15 Temmuz darbe girişimi Kara Kuvvetleri davasında işte hükmün gerekçesi

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Karargahı'ndaki eylemlerine ilişkin 132 sanık hakkında verilen kararın gerekçesi açıklandı.

15 Temmuz darbe girişimi Kara Kuvvetleri davasında işte hükmün gerekçesi
15 Temmuz darbe girişimi Kara Kuvvetleri davasında işte hükmün gerekçesi
GİRİŞ 06.04.2022 19:20 GÜNCELLEME 06.04.2022 20:19
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

Gerekçeli kararda, sanıkların odalarında televizyonların bulunduğu ve darbe gecesi tüm kanalların yayınlarında sadece darbe girişimini gösterdiği belirtilerek, "Sanıkların darbe girişiminden sabaha kadar ya da gece geç saatlere kadar haberdar olmadıklarını ifade etmelerinin gerçeklikten uzak olduğu, bu nedenle bu ifadelere itibar edilemeyeceği değerlendirilmiştir" denildi.

Ankara 19'ncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşması 6 Temmuz 2017'de görülen davada, 30 Aralık 2020 tarihinde karar açıklandı. Sanıklar KKK eski Cari Harekat ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Adem Boduroğlu, KKK Personel Başkanlığı eski Plan Şube Müdürü Albay Mutlu Serkan Vurdem ile Albay Hasan Yılmaz ve Eşref Mert, Mehmet Ortaç, Hamza Akkay, Halil Ekiztaş, İbrahim Başpınar, Ahmet Fazıl Işık, Oğuzhan Çelikoğlu, Bayram Üstündağ ve Zülküf Orak, 'anayasal düzeni ihlale teşebbüs' suçundan 'ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezasına çarptırıldı. Aynı suçtan 80 sanığa 'müebbet hapis' cezası verilirken, 'anayasal düzeni ihlale teşebbüs' suçuna 'yardım eden' sıfatıyla 22 kişi 12 yıl 6 aydan 19 yıla kadar hapisle cezalandırıldı. 2 sanık 'silahlı terör örgütüne üyelik' suçundan 6 yıl 3'er ay, bir kişi de 7 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Genelkurmay çatı davasında 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklardan eski Tuğgeneral Erhan Caha da bu davada 2 kişiye yönelik 'öldürmeye teşebbüsten' 34 yıl, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 69 yıl hapis cezası aldı. Başka dosyalarda daha önce cezaya çarptırılan davanın tutuksuz sanıklarından Gökhan Akdağ ve Fikret Yağmur da aynı suçlardan hapse mahkum edildi. Dava kapsamında 9 kişi bütün suçlamalardan beraat ederken, 3 sanığın da dosyası ayrıldı.

'KARARGAHTA KALANLARIN ELLERİNİ VE AYAKLARINI BANTLADILAR'

19'ncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, KKK personeli olan sanıkların olay günü sabah saatlerinden itibaren darbe hazırlıklarına başladıkları, ilk olarak yıllık izinde bulunan ve örgüt üyesi kişileri acil mesaiye çağrıldıkları, yıllık izin kullanan ancak örgüt üyesi olmayan personele yönelik herhangi bir çağrı yapmadıkları ifade edildi. Olay günü, FETÖ mensubu olmayan askeri personelin, saat 17.00-18.00 sıralarında servislerle ve özel araçlarıyla mesaiyi tamamlayarak kışladan ayrıldıkları, darbe hazırlığında olan şüphelilerin ise mesaiye kalarak karargah binasında darbe saatini bekledikleri vurgulanan gerekçeli kararda, sanıkların, darbe girişimine karşı geleceklerini düşündükleri nöbetçi personele, nöbetlerinin bittiğini ve idari izinli olduklarını söyleyerek kışla dışına çıkarttıkları belirtildi. Darbe girişimini planlayan sanıkların, karargahta kalan müştekilerin ellerini ve ayaklarını koli bantları ile bantlayarak etkisiz hale getirdikleri, saat 22.00'den itibaren karargah binası ve kışlanın sanıklar tarafından tamamen ele geçirildiğine dikkat çekildi.

'DARBECİLERE G-3 TÜFEKLERİ DAĞITILDI'

Sanıkların, karargahını ele geçirerek, darbe girişiminin başarıya ulaşması için çabaladıkları vurgulanarak, "Darbe girişimine katılması planlanan ancak kışlada bulunmayan sanıkların, eğitim elbiselerini ve kamuflajlarını giyerek ve silahlarını yanlarına alarak kışlaya gelmeleri istenmiştir. Silahları bulunmayan sanıklara ise erlere ait silahların muhafaza edildiği silahlığın kapısı kırılarak, G-3 piyade tüfekleri dağıtılmıştır. Şüpheliler, KKK karargah binasını ve kışlayı ele geçirdikten sonra darbe karşıtı sivil halkın ve polislerin kışlaya girişlerine engel olmak amacıyla tüm giriş kapılarında sabah saatlerine kadar silahlı olarak nöbet tutmuşlardır. Normal şartlarda birkaç er ve bir uzman çavuş ile nöbet tutulan giriş kapılarında, olay günü yüksek rütbeli 15-20 kişilik gruplar halinde nöbet tutulmuştur. Giriş kapılarına gecenin ilerleyen saatlerinde gelen askeri personel örgüt mensubu değilse kesinlikle kışlaya alınmamıştır. Örgüt mensubu olan sanıklar ise giriş kapılarında bulunan rütbeli kişiler tarafından isimleri kontrol edildikten sonra kışlaya kabul edilmişlerdir" denildi.

'DARBEDEN HABERLERİNİN OLMAMASI GERÇEKLİKTEN UZAKTIR'

KKK Harekat Merkezi’nde kontrolü sağlayan sanıkların ‘sıkıyönetim direktifleri’ konulu emirleri tüm birliklere gönderdiği belirtilerek, "Sanıklar, Kara Kuvvetleri Komutanlığı karargah binası ve kışlayı ele geçirerek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en kalabalık ve en büyük gücü olan kara kuvvetlerini kontrol etme imkanını kazanmışlar ve bu gücü darbenin başarıya ulaşması için kullanmaya çalışmışlardır. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda olay günü bulunan sanıkların ekseriyetinin cep telefonlarının yanlarında olduğu, dolayısıyla iletişim kanallarının kısıtlı olmadığı ve ülkenin yaşadığı o gün dikkate alındığında tüm ülkenin bu olaya kilitlendiği, tüm internet sitelerinde, sosyal paylaşım platformlarında, mesaj uygulamalarında darbeden başka hiçbir şey konuşulmadığı bilinen bir gerçektir. Yine karargah binasının birçok bölgesinde, nizamiyelerde ve sanıkların odalarında televizyonların bulunduğu, darbe gecesi tüm kanalların yayınlarında sadece darbe girişimini gösterdiği hususları da düşünüldüğünde, sanıkların darbe girişiminden sabaha kadar ya da gece geç saatlere kadar haberdar olmadıklarını ifade etmelerinin gerçeklikten uzak olduğu, bu nedenle bu ifadelere itibar edilemeyeceği değerlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi.

KAYNAK: DHA
YORUMLAR 11
  • harbiyeli 2 yıl önce Şikayet Et
    idam şart arkadaşım bunları beslemek vatana millete ihanettir.
    Cevapla
  • alidai 2 yıl önce Şikayet Et
    vatana ihanetin nedeni olmaz bedeli olur o bedel de kafasının koparılmasıdır bu milletimizin ezelden beridir düsturu ama idam cezasının kaldırılması buna engel nedeni de AB uyum yasalarıdır ama AB onlara bakınca onlarda da idam yok ama devletine karşı işlenen cürümlerde ve bazı durumlarda görülüyor ki idam olmaz da olur çünkü anında infaz ediyorlar
    Cevapla
  • adem 2 yıl önce Şikayet Et
    adamlar her kurum ve stk da cirit atıyor önemli yerlerde hala bukalemunlukla duruyorlar.15 temmuz sonrası da önemli.
    Cevapla
  • serdar 2 yıl önce Şikayet Et
    Adelet mülkün temedilir lakin mülk dendiği zaman para varlık oluyor.aslında mülk Allahındır.kimki onun kanunlarına göre adelet sistemini korur kollarsa ozaman adelet mülkün temeli olur yani yaradanın mülkünde onun sistemi kanunları. geçer. ozzaman toplum nefes alır vede Alalhın yardımı. o ülkeye ulaşır.yoksa.yardım kesilir. insanlar oyalanır dururlar.Allahı istemeyen toplum ne olur?nefsiyle başbaşa.zulumde zirve yapar.
    Cevapla
  • afacan 2 yıl önce Şikayet Et
    hainlik icin terør sucu olsun verilen cezalar cok az ve yetersiz cezalar en az 50 yil olacak her uca ayri ayri ceza verilecek ihanet cok var ise direk idam edeceksin canli yayinda
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Yunanistan'ı korkutan gelişme...Türkiye'yi durdurmak için rekor bütçe
İBAN'la vergi kaçıran yandı - Gazete manşetleri