İletişim Başkanı Duran: Dezenformasyon hakikate karşı bir tehdittir

İletişim Başkanı Duran dezenformasyonun devletler için varoluşsal bir tehdit olduğunu vurguladı. Türk devletlerine yönelik hibrit saldırılara dikkat çeken Duran, "Savaşlar artık sadece askeri yöntemlerle yürütülmüyor" dedi.

GİRİŞ 18.12.2025 10:32 GÜNCELLEME 18.12.2025 18:41

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Dezenformasyona karşı daha somut işbirlikleri geliştirmeliyiz, ortak teyit mekanizmaları kurmak zorundayız ve erken uyarı sistemleri işleterek birbirimizle paylaşmak durumundayız." dedi.

Duran, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca düzenlenen, Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu'nda konuştu.

Türk dünyasından misafirleri Ankara'da ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirten Duran, Türk Dünyası Vizyon Belgesi'nin hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Başkan Duran: İsrail'e doğrudan yaptırım uyguladıkBaşkan Duran: İsrail'e doğrudan yaptırım uyguladık

Kritik toplantı sonrası Türkiye'den açıklama: Asla yalnız bırakmayacağızKritik toplantı sonrası Türkiye'den açıklama: Asla yalnız bırakmayacağız

Forumda dezenformasyonla mücadeleyi konuşarak, yeni işbirliklerine kapı aralayacaklarını ve iletişim cephesinde safları daha da sıklaştıracaklarını vurgulayan Duran, "Türk Devletleri Teşkilatı, dünyanın belirsizliklerle, çatışmalarla, kırılmalarla sarsıldığı ve büyük bir sistem krizinin vuku bulduğu bir dönemde kardeşlik bağından aldığı güçle kurumsallaşma yürütmektedir. Teşkilatımız, 16 yıldır 'dilde, fikirde, işte birlik' şiarıyla ekonomik entegrasyondan ulaştırma koridorlarına, savunma işbirliğinden eğitim ve kültür politikalarına birçok alanda çalışmalar yürütmekte, yeni hedefler belirlemektedir." ifadelerini kullandı.

"DEZENFORMASYON ALANINDAKİ TEHDİT ASLINDA HAKİKATE KARŞI BİR TEHDİTTİR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi'ndeki ifadelerinin çok önemli olduğunu aktaran Duran, "Ekseriyetle iletişim alanında başta dezenformasyon olmak üzere manipülasyon, siber saldırılar, sosyal platformlarda artan nefret dili ve bilgi güvensizliği, kamu düzenimize karşı doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. Dezenformasyon alanındaki tehdit aslında hakikate karşı bir tehdittir ve uluslararası bir enstrümana dönüşmüştür. Bunlar aynı zamanda milli güvenlik, toplumsal istikrar ve uluslararası itibarı doğrudan ilgilendiren stratejik bir alan haline gelmiştir. Bu çerçevede, zihni bir felaket, algısal bir çürüme veya gerçeğin katli şeklinde de ifade edebileceğimiz dezenformasyonun ne kadar büyük bir risk ve tehdit olduğu anlaşılmıştır." diye konuştu.

Dezenformasyonla mücadelenin hem Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi'nde hem de 2025 Enformasyon Alanındaki Eylem Planı'nda yer almasının "tesadüf" olmadığının altını çizen Duran, "Bugün yakinen müşahede ettiğimiz uluslararası sistem krizi ve gün geçtikçe daha da derinleşen hakikat sorunsalının altında dezenformasyon mefhumu var. Dezenformasyon, küresel krizlerin bir boyutu olmakla birlikte, krizleri derinleştiren bir aparat olarak da görülebilir. Dezenformasyon yalnızca yanlış bilgi veya yalan haber değildir. Dezenformasyon zihni bozan, algıları bulanıklaştıran, toplumları kutuplaştıran ve dolayısıyla kriz ve afet dönemlerinde devletin kabiliyetlerine zararlar verebilen varoluşsal bir tehdittir." değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRK DEVLETLERİNİN ULUSLARARASI İTİBARININ, ORTAK KİMLİK BİLİNCİNİN HEDEF ALINDIĞINI GÖRÜYORUZ"

Savaşların artık yalnızca askeri yöntemlerle yürütülmediğini ifade eden Duran, şöyle devam etti:

"Hedef ülke, bölge veya halkın istikrarsızlaştırılması, zihinsel, toplumsal ve kurumsal direncinin aşındırılması alanında başlıyor. Bu bağlamda kardeş Türk devletlerini mercek altına aldığımızda dezenformasyon girişimlerinin kimi zaman ortak hedefler üzerinden eş zamanlı şekilde, kimi zaman ise ülke özelinde ayrışan stratejilerle yürütüldüğünü gözlemliyoruz. Ne yazık ki başta enerji, savunma, ulaşım ve ticaret koridorları alanları olmak üzere birçok stratejik projemiz, karşı propaganda ve dezenformasyon kampanyalarının hedefi ve konusu olabiliyor. Bununla birlikte Türk devletlerinin uluslararası itibarının, ortak kimlik bilincinin, işbirliği mekanizmalarının ve bölgesel dayanışmasının da hedef alındığını görüyoruz."

Duran, sistematik algı operasyonlarına karşı çalışmaları üç temel boyutta yürütmenin elzem olduğunu vurgulayarak, "Birincisi, halklarımızın birbirini daha yakından tanıması ve anlamasıdır. Burada Türk devletlerinin ortak sesi TRT Avaz kanalımız 'bizi bize anlatma misyonuyla' çok mühim bir görev üstlenmektedir. İkincisi, Türk dünyasının uluslararası arenadaki anlatısının bizzat bizler tarafından güçlü bir şekilde inşa edilmesidir. Türkiye olarak bu anlamda hem TRT hem Anadolu Ajansı olarak önemli bir faaliyet yürütüyoruz. Üçüncüsü, başta kriz ve afet durumları olmak üzere toplumlarımızın dezenformasyona karşı direncini güçlendirme ve ortak mücadele mekanizmalarının kurulmasıdır. İşte bu forum da bu amaca hizmet etmektedir." diye konuştu.

"BUGÜNE KADAR 2 BİN 500'E YAKIN DEZENFORMASYONU GÖZLER ÖNÜNE SERDİK"

İletişim Başkanlığının bünyesinde 2022'de kurulan Dezenformasyonla Mücadele Merkezinde yalan haberlerin, yanlış bilgilerin ve kurgusal içeriklerin ifşa edildiği bildiren Duran, "Bununla birlikte, kurumlar arası koordinasyon, erken uyarı mekanizmaları, kriz dönemlerinde hızlı bilgilendirme ve toplumda medya okuryazarlığının güçlendirilmesi gibi kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Dezenformasyonla mücadelede, hem kurumlarımızla oluşturduğumuz koordinasyon mekanizması hem de e-devlet Dezenformasyon Bildirim Servisi üzerinden milletimizle kurduğumuz iletişim ağı önem taşımaktadır. Oluşturduğumuz bu sistemle bugüne kadar 2 bin 500'e yakın dezenformasyonu gözler önüne serdik." ifadelerini kullandı.

Türk dünyasına yönelik birçok dezenformasyonu ortaya çıkardıklarını belirten Duran, herkesin tanık olduğu 2. Karabağ Savaşı'nda birçok dezenformasyonu ifşa ettiklerini bildirdi.

"ÜLKELERİMİZİ DEZENFORMASYON KAMPANYALARINA KARŞI KORUMAK ZORUNDAYIZ"

İletişimin yeni dinamiklerini, imkanları ve sınamalarını derinlemesine anlayarak buna göre ortak stratejileri hayata geçirmek gerektiğini aktaran Duran, şunları kaydetti:

"Bize karşı yazılmaya çalışılan hikaye ve inşa edilen anlatıyı, kendi ortak anlatı üretme kapasitemiz ve kabiliyetimizle bertaraf edebilmeliyiz. Bir diğer ifadeyle, dezenformasyona karşı daha somut işbirlikleri geliştirmeliyiz, ortak teyit mekanizmaları kurmak zorundayız ve erken uyarı sistemleri işleterek, birbirimizle paylaşmak durumundayız. Türkiye olarak bizler medya okuryazarlığının artırılması, çocuklarımız ve gençlerimizin dijital tehditlere karşı bilinçlendirilmesi, siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesi, yapay zeka destekli manipülasyonlara karşı algoritmik izleme araçlarının geliştirilmesi ve kamu kurumları arasında eş güdümlü bilgi paylaşımının kurumsallaştırılması gibi birçok alanda kritik adımlar atıyoruz. Bu alanda geliştirdiğimiz kapasiteyi büyük bir memnuniyetle kardeş ülkelerle paylaşmaktan yanayız.

Bu yaklaşım, Türk dünyasının bütünlüğünü hedef alan her türlü suni ayrışma girişimine karşı ortak bir duruşu da gösterecektir. Ben inanıyorum ki ülkelerimiz arasındaki veri paylaşımı, tecrübe aktarımı, ortak teyit mekanizması ve hızlı reaksiyon kapasitesi, Türk dünyasının bilgi alanındaki savunma şemsiyesini oluşturacak önemli unsurlardır. Ülkelerimizi, teşkilatımızı, birliğimizi ve kardeşliğimizi dezenformasyon kampanyalarına karşı korumak zorundayız. Onların yıkıcı etkilerinden korunmak için bir kurumsallaşmaya ihtiyacımız var. Bunu da uluslararası ölçekte bir koordinasyon mekanizma ile yürütmek gerekir."

Foruma, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kazakistan Kültür ve Enformasyon Bakan Yardımcısı Kanat Iskakov, Kırgızistan Kültür, Enformasyon ve Gençlik Politikası Bakan Yardımcısı Marat Tagaev, Azerbaycan Medya Kalkınma Ajansı Başkanı Ahmet İsmayılov, Özbekistan Cumhurbaşkanlığı Medya İçerik Üretim Merkezi Direktörü Kobuljon Akhmedov, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ile TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ve çok sayıda davetli katıldı.

KAYNAK: HABER7
Kadriye Ebrar Etirli Haber7.com - Editör
Haber 7 - Kadriye Ebrar Etirli

Editör Hakkında

2000 yılında İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik' bölümünde henüz okurken HaberAnkara ve AnkaraMasası'nda çalıştı. 2022 yılındaki mezuniyetinin ardından Beyaz TV'de 'Haber Editörü' pozisyonunda görev aldı. 2024 yılının Şubat ayından itibaren Haber7'deki Gündem Editörü kariyerine devam etmektedir.
YORUMLAR 1
  • Cem 4 dakika önce Şikayet Et
    Doğru söylüyor savaşlar askeri yöntemlerle olmuyor.Mesela uçaklardan bulutlara kimyasal sprey püskürtülüyor.Hem yağmuru engelleyip kuraklığa sebep oluyor hemde insanları yavaş yavaş zehirliyor.Tabi ülkeleri yönetenlerde uyuyor.Yeni savaş taktikleri
    Cevapla
  • HIDIR BUDUR 2 saat önce Şikayet Et
    Sayın yetkili ; "DEM PARTİNİN İSTEKLERİNİ" Türk milletine bi açıklayınız ki millet sanal medyada dolaştırılan "isteklerin" defenformasyon mu yoksa gerçek mi olduğunu bi öğrensin...
    Cevapla
  • Ersever 3 saat önce Şikayet Et
    Acilen eğitim sistemimiz başta olmak üzere tüm yasalarımız dini ve milli değerlere uygun yapılmalı..batıya uyacağız diye battık.
    Cevapla
  • Allahın Kulu 10 saat önce Şikayet Et
    Sayın başkan mahkeme kararı beklenmeden dezenformasyonu engelleyici bir yetki ile özel bir birim kurulmalı. Sosyal medya platformlarında dezenformasyon içeren içeriklere anında müdahale edilmeli.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Kılıç çekip korsan yemin etmişlerdi! Mahkeme son sözü söyledi...
Özel'e Brüksel'de şok! Hayranlık duyduğu isim 5 dakika bile ayırmayınca tepki gösterdi...