Sanatçı Recep Ergül: Eser sahipleri açlığa mahkum edildi!

Sanatçı Recep Ergül, Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliğinde (MESAM)'da yaşanan sorunlarla ilgili Haber7.com'a özel açıklamalarda bulundu. 10 yıla yakın MESAM'ı yöneten isimleri topa tutan Ergül, 10 bin civarında eser sahibinin haklarının, örgütlenmiş bir grup tarafından çeşitli hilelerle yağmalandığını iddia etti. Ergül'ün sert suçlamaları vardı:

GİRİŞ 01.12.2020 11:23 GÜNCELLEME 01.12.2020 12:14
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

Müge Çakmak I Haber7-Özel Röportaj

Aynı zamanda Müzik Sanatçıları Platformu Başkanı olan halk edebiyatı araştırmacısı ve halk müziği sanatçısı Recep Ergül, MESAM'ı 10 yıla yakındır aynı yönetim kurulunun yönettiğine dikkat çekerek yeni genel kurulun kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Yapılan usulsüzlükler sebebiyle 4 defa görevden alınan MESAM yönetimine de sert eleştirilen yönelten Ergül, görevden alınan yönetimin kamuoyunda, “Efendim biz solcuyuz, demokratız, Aleviyiz diye bizi AK Parti Hükümeti istemiyor” şeklinde bir algı oluşturmaya çalıştığını ve bunun doğru olmadığını da ifade etti.

10 yıla yakın bir süre MESAM'ı yöneten isimleri topa tutan Ergül, "2010 yılında örgütlenerek, siyaseti kullanarak, inanç suistimali yaparak, insanları ayrıştırdılar, ikiye böldüler. İş başına gelen bu grup maalesef kötü niyetle örgütlenmiş bir gruptur." dedi.

10 bine yakın eser sahibinin haklarının, örgütlenmiş bir grup tarafından çeşitli hilelerle yağmalanarak talan edildiğini de savunan Recep Ergül, "normal şartlarda 5 -10 bin lira telif alması gereken kişilere 600 bin liraya yakın telif ücreti aktardığını" iddia etti.

2018 yılında bakanlığın atadığı geçici yönetimin içerisinde olduğunu, tehditlerden dolayı 3 ay boyunca polis koruması eşliğinde görev yaptığını da dile getiren Recep Ergül, MESAM'daki yönetim boşluğunun bir an önce giderilmesi için genel kurul çağrısını yineledi.

MESAM’ın siyasetle işinin olmaması gerektiğini de dile getiren Ergül, asıl görevlerinin sanatçıların haklarının savunulması olması gerektiğini aktardı. Pek çok sanatçının küfür, hakaret ve tehditler sonrası sindirildiğini de iddialarına ekleyen Ergül, kendisinin tüm bu olumsuzluklara rağmen dik durduğunu ve yapılan yanlışları diğer üyelere aktarmaya devam ettiğini belirtti.

İşte Recep Ergül'ün Haber7 muhabiri Müge Çakmak'a yaptığı önemli açıklamalar:

MESAM nedir, nasıl çalışır ve neler yapar?

 

MESAM’IN YAPISI VE İŞLEYİŞİ

MESAM 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri kanunu kapsamında mali ve idari açıdan Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bir kamu kuruluşudur. Aslında bir dernek, bir vakıf değiliz. MESAM sadece özel tüzükle kurulmuş bir telif birliğidir. Hayatın her alanında, dijital platformlarda, umumi mahallerde, restoranlarda, kafelerde, otellerde, radyolarda, televizyonlarda, müziğin çaldığı her yerde telif toplayıp bunu hak sahiplerine dağıtan bir kuruluştur. Çeyrek asırlık bir mazimiz var. Batılı ülkeler 100 yıldan fazla süre önce çözmüşler ama biz daha emekleme dönemindeyiz.

7 Mart’ta geçici yönetim kurulu görevi devraldı. Peki bu kurulun şu an MESAM üzerindeki etkileri nelerdir?

MESAM’DAKİ GENEL KURUL SÜRECİ VE GEÇİCİ YÖNETİM

Son 10 yıldır MESAM’ı örgütlenmiş bir grup yönetiyor. Sayın Arif Sağ başkanlığında ve onun çalışma arkadaşlarıyla beraber. Son 10 yılda 4 kez görevden alındılar. 2013 yılında Genel Kurul tarafından azledildiler. 2014 yılında İstanbul İkinci Fikri Sınai Haklar Mahkemesi tarafından görevden çektirildiler. 2018 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı evrakta sahtecilik, usulsüzlük, görevi kötüye kullanma kriterlerine uymadıkları halde 109 üye 10 yıl boyunca seçimi kazanma ve Haysiyet Kurulu ile iş birliği yapıp kendi üyelerine muhalif olan pek çok insanı haksız hukuksuz gerekçelerle ihraç etmiş, görevden el çektirmişti.

Fakat kamuoyunda, “Efendim biz solcuyuz, demokratız, aleviyiz diye bizi AK Parti Hükümeti istemiyor” şeklinde bir algı oluşturdular. Tamamen gerçeğe aykırı bir algı operasyonu. Ben de 2018 yılında bakanlığın atadığı geçici yönetimin içerisindeydim. Maalesef gelen tehditlerden dolayı 3 ay süreyle polis koruması eşliğinde görev yaptım. Daha sonra 31 Mart 2018 yılında bir Genel Kurul yapıldı. Genel Kurul’da bakanlık eliyle kriterlere uymadıkları için asıl üyelikten düşürülmüş 109 kişi tekrar üyeliğe alındı. Hak eden 50 kişiyi de üyelikten çıkardılar. Bizler mevzuatlarla, hukukla yönetilen bir meslek birliğiyiz. Usulsüzlük yapıldığını divan heyetine açık açık belirtmemize rağmen, örgütlenip geldikleri için biz de konuyu mahkemeye taşıdık. Kültür ve Turizm Bakanlığı da bizim yanımızda. O dava kapsamında İstanbul Birinci Fikri Sınai Haklar Mahkemesi 26 Şubat’ta bir ara karar verdi ve geçici bir yönetim atandı. Böylece Sayın Arif Sağ yönetimindeki grup 4’üncü kez görevden alınmış oldu.

YENİ GENEL KURUL TALEBİ

9 aydır orayı geçici bir yönetim yönetiyor. Aslında 9 aylığına değil 1 aylığına atanmışlardı, ancak 28 Mart da genel kurul yapılması gerekirken pandemi nedeniyle Dışişleri Bakanlığı bir yasak getirdi. Sonra 27 Ağustos’ta yeniden genel kurul yapmak istedik ve maalesef yine tedbirler kapsamında bir kez daha genel kurulunu gerçekleştiremedik. Şimdi 1 Aralık’a kadar yapamıyoruz. Umut ediyorum ki bir kez daha uzamaz çünkü şu an burada bir yönetim boşluğu görülmeyebilir ancak arkadaşlarımızın üçü de yeni ve bir an önce meslek birliğimizde genel kurul yapıp yönetimin iş başına gelmesini istiyoruz.

SİYASET VE İNANÇ SUİSTİMALİ YAPARAK İKİYE BÖLDÜLER

MESAM’ı 10 yıla yakın aynı yönetim kurulu yönetti. Peki bu süreçte neler eksik yapıldı? Neler yapılmadı? Ne gibi hatalar yapıldı?

Hata demek çok daha iyi niyetli bir yaklaşım olur. Çeşitli suistimaller yaşandı. Örneğin 2010 yılında örgütlenerek, siyaseti kullanarak, inanç suistimali yaparak, insanları ayrıştırdılar, ikiye böldüler. İş başına gelen bu grup maalesef kötü niyetle örgütlenmiş bir gruptur.

5-10 BİN LİRA YERİNE 588 BİN LİRA TELİF AKTARILDI

Bir yanda 10 bin eser sahibi var, bir yanda da onların haklarını yağmalamak, talan etmek için örgütlenmiş bir grup var. Neler yapıldı birkaç örnek vereyim. Hem yönetim kurulu üyesi hem de sayman üye olarak paranın başındaki kişi, 2010 yılında uzaktan erişimle PERPA Ticaret Merkezi’nde eniştesinin ofisinden kurumun bilgisayarlarına bağlanıyor. Bilgisayarlara bağlandığınızda veri tabanı ele geçirebilirsiniz ve istediğiniz şekilde manipülasyon yapabilirsiniz. Nitekim sonraki yıllarda normal koşullarda 5 bin lira, 10 bin lira telif alması gereken bir kişiye 588 bin lira telif aktardığını görüyoruz.

"BÖYLE BİR MESLEK BİRLİĞİNİN ÜYESİ OLMAKTAN UTANÇ DUYUYORUM"

Bizde yönetim kurulu 11 kişiden oluşur. Çoğunlukla Genel Kurullarda örgütlendikleri için kavga çıkarıyorlar. Mesela, “Sanatçı milleti korkak olur. Kavga çıkarırsanız hepsi kaçar gider. Bizim şehir dışından örgütleyip getirdiklerimiz nasıl olsa sabaha kadar buradalar onlarla biz genel kurulu kazanırız” diyorlar. Bunda da başarılı oldular. Entrika, ayak oyunları bunlar hiç eksik olmaz. Pek çok üyemiz, “İçime sindiremedim, böyle bir meslek birliğinin üyesi olmaktan utanç duyuyorum” diyerek ayrıldılar. Pek çokları ise seslerini çıkardıkları için Haysiyet Kurulu'na verildi.

"BİR İNSANIN SANATÇI OLARAK BÜYÜK OLMASI ONA SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLAMAZ"

Bir başka yanlışları şuydu. Bizim yıllar içerisinde sempozyumlarda, uluslararası seminerlerde, panellerde, yetişmiş personellerimizin çeşitli gerekçelerle işlerine son verdiler. MESAM bu süreçte 5-6 Milyon lira tazminat ödemek durumunda kaldı. Hepsi işe iade davasını kazandı. Bunların yerine eş dost, yandaş, kendilerine yakın isimleri getirdiler. Kimsenin kimliğine bakmam ben ama şimdi gelinen süreçte bu insanların bu işi bilmediklerini görüyoruz. Bir insanın sanatçı olarak büyük olması, adının büyük olması ona suç işleme özgürlüğü sağlamaz. Bizim konularımız tamamen teknik konular yani ben iyi bir bağlama sanatçısıyım, ben iyi bir gitaristim, ben iyi klarnet üflerim bu başka bir şeydir, 1500 eser üretmek başka bir şeydir. Hukukla, mevzuatla tamamen yönetmeliklerle ve yönetme becerisiyle ortaya çıkacak yönetim şeması oluşturmak başka bir şey.

MESAM telif haklarını sağlıklı bir şekilde toplayıp bu telifleri eser sahiplerine adil bir şekilde dağıtabiliyor mu?

"ESER SAHİPLERİ İÇİN EN KÜÇÜK BİR ÇALIŞMA YAPMADILAR"

Kesinlikle dağıtamıyor. Benim yıllar içerisinde gördüğüm manzara şu. Yönetim kurullarında bu işleri bilenler var. Mesela rahmetli Atilla Özdemiroğlu çok iyi derecede bilirdi. Hem yabancı dili vardı hem dünyadaki telif sistematiğini bilir hem de Türkiye’deki telife katma değer katacak çalışmaları olan birisiydi. Sayın Orhan Gencebay yine konuya hakim. Bu grup özellikle 10 yıldır yönetimi boyunca eser sahipleri için dişe dokunur en küçük bir çalışma yapmadı. Adeta bir kahvehanede oturur gibi haftanın siyasi olaylarının, futbol müsabakalarının yorumlarıyla haftada bir gün toplantı yapıp gerekli maddeleri de bitiremedikleri için o hafta ikinci bir toplantı daha koyarlardı. Yani tamamen kendilerine yönelik çalışmalar.

"ESER SAHİPLERİ AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİ"

Son 10 yılda kişi başı nerdeyse 1 milyon liranın üzeri huzur hakkı ve harcırah aldılar. Öte yandan eser sahipleri açlığa mahkûm edildi. Bugün şarkıları milyonlarca gönülde karşılık bulmuş olan birbirinden kıymetli bestekarlar, söz yazarları ve aranjörler evinin kirasını ödeyemiyor. Pandemi döneminde pek çoğu intihara sürüklendi, bunalıma girdi. Evinin kirasını ödeyemeyen, doğal gaz, su, elektrik, telefon faturasını ödeyemediği için hizmeti kapanan insanlar gördük. Sayın Arif Sağ başkanlığındaki yönetim 10 yıl önce iş başı yapmadan, bir dağıtım döneminde 5-6 bin lira telif alabilen eser sahibi, bugün 300 lira alabiliyor. Sebebi şu; karşı oldukları için gidip Sayın Cumhurbaşkanıyla görüşmüyorlar, görüşmek istemiyorlar. Muhalefet yapıyorlar daha çok ve yakınlarını da bu şekilde konsolide ediyorlar, “Bakın karşıyız” gibi. Bu görüşmeleri yapan bizleri de onlara entegre olmuş gibi göstererek algı operasyonları düzenliyorlar. Halbuki bizim siyasetle işimiz yok. MESAM’ın siyasetle hiçbir ilişkisi yok. Bugün devleti bir parti yönetiyor ben gider MESAM üyelerinin haklarını savunurum orda, taleplerimi yerine getiririm. Yarın başka bir parti iktidar olur aynı şekilde onlara da giderim. İnsanların kişisel, siyasi tercihleri farklı olabilir ama bürokraside gidip meslek birliği üyelerinin haklarını savunması başka bir şeydir.

MESAM’da ihraç süreciniz ve mahkeme kararıyla geri döndünüz biraz bu süreçten bahsedebilir misiniz?

MESAM’DAN İHRAÇ SÜRECİ

Ben üyeleri bilgilendirdiğim için tam 4 kez Haysiyet Kurulu’na verildim, 2 kez ihraç edildim, bir kez hak mahrumiyeti kararı, defalarca kez kınama… Fakat bunların hepsi düzmece ifadelerle gerçekleşti. Hatta öyle ki, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müfettişler 2018 yılında kurumda yaptıkları incelemelerde çok utanç verici bir olayı dile getirdiler. “Sayın Arif Sağ ve grubunun bağımsız ve tarafsız olması gerektiği Haysiyet Kurulu’yla iş birliği yaparak kendilerine muhalif olan bütün üyeleri ihraç etme yoluna gittikleri, hukuksuz ve delilsiz bir şekilde bunu yaptıkları tespit edilmiştir” ifadesi kullanıldı ve ben bütün davaları kazandım. Son davayı da bir hafta önce kazandım. Yeniden MESAM üyeliğine geldim.

"ONLAR KARŞISINDA PES ETMEDİM, DİK DURDUM"

Şimdi bütün bunların altında şu var. Sayın Orhan Gencebay’a saldırdılar, geri püskürttüler. Atilla Özdemiroğlu’na saldırdılar, küfür ettiler, hakaret ettiler dövmeye kalktılar, geri püskürttüler. Suat Suna, Ahmet Selçuk İlkan, Hülya Şenkul, Fuat Güner pek çok insana hakaret ettiler, küfürler savurdular, tehditler savurdular. Kimi marka değerini korumak için kimi ailesi izin vermediği için bir daha bu işlere bulaşmadılar.  Ama onların karşısında pes etmeyen bir adam çıktı. Recep Ergül. Ben dik durdum bugüne kadar ve yapılan bütün yanlışları 2 buçuk yıldır üyelere anlatıyorum. Üyeler şu an olup bitenleri biliyorlar. Benimle uğraşmalarının sebebi bu. Çünkü bilgili ve ilgili üye istemiyorlar. Kolay kandırabilecekleri, bu konularla zerre kadar ilgilenmeyen üyeler istiyorlar ama artık öyle olmayacak.

MESAM’DA şu an neler oluyor ve gelecekte MESAM üyelerini neler bekliyor?

MESAM’IN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ

Şu an da geçici yönetim dönemini bir ara dönem olarak kabul ediyoruz. Eğer ben ve arkadaşlarım seçilirsek, bizim neler yapabileceğimizi hatta MESAM’da olmadan da neler yapabileceğimizi bütün hepsi biliyor. Biz gelirsek MESAM’ın mevcut 40-50 milyonluk gelirini yaklaşık 20 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Zaten Türkiye’de toplanması gereken telifin 1 milyar ve üstü olduğunu düşünüyoruz. Almanya’daki GEMA yaklaşık 301 milyar 400 milyon euro para topluyor. İstanbul’un nüfusundan çok daha az bir nüfusu olan Yunanistan, batık bir ülke olarak tarihe geçti. Fakat onlar bile 175 milyar Euro topluyor. Türkiye’de çok rahat bir şekilde 1 Milyar ve üzeri telif toplarız. Hiçbir eser sahibi, aranjör, söz yazarı, bestekar mağdur olmaz. Ayrıca geliştireceğimiz sosyal projelerle de bu insanların bir şekilde kimseye muhtaç olmadan yaşamlarını sağlayabiliriz. Yapılacak çok şey var ama olurda MESAM üyeleri bir kez daha kaosu ve kararsızlığı tercih ederse de takdir onların deriz ve kenara çekiliriz.

YORUMLAR 11
  • ilyas karademir 3 yıl önce Şikayet Et
    Muhterem Recep bey bu haklı davanızda muvaffak olmanızı diliyor inşallah sesinizi ilgili makamlar duyup gerekeni yaparlar
    Cevapla
  • Ertuğrul 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu tür örgütleri ateist İslam düşmanlari emek yiyicileri sahtekar vatan hainleri ele geçirmiş.
    Cevapla
  • Alp 3 yıl önce Şikayet Et
    bu derneklerin hepsi yabancı istihbaratların oyuncağı Orhan Gencebay yıllarca sağcıların olduğu bir dernek kurmaya çalıştı başaramadı. çünkü dernek olacaksan sanatçı olacaksan devlete hükümete düşman olman lazım.
    Cevapla
  • Hayat 3 yıl önce Şikayet Et
    Neden kamu yararına dernek oluyor.Isteyen istediği derneği kurşun.Kamu yararı işini Tabipler Birliği ve Mesamdan kaldırıp gönüllü üyelik getirsinler kaç üyeleri kalıyor görürsünüz.
    Cevapla
  • ismet 3 yıl önce Şikayet Et
    şu devletin opera ve baleye harcadığı para akla zarar telif hakkını almak isteyende alanda devlete bela mahkeme evrak yani nereden bakarsan devletin topladığı vergi israf oluyor kamu mesela 65 lik dedeler 1 yıla yakın evdé maaş aliyor kronik rahatsız utanmadan senelik izinlerine dahi dokunmuyor yazık çok yazık
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Belediye binasına asılan borç sonrası Şeyma Döğücü sessizliğini bozdu
IMF'den küresel ekonomi açıklaması: Endişelenecek çok şey var