Mahmut Bıyıklı: Mehmet Doğan İstiklal Marşı'nın istikametinde yaşadı
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı Akit TV’de Ramazan Bereketi programına konuk oldu.

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı Akit TV’de Ramazan Bereketi programına konuk oldu.
Muhammed Safa Ulusoy’un sunduğu programda Ramazan medeniyeti ve edebiyatı konuşuldu. Programın ikinci bölümünde ise Mehmet Doğan’ın İslam Şairi Akif anısına yaptığı çalışmalar ele alındı. Doğan’ın dünyasında Akif’in yeri nedir sorusunu Bıyıklı şöyle cevaplandırdı:
"Doğan’ın dünyasında, Akif’in ayrı bir yeri vardır. Etkilendiği kişilerin başında gelir. Bu etki, onu andıkça, onu anlattıkça ve ona hizmet ettikçe daha da artar. Mehmet Doğan, Akif’in manevi mirasına sahip çıkan müstesna isimlerdendir.
Cumhuriyet döneminde millî şairimize hak ettiği değerin verilmesinde, kurucusu olduğu Yazarlar Birliği’nin şahsının büyük katkıları olmuştur.
Duyarlı bir Müslüman Türk aydını olarak bu hususta elinden gelenin fazlasını yaptı.
Hatta amansız hastalığın belirtilerine rağmen hastaneye yatması gerekirken o, Akif'i anlatmak ve anlattırmak için bir yazar grubuyla Semerkant ve Buhara'ya gitti. Yine vefatından önce hastaneye yatmadan Tacettin Dergahı’ndaki Akif programına katıldı. Hayata gözlerini yummadan son eylemini İstiklal Şairimiz anısına yaptı.
Akif anmaları hangi saiklerle başlatıldı sorusu üzerine Bıyıklı şöyle konuştu:
Yazarlar Birliği kurulduğunda “Biz kimi topluma öncü bir kişilik olarak sunalım?” sorusu üzerine uzun uzun konuşur ve tartışılır. İstişare sonucunda, örnek ahlakı örnek bir şahsiyet olarak Âkif’te karar kılındıktan sonra TYB’nin ilk faaliyetleri, Mehmed Âkif anmaları oldu.
Anma mekânı olarak Mehmed Âkif’in Ankara’da üç yıl kadar kaldığı Taceddin Dergâhı belirlenir. O yıllarda Dergâh harap, çevresi bakımsız haldedir. Camlar kırık, içindeki müze malzemeleri başka bir yere taşınmış. Taceddin’deki anma programları, Dergâhın tadilatı için de bir çalışma yürütülmesine vesile olur.
Türkiye’de Akif konusunda onlarca üniversitenin yapamadığı çalışmaları tek başına Mehmet Doğan yaptı. Akademisyenlerin başaramadığını başardı. Akif’in bu topraklarda ebediyen Müslüman olarak kalma mücadelesi bunda çok etkili oldu. Doğan’a göre Akif demek, Türkiye demekti. Akif, bizatihi Türk milletinin kendisiydi. Onun yazdığı İstiklal Marşı’mız, milli mutabakat metnimizdir. Milletimizin bütün zamanlarda kılavuzu, zor dönemlerde yol göstericidir. Kimliğimizi korumamızda, kim olduğumuzu hatırlamamızda bu antiemperyalist şirin büyük etkisi vardır.
Doğan, sadece kendisine örnek olarak Akif’i almakla kalmayıp, aynı zamanda yeni nesillere de rol model olarak önerdi. Akif düşmanları her devirde düşmanlıklarını yapmaktan geri durmadı. Bunda sistemin de planlı “yok sayma” politikasının etkisi vardı.
Kemalist askerler ile Batıcı yazarlar zaman zaman haddi aşan sözler sarf etti. Bütün bunların karşısına Doğan tek başına çıkıp, hadlerini bildirdi. Adeta Akif’imizin muhafızlığını yaptı. Onun ve yol arkadaşlarının sayesinde, Akif vefatından sonra da yaşayan bir şair olarak kaldı. Bir şiirinde” Sessiz yaşadım, kim beni nereden bilecektir?” dese de Doğan gibi vefalı bir torun vesileyle bütün nesillere tanıtıldı anlatıldı.