Ortadoğu'daki büyük fırsat böyle kaçtı! Hizbullah'la Hamas arasındaki kalibre farkı

Yeni Şafak gazetesi yazarı Taha Kılınç "Hamas’ı şeytanlaştırmayı seçen bazı Arap rejimleri, hem İran’ın etkinlik sahasını genişlettiler hem de Ortadoğu’nun geleceği adına çok önemli bir fırsatı kaçırmış oldular." yorumunu yaptı.

Ortadoğu'daki büyük fırsat böyle kaçtı! Hizbullah'la Hamas arasındaki kalibre farkı
Ortadoğu'daki büyük fırsat böyle kaçtı! Hizbullah'la Hamas arasındaki kalibre farkı
GİRİŞ 02.10.2024 17:32 GÜNCELLEME 03.10.2024 12:39
Bu Habere 29 Yorum Yapılmış

Taha Kılınç'ın "Birkaç nokta" başlıklı yazısı şu şekilde;

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesi, hiç şüphesiz, Ortadoğu yakın tarihinin en önemli gelişmelerinden biri. Taşıdığı dinî ve siyasî kimlik sebebiyle, Nasrallah’ın şahsiyeti çerçevesinde yoğun tartışmaların yaşanması da oldukça normal. Hadise henüz taze olduğu için, şimdilik birkaç noktanın altını çizmekle yetinelim:

*Hasan Nasrallah’ın ve diğer bazı Hizbullah yöneticilerinin ölüm haberinin bilhassa Suriyelilerin geniş bir kesiminde sevinçle karşılanması gayet anlaşılır bir durum. O insanlar, Nasrallah’ın emriyle Suriye’ye akın eden Hizbullah mensuplarının vahşi saldırılarında en yakınlarını ve sevdiklerini kaybettiler. Şimdi belki unutuldu gitti, ama birkaç sene öncesine kadar Suriye’de, bugün Gazze’yi aratmayan manzaralar yaşanıyordu. Bunların hafızalardan silinmesi mümkün değil.

*Hadiselere İran penceresinden bakanlar, Suriye’de öldürülen herkesi “IŞİD’ci” veya “tekfirci” olarak damgalamaya meyyal. 500 binden fazla kurbanın hepsine birden bu ithamları yöneltmek için, asgarî ahlâk ve insaf ölçülerini tümüyle yitirmiş olmak gerekiyor.

2006’DA İSRAIL LÜBNAN’A SALDIRDIĞINDA, TÜM BU İNSANLAR MEZHEP FARKINA BAKMADAN, HİZBULLAH’IN ARKASINDA SAF TUTTULAR

*Hizbullah ve diğer Şiî milisler eliyle zulme uğrayan insanların bugünkü sevinçli tavrını “mezhepçilik”le izah da mantıklı görünmüyor. Zira 2006’da İsrail Lübnan’a saldırdığında, tüm bu insanlar hiçbir şekilde mezhep farkına bakmadan, Nasrallah’ın ve Hizbullah’ın arkasında saf tuttular; hatta Lübnan’a geçip Hizbullah cephesinde savaşanlar bile oldu. Sorulması gereken soru şudur: O zamandan bu zamana ne değişti? Cevap, Suriye’de yaşanan mezalimde gizli.

"Şİİ MİLİSLER SURİYE'DE HİÇ KAPANMAYACAK YARALAR AÇTI"

*Suriye’de Nusayrî bir cuntanın tahakkümü altında yaşayan halka, 2011’den itibaren adil ve makul bir dönüşüm imkânı sunulabilirdi. İran ve Hizbullah, Suriye’de bu dönüşüme öncülük edebilecek yegâne odaktı. Ancak bunu yapmak yerine, sivillerin üzerine kurşunlarla, savaş uçaklarıyla ve varil bombalarıyla abandılar. Barışçıl gösteriler terörize edildi, mesele iç savaşa dönüştürüldü. 1400 yıldır sinelerde unutulmaya çekilmiş mezhebî farklılıklar, Şiî milisler eliyle hortlatıldı. Bundan sonra belki de hiç kapanmayacak yaralar açıldı.

İRAN'IN "DİRENİŞ EKSENİ"

*Suriye’de adil ve makul bir dönüşüm yaşanabilseydi, İsrail bugün kuduz bir köpek gibi etrafına böylesine rahat şekilde saldıramayacaktı. İran’ın başını çektiği “Direniş Ekseni” Baas rejimine siper oldu, ancak bugün geldiğimiz noktada ortaya tamamen kırılgan, çok parçalı ve eskisinden daha zayıf bir Ortadoğu çıktı: Ruslar Akdeniz’e indi, PKK ve türevleri Suriye’de tabanını genişletti, her ülkede iç çatışmalar ve ideolojik ayrışmalar yoğunlaştı. Bölge halkının değişim isteğine “NATO projesi” olarak bakılıp, insanî talepler bombardıman enkazlarının altına süpürülünce sorunlar çözülmüş olmadı.

İsrail füzelerle vuruldu! Ebu Ubeyde'den çarpıcı açıklamaİsrail füzelerle vuruldu! Ebu Ubeyde'den çarpıcı açıklama

Son dakika... 'Lübnan' hamlesi sonrası Erdoğan'dan flaş açıklama: Açık söylüyorum İsrail..Son dakika... 'Lübnan' hamlesi sonrası Erdoğan'dan flaş açıklama: Açık söylüyorum İsrail..

"HİZBULLAH’LA HAMAS ARASINDAKİ KALİBRE FARKI"

*Hizbullah’ın komuta kademesinin birkaç hafta içinde tamamen yok edilmesi, örgüt saflarındaki Siyonist sızmanın boyutlarını da gözler önüne serdi. Öte yandan, İsrail bir yıldır en korkunç yöntemlerle Gazze’yi vurmasına rağmen, Hamas’a tek bir adım bile geri attırabilmiş değil. (İsmail Heniyye, Tahran’a gitmemiş olsaydı, o da şimdi sağdı.) Bu durum, Hizbullah’la Hamas arasındaki kalibre farkını açık biçimde gösteriyor.

"ORTADAOĞU'DAKİ BÜYÜK FIRSAT KAÇMIŞ OLDU"

*Hamas’ın kalibre farkı, 2011’de Suriye rejimi kendi halkına kurşun yağdırmaya başlayınca, Hâlid Meşal liderliğindeki yönetim kademesinin Şam’dan ayrılmayı tercih etmesiyle de ortaya çıkmıştı. Sonraki süreçte Hamas’ı şeytanlaştırmayı seçen bazı Arap rejimleri, hem İran’ın etkinlik sahasını genişlettiler hem de Ortadoğu’nun geleceğini olumlu istikamette şekillendirme adına çok önemli bir fırsatı kaçırmış oldular.

*Hizbullah’ın yaşadığı ağır sarsıntı, örgütün yıllar içinde “İsrail’e karşı direniş” temel hedefinden epey saparak, Lübnan’ı ekonomik ve siyasî açıdan yönetmeye odaklanmasının doğal bir neticesi. Lübnan içinde seçimlere müdahale, siyasetin dizaynı, politik ayak oyunları, sınır ötesi ticaretin kontrolü, Suriye’de askerî operasyonlar derken, yolun sonunda Hizbullah, Lübnan’da kurduğu statükoyu korumayı önceleyen bir tür holdinge dönüştü. Aksa Tufanı başladıktan sonra İsrail’le doğrudan bir çatışmaya girmekte gösterilen isteksizlik de zaten bunun göstergesiydi.

Hamas İsrail'in aklını alan o operasyonun bilgisini İran'dan gizlemiş! Güvenen kalmadıHamas İsrail'in aklını alan o operasyonun bilgisini İran'dan gizlemiş! Güvenen kalmadı

İsrail'e sürpriz operasyon! İşgalci askerlere büyük darbe! Son dakika duyurdular...İsrail'e sürpriz operasyon! İşgalci askerlere büyük darbe! Son dakika duyurdular...

Kassam Tugayları, İsrail'in zırhlı birliklerini bozguna uğrattıKassam Tugayları, İsrail'in zırhlı birliklerini bozguna uğrattı

Ebu Ubeyde'dan dikkat çeken açıklama: Savaşın seyri değişecekEbu Ubeyde'dan dikkat çeken açıklama: Savaşın seyri değişecek

"HADİSELERE BÜTÜNCÜL BAKMALIYIZ"

*İslâm coğrafyası, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı olduğu için, bugün yaşanan her şeyin bir uzantısını dünde bulmak mümkün. Dolayısıyla, “Şimdi maziyi hatırlatmanın vakti değil” uyarısı da, gerçekçi değil. Bugünün krizleri, dünün üstü örtülen veya bastırılan krizlerinin devamı. Lübnan’da bugün şahit olduğumuz yangın, dün Suriye’de başlamıştı. Hadiselere böyle bütüncül bakmak zorundayız, yoksa bölgemiz daha nice acılar çeker.

*İçinden geçtiğimiz süreç, hepimiz adına, alınması gereken derslerle dolu. Zulmün her türlüsüne karşı çıkıp, mazlumun her türlüsüne kol-kanat germeye bizi sevk edecek kapsayıcı bir şuura muhtacız.

KAYNAK: YENİ ŞAFAK GAZETESİ / TAHA KILINÇ
Ramazan Yıldız Haber7.com - Haber Şefi
Haber 7 - Ramazan Yıldız

Editör Hakkında

1981 yılında Isparta'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Afyonkarahisar'da, lisansını İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde, yüksek lisansını Bahçeşehir Üniversitesi'nde tamamladı. Üniversitenin ardından bir süre özel sektörde araştırmacı, daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) farklı iştiraklerinde İngilizce öğretmeni, sosyolog ve idareci olarak çalıştı. İnternet haberciliğine ilk adımını 2015 yılında Türk Medya’da attı. 2020’de Haber7’de gece editörlüğüne başladı. Halen Haber7.com’da haber şefi olarak görev yapmaktadır.
YORUMLAR 29
  • Sea 1 hafta önce Şikayet Et
    Bu gün konuşmak kolay dün suriyeyi iran ve rusya savunmasaydı bu gün üç bölgeli bir suriye vardı. Pkk gibi iki tane daha terör örgütünün yönettiği küçük lokma israil ve amerika güdümünde bir devletle başbaşa kalacaktık. Bu savaşı şii sünni savaşı gibi göstermek ancak siyonistlere hizmet eder.
    Cevapla
  • Kırkdokuzelli 1 hafta önce Şikayet Et
    Sen çektin! Sonuna kadar altına imza atikacak bir haber esed soysuzu kendi halkını yok edip ülkesine zarar vermekle kalmayıp milyonlarca mülteciye bize sürerek bizede ciddi zarar vermiştir
    Cevapla
  • Misafir 1 hafta önce Şikayet Et
    Selim Çok doğru bir analiz elinize sağlık
    Cevapla
  • Misafir 1 hafta önce Şikayet Et
    İşte bu kafa varken bölgede düşmana gerek yok. Bu ayrılıkçı kafa sadece siyonizme hizmet eder
    Cevapla
  • Tual 1 hafta önce Şikayet Et
    ABD ve İsrail'e karşı bir olmaları gerekli
    Cevapla
  • f44 1 hafta önce Şikayet Et
    "siyonist sızma" tespitiniz belki doğrudur.. fakat gerek İran içindeki suikastler gerek Lübnadaki suikastler boyutları itibarıyla "sızma" ile açıklamak yetersiz kalıyor... İran nın "şiiliği" ile değil de "pers" gözlüğü ile bakmak lazım.. Zira "islamcılıkları" pers milliyetçiliğine hizmet ettiği kadar sanki...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
ABD'den son dakika İran duyurusu! Misilleme kararı! Resmen ilan ettiler
'Domuz' skandalının az bilinen en tehlikeli boyutu: Jelatin!