"Huzur Sokağı"nın mücadeleci kalemi: Şule Yüksel Şenler

"Birleşen Yollar" ve "Huzur Sokağı" romanlarıyla hatırlanan gazeteci yazar Şule Yüksel Şenler'in vefatının üzerinden 3 yıl geçti.

"Huzur Sokağı"nın mücadeleci kalemi: Şule Yüksel Şenler
"Huzur Sokağı"nın mücadeleci kalemi: Şule Yüksel Şenler
GİRİŞ 28.08.2022 22:04 GÜNCELLEME 28.08.2022 22:20
Bu Habere 8 Yorum Yapılmış

Anadolu'yu dolaşarak verdiği konferanslarıyla 1960 ve 1970'li yıllara damga vuran, başörtüsü mücadelesinin simge isimlerinden Şenler, 29 Mayıs 1938'de Kayseri'de dünyaya geldi.

Aslen Kıbrıslı olan ailesiyle Kayseri'den İstanbul'a göç eden Şenler, ortaokuldan ayrılarak Ermeni bir terzinin yanında çalışmaya başladı.

Terzide çıraklık yapması, sonraki yıllarda modern başörtüsü modeliyle gençlere örnek olacak yazarın moda anlayışının şekillenmesine vesile oldu.

Yazıları 14 yaşındayken Yelpaze dergisinde yayımlandı

Henüz 14 yaşındayken kaleme aldığı hikayeler Yelpaze dergisinde yayımlanan Şenler, yazılarında Yüksel isminin önüne Şule'yi de ekleyerek "Şule Yüksel" imzasıyla yazılar kaleme almaya başladı.

Yeni İstiklal gazetesinin gençlik köşesinde ise 21 yaşındayken yazmaya başlayan usta kalem, daha sonra Kadın gazetesinde "Duyuşlar-Görüşler" başlığıyla yazılar kaleme aldı.

Şule Yüksel Şenler, 1965'te Batılı modern yaşam tarzını bırakarak dindar bir hayata yöneldi ve tesettüre girdi. Resim, müzik, ney ve kanun eğitimleri de alan Şenler'in başını örtmesi, o yıllarda çokça konuşuldu ve gençlere örnek oldu.

"Müslüman kızların moda kıskacından kurtulması için" çalışan, gençlere bu alanda rol model olan ve başörtüsünün eğitimli Müslüman kadının hayatına girmesi için çaba sarf eden Şenler, Mehmet Şevket Eygi'nin çıkardığı Yeni İstiklal gazetesinde yazılar kaleme aldı ve bu yazılar nedeniyle hakkında davalar açıldı.

Adalet Partisinin Bakırköy Gençlik Kollarında Edebiyat ve Kültür Kolu Başkanlığı yapan Şenler, Anadolu'yu dolaşarak verdiği konferansları ve yazılarıyla 1960 ile 1970'li yıllara damga vurdu.

Başörtüsü modeli "Şulebaş" ile anılmaya başladı

Usta yazarı örnek alan genç kızların başlarını aynı şekilde örtmesi sonucu yaşanan tartışmalar, uzun süre ülke gündeminde yer buldu. Şenler gibi başını bağlayan tesettürlü kadınların sayısının sürekli artması üzerine, bu tür örtünme "Şulebaş" adıyla anılmaya başladı.

Yayın hayatına 1960'ta başlayan Bugün gazetesinin yazar kadrosunda yer alarak, kadın gazetecilerin parmakla gösterildiği bir dönemde, başörtülü bir kadın gazeteci olarak yazılar kaleme alan Şenler'in çizdiği modern başörtüsü ve pardösü modelleri, genç kızlar arasında hızla yayılmaya başladı.

Şenler, başörtülü öğrencilerin üniversitede tesettürlü okuyabilmelerinin önündeki engellerin kaldırılması talebini yüksek sesle ifade etti.

Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın "Sokaktaki örtülü kadın ve kızların öncüleri cezalarını çekecek." sözleriyle işaret ettiği Şenler, bir mektup yayımlayarak, Cumhurbaşkanının Allah'tan ve milletten özür dilemesi gerektiğini kaydetti. "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklanan yazar, 2 ay sonra affedilmesine rağmen Bursa Cezaevinde 8 aylık cezasını tamamladı.

Cezaevinden çıktıktan sonra da Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak konferanslar vermeye devam eden Şenler, Hür Söz, Yeni İstiklal, Babıali'de Sabah gazetelerinde kadın sayfaları hazırladı.

"Huzur Sokağı" romanı sinema ve televizyonda ilgi gördü

Bugün gazetesinde köşe yazarlığı yapan, Seher Vakti dergisinin başyazarı olan ve 1980'den sonra aralarında Milli Gazete'nin de olduğu gazetelerde pek çok yazı kaleme alan Şenler'in "Huzur Sokağı" romanı, Yücel Çakmaklı'nın yönettiği İzzet Günay ve Türkan Şoray'ın oynadığı "Birleşen Yollar" filmiyle sinemaya uyarlandı.

Halen genç okuyucular tarafından ilgi gören "Huzur Sokağı" romanı, 2012'de aynı adla televizyon dizisi haline getirilerek izleyiciyle buluştu.

Usta yazar "Gençliğin Izdırabı", "Hidayet", "Bize Ne Oldu", "İslam'da ve Günümüzde Kadın", "Duyuşlar", "Her Şey İslam İçin", "Uygarlığın Gözyaşları", "Kız ve Çiçek", "Sağ El", "Bir Bilinçli Öğretmen" ve "Yılanla Tilki" eserlerine de imza attı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın evliliklerine arabulucu olduğu belirtilen Şenler'in hayatı, gazeteci Demet Tezcan tarafından "Bir Çığır Öyküsü: Şule Yüksel Şenler" isimli kitapta kaleme alındı.

Mihrişah Valide Sultan Haziresi'ne defnedildi

Tedavi gördüğü hastanede 28 Ağustos 2019'da 81 yaşında vefat eden Şenler'in Eyüp Sultan Camisi'nde kılınan cenaze namazına, kültür, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda isim katıldı. Şenler'in cenazesi, Mihrişah Valide Sultan Haziresi'nde kendisi için hazırlanan kabre defnedildi.

Usta kalemin adını taşıyan Şule Yüksel Şenler Kız İmam Hatip liseleri, İstanbul'un Pendik, Balıkesir'in Karesi ilçelerinde ve Batman'da gençlerin hizmetine sunuldu.

İstanbul Esenler'de kadınlara yönelik faaliyetlerin gerçekleştirildiği "Şule Yüksel Şenler Hanımlar Konağı" ve Muş'un Zafer Mahallesi'ndeki "Şule Yüksel Şenler Bilgi Evi" gibi çeşitli hizmet binalarına da usta yazarın ismi verildi.

Vefatından sonra Şule Yüksel Şenler isminin temsil ettiği tecrübe ve birikimin anlamını çoğaltma hedefiyle kurulan Şule Yüksel Şenler Vakfı, 14 Ekim'e kadar başvuru yapılabilen "Kalpten Kalbe Bir Yol Vardır: Şule Yüksel Şenler’e Mektuplar" projesini başlattı.

Rasim Özdenören, Ahmet Kekeç, Yavuz Bahadıroğlu ve Mehmet Nuri Güleç gibi isimlerin de metfun bulunduğu Eyüp Sultan Mihrişah Valide Sultan Haziresi'ndeki Şenler'in kabri başında, her vefat yıl dönümünde anma programları düzenleniyor.

KAYNAK: AA
Muhammet Binici Haber7.com - Editör
Haber 7 - Muhammet Binici

Editör Hakkında

İstanbul Şişli'de doğan Muhammet Binici, Anadolu Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı ve Spor Yönetimi bölümlerini bitirdi. Eğitimine, İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünde devam etmektedir. Gazeteciliğe 2012 yılında yerel haber siteleri ve yerel gazetelerde başladı. Gündem, Magazin alanlarında editör-muhabirlik yaptı. 2016 yılında Yeni Akit Gazetesi'nde bir yıl muhabirlik yaptıktan sonra, 2020 Eylül itibariyle Haber7'de 'Gündem Editörü' olarak görevine devam etmektedir.
YORUMLAR 8
  • misafir 2 yıl önce Şikayet Et
    28 Şubat ı hazırlayan zihniyetin Fetö zihniyeti olduğuna, ABD nin Suudiler gibi tek adamlı bir Türkiye hala ettiklerine ikna oldum. Tek adamlı ülkelerde istişare olmadığından karar aldımak kolay. 1 Mart tezkeresindeki zorluğu ABD asla bir daha yaşamadı zaten.
    Cevapla
  • KONYALI 2 yıl önce Şikayet Et
    başaörtüsünün değil türbanın simgesiydi.türkiyeye türbanı yayan kişiydi.
    Cevapla
  • ABDULLAH 2 yıl önce Şikayet Et
    Zor günlerin insanlarının mücadeleleri mirasyedi insanlara kaldı. Tesettür icin yapılan onca mücadele neredeyse başörtü probleminden başörtülü problemine verilir oldu. Allah sonumuzu hayr etsin. Böyle rehberlere her zamankinden çok daha muhtacız. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun
    Cevapla
  • sait dbakır 2 yıl önce Şikayet Et
    allah rahmet etsin mekanı cenet olsun
    Cevapla
  • seçim gelecek 2 yıl önce Şikayet Et
    baş örtüsü sorunu eskiden vardır yada yoktur bilemicem ama 23 yıldır böyle bir sorun yok baştan aşşağı algı yaratmak gündem değiştirmekten başka birşey değil gündemimiz açlık sefalet talan dolan olmalı
    Cevapla
  • numan kul 2 yıl önce Şikayet Et
    bu ülke neler gördü siz vardır veya yoktur diye bilemecem deyip tiye alıyorsun. benim eşim doktora sınavına perukla girdi . baş örtülü diye istanbul ünv .siyasal bilgiler fakültesi sınavı iptal edildi. k marmara ünv kampüsüne baş örtülü giremediği için 10 yıl sonra doktora diplomasını alabildi . ... bizimkisi en hafifi daha antayımmı?!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Elon Musk Tesla'da kayıplarını topluyor! Yeni hamlesi ses getirdi
İsrail basınından flaş Şara iddiası: 7 ayda 3 suikast girişimi! Hayatını Türkler kurtardı