Suriye'ye Türk kalkanı! İsrail'i durduracak
Türkiye, son günlerde İsrail’in saldırısına uğrayan Suriye’yi korumak için harekete geçti. Kurulacak müşterek koruma kalkanı ile işgalcilerin önüne en güçlü set çekilecek.
İsrail’in son Suriye saldırısında Türkiye’nin askerî rolüne dönük haberler gündemdeki yerini koruyor. Ankara’dan henüz resmî bir açıklama yapılmadı ancak başkentte konuştuğumuz kaynaklar, sahanın tamamen İsrail’e terk edilmediğini ve aşama aşama Suriye sahasında müşterek koruma kalkanının ikame edilmeye başladığını belirtiyor.
ANLAŞMALAR SON SAFHADA
Suriye’nin savunma konsepti ve Türkiye’nin rolü konusunda gizli-açık birçok anlaşmanın yapıldığını kaydeden Millî Savunma Bakanlığı MEBS ve Siber Savunma Komutanlığı Kripto Sistemleri Yönetim Merkezi Komutanı Emekli Tuğgeneral Halil İbrahim Büyükbaş “Öncelikle Suriye’de güçlü bir dijital koruma ağı örülecek. Şu an belirli düzeyde elektronik istihbarat gücümüzle zaten oradayız. Hava sahasının uçak ve diğer unsurlarla devriyesinden önce tüm sahayı kuşatan çelik bir koruma kalkanı inşa edilmek zorunda. Türkiye iki ülkenin mutabık kalması hâlinde sahip olduğu teknoloji ile bunu yapmaya muktedir. Suriye’de çok kapsamlı bir Türk üssü inşa edilerek ülkenin özellikle İsrail saldırganlığına karşı bir mukavemet gücünün ortaya çıkması temel öncelik. Bu konuda üst düzey uyum ve anlaşma var. Şam yönetiminin uluslararası alanda da hem Batı hem de Çin ve Rusya ile yürüttüğü diplomatik ilişki trafiği İsrail’in işgalci tavrı açısından büyük önem taşıyor. Eş-Şara idaresi meşruiyet sıkıntısını Türkiye’nin ciddi desteği ile büyük oranda aştı. Bundan sonrası üniter-bağımsız devlet yapısı içerisinde gerekli adımların atılması olacak. Bunun en önemli göstergesi ise başta Golan ve mevcut Dera-Kuneytra aksından İsrail’in sökülüp atılması ve de devrimin ilk gününden itibaren süren tamamen hukuksuz icra edilen hava sahası ihlalleri ve bombardımanlar” dedi.
“DENGELERİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”
Türkiye’nin başta Kızılelma, Aksungur, Akıncı ve Anka olmak üzere İHA/SİHA teknolojisinde İsrail’den belirgin bir biçimde üstün olduğunu kaydeden Emekli Tuğgeneral Büyükbaş “Savaş uçağı konusunda İsrail’in sayısal üstünlüğü var. Ancak Kağan, Hürjet ve benzeri savaş uçaklarımızın envantere girişi ile bu denge değişir. Diğer yandan İsrail askerlerinin muharebe kabiliyetini bütün dünya biliyor. Hepimiz gördük ki bunlar füzeler ve üzerlerindeki dijital zırh çıktığında dünyanın en korkak varlıklarına dönüşüyorlar. Hava gücü elbette önemli ancak bayrak yerde dikilir. İsrail ordusu kara muharebesinde dünyanın en niteliksiz askerlerinden oluşan yapıya sahip. Bu sebeple Mehmetçik karşısında en ufak bir şansları yok” değerlendirmesinde bulundu.
İSRAİL’İN EN BÜYÜK KORKUSU
Suriyeli General Ahmed Hammade ise İsrail’in 8 Aralık gününden itibaren Suriye’nin savaş alt yapısını imha amaçlı başlattığı bombardımanın özünde Türkiye’ye mesaj niteliği taşıdığını kaydetti.
İsrail Başbakanı Netanyahu ve siyonist rejim yöneticilerinin bu niyetlerini açıkça dışa vurduğunu kaydeden General Hammade “Şu an en büyük zaruret Türkiye ile kapsamlı bir askerî savunma ve güvenlik işbirliği protokolünün yapılıp, uluslararası kamuoyuna ilan edilmesidir. Aksi hâlde İsrail karadan ve havadan ihlallerine devam eder. Şam’ın üzerinde Batı’nın ambargo tehdidi var. ABD başta olmak üzere Batı’nın istediği Suriye’nin Ankara ile değil, Tel Aviv’le müttefik olması. İbrahimi Anlaşmaları dayatması da buna en bariz örnek. Bu konuda Körfez etkisinin de olduğunu belirtmekte fayda var. İsrail’in bölgede tehdit olarak gördüğü tek bir ordu var; o da Türk ordusu. Siyonist rejimin savaş ajandasında Türkiye ile çatışma senaryosu uzun zamandır mevcut. Vadedilmiş Topraklar ütopyasına ulaşmakta tek engel olarak Türkiye’yi ve Türklerin savaş gücünü görüyorlar. Bu sebeple de doğrudan çatışmak yerine etnik silahlar ve paravan yapılar teşkil ederek dolaylı savaş stratejisi üzerinden ilerlemeye çalışıyorlar. Nusayri ayrılıkçılar, Dürziler ve PKK-YPG gibi piyon yapılar bu sebeple denklemde. En büyük destekçileri de İsrail. İlk günlerde Batı aksından ibaret bombardımanların her geçen gün daha da iç bölgelere doğru genişlemesi, bu ayrılıkçı ve terör yapılarına güvence verme amaçlı hamleler. Özellikle PKK bölgesi ile Suveyda-Sahil arasında bir hava köprüsü kurmaya çalışıyor. Amaç, üçüne de karada bir hareket serbestisi sağlamak ve ‘Benim korumamdasınız’ mesajı vermek. Fakat bunlar geçici hamleler. Çünkü Haseke’ye ulaşması ancak Suriye’deki Türk askerî gücünün üzerinden sağlanabilir. Buna da Türkiye izin vermez. Netanyahu, geçici ve ucuz hamlelerle iktidarını sürdürmek istiyor. İç kamuoyuna oynuyor. Türkiye ise sabırlı ancak gücünü ve etkisini sürekli artırarak denklemi değiştirmekteki kararlılığını sürdürüyor” dedi.
TEL AVİV’İN AYAK OYUNLARI
Emekli Hava Kuvvetleri Generali Erdoğan Karakuş’a göre uluslararası alanda Türkiye’ye karşı kurulan bütün askerî-güvenlik alanındaki kumpasların arkasında İsrail var. Hava gücünün belirleyici unsur olduğunu vurgulayan Karakuş “Türkiye geçtiğimiz 10-15 yıllık dönemde ağır tuzaklarla zayıflatılmak istendi. İsrail rejimi, S-400’leri tam anlamıyla aleyhte komplo aracına çevirdi ve F 35 programından ve F16 kapsamından çıkarılmamız için faaliyet yürüttü. Şu an 400 olan savaş uçağı sayısını 500 çıkaracaklar. Bizim bu noktada kendilerinden alt düzeyde kalmamız üzerine kurulu bir strateji izliyorlar. İsrail’in bir süredir Türkiye ile doğrudan karşı karşıya gelme hesabı yaptığını biliyoruz. Suriye ordusunun savaş gücünü bertaraf etme nedeni de bir boyutu itibarı ile bu idi. Türkiye orada olacak bunu biliyorlar. Kendi çelik kubbemizi inşa etme aşamasına geçtik. Dijital sistemler ve ardından konuşlandırılacak füze rampaları siyonist işgalciliğin önünde bugüne kadar çekilmiş en güçlü set olacak. Bunu da engelleyemeyecekler. Uçak uçağa karşı gelmektense yerden öncelikli önlemlerin alınması en akılcı yöntem. Biz şu an bunu yapma aşamasındayız. İsrail’in hayali Türkiye ile komşu olmak ve kendileri için kutsal olan vaadi gerçekleştirmek. Tarihin en alçak kalkışması olan 15 Temmuz iyi irdelendiğinde, bugünlere dönük hesap net görülür. O saldırı Türkiye’nin siyasi olduğu kadar askerî gücünü de budama hamlesiydi ve İsrail etkisi o ihanette belirgin bir biçimde mevcut” dedi.
-
Doğru Söz 7 saat önce Şikayet EtİNŞAALLAH. Kudüsün fetih yolu açılıyor.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Sas 10 saat önce Şikayet EtTürkiye seferberlik ilan etmeli ve savasa girmeli büyük taaruza gecilmeliBeğen Toplam 12 beğeni
-
Malazgirt...71 10 saat önce Şikayet EtHalâ daha kuramadık bu ÜS'leri ; zaman ise geçiyor !!!Beğen Toplam 5 beğeni
-
Misafir 10 saat önce Şikayet EtSiyonist köpeklerinin sonu gelecek...Beğen Toplam 14 beğeni
-
Yozgatlı 10 saat önce Şikayet Etchp idarecileri ağlayacakBeğen Toplam 16 beğeni