FETÖ'nün son oyunu! Cam sileceğinde para transferi!

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, 6, 7 ve 9 Mayıs'ta 47 ilde düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 229 şüpheliden 77'si tutuklanmıştı.

Zanlıların deşifre olmamak adına bir araya gelmedikleri, üniversite öğrencilerini örgütsel eğitim için yurt dışı kamplarına götürdükleri, görüşmeleri internet tabanlı farklı haberleşme programları üzerinden yaptıkları ve toplantılarını çevrim içi gerçekleştirdikleri tespit edilmişti. Gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan itirafçı U.Ö., himmet paralarının gizlice araç cam sileceklerine ya da apartman girişlerindeki su saati kutularına bırakıldığını belirtti. Bu yöntemlerle örgüt üyeleri arasında iz bırakmadan ve yüz yüze gelmeden finansal aktarım sağlandığı ortaya çıktı.

SU SAATİ KUTUSUNDAN PARA TRANSFERİ

Gaziantep merkezli 47 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan U.Ö.’nün beyanına göre, örgüt mensuplarıyla doğrudan temas kurulmuyor. Belirlenen yerlerde paralar zarflarla bırakılıyordu. Kimi zaman U.Ö.’nün kendi aracının sileceği, kimi zaman ise Yeditepe semtindeki apartman kutuları bu transferlerin durağıydı. Bu yöntem, FETÖ’nün yıllarca sürdürdüğü gölgeler içindeki iletişim ağının ve mali sisteminin bir parçası olarak kayıtlara geçti.

U.Ö, ifadesinde, Gaziantep Üniversitesi'nde okurken 2017 yılında FETÖ üyeliğinden ceza aldığını ve yaklaşık 3,5 yıl cezaevinde kaldığını, tahliyesinin ardından memleketine dönerek bir süre e-ticaretle uğraştığını belirtti.

İtirafçı U.Ö:

-"Paraları iki yerden alıyordum. Birincisi kendi aracımın sileceğine para bırakmaları, ikincisi ise Yeditepe semtinde bulunan bir apartmanın giriş̧ kısmındaki kutu veya su saati içerisinde bırakılma olarak gerçekleşiyordu"

Daha sonra örgütten bir arkadaşıyla sosyal medya üzerinden konuştuğunu ifade eden U.Ö, kendisine yolcu otobüsüyle içerisinde signal ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamalarının olduğu telefon gönderildiğini ve görüşmeleri bu telefonla yaptıklarını belirtti.

"Zübeyir bana bu telefonu ulaştırdıktan sonra görüşmelerde kendisine 'Sait' ismi ile hitap etmemi istedi ayrıca benim de kod adı kullanmamı istedi. Ben de bunun üzerine WhatsApp ve signal uygulamalarındaki kullanıcı adımı değiştirdim. Sait telefonu bana verdikten sonra beni birtakım gruplara ekleyeceğini, bu gruplar üzerinden sohbet toplantılarının yapılacağını, bu toplantılarda görüntülü görüşme özelliğinin kullanılmayacağını, sadece sesli görüşme olacağını, söz verilmeden konuşmayacağımı, bu toplantılara yurt içi ve yurt dışından insanların katılacağını söyledi. Bu toplantılar genelde pazar günleri Türkiye saati ile 20.00 gibi oluyordu. Telefonu bana ulaştıktan yaklaşık 1 ay sonra bana bir miktar harçlık gönderebileceğini söyledi, ben de zaten e-ticaret işiyle yeni uğraşmaya başladığımdan maddi olarak sıkıntı yaşadığım için bu teklifi reddetmedim."