Uzmanlar kritik uyarı: İstanbul'da iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor!

Yüksek düzeyde hava kirliliğinin, vücudun havadaki virüslere karşı doğal savunmasını etkileyerek insanların viral hastalıklara yakalanma olasılığını artırdığını belirten Uzm. Dr. Aykaç,, “Bu ilişki koronavirüs için de söylenebilir” dedi.

Uzmanlar kritik uyarı: İstanbul'da iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor!
Uzmanlar kritik uyarı: İstanbul'da iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor!
GİRİŞ 07.10.2021 16:45 GÜNCELLEME 07.10.2021 16:51

TTD Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi Uzm. Dr. Nilüfer Aykaç, hava kirliliğinin, ölçüm istasyonlarında topoğrafik ve meteorolojik faktörleri de hesaba katılıp standardize edilerek belirlendiğini dile getirerek, "Türkiye’de hava kirliliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından genel olarak partikül madde (PM10), kükürtdioksit (SO2), karbon monoksit (CO), azotdioksit (NO2) ve ozon (O3) kirleticileri ile izleniyor" dedi.

Dioksin ve furan gibi sağlığı tehdit eden birçok hava kirleticisi ise maalesef rutin olarak ölçülüp raporlanmadığını ifade eden Aykaç, "Türkiye’de halen ne yazık ki PM2.5 (ince partikül) için kabul edilmiş ulusal bir sınır değer bulunmuyor, her istasyonda ölçüm yapılmıyor" diyor.

'KENTLERDE HAVA KİRLİLİĞİNE YOL AÇAN 30'DAN FAZLA KİRLETİCİ VAR'

Aykaç, iç ve dış ortam hava kirliliğini birbirinden ayrı olarak ele almak gerektiğini ve iç ortam hava kirliliğinin daha çok yoksullukla ilişkili olduğunu ve bunun da özellikle kadınlar ile çocukları etkilediğini dile getiriyor.

Sözlerine devam eden Aytaç, “Kentlerde hava kirliliğine yol açan 30’dan fazla temel kirletici vardır. Partikül madde, kükürtdioksit, nitrojendioksit, karbonmonoksit ve ozon hava kirliliğine yol açan en temel 5 kirleticidir. Dünya nüfusunun yüzde 99’u Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) izin verdiği yeni hava kalitesi değerlerinin karşılanmadığı yerlerde yaşıyor" ifadelerini kullanıyor.

2020 Türkiye il il hava kirliliği haritası

'ESENYURT VE MECİDİYEKÖY HAVA KİRLİLİĞİNİN EN YÜKSEK OLDUĞU YERLER'

Türkiye’deki şehirlerin ve ilçelerin hava kirliliği düzeyine de değinen Aykaç, “Türkiye’de yeterli ölçüm yapılan tüm illerimizde hava kirliliği ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyorç İstanbul’da Esenyurt ve Mecidiyeköy'de hava kirliliğinin daha yüksek olduğu, Şile gibi daha yeşil alanlarda hava kirliliğinin daha az olduğu söylenebilir” açıklamasında bulunuyor.

'HAVA KİRLİLİĞİ AZALIRSA YAŞAM SÜRESİ 2 YIL UZAYABİLİR'

Hava kirliliğinin insan sağlığına olan etkisi üzerine de yorumlarda bulan Uzm. Dr. Nilüfer Aykaç, hava kirliliğinin en başta solunum, kalp damar hastalıkları ve sinir sistem hastalıklarına sebep olduğunu ve bu hastalıkların her yıl 8 milyon kişinin erken ölümüne yol yol açtığını vurguluyor.

Hava kirliliğinin küresel olarak azaltmasıyla, insanlarda ortalama yaşam süresini 2,2 yıl uzayabileceğinin de altını çizen Aykaç, “Bilimsel araştırmalar, özellikle kalp ve solunum sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümlerin hava kirliliğiyle doğrudan bağlantılı olduğu ve hava kirliliğinin azaltılması halinde ölümlerin de önlenebileceğini gösteriyor" diyor.

Dr. Nilüfer Aykaç, yaşanan tüm ekolojik sorunların çözüm noktasının “sürdürülebilir kalkınma” bakış açısının yerine sürdürülebilir bir gelecek ve yaşamdan geçtiğini söylüyor.  Aykaç’a göre kalkınma, insanların ve doğanın ahenkli bir şekilde birbirlerini besleyerek, insanı doğanın sahibi değil bir parçası olarak kabul ederek, biyoçeşitliliği, çeşitlilik içinde birliği ve aynı zamanda yaşam niteliğini yükseltmeyi hedefleyerek sağlanabilir. Aykaç, “Bu nedenle doğayla dost, fazla enerjinin tüketimine duyarlı bireyler olmalıyız” yorumunda bulunuyor.

DSÖ, DEĞERLERİNİ GÜNCELLEDİ, İŞTE SONUÇ...

Geçmiş yıllara baktığımızda dünya genelinde yaşanan değişimlere de değinen Aykaç, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hava kalitesi sınır değerlerini 2005'de tanımladı ve aradan 16 yıl geçtikten sonra hava kirliliğinin sağlık etkileri konusunda yapılan çok sayıda araştırmaya dayanarak bu değerleri güncelledi. DSÖ, önerilen sınır değerlere uyulduğu takdirde her yıl küresel olarak milyonlarca ölümün ve PM2.5 olarak bilinen ince partiküllere bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 80’inin önlenebileceğini belirtiyor” açıklamasında bulundu.

Aykaç, DSÖ’nün yeni kılavuzunda, gözlemlenebilir en düşük maruz kalma seviyelerinde bile insan sağlığına zararlar olduğunu gösteren kanıtlar olduğunu ifade ederek  güvenli bir hava kirliliği seviyesi olmadığı konusunda uyarıda bulunulduğunu da söylüyor.

HASTALIK YÜKÜNÜ AZALTMANIN YOLU BURADA SAKLI

“Hava kirliliği, sağlık için en büyük çevresel risklerden biri” diyen Aykaç, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ülkeler hava kirliliği seviyelerini azaltarak inme, kalp hastalığı, akciğer kanseri ve astım dahil hem kronik hem de akut solunum yolu hastalıklarından kaynaklanan hastalık yükünü azaltabilirler.”

21. yüzyılda iklim değişikliği küresel sağlık için en büyük tehdit. Aykaç, uygarlık tarihi boyunca iklim değişikliğine yol açan atmosferdeki karbondioksit gazının özellikle sanayi devrimi sonrası hızla artış gösterdiğini belirtiyor. Öyle ki 1985 yılından 220 yılına kadar olan süreçte de bu artış katlanarak sürmüş ve eğer bu gidişata müdahale edilmezse çok daha kritik zamanlar yaşayabiliriz.

Dünyanın 1880-2020 yılları arasındaki ısı değişiminin grafiği

Kaynak: Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü (GISS)

Küresel iklim krizine neden olan en başta karbondioksit gazı gibi sera gazlarının atmosferdeki oranları bu süreçte de yükselmeye devam ediyor. İklim krizinin doğrudan ve dolaylı yollarla sağlığımızı etkilediğini söyleyen Aykaç, bu durumun hastalıklara, ölümlere yol açtığını belirterek, “Sera gazı emisyonlarının en önemli kaynağı insandır. Fosil yakıt kullanımı, orman yangınları, sentetik gübre kullanımı, endüstriyel faktörler ve hayvancılıktır” diyor.

Hava kirliliğinin koronavirüsü tetikleyip tetiklemediği de cevabı en merak edilen sorular arasında. Peki, koronavirüs ile hava kirliliği arasında bir bağlantı var mı? "İçinde yaşadığımız bu çağ, ekolojik sistemi yıkıma sürükleyen ve geleceğimizi büyük yok oluşa taşıyan bir çağ” diyen Dr. Nilüfer Aykaç, çarpıcı yorumlarda bulundu.

HAVA KİRLİLİĞİ İLE KOVİD-19 ARASINDAKİ İLİŞKİ İSPATLANDI

Aykaç, “Bir yılı aşkın bir süredir Kovid-19 pandemisinin yıkıcı etkisinin sürdüğü ülkemizde salgına bağlı gelişen ölümlerin hava kirliliği ile doğrudan ilişkili olduğu da bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçektir” diyerek şöyle konuştu:

“Kovid-19un daha fazla görüldüğü yerlerde yüksek PM2.5 (ince partikül), NO2 (azot dioksit) ve CO2 (karbondioksit) olan bölgeler olması bir rastlantı değildir. Solunan havada asılı kalan partiküler madde dışında kükürt dioksit, azot dioksit, karbon monoksit ve ozon gibi kirleticilerin de SARS-CoV-2 virüsüne karşı olan duyarlılığı ve hastalığın şiddetini arttırdığı gösterilmiştir.Bu kapsamda Türkiye’den yapılmış bir araştırmada, havada asılı kalan küçük partiküllerde SARS-CoV-2 virüsünün gösterilmiş olması dikkat çekici.”

Yüksek düzeyde hava kirliliğinin, vücudun havadaki virüslere karşı doğal savunmasını etkileyerek insanların viral hastalıklara yakalanma olasılığını artırdığını belirten Aykaç, “Bu ilişki koronavirüs için de söylenebilir” diyor.

'BİRÇOK KANIT VAR'

Orman yangınlarının karbondioksit emisyonunda büyük bir artışa yol açtığı raporlandı. Bunun sağlığımız üzerinde kısa ve uzun vadede nasıl problemler yaratabilir? Yaz boyunca tüm dünya da olduğu gibi Türkiye’de yaşanan orman yangınlarıyla ilgili de yorumda bulunan Aykaç, dumanın içinde gözle görülemeyen ve kanserojen olan parçacık maddeler nedeniyle sağlık tehdidi oluşturan bir karışım olduğunu ifade ediyor.  

Aykaç’a göre kısa süre bu dumana maruz kalanlarda göz ve üst ve alt  solunum yolu etkilenmesiyle başlayıp akciğer fonksiyonunda azalma, akciğer enfeksiyonları , bronşit, astım ve diğer akciğer hastalıklarının alevlenmesi gibi daha ciddi sağlık sorunları yaşanabiliyor. Aykaç, “Ayrıca  çeşitli kalp damar hastalıklarını ağırlaştırdığını, hatta erken ölümlere neden olduğunu gösteren fazlasıyla kanıt mevcuttur” diyerek uzun vadede de sağlığa etkisi noktasında elde sınırlı veriler olduğunu söylüyor.

KAYNAK: MİLLİYET.COM. TR / SENİM TANAY KARAKUŞ - GONCA KOCABAŞ
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Kamuda yeni dönem başlıyor! Detaylar belli oldu! Başkan Erdoğan'ın onayına sunulacak
100 senede 2. defa oyun bozuluyor: Kalkınma Yolu neden bu kadar önemli?