Kabus gibi çöktü! Balon balığı gözünü Marmara'ya dikti...

Kızıldeniz'den Ege'ye gelen ve istilacı tür olarak nitelenen zehirli balon balıkları rotasını Marmara'ya çevirdi.

GİRİŞ 23.01.2024 14:58 GÜNCELLEME 23.01.2024 14:59
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

İstanbul Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Kartal, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle Kızıldeniz'den gelip, Akdeniz'e yerleşen zehirli balon balığının Ege Denizi'nden sonra rotasını Marmara Denizi'ne çevirdiğini söyledi.

İklim değişikliğinin denizlere etkisine dikkat çeken Kartal, derilerinde veya karaciğerlerinde salgıladıkları zehirle insanlar ve diğer balıklar için öldürücü özellik taşıyan balon balığının küresel ısınmanın etkisiyle Hint Okyanusu'nu aşarak, Ege Denizi'ne geldiğini belirtti.

Kartal, bu balığın geldiği ortama hemen adapte olduğunu, işgalci bir tür olarak nitelendirildiğini ifade ederek, Ege'den sonra Marmara'ya yayılma riskinin olduğunu dile getirdi.

Küresel ısınmanın balıkların göç yönlerini değiştirdiğine dikkati çeken Kartal, "Isınma, balıkların boylarının uzunluğunu, üreme kalitesini, hatta rotasını değiştiriyor. Bu nedenle zehirli balon balığını çok kısa sürede Marmara'da, hatta Karadeniz'de görebiliriz. Bu tür çok hızlı ürüyor, zehirli olduğu için etrafındaki balıkların yaşama şansı olmuyor. Balıkçıların ağlarına da çok zarar veriyor" dedi.

"MÜCADELE ETMEK OLDUKÇA ZOR"

Kartal, balon balığının denizlerde çeşitlilik açısından tehlike arz ettiğini, Tarım ve Orman Bakanlığının bunun zararlarını önlemek için kuyruklarını satın aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"İri olanlarına 12,5 lira ödüyor. 2023'te yaklaşık 15 bin civarında zehirli balon balığı Bakanlığa teslim edildi. Bakanlık, balığı toplatarak üremesini engellemeye çalışıyor. Hızlı üreyen bir tür olduğu için mücadele etmek oldukça zor. Balığın içindeki bir kesede zehir var. Bu zehir, insanları felç ediyor hatta öldürebiliyor. Bu balık asla yenmemeli. Profesyonel bir insan tarafından bu balığın ayıklanması lazım. Hatta hiç yenmese daha iyi, zaten lezzetli bir eti de yok. Hatta yüzerken bile denk gelirseniz uzak durun. Vücudunuzda açık bir yara varsa zarar verebilir. Bu yaz Akdeniz plajlarında görülme olasılığı çok yüksek. Bu vesileyle vatandaşlarımızı uyarmış olalım."

"DENİZLERİMİZDE BALIKLARIN BOYU ESKİYE GÖRE OLDUKÇA KÜÇÜLDÜ"

Kartal, balıkçılık sektörünün yeni yıldan beklentilerini de anlattı.

Bu aylarda en çok hamsinin tezgahlarda yer alması gerektiğini aktaran Kartal, "Ancak eylül ayında Marmara'da hamsi avcılığı başlayınca kış için çok balık kalmadı. Denizlerimizde balıkların boyu eskiye göre oldukça küçüldü. Şu an tezgahlarda olan istavritin de boyu normalin altında kalıyor. O yüzden geçen yıl balıkçılık sektörü açısından iyi bir sezon geçirmedik. Balık fiyatları da oldukça yüksek seyrediyor." diye konuştu.

Sektör açısından 2023'ün en kötü yıllardan biri olduğunun altını çizen Kartal, palamut, lüfer ile çinekopun istendiği kadar olmadığını söyledi.

"BALIK ÜREME ORANLARI DÜŞTÜ, BOYLARI UZAMIYOR"

Kartal, bir daha böyle bir sezon yaşamak istemediklerini kaydederek, "Hava koşulları balıkçılığı olumsuz etkiliyor. Eskiden havanın çok soğuk olması sorun olurken şimdi kışların sıcak geçmesi sorun oluyor. İklim değişikliği karada tarımı olumsuz etkilediği gibi denizde de balıkçılığı olumsuz etkiliyor. Balık üreme oranları düştü, boyları uzamıyor. Karadeniz'de 26 derece sıcaklık görmeye başladık." ifadelerini kullandı.

Bu yıl İstanbullunun balık yerine daha çok tavuk yemeye mecbur kalacağına işaret eden Kartal, şöyle devam etti:

"Hamsi yeme şansları az da olsa var ama hamsi fiyatları da 120 lira civarında. İstanbul'un lüferi biraz yüzünü gösterdi ancak kayda değer bir miktarda değil. Bu yıl lüferden beklentimiz daha fazlaydı. Bu nedenle balıkçılık sektörünün geleceği için başta devlete, biz balıkçılara ve vatandaşa görev düşüyor. En kısa zamanda sektörün sorunlarına ilişkin daha radikal kararlar almamız, sürdürülebilirlik için adımlarımızı hızla atmamız lazım. Kaybettiğimiz har an aleyhimize işliyor."

"PAZARDA VE MARKETTE KÜÇÜK BALIKLARI ALMAYIN"

Kartal, her balığa en az bir sefer yumurtlama hakkı verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Bunun vatandaşın daha ucuza ve bol balık yemesi için önemli olduğuna dikkati çeken Kartal, "Denizleri de kirliliğe karşı korumak gerekiyor. Balıkçıklar aşırı avlanmadan kaçınmalı ve balık boylarına dikkat etmeli. Yasa dışı ve kaçak avcılık balıkçılığın önündeki en büyük sorunlardan biri." şeklinde konuştu.

Tüketicilere de çağrıda bulunan Kartal, "Pazarda ve markette küçük balıkları almayın. Bu şekilde balıkçılık sektörünü de korumuş olursunuz." dedi.

"ZEHİRLİ BALON BALIĞININ KARAYA BİLE ÇIKARILMASI YASAK"

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Deval ise balon balıklarının 200’e yakın türünün olduğunu, bunların bir kısmının tatlı bir kısmının ise tuzlu suda yaşadığını söyledi.

Balon balıklarının zehirli olmayan türlerinin de olduğunu ancak zehirlilerin çok büyük tehlike arz ettiğini aktaran Deval, "Bizim sularımızda 8 farklı balon balığı türü var ve Süveyş Kanalı'ndan geliyor. Bunların 4 tanesi zehirli, diğer 4'ünde zehir bulunmuyor. Zehirli türlerde, zehir balığın sadece bir organında değil, kanat, kas, sindirim sistemi ve deri altlarında bile var. O yüzden 'Balığı çok iyi temizlerim, ondan sonra yerim' gibi bir hata yapılmamalı. Bu nedenle Bakanlık, balon balığının yakalanıp karaya bile çıkarılmasını yasakladı." ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Deval, bu balıkların en zehirli türler arasında önde geldiğini ve Akdeniz çanağında 11 balon balığı türü bulunduğunu belirtti.

Türkiye'de suların giderek ısınmasının balon balığının adaptasyonunu kolaylaştırdığını vurgulayan Deval, şunları kaydetti:

"Süveyş Kanalı'ndan giren bu balıklar önce Hatay ve Mersin'de görüldü. Daha sonra Antalya ve Ege Denizi'ne geçti. Şimdi Marmara ve Karadeniz'e doğru ilerliyor. Aşırı avcılık nedeniyle diğer balık türlerini azalttık ve ortamda sadece bu zehirli balıklar kalmaya başladı. Zehirli balon balıkları diğer balık türlerini yiyor, keskin bir diş yapıları var. Çok fazla ürüyorlar. 1 kiloluk erişkin balon balığının 1 milyon yumurta bıraktığı tahmin ediliyor. Yendiği zaman balığın zehri hemen kendini gösteriyor. Önce insanın dili kuruyor, nefes darlığı, mide bulantısı başlıyor. Müdahale edilemezse yarım saat içinde ölüme neden olabiliyor. Bu nedenle kesinlikle yenmemesi gerekiyor."

Bahadır ALEMDAR Haber7.com - Editör
Haber 7 - Bahadır ALEMDAR

Editör Hakkında

Trabzon’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Bahçelievler Anadolu Ticaret Meslek Lisesinde ‘Web Programcılığı’ bölümünden mezun oldu. Yüksek öğrenimini, Atatürk Üniversitesinde ‘Yeni Medya ve Gazetecilik’ mezunu olarak tamamladı. Gazeteciliğe ilk adımını 2011 yılında attı. 12 yıllık profesyonel meslek hayatında SEO içerik ve muhabirlik de dahil olmak üzere ağırlıklı olarak gündem, dünya, ekonomi, spor ve teknoloji kategorilerinde birçok haber ve röportaja imza atarak galeri ve video hazırladı. Bahadır Alemdar, meslek hayatına Haber7.com'da aktif olarak devam etmektedir.
YORUMLAR 15
  • Murat 3 ay önce Şikayet Et
    Zamaninda mudahale edilmedi baliklar simdi cogaliyor denize dahi girilmez
    Cevapla
  • Kul insan 3 ay önce Şikayet Et
    Bunları toplayalım İsrail Amerika İngiltere denizine salalım.
    Cevapla
  • Lazkopat 3 ay önce Şikayet Et
    Balik kalmaz tabi yem fabrikalarına balik gidecek diye tirol avcılığı müsade ederseniz balıkların büyümesine fırsat vermezseniz olacağı bu.
    Cevapla
  • ismailbey 3 ay önce Şikayet Et
    ajan olark bırkmış olabilirler tıpkı kırım kanamalı kango gibi böcekleri ülkemize gizliece bırakıp gittikleri gibi denizlerimizin girişi kontrol altına alınmalı tıpkı ajan faaliyetleri gibi...
    Cevapla
  • Misafir 3 ay önce Şikayet Et
    Bunların doğal düşmanı caretta kaplumbağaları onları çoğaltma bir sonuç elde edilebilir
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Bakan Şimşek: KDV artışı yapılmadı
Ünlü EuroLeague hakemi maç sonu hırsızlık yaparken yakalandı!