Diyanet'ten Caferi ve Şafiilere özel ilmihal
Diyanet İşleri Başkanlığı, Caferi ve Şafii mezheplerine mensup vatandaşlarla bu mezheplerin yaygın olduğu bölgelerdeki din görevlilerinin dini bilgi ihtiyacını karşılamak amacıyla iki ayrı ilmihal yayınladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Caferi ve Şafii mezheplerine mensup vatandaşlarla bu mezheplerin yaygın olduğu bölgelerdeki din görevlilerinin dini bilgi ihtiyacını karşılamak amacıyla iki ayrı ilmihal yayınladı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun talimatıyla başlatılan çalışmalar kapsamında, Şafii ve Caferi mezheplerinin inanç esaslarıyla namaz, abdest, gusül, teyemmüm, oruç, hac, zekat, yemin ve adak gibi ibadet bilgileri mezheplere ait kaynaklara başvurularak düzenlendi.
İlmihaller Mardin, Bingöl, Bitlis, Şanlıurfa gibi Şafii vatandaşların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde müftülük yapan ve kendisi de Şafii olan Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Keskin tarafından hazırlandı.
Başkanlık, ilmihalleri hem farklı mezhep mensuplarının hem de bu mezheplerin yaygın olduğu bölgelerdeki din görevlilerinin dini bilgi ihtiyacını karşılamak amacıyla yayınladı.
Şafii ilmihalinin inanç ilkelerinde Eş'ari mezhebi, Caferi ilmihalinin inanç ilkelerinde ise On İki İmam mezhebi esas alınırken, ibadet bilgilerinde ise Şafii ve Caferi fıkhından yararlanıldı.
-CAFERİLERİN GÖRÜŞLERİNE BAŞVURULDU-
İlmihallerini hazırlayan Mehmet Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başkanlığın toplumu din konusunda bilgilendirme ve aydınlatmakla görevli olduğunu söyledi.
Türkiye'deki Müslümanların çoğunun Hanefi mezhebine mensup olduğuna, ancak farklı mezheplere mensup vatandaşların da bulunduğuna işaret eden Keskin, Başkanlığın Şafii ve Caferilere yönelik ilmihal hazırlamasının bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Başkanlık müfettişlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaptığı teftişlerde, ''din görevlilerinin Şafii vatandaşlara tatmin edici bir din hizmeti sunamadıkları'' yönünde tespitleri olduğunu da belirten Keskin, ''Görevlilerimiz Caferi mezhebine de tamamen yabancı'' değerlendirmesinde bulundu.
Bu boşluğun doldurulması ve farklı mezheplerdeki vatandaşların ihtiyaçlarının giderilmesi için hazırlanan ilmihallerde her iki mezhebin inanç ve ibadetleriyle ilgili geniş kapsamlı bilgiler yer aldığını belirten Keskin, ilmihalleri hazırlarken muteber fıkhi kaynaklara başvurduğunu vurguladı.
Şafii ilmihali için İmam Şafii'nin ''el-Üm'' adlı eseri ile İmam Nevevi ve İmam Suyuti'nin kitaplarından yararlandığını anlatan Keskin, Caferi ilmihalinde ise Kuleyni'nin ''el-Kafi'' kitabıyla Ayetullah Sistani ve Ayetullah Hui gibi Şii din adamlarının eserlerinden faydalandığını söyledi.
Caferi ilmihali tamamlandıktan sonra Iğdır Müftülüğüne gönderilerek, burada yaşayan Caferilerin görüşlerine başvurulduğunu bildiren Keskin, Caferi din alimlerinin önerileri doğrultusunda ilmihalde bir takım düzenlemelere gidildiğini dile getirdi.
-DİYARBAKIR'DA BİR AYDA 2 BİN İLMİHAL SATILDI-
Keskin, ilmihallerin okuyucuların rahatlıkla anlayabileceği sade bir dille yazıldığını ve Din İşleri Yüksek Kurulunun onayından geçtikten sonra basıldığını anlattı.
İlk baskıda beşer bin ilmihalin okurlarla buluştuğunu ifade eden Keskin, ''Diyarbakır'daki kitap satış merkezinin yetkilisi sadece Diyarbakır'da bir ayda 2 bine yakın Şafii ilmihali sattıklarını söyledi. Bu da bu konuda büyük bir beklenti, talep ve ihtiyaç olduğunu gösteriyor'' diye konuştu.
-
Bir kul 8 yıl önce Şikayet EtYa Rabbi beni , Peygamberinin hanımına ve damatlarina kufredenlerin arasına yazma.. Senin kitabının eksik olduğunu düşünen cahillerin şerrinden uzak eyle.Beğen Toplam 3 beğeni
-
halil erdoğan 14 yıl önce Şikayet EtAlevilik ve Caferilik. Değerli canlar, ben bir aleviyim. Aleviliğin inanç temeli Vahdeti Vücuttur. Vahdeti Vücut, tüm insanların can olduklarını ve bu canlar ile bağlı bulundukları beden arasındaki bağ kopunca hakka yürüdüklerini yani tanrı ile bir oldukları inancıdır. Tüm canlar zaten tanrının bir parçasıdırlar ve tekrar ona kavuşurlar. Alevilikte Hz. Ali nin YOLUNDAN gidilir. Bu yol, dürüstlük ve alçakgönüllülüktür. Hz. Ali nin İZİNDEN gidenlere müslüman denir. İslamiyet, Vahdeti Vücudun karşısındadır ve tanrıya şirktir der.Beğen
-
Barış Yılmaz 14 yıl önce Şikayet EtEHLİ SÜNNETE EN YAKIN ŞİA MEZHEBİ CAFERİLER DEĞİL ZEYDİLERDİR. Caferiler sonra gelir. Zeydiyye mezhebini araştırırsanız ilk 3 halifeyi eleştirseler bile saygı duyduklarını görürsünüz. Hz.Aliyi hilafete en layık olarak görürler ve sahabenin en üstünü bilirler. Bundada bir sorun yoktur. Keşke yaygın olsaydı bu mezhep. Ayrıca akılcı bir mezheptir. Hanefiliğe çok yakındır. Diyanet Zeydi kitaplarını tercüme etsede faydalansak keşke.Beğen
-
tankoy oytun 14 yıl önce Şikayet Etbeş mezhep yoktur diye birşey yok.... ehli sünnet mezhep 4tür...her gidilen yol bir mezheptir...şeytanın da mezhebi vardır ama cehenneme götürür...caferiliği inceledim...onlar da müslüman...allah şeytan ve onun yolundakilerin şerrinden korusun...Beğen
-
meşhedi 14 yıl önce Şikayet Etbeş mezhep yoktur tabi. Yorumlarında şii liği sapık fırka olarak niteleyen arkadaşlar hiç araştırma yaptılarmı merak ediyorum.diyorsunuz ki hak mezhep dört tanedir.şiili-caferilik bunların içinde değildir.Haklısınız tabi biz mezhep olarak kabul etmiyoruz kendimizi.biz islamın özüyüz.sizler ilk önce şu dört hakı bire indirin sonra bizlere dil uzatın.Hak tektir .vede bir şii olarak bizleri islamdan uzak görenlere hakkımı helal etmiyorum .onlara şiiliği araştırmalarını öneriyorum selametleBeğen