48 yıl önce 555K'da ne olmuştu?
Başörtüsü ile ilgili tartışmalar, belli kesimler tarafından tırmandırılmaya devam ediliyor. Yazar Yaşar Uğurol, 222A eyleminden hareket ederek 48 yıl önce yapılan 555K'ya uzandı.

Yaşar Uğurol'un "Millet'e karşı yürümek" başlıklı yazısı:
Aziz Atatürk’ün milletin eğitimine verdiği değeri bilmeyen yoktur. Kara tahtanın başına geçer kız-erkek, yaşlı-genç, yamalıklı-yeni, başı açık ya da kapalı demeden herkesin muasır medeniyetin anahtarlarıyla tanışmasını istedi,
Aynı Atatürk, Balıkesir Zağanos Paşa Camii minberinden özgürlük ve bağımsızlık ateşini tutuşturdu.
Bu camii ilk ziyaretimde Atatürk’ü minberdeki görüntüsü zihnimde dakikalarca varlığını korudu. Çok duygulandığımı ve işte Lider dediğimi dün gibi hatırlıyorum.
Milletin idrakine ve irfanına saygı duyan ancak gelişen dünyaya ayak uydurmanın vazgeçilmez ihtiyaç olduğunu gören insanlar lider olabilirler.
Atatürk bugün minbere çıksaydı hakkında neler söylenirdir…
Ya da Sayın Baykal’ın bir caminin minberine çıktığını düşünebiliyor musunuz?
Vay...vay…vay…
Asgari kendi partisince “bir ayağı Konya müftülüğünde” yakıştırması ile karşılanırdı.
Aslına bakılırsa sıkıntının kaynağı tek parti posasının yer yer havalandırılmasıdır.
Milli Şeflik dönemi, iktidarın milletle kavgalı yıllarıdır…
Alışkanlık bu, akıllarınca milleti terbiye edecekler, halka öğretmenlik yapacaklar…
Peki, milletin talebi ne?
“Kızları okula alınsın ve çağdaş bilgilerle yetişmeleri sağlansın” isteniyor.
Bu isteğe uygun olarak hükümet de, “haydi kızlar okula!” diyor…
Bu istek haklı değil mi?
Bu talebin laikliğe aykırı olduğu ilişkisi kurulabilir mi?
Kaldı ki milletimiz laikliği özümsemiştir. Denebilir ki tarihimizde dine dayalı devlet isteği ile her hangi bir kalkışma olmamıştır. Ayrıca milletin desteğini almış hiçbir hareket de dine dayalı bir devlet yapısı hedeflememiştir.
Milletimiz ne istediğini bilmektedir.
Mustafa Kemal’in cemaati ve askerleri olmanın onurunu taşıyan halkımız, bin bir yoksulluk ve sefalet içinde başardığı milli mücadelenin sembolleri; kınalı örtüleri, al bayrağı, ezan ve Kuran’ı en önemli mirası olarak çocuklarına bırakmaktadır.
Milli mücadelede Fransız askerlerinin densizliklerine kanları pahasına karşı koyan Kahraman Maraşlıların, Şanlı Urfalıların, Gazi Anteplilerin torunlarını okula almamanın izah olur mu?
Sütçü İmamın yaptığı mı yanlış, bizim yaptığımız mı doğru?
Laikliği bazı kişi ve kurumların anladığı ve anlattığı şekilde yorumlarsak ne Atatürk, ne Sütçü İmam, ne Demirel ne de Kenan Evren…mürteci damgası yemekten kurtulamaz.
Laiklik, devletin dini konulara uzak durması veya hiç karışmaması ise başörtüsüne devlet izin vermesin demenin anlamı nedir?
Başka bir soru soralım,
Üniversiteye isteyen istediği gibi gelsin dendiğinde hayır diyenlerin,
Bir dini kurum olarak Diyanet İşler Başkanlığının kaldırılması hususunda sus pus vaziyetleri, çifte standardın dik alası değil midir?
Dini kontrol altında tutmaya evet, din ve vicdan özgürlüğüne hayır, öyle mi?
Demek ki mesele laiklik değil...
Sol partiler başta olmak üzere, sol örgütler, sol düşünceli üniversite yöneticileri, bazı sol görüşlü akademisyenler, ateistler ve masonlar kızlar okumasın korosu kurmuşlar. Yıllarca “mevzuat böyle emrediyor” nakaratını tekrarladılar. Ne var ki hesap edemedikleri gelişmeler oldu ve millet mevzuatı değiştirecek gücü TBMM’ne vererek yeni bir kapı araladı…
Tıpkı millete rağmen bir ucube olan Türkçe ezan dayatmasını kaldırma yetkisi gibi…
O zamanda aynı gürültüler… “laiklik elden gidiyor…”
Zihniyet bu “ezanına da karışırım, giyimine de karışırım.”
Laiklik bu mu?
Başta kimi üniversite rektörleri olmak üzere kimi sol aydınlar ve masonlar birlikte masum ve mazlum kızlar okula alınmasın yürüyüşleri tertipliyorlar…
Millete karşı yürüme kodları bile var…222A tıpkı 48 yıl önceki gibi 555K…
Ne güzel!
Okumak isteyen kızlar,
Evinizde oturun diyen aydınlar(!…)
Ne dersiniz?
Atatürk sağ olsaydı kara tahtanın başına geçer, masonlara haddini, bizimkilere dersini verirdi, değil mi?
Büyük Lider seni rahmet ve minnetle anıyoruz…
-
H.Fahrettin ALBAYRAK 17 yıl önce Şikayet Et555K yerine 365T(365gün Türkiye) huzurla, güvenle. 555K parolası ile istenen ve akabinde yapılan 27 Mayıs darbesi, 1950\'den buyana bu ülkeye yapılmış en büyük kötülüktür. Hazindir ki bu kötülüğü aydın dediğimiz üniversite hocaları desteklemiştir, birlik beraberlik ruhunu ateşleyecek yerde milleti kamplara bölmüş ve sonraki yıllar için zemini cıvıklaştırmışlardır. 60lı 70 li hatta 80 li yılların buhranları, siyasi krizleri, ekonomik bunalımlarının altında aslında 27 Mayıs darbesi yatar. Günümüzde de malesef vatan severle, vatan soyarlar birbirine karıştı!Beğen
-
YAVUZ KAYAALP 17 yıl önce Şikayet EtAydınlık olunca vampirler kahrolacak.. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yönetimine son on yıldır MAOcular hakim oldu. Yargıda, orduda ve Üniversitelerde en çok onların sesi gür çıkmaya başladı. Bu kurumlarda muhafazakarlara asla yer verilmedi. Atatürk maskesi altında karşı fikirlere hep şüpheyle yaklaşıp, vampirce davrandı kin kustular. Bu kurumlarda aklı selim ve tarafsız mensupları hep suskun kaldı. Ancak artık yağma yok işleri bitti. Allah\'ın adaleti tecelli edecek. Onlar yarattıkları karanlıklar içinde boğulacaklar.Beğen
-
aziz günday 17 yıl önce Şikayet Etaydınmı?!..... bunlar ne aydın be hehheheheeeeeeeeeee.Beğen