Öcalan'dan yeni yıl mesajı: Anlaşmayı çarpıtmaya kalkıştı! Satır arasından skandal talep

Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın, yayımlanan yeni yıl mesajında, "10 Mart Mutabakatı'nın uygulanması süreci rahatlatacak ve hızlandıracaktır. Yeni yıl, savaşın değil barışın yılı olsun." dedi.

GİRİŞ 30.12.2025 12:05 GÜNCELLEME 30.12.2025 12:07

Terör örgütü SDG'nin, Suriye'ye entegrasyonuyla ilgili süreçteki tıkanıklık devam ederken, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın yeni yıl mesajı yayımlandı.

SATIR ARASINA SIKIŞTIRILAN TALEP: HALKLARIN KENDİ KENDİNİ YÖNETECEĞİ SİYASİ MODEL MÜMKÜN

Şam ve SDG arasında imzalanan 10 Mart Mutabakatı'nın uygulanması çağrısı yapan Öcalan'ın, SDG elebaşı Mazlum Abdi'nin sürekli tekrarladığı "merkezi olmayan Suriye ve Suriye'de adem-i merkeziyetçilik" anlayışına satır aralarında destek verdiği görüldü:

"SDG ile Şam yönetimi arasında 10 Mart'ta imzalanan mutabakat çerçevesinde dile getirilen temel talep, halkların kendi kendini bir arada yönetebileceği demokratik bir siyasal modeldir. Bu yaklaşım, merkezi yapıyla müzakere edilebilir demokratik bir entegrasyon zeminini de içinde barındırmaktadır. 10 Mart Mutabakatı'nın uygulanması, süreci rahatlatacak ve hızlandıracaktır. Türkiye'nin bu süreçte kolaylaştırıcı, yapıcı ve diyaloga açık bir rol üstlenmesi hayati önemdedir. Bu hem bölgesel barış açısından hem de kendi iç barışını güçlendirmesi bakımından da kritik bir öneme sahiptir."

ÖCALAN MUTABAKATI ÇARPITTI

Öcalan'ın yayımlanan mesajında, 10 Mart Mutabakatı'nın içeriğini çarpıttığı da görüldü. İmzalanan mutabakatta, kendi kendine yönetimle ilgili hiçbir madde yer almamasına rağmen, Öcalan'ın kullandığı dil ile müzakere odağını "kendi kendini yönetmeye" çekmeye çalıştığı tespit edildi.

Mazlum Abdi: Öcalan'la görüşmeye hazırımMazlum Abdi: Merkezi olmayan bir Suriye istiyoruz

Barzani'den Suriye talebi: SDG bedel ödedi, ademi merkeziyetçilik olmalıBarzani'den Suriye talebi: SDG bedel ödedi, ademi merkeziyetçilik olmalı

Mazlum Abdi, Suriye'de ademi merkeziyetçilik talep ettiMazlum Abdi, Suriye'de ademi merkeziyetçilik talep etti

Mazlum Abdi, daha önce yaptığı açıklamalarda, "Merkezi olmayan bir Suriye istiyoruz.", "Rakka, Haseke ve Deyrizor ademi merkeziyetçilik yoluyla yönetilmeli." ifadelerini kullanarak federasyonvari bir yönetim isteklerini defalarca tekrarlamıştı.

Ademi merkeziyetçilik, merkezi yönetimin gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasına deniyor. Bu da merkezi otoritenin zayıflaması, yerel yönetimlerin güçlenmesi anlamına geliyor.

Öcalan'ın yeni yıl mesajı şöyle:

"Yeni bir yıla girerken, geçtiğimiz yüzyıl boyunca emperyalist saldırılar ile iç içe gelişen milliyetçiliğin Ortadoğu'yu nasıl derin çatışmalar, yıkımlar ve toplumsal yarılmalarla karşı karşıya bıraktığını tekrar hatırlamak zorundayız. Bugün bölgede yaşanan mezhepçilik ve etnik milliyetçiliklerin tümü, köklerini bu yakın ve acı dolu tarihten almaktadır. Ne yazık ki hegemonik sistemin 'böl, yönet ve tahrik et' stratejisi farklı biçimler altında sürdürülmektedir.

Tam da bu nedenle zorluklara rağmen geliştirdiğimiz Barış ve Demokratik Toplum perspektifi yalnızca bir tercih değil, tarihsel bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır. Eğer doğru ve anlaşılır değerlendirilirse bu perspektif yeni çatışmaların önüne geçebilecek, halkların birlikte, eşit ve özgür yaşamını mümkün kılabilecek bir panzehirdir. Önümüzdeki dönemde temel sorumluluğumuz, kısa sürede ortaya çıkabilecek yeni bir çatışmayı engellemek ve telafisi mümkün olmayan sonuçların önüne geçmektir.

Ortadoğu'da derinleşen krizler ve politik çatışmalar, binlerce yıldır süregelen despotik, iktidar odaklı devletçi uygarlık anlayışının tıkanmasının ve sürdürülemezliğinin kaçınılmaz sonucudur.

Bu krizlerin merkezinde yer alan Kürt meselesinin çözümü ise ancak toplumsal barış ve demokratik uzlaşı ile mümkündür. Sorunun çatışma, savaş, askeri ve güvenlikçi yöntemlerle değil; halkların iradesini esas alan demokratik bir zemin üzerinden ele alınması hayati önemdedir.

Unutmamak gerekir ki kadın özgürleşmeden toplumun özgürleşmesi mümkün değildir. Erkek egemen zihniyet çözülmeden savaş kültürü sona ermez, barış kalıcı hale gelemez. Bu nedenle kadın özgürlüğünü, demokratik toplumun kurucu ve vazgeçilmez ilkesi olarak ele alıyorum.

Suriye'de ortaya çıkan kaotik tablo da demokratikleşme ihtiyacının açık bir yansımasıdır. Yıllarca süren tekçi, baskıcı ve kimlikleri inkar eden yönetim anlayışı; Kürtlerin, Arapların, Alevilerin ve tüm halkların özgürlük ve eşitlik talebini daha da güçlendirmiştir. SDG ile Şam yönetimi arasında 10 Mart'ta imzalanan mutabakat çerçevesinde dile getirilen temel talep, halkların kendi kendini bir arada yönetebileceği demokratik bir siyasal modeldir. Bu yaklaşım, merkezi yapıyla müzakere edilebilir demokratik bir entegrasyon zeminini de içinde barındırmaktadır. 10 Mart Mutabakatı'nın uygulanması, süreci rahatlatacak ve hızlandıracaktır.

Türkiye'nin bu süreçte kolaylaştırıcı, yapıcı ve diyaloga açık bir rol üstlenmesi hayati önemdedir. Bu hem bölgesel barış açısından hem de kendi iç barışını güçlendirmesi bakımından da kritik bir öneme sahiptir.

Ortadoğu'nun modern tarihi, büyük ölçüde 'negatif devrimler' tarihidir. Savaş, zorbalık, inkar ve yıkım... Buna karşılık önerdiğimiz ise 'pozitif devrimdir'. Yani toplumun demokratik, barışçıl ve ahlaki-politik yöntemlerle yeniden inşa edilmesidir. Israrla savunduğumuz barış bir sonuç değil, yeni bir başlangıç olmak durumundadır. Ve barış içerisinde yürütülecek hak, hukuk ve demokratikleşme mücadelesi nefret, karşıtlık ve öfkeyi ortadan kaldıracak ve herkes için yeni bir yaşamın kapısını aralayacaktır.

Bu bilinçle, yeni yılı savaşların, yıkımın ve ayrışmanın değil; demokratik uzlaşının, barışın ve halkların ortak geleceğini birlikte inşa etme iradesinin yılı haline getirmeyi diliyorum.

Yeni yılın Türkiye, Ortadoğu ve Dünya'da barışa, özgürlüğe ve demokratik bir geleceğe kapı aralamasını temenni ediyor; başta mücadele eden halklar olmak üzere, tüm dostların yeni yılını kutluyorum.

Yeni yılın tüm halklarımıza barış ve onurlu bir yaşam getirmesini diliyor, sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

Bu dönem, kadın özgürlüğüyle güçlenen, halkların barış içinde demokratik değerlerle bütünleştiği bir dönem olacak.

Abdullah ÖCALAN

İmralı

30 Aralık 2025"

SDG'YE ZAMAN VERİLMİŞTİ

Suriye devletiyle SDG arasında devam eden entegrasyon sürecinde bir süredir ilerleme kaydedilemiyor. SDG, Şam'la imzalanan 10 Mart Mutabakatı'nda uyması gereken adımları atmamıştı. Bu sebepten dolayı SDG'ye yıl sonuna kadar zaman verilmişti.

KAYNAK: HABER7
Erkan Talu Haber7.com - Editör
Haber 7 - Erkan Talu

Editör Hakkında

Elazığ'da doğdu; ilk, orta ve lise öğrenimini Ayvalık'ta tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi "Sanat Tarihi" bölümünden mezun oldu. Üniversite yıllarında gazetecilik üzerine eğitimler aldı. Haberciliğe "muhabir" olarak Kanal 7'de başladı; daha sonra Haber 7'ye geçti. Kariyerine, Haber7'de "editör" olarak devam ediyor.
YORUMLAR 92
  • Misafir 8 dakika önce Şikayet Et
    Günaydın, bunlara güvenilir mi..
    Cevapla
  • dadaş 25 9 dakika önce Şikayet Et
    Müslüman düşmanı geberesice
    Cevapla
  • Kutahyali 11 dakika önce Şikayet Et
    Kökleri kazinmadikca huzur yok bunlar insanca laftan anlamayan mahluklar.
    Cevapla
  • mustafa44 13 dakika önce Şikayet Et
    Bu alçaklardan olmaz. Bu teröristbaşı ve avanesi siyonist emperyalist sistemin kurulu kuklalarıdır. Bunlardan kurtulmanın tek bir yolu var yok etmek. Bir kürt olarak bu fitnecinin ve aparatı olduğu siyonist ve emperyalist yapının anlayacağı tek dilin onlarla savaşmak olduğunu düşünüyorum. Bunlarla müzakere olmaz.
    Cevapla
  • Atmaca 16 dakika önce Şikayet Et
    Bu terörist başına asla güven olmaz bunun yandaşlarına aynıdır akrepden zehir çıkar bunlar yıllarca onun bunun usakligini yapmıştır Öcalan denilen katilin ne olduğu bellidir
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Trump'tan Türkiye ve F-35 cevabı: Netanyahu'ya canlı yayında söz verdi!
DEAŞ Terör Örgütü niçin hareketlendi?