sona erdirilmiştir. Şüphesiz bu süreci daha da değiştiren en önemli araç olan radyo özellikle 1920'li yıllarda ABD'de radyo yayınlarının başlaması ile bugün nasıl internet hızlı bir devrim yapabildiyse radyo da o dönemde devrim yapmıştır. ABD'deki tüm üniversiteler radyolarını kurup öğrencilerine radyo üzerinde eğitim verdiği görülmektedir."

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ ÖNCÜDÜR

Türkiye’de ilk kez 1927 yılında ilk uygulamalarına rastlanmaktadır. Daha sonra 60 ve 70 li yıllarda mektupla öğretim (özellikle öğretmen yetiştirmede), 1980li yıllarda ise TV aracılığıyla açık öğretim adı ile gündemimizde yer almıştır.  2000 yılı ile birlikte internete dayalı olarak başlayan ve günümüzde daha da merkeze oturan internete dayalı uzaktan eğitim sistemi Türkiye’de ilk olarak Sakarya Üniversitesi tarafından denenmiştir. Daha sonra diğer bazı üniversiteler de bu tarz eğitim için Uzaktan Eğitim Merkezleri (UZEM) ni kurmuştur. Yani aslında farklı tekniklerle en az 300 yıllık bir geçmişi olduğu görülmektedir. 

Uzaktan Eğitim Modelleri nelerdir?

TİTREK: Aslında en temel 2 model mevcuttur. Tek yönlü ve çift yönlü modellerdir. Şüphesiz artık çift yönlü ve etkileşimli modeli uygulamaya sokmak zorundayız. Çift yönlü iletişime dayalı uzaktan eğitim modeli; öğrenci ve öğretmenlerin öğrenme – öğretme faaliyetlerinin gerçekleştiği ortamlarda çift yönlü, sesli veya görüntülü olarak iletişimde bulundukları sistemdir. Bu sistemde radyolu konferans ile dağıtım, televizyonlu konferans ile dağıtım, bilgisayar konferans ile dağıtım yapılmaktadır. Bu dağıtım modelleri ilköğretimden üniversiteye kadar her kademede dünyanın çeşitlik ülkelerinde uygulanmıştır.

ÇİFT YÖNLÜ EĞİTİM MODELİ GELİŞTİRMEK BU İŞİN PÜF NOKTASI

Uzaktan eğitim modellerinin uygulanması ülkelerdeki iletişim teknolojilerinin kapasitesine göre değişmektedir. Etkili bir çift yönlü uzaktan eğitim modeli geliştirebilirsek, bu modelin öğrenim materyali, internet aracılığıyla çevrimiçi erişim temelli olmasının yanısıra, akıllı esnek öğrenme modeline göre hazırlanmış olması ve öğrenciye eş zamanlı ve etkileşimli iletişim sağlayabilmesi hatta çok duyu organına aynı zamanda hitap edecek şekilde geliştirilmesi temeline dayanması gerekmektedir. 

Uzaktan Eğitim gerçekten önemli midir?

TİTREK: Çağımız artık Endüstri 5.0 a doğru gitmektedir. Endüstri 5.0 ın akıllı teknolojileri geliştirecek endüstri ve hizmet sektörlerinin ihtiyacı olan insan tipini yetiştirmek için, bunu bizzat eğitimlerinde tatbik eden insan tipi yetiştirmek zorundayız. Bu nedenle başta olmak üzere, birçok ülke uzaktan eğitim ile ilgili düzenlemeler yaparak hayata geçmesini sağlamıştır. Bunun yanı sıra teknolojik ilerleme, bilginin hızla üretilmesi ve paylaşılması süreci “hayat boyu öğrenme” kavramını ortaya çıkarmıştır. Teknolojiye ulaşabilen herkes büyükanne büyükbabalar dâhil öğrenmelerini ömür boyu sürdürmektedir. Uzaktan eğitim herkes için önemlidir, eğitimde fırsat eşitliğini ve herkes aynı olanaklara ulaşabilirse sosyal adaleti sağlar.  Çocuklar, gençler, özürlüler, çalıştığı için okula gidemeyenler, coğrafi nedenlerden dolayı okula gidemeyenler, çeşitli konularda kendini geliştirmek isteyenler gibi herkes uzaktan eğitimden faydalanabilir.

Uzaktan Eğitimin faydaları nelerdir? 

TİTREK: Uzaktan eğitim ile özellikle okullar olmak üzere bütün kuruluşlar, eğitim sisteminden doğan yüksek maliyeti düşürme, geleneksel eğitim modelinden daha yüksek verimin alındığı sanal sınıf ortamında mesafeden ve öğrenci sayısından bağımsız bir gruba eğitim verme, yüksek kalitede kurslar düzenleme imkânına kavuşabilirler. Uzaktan eğitim öğrencileri iyi bir teknolojik alt yapı ile klasik eğitimde olan öğrenci-öğretici etkileşiminin sağladığı avantajlardan yararlanabilmekte ve buna ilaveten çeşitli medya gereçleri ile görsel açıdan zenginleştirilmiş etkili ve güçlü bir eğitim programından mezun olma imkânına da sahiptirler. Ayrıca geleneksel eğitim sistemlerinde yaşanması olası başarısız olma korkuşu, genel olarak uzaktan eğitim sisteminde ortadan kalkmaktadır. Bu sebeple bazı insanlar, yüz yüze eğitimin yapıldığı sınıflarda kurs veya programa katılmak yerine, uzaktan eğitim programlarına katılmayı tercih etmektedirler.

HAYAT BOYU ÖĞRENME

Ayrıca gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için katkılar sağlayan çağdaş öğrencinin değişimler, gelişmeler karsısında hayat boyu öğrenme gereksinimlerini karşılamak önemli bir unsurdur. Hayat boyu bireysel ve bağımsız öğrenme olanağı ile bireylerin kendi kendilerine istedikleri alanda gelişim imkânı vermektedir. Öğrenme öğretme sürecinde yas, ortam, yöntem açısından esneklik ve çeşitlilik sunmaktadır.

EĞİTİM ÇOK UCUZLAR

Sistemin maliyeti sunduğu yarar açışından incelendiğinde ucuz olan bir eğitim uygulaması olarak da önümüze çıkmaktadır. Çalışan bireylerin çalışmalarını bırakmadan, yerlerinden ayrılmadan ve maaşlarını kaybetme riski taşımadan aynı zamanda eğitimlerini sürdürebilmeleri imkânını sağlamaktadır. Mesajların birinci elden alıcılara gönderilmesini ve alıcılarında büyük bir fırsat eşitliği içerişinde mesajdan fayda sağlayabilmelerini sağlar. Öğrencilere en kaliteli üniversitelerden eğitim alma fırsatı sağlanması da geleneksel eğitim sisteminde gerçekleştirilmeyecek fırsatlardan biridir ve kırsal kesimde yasayan insanlara eğitimde fırsat eşitliği sunmaktadır. 

Türkiye eğitim sisteminde tarihi bir fırsat yakaladı. Ne yapmalı? 

TİTREK:Şüphesiz COVID 19 salgını, Fatih projesi ile başaramadığımız Endüstri 4.0 a uygun bir eğitim sistemine uyumu zorunlu hale getirdi, hatta bize yeni neslin Endüstri 5.0 ı üretecek şekilde sürece uyum sağlamasına yol açtı. Şüphesiz bu dönem tüm dersler bu eğitim metodu ile tamamlanmalıdır. Öğrencilerin yavaş yavaş bu öğrenme metoduna alışması sağlanmalıdır. Bu yeni oluşan sistemin olumlu yönleri;

KENDİ İSTER, MASRAF ÇOK AZALIR,  ÇEKİCİLİK ARTAR,  KİŞİSEL GELİŞİM HIZLANIR VE  ÖĞRETMEN DAHA VERİMLİ HALE GELİR

  1. Öğrenci istediği zaman istediği yerden eğitim yapabilmesi ve öğrencinin öğretmenin etkisi altında olmaksızın kendi istemi ile öğrenmesi. 
  2. Online eğitim, eğitim masraflarında önemli yer tutan yol masraflarını ve diğer harcamaları önemli derecede azaltmaktadır.
  3. Teknolojik imkânlar sayesinde zengin işitsel ve görsel tasarımlar eğitimi çekici hale getirmekte ve öğrenmeyi artırmaktadır.
  4. Öğrenci odaklı bir eğitim ile öğrencilerin sorumluluk anlayışı gelişmekte ve kişisel gelişim açısından olumlu sonuçlar elde edilmektedir
  5. Öğrenci bir dersi istediği zaman, istediği kadar tekrarlayabilmektedir.
  6. Öğretmenler dijital ortamda sınıflarını oluşturduktan sonra her öğrencinin gelişimini takip edebilir, bireysel olarak ya da tüm sınıfa ödev verebilir, konu veya içerik atayabilir ve hangi öğrencinin ne kadar ders çalıştığını, nerede zorlandığını ya da hangi konuda ustalık kazandığını sistem tarafından üretilen raporlar ile takip edebilirler. Böylelikle öğrencilerinin kişisel eksiklerini telafi etmelerine yardımcı olabilir ya da sınıfın ilerisinde olan bir öğrencinin ileri seviyeli konularla öğrenmeye devam etmesine destek olabilirler.

Nasıl bir eğitim sistemi kurulmalıdır ? 

TİTREK: Türk Eğitim Sistemini tanımlayan 1739 sayılı METK'nda planlanan eğitim sisteminin online versiyonu üretilmelidir. Ancak süreç daha yatay olarak organize edilmelidir. Ayrıca süreci yürütecek okul müdürlerinin de çağın gerektirdiği niteliklere haiz olması eğitsel ve teknolojik liderlik açısından büyük önem taşımaktadır. Artık sadece öğrenen okul değil, akıllı teknolojik okulu ve eğitim sistemini üretecek eğitsel liderlere ihtiyaç olduğu aşikardır. Bu eğitim liderlerinin il MEM ile yoğun işbirliği yapacak dinamik ve değişime açık kişilerden ve Eğitim Yönetimi alanında en az yüksek lisans yapmış kişilerden seçilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir.

YAZILIM-DONANIM, ÖĞRETMEN, PROGRAM GELİŞTİRME, ÖLÇME DEĞERLENDİRME

Bu eğitim sisteminin kurulması için her İl MEM'nde bilgisayar yazılım ve donanım uzmanları, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri alanında eğitim görmüş öğretmenler, program geliştirme uzmanları ve proje uzmanları ile ölçme ve değerlendirme uzmanlarından oluşacak bir Sanal okul  kurulmalı ve bu sanal okul üniversitelerdeki UZEM'ler gibi donatılmalı ve genç ve dinamik öğretmenlerle sürekli bir biçimde amaca uygun içerikler geliştirilmelidir.  

HER İLİN BİR SANAL OKULU OLMALI

Her il MEM derslerin yarısını online eğitime geçirmelidir. Hatta bu ders videoları öğrencilere açık olmalı ve hafta sonları dahi öğrenciler bu videolardan ve online canlı derslerden yararlanabilmelidirler. Öğretmenler bundan sonra tüm ödev ve projelerini Sanal okul üzerinden vermeli ve öğrencilerde tamamen ödevlerini Sanal okula yüklemelidirler. Ayrıca tüm rehberlik ve okul yönetimi iş ve işlemleri de bu sistem üzerinden gerçekleştirilmelidir. İlgili ders öğretmeni de tüm ölçme ve değerlendirme iş ve işlemlerini bu okul üzerinden gerçekleştirmelidir. Her ilin sanal okulu doğrudan EBA ya bağlı olmalıdır. EBA ise doğrudan e-okula ve e-okulda E-Devlet'e bağlanmalıdır. 

UYGULAMALI DERSLERE ODAKLANMALI

Çocuklar okula gittiğinde teorik bilgi öğrenmek yerine daha çok uygulamaları derslere odaklanılmalıdır. Bu nedenle eğitim programlarımızın da yeniden yapılandırılması gerektiği ve okul eğitimlerinin daha çok proje odaklı ve yaparak yaşayarak öğrenmeye dayalı içerikler ile zenginleştirilmesi gerektiği öne sürülebilir. Böyle teorik ders sayıları yarıya düşürülebilir hatta bir okul binasını hâlihazırdaki 2 (iki) okul kullanarak, belki de bir daha yeni okul binası yapma maliyeti ve yükü devletten düşürülebilir.

1 MİLYON YAZILIMCI PROJESİ ÇOK ÖNEMLİ

Bu ders görme sistemine alışacak öğrenciler için bilişim teknolojileri odaklı dersler yenidünyaya daha hızlı uyum sağlamaları ve yenidünyanın gerektirdiği insan tipini daha hızlı üretebilme olanağı da yaratacağı aşikârdır. Bu nedenle 1 milyon yazılımcı projesini de çok değerli buluyorum.  Özellikle her okulda hafta sonları verilen yetiştirme kursları tamamen online eğitim ile sağlanabilir ve böylece devlet çok büyük ek ders maliyetinden de kurtarılmış olur. Hatta hafta sonları köylerine gitmek zorunda kalan gençler de bu dersleri istediği zaman izleyerek “eğitimde fırsat eşitliği”nin de önü açılacaktır. Anlayamadıkları hususları ise yüz yüze eğitimdeki derslerde tamamlayabilirler. Bu sistemin oluşturulması için, her ilin iyi bir sanal okul üretmesi ve içerik ve materyallerin sürekli güncellenmesi ve çoğaltılması gereklidir.

YENİ EĞİTİM SİSTEMİ FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLAR

Ayrıca herkesin eğitimde fırsat eşitliğine uygun bu yeni eğitim sisteminden yararlanması için tüm öğrencilere bu sisteme giriş ve derslerin takibi için aylık en az 10 GB ücretsiz internet sunulması da kaçınılmaz bir insan hakkıdır. Böylece iyi öğretmenlere her öğrencinin eşit olarak ulaşma olanağı da sağlanmış olacaktır. Bu iş için çok bir yerleşkeye ihtiyaç yoktur. İl MEM lerde birkaç ofis ve nitelikli genç personel ile bütün iller dinamik olarak bu yeni eğitim sistemini gerçekleştirebilirler. Çok başarılı çok boyutlu iyi uygulama/ders örnekleri de EBA sistemi ile tüm öğrencilerin ulaşımına açılır.

KRİZLER BİTMEYECEK, EĞİTİM SİSTEMİ BUNA HAZIRLIKLI OLMALI

Böyle olağanüstü kriz dönemlerinde de bir daha bu sıkıntıları da yaşamak zorunda kalmayız ve tüm öğrenciler başarılı öğretmenlerden online ders alma fırsatı verilmiş olur. Bu yapı ile eğitim maliyeti de ilk başta teknolojiye yatırım ile bir miktar artmasına karşın, orta ve uzun vadede çok ciddi düzeyde azalacaktır. Sürekli olarak fiziksel yapıya (BİNA YAPAMA, donanım vb)   harcanan devlet kaynakları orta vadede minimize olacaktır.

YILLIK DÖNEM 3’E ÇIKAR

Yine bu sistemi kurduğumuz takdirde yıllık dönem 3 (üç)e çıkabilir ve yaz dönemleri de öğrenciler online okuldan dersler alarak, yıllardır gerçekleştirilemeyen Kredili Ders Geçme Sistemini üretme olanağı ortaya çıkabilir. Bu yolla akademik yönden başarılı öğrenciler daha erken okullarını bitirme olanağına da kavuşmuş olacaklardır. Son dönemde üniversitelerden en erken 23-24 yaşlarında mezun hale gelen öğrenciler, sosyal yaşamlarını kurana dek aşırı bireyselleşmektedirler. Bu da aile yapımızı ve sosyal, duygusal ve hatta ahlaki sistemimize olumsuz sonuçlar ortaya çıkmasına ve evlenmelerde de hızlı boşanmalara yol açtığı görülmektedir. Bu sistem sayesinde öğrenciler 2-3 yıl önce mezun olma ve iş ve aile yaşamını daha erken bir biçimde bireyselleşmenin olumsuz etkilerini yaşamadan kurabilme olanağı da sağlanmış olacaktır. 

BİNA VE DONANIM BÜTÇESİ YÜK OLMAKTAN ÇIKAR

Ayrıca günümüzde MEB bütçesinin büyük çoğunluğunu harcayan Bina ve Donanım sorunumuzu bu yeni sistem üreterek çözebileceğimiz kanısındayım. Böylece devlet büyük bir finansman maliyetinden de kurtarılmış olacaktır. İlk yıllarda teorik dersler tamamen karma metodoloji ile verilmelidir. Ancak ilerleyen yıllarda tamamen online olarak da bazı dersler verilebilirler. Motivasyon ve sosyalleşme adına özellikle uygulama ağırlıklı dersler yüz yüze eğitimle gerçekleştirilebilir. Bunu gerçekleştirebilmek için, tüm öğretmenlerin hatta öğretim üyelerinin bilişim teknolojileri ve buna göre eğitimde materyal hazırlama ile ilişkili hızlıca eğitimlere alınmalı ve buna direnen yâda intibak edemeyen ve emekliliği gelmiş öğretmenler derhal emekli edilmeli ve yerlerini bu sisteme hızlı uyum sağlayacak genç ve dinamik öğretmenler ile takviye edilmelidir.

FIRSAT VE İMKAN EŞİTLİĞİ GÖZ ARDI EDİLEMEZ

Ayrıca üniversiteler düzeyinde de birçoğunun bu süreçte etkili bir uzaktan eğitime geçemediği, video çekme yada yasal olmayan online toplantı programları ile kayıtdışı eğitim sürecini sürdürme çabasında olduğu anlaşılmaktadır. Yine YÖK de bu süreçte başarılı olan bazı özel üniversiteler ve Sakarya Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi vb uzaktan eğitimde güçlü üniversitelerle işbirliği ile başarılı öğretim üyeleri üzerinden tüm dersleri online haline getirmeli ve Anadolu’da kaynakları zayıf olan üniversitelerde öğrenim gören öğrencilere açarak, eğitimde fırsat ve imkan eşitliği sunmalıdır. Böylece üniversitelerden kaynaklanacak eğitsel farklılıklar da sistemde minimize edilmiş ve sadece bireysel farklılıklara indirgenmiş olacaktır. YÖK, yükseköğretimde hızlıca bu teknolojik liderliği gerçekleştirmesi tavsiye olunur. 

YENİ BİR NESİL ÜRETMELİYİZ

Bu sistemi kurabilmek için ayrıca yapılması gerekenler ise; 

1) Bu yeni sistemi geliştirmenin önündeki en büyük engel ülkede yeterince fiber ağların olmamasıdır. Derhal köylere dek fiber ağlar çekilmeli ve yeni dünyaya uygun bu teknolojileri kullanan bir nesil üretilebilir. 

2) İlk öncellikle öğretmenin uzaktan eğitim sisteminde uzman olması sağlanmalı. Bu konu MEB, üniversite ve teknoloji üreten şirketler arasında işbirliği yapabilir, öğretmenlere MEB bu alanda hizmet içi eğitimi zorunlu tutabilir. Daha sonra sistem öğretmenler tarafından uygulamalı olarak öğrenci ve velilere öğretilmelidir. 

3) Her eve internet ve teknolojik donanım sağlanmalı ve bu eğitimlere etkili katılım için aile geliri aylık 5.000 TL ve altında olan ve köy kökenli öğrencilere eğitimde fırsat eşitliği kapsamında her ay 10 BG ücretsiz internet sağlanmalıdır.  

4) Müfredatta da düzenlemeye gidilmelidir. Teknolojik liderlik ana temalı eğitim programları geliştirilmelidir. 

5) Okullarda toplanan cep telefonları ve tabletler bu yeni yöntem, teknik ve müfredat ile sorun olmak tan da çıkmış, tam tersine artık eğitimin bir parçası haline gelmiş olacaktır.

6) Hızlıca yoğun eğitim içerikleri geliştirilmeli ve bu içeriklerin geliştirilmesinde 5 (beş) duyu organına hitap edecek içeriğe sahip olunmalıdır. Ayrıca bu içerikleri geliştirecek simülasyon vb yeni öğretim yöntem ve teknikleri kullanılmalıdır. 

6) EBA daki sıkıntılar giderilmeli ve EBA sistemi teknolojik olarak mükemmel hale getirilmelidir. 

7) Digitalleşen sürece uyum sağlamada zorluk yaşayan Y nesli için de hayat boyu öğrenme kapsamında Halk eğitim merkezleri üzerinden yoğun bilişim teknolojileri ve uygulamalarını kullanmaya dönük eğitimler verilmeli ve ülkenin her sistemi E-DEVLET merkezli bir e-yönetime geçirilmelidir. 

BU SİSTEM İNSAN GÜCÜMÜZÜ ZİRVEYE TAŞIR

Uygar medeniyetin üstüne çıkma hedefimiz için, bu  medeniyetin 21 nci yüzyılda gerekli insan gücünü yetiştirmek zorundayız. Bu insan gücü de ancak bilişim teknolojilerini özümsemiş ve niteliklerinin merkezine almış, yaparak ve yaşayarak öğrenme felsefesine inanmış genç, dinamik, bilgili öğretmen, okul yöneticileri ve İL MEM ile gerçekleştirilebilir. Ayrıca, yeni eğitim sistemi ve müfredatlar da çağdaş medeniyetin gereğine bilişim teknolojilerini yoğun kullanma ile sarmal olarak ve yeni neslin ihtiyaç duyacağı uygun nitelikleri kazandıracak şekilde yeniden yazılmalı, sistem yeniden organize edilmelidir. Nitekim gördük, sağlık alanında yapılan yatırımlar, bir an da Türkiye’yi bu virüs krizinde öne çıkaracak adımlar atmamızı sağladı. ABD’ye malzeme yardımı yapıyoruz. Algılar alt üst oldu. Türkiye eğitim sisteminde  köklü bir reform yaparsa dünyaya örnek olabilir ve çok farklı ufuklara yol alırız. Buna gönülden inanıyorum.

YORUMLAR 61
  • kadir 3 yıl önce Şikayet Et
    Hiçte iyi bir eğitim sistemi olamaz .
    Cevapla
  • Mehmet 3 yıl önce Şikayet Et
    Eğitim sistemi bizim elimizde olmadığı sürece işe yaramaz. Bu ülkede ki eğitim sistemini İngilizler tasarladı.
    Cevapla
  • Ayhan 3 yıl önce Şikayet Et
    Çok doğru. Ingiliz veya Almanlar bu şekilde güclüler. Eğitim sistemlerini kendi ellerinden asla bırakmazlar, herşeyleri kontrol altında, bu şekilde zihinleride kontrol ediyorlar. Kendi ülkelerinde vatan hainine bu yüzden pek rastlanmaz. Dışarıdan hic milliyetçi sıloganları yoktur, duymazsınız ama içleri bir okadar millidirler. Bunun sebebi ise eğitim sisteminden kaynaklı.
    Cevapla
  • BERLIN 3 yıl önce Şikayet Et
    Uzaktan egitimi benimseyen bilirkisilerin, hicte bilgileri olmadigini rahatlikla söylenebilir. Insanlari robotlasma yolunu secersek,Türk Milletini ayakta tutan degerlerini yok ederiz.Buda Milletimizi sonu demektir.
    Cevapla
  • Bayram Gökkaya 3 yıl önce Şikayet Et
    Uzaktan eğitim şimdilerde zorunluluktan yapılıyor. Uzaktan eğitim ile ilkokul ortaokul lise gibi okulları verimli ve uzun vadede yürütemezsiniz. Uzaktan eğitimde öğretim yapılabilir. Fakat eğitim yapamazsınız. Özellikle ilkokullar uzaktan eğitimle yürütülemez. Uzaktan eğitim öğrencileri güdülemez, teşviki azdır. Madem uzaktan eğitim yapacaktınız üniversiteye giriş sınavlarında en yüksek puanla alan bir üniversite gösterin. Normal eğitim öğretimde uzaktan eğitim yolu ile destekleme güzeldir iyidir. Fakat tek başına iyi bir eğitim öğretim unsuru olamaz.
    Cevapla
  • Malatyalı 3 yıl önce Şikayet Et
    Eyerki böyle birşey yaparsanız eğitim çöker sosyallaşma çöker birebir eğitim daha iyi böyle bir hataya sakın düşmeyin sadece yaz tatilerinde yapın bunu ülkenin yapsı değişir bir daha toparlayamazsınız
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Onlar işaret edildi! Erdoğan-Biden zirvesini engellemeye çalışıyorlar
Erdoğan talimatı verdi! TCG Anadolu'dan daha büyüğü tasarlanıyor