Sahi, Selahattin’in bir de kardeşi dağdaki Nurettin var değil mi?

Ali Karahasanoğlu'nun çok konuşuulan köşe yazısı:

Şu solcular..

Ne güzel tiyatro oynuyorlar..

Oynatıyorlar..

Ne güzel algı çalışmaları yapıyorlar..

Pireyi deve, deveyi pire yapıyorlar..

Bülent abimizi alıp, kullanıyorlar..

Devran hikayesini okutup, “Bak ne de sanatçı ruhu var” dedirtiyorlar..

Bize bile unutturuyorlar, gerçekleri..

Selahattin Demirtaş’ın eşini konuşturuyorlar..

Olayı öyle dramatize ediyor ki, bayılıyorsunuz..

Selahattin Demirtaş’ın annesini konuşturuyorlar.. Eriyip bitiyorsunuz..

Selahattin’in bir de kardeşi olduğunu, unutuyorsunuz..

Anne konuşuyor, “bu nasıl Müslümanlık” diyor..

Diyarbakır’daki anne-babanın, Edirne cezaevindeki oğlu Selahattin’i nasıl ziyaret edebileceğini soruyor.. “Bu nasıl kanun” diye isyan ediyor..

Bülent abimiz..

Bülent abimiz gibi Ahmet Davutoğlu abimiz..

Ali Babacan kardeşimiz..

Henüz sahneye çıkmadı ama.

Yakındır, Meral ablamız..

Hepsi, “Olmaz ki ama. Böyle vicdansızlık olmaz ki” modunda karşımıza çıkıyorlar..

“Anne bu.. Anne.. Anne yüreği, oğlunu görmeden, nasıl yaşar..” diye, bizi de isyana davet ediyorlar..

Ne yalan söyleyelim..

Oynanan tiyatroya, yufka yüreğimizden midir, saflığımızdan mıdır..

Biz de meyleder gibi oluyoruz..

Neyse ki, vicdanımız bir yöne meylederken..

Aklımız öne çıkıyor.

Hafızamız uyarıyor..

Selahattin Demirtaş’ın, bir de kardeşi Nurettin Demirtaş olduğunu bize hatırlatıyor..

Sahi..

Selahattin’in, kardeşi Nurettin nerede?

Diyarbakır’dan, Edirne’deki cezaevine, oğlunu görmek için giden anne-babası, acaba diğer oğullarını da görmek istemezler mi hiç?

O da oğul.

Bu da oğul..

Cezaevindekini ziyarete geliyorlar da..

Dağdakini niye ziyaret etmiyorlar?

Bilmeyenler olabilir..

Selahattin Demirtaş’ın kardeşi Nurettin Demirtaş, PKK üst düzey yöneticileri ile birlikte, dağda..

Evet, Murat Karayılan ile birlikte..

Cemil Bayık ile birlikte..

Nurettin Demirtaş da.. 

Kandil’de, askere, polise sıkılacak kurşunların planlarını yapıyorlar..

Sahadaki uygulamalarını dizayn ediyorlar..

Selahattin Demirtaş’ın annesi, acaba bu oğlu Nurettin’i de hiç merak etmiyor mu?

Edirne’ye cezaevi ziyaretine gidiyor da..

Diğer oğlu Nurettin’i de ziyaret için, Kandil’e gidiyor mu?

Veya..

Kandil’deki oğlu, ona Diyarbakır’a geliyor mu?

Devlete vurmak için..

“Bir boşluk yakaladık, burdan abanalım” demek kolay..

“Bir hikaye kitabı yazalım, onun üzerinden algı çalışması yapalım” demek kolay..

Saf Bülent abileri kafakola alıp, “Abi benim pompacı olduğuma bakma. Ben Danıştay’da üye idim” demek kolay..

“Abi, beni terörist destekçisi diye yargılıyorlar ama.. Aslında ben iyi hikaye yazarım abi..” algısını oluşturmak kolay..

Birilerinin öğretmesi üzerine, “Vallahi hakkımı helal etmiyorum ona. Tenzile Hanım sağ olsaydı ben onu şikâyet ederdim, o da kabul etmezdi bunu” demek kolay..

Samimi olalım..

Dürüst olalım..

Bir oğlunuz dağda eli kanlı katillerle birlikte, devletin askerini- polisini şehid etmek için çırpınırken..

Bir diğer oğlunuz da insanları sokağa çağırmış ise..

Eğer bu anne, sol kesimden birisi değil de..

Olmaz ya..

Dindar bir kesimden anne olsaydı..

Değil böyle konuşmalarını allandırıp, pullandırıp gazetelerde takdim edilmeyi..

“Anne” falan denilmez, yerin dibine batırılıp batırılıp çıkarılırdı..

Hatırlayın, Güneydoğu’da bir ilimizden iki tane DAEŞ’e giden adam var diye..

İlçeyi toptan nasıl öcü gibi gösterdiler..

DAEŞ’in merkezi imiş gibi, bütün o ilçenin insanları, DAEŞ’li imiş, insanları yakalayıp yakalayıp kafalarını kesiyorlarmış gibi, nasıl algılar oluşturdular..

Terörist kendi adamları ise..

Ne güzel ajitasyonlar eşliğinde, propagandalar yapıyorlar..

Teröristler gözlerden kaçırılıyor..

Terörist destekçilerine hikayeler yazdırılıyor..

Terörist annelerine, “Bu nasıl Müslümanlık” itirazları yaptırılıyor..

Eli kanlı teröristler, böyle normalleştiriliyorlar..

Ama..

Dindar birisi sözkonusu olursa..

İşte orada..

“Gerçekten terörist mi?” sorgulaması bile yapmadan, tüm akraba-i taallukatı ile birlikte, hatta köyü ile ilçesi ile toptan yargısız infaz yapılıyor..

İşte solun ilkesizliği..

İşte solun riyakarlığı..

İşte solun bir yandan terörist seviciliği..

Bir yandan da insanlara iftira atma alışkanlığı..