Cübbeli zamane Müslüm Gündüz mü
Dünkü Yeni Şafak Gazetesi'nin 'Atatköy'de Cüppeli provokasyonu' manşetini değerlendiren Ruhşen Çakır, ortalığı karıştıracak bir değerlendirme yaptı. Yazının başlığı bile kavgayı çıkarmaya yetecek...
Rüşen Çakır'ın yazısı
Dünkü Yeni Şafak Gazetesi, “Atatköy’de Cüppeli provokasyonu” manşetiyle çıktı. Bundan diyelim ki 10 yıl önce, yine diyelim ki Hürriyet Gazetesi benzer bir başlık atmış olsaydı, herhalde Yeni Şafak başta olmak üzere, “Cüppeli Ahmet Hoca” diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün dünyasına daha yakın olan gazeteler tekzip yarışına girerdi.
“Peki bu sürede ne değişti?” sorusunun cevabını aramadan önce Yeni Şafak’ın Ünlü’yü neden suçladığına hızla bir bakalım:
Ünlü’ye yakın isimlerin kurduğu Marifet Derneği, bu hafta sonu İstanbul’da bir otelde iki gün sürecek olan “Uluslararası Ehl-i Sünnet Sempozyumu”nu düzenleyeceklerdi.
Bu faaliyete ek olarak, Nakşibendi tarikatının İsmail Ağa Cemaati’nin şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’na Pazar günü Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu’nda törenle ödül verilmesi planlanıyordu.
Yeni Şafak’a göre Ünlü ve yakınındaki isimler, cemaat taraftarlarına mesaj göndererek söz konusu toplantıya “cüppesiz, sarıksız ve çarşafsız gelmeyin” çağrısı yapmış.
Mahmut Ustaosmanoğlu’nun güvenliğini özel olarak tutulan 500 görevlinin sağlayacağını belirten Yeni Şafak, İsmail Ağa Cemaati’nin önde gelen isimlerinin bu programdan rahatsız olduğunu da ileri sürdü.
Yeni Şafak’ın yayını o kadar etkili oldu ki düzenleyeciler söz konusu toplantıları ertelemek zorunda kaldılar.
Tarikat içi çekişmeler
Ünlü’nün de İsmail Ağa cemaatinden olduğunu biliyor ve artık iyice yaşlanmış ve hasta olan Mahmut Hoca’nın yerine kendini hazırladığını, buna bağlı olarak cemaat içinde ciddi bir iktidar mücadelesi yaşandığını duyuyoruz.
Ama Yeni Şafak’ın yayınını bu çekişmelerle açıklamaya çalışmak yanlış olur. Gazete bunun çok daha ötesine gidiyor ve Ünlü’yü tam da “siyaset dünyasının başörtüsü sorununu tarihe gömmek üzere seferber olduğu” bir dönemde “28 Şubat sürecini andıran provokasyon girişimleri” içinde olmakla itham ediyor.
Adana ve Mersin’de Hizbullah’a yakın oldukları bilinen bazı velilerin çocuklarını başörtülü olarak ilköğretim okuluna sokmakta ısrar etmesiyle Ünlü’nün bu toplantısının neden eşzamanlı olduğunu sorguluyor.
Yeni Şafak’ın bu haberi Ünlü ve taraftarlarını haklı olarak çok kızdırdı ve kimsenin kıyafetine karışmadıklarını, Mahmut Hoca’ya “oldubitti” yapmadıklarını vb. içeren geniş bir açıklama yaptılar.
Fakat çok sayıda okurun gazeteyi arayıp söz konusu manşeti tebrik ettiklerini de öğrendim ve hiç şaşırmadım.
Çünkü İslami kesim hâlâ 28 Şubat sürecinin şokunu üzerinden atabilmiş değil. Tabii 28 Şubat denince de akla ilk olarak Müslüm Gündüz ve onun kurduğu Aczimendi tarikatı geliyor.
Benzerlik ve farklılıklar
O zaman şu soru karşımıza çıkıyor: Cübbeli Ahmet Hoca günümüzün Müslüm Gündüz’ü mü? Gündüz’le zamanında tanışmıştım Ünlü ile hiç karşılaşmadım.
Fakat kendisi o kadar medyatik ki onu bilmek için tanışmak gerekmeyebilir. Kaldı ki onun da bağlı olduğu İsmail Ağa Cemaati ve Nakşibendilik hakkında epey bilgi sahibiyim.
Soruya dönecek olursak: Birbirlerini andıran yönleri olm akla birlikte Gündüz ile Ünlü’nün epey farklı kişiler olduğunu söyleyebilirim. Nedir bu farklılıklar? Mesela;
* Gündüz Elazığ’da, Ünlü İstanbul’da yaşıyor;
* Ünlü çok erken yaşta, Gündüz ise epey geç İslami bir hayatın içine girmiş;
* Ünlü vaazlarıyla, Gündüz ise eylemleriyle öne çıktı;
* Her ikisi de medya sayesinde popüler oldu, ancak medya Gündüz ’ü kullandı, Ünlü ise medyayı çok iyi kullanıyor.
Daha da uzatabiliriz fakat aralarındaki en önemli farkı şöyle özetleyebilirim: Gündüz Nurculuğa tarikat aşısı yaparak Aczimendilik diye yeni bir hareket başlatmıştı.
Daha doğrusu başlattığını sanmıştı. Onun kurduğu “gecekondu” ilk operasyonda yerle bir oldu.
Ünlü ise her ne kadar medya yardımıyla kendine özgü bir akım yaratıyor gözükse de İslam tarihinin en eski tarikatlarından Nakşibendiliğin Türkiye’deki en etkili kolu olan İsmail Ağa Cemaati içerisinde kalmaya özen gösteriyor, hatta onun liderliğine talip oluyor.
Ünlü’nün bazı sözleri, davranışları ve ilişkileri AKP hükümetini ve/veya ona yakın çevreleri rahatsız ediyor olabilir fakat aynı çevreler onun bir Müslüm Gündüz olmadığını da pekala biliyorlardır. Bu nedenle Yeni Şafak’ın manşetini, önümüzdeki günlere damgasını vurmaya aday bir çatışmanın işareti olarak görebiliriz.
Ünlü’nün manşet üzerine toplantıyı ertelemek zorunda kalması kavganın başladığını gösteriyor. Bu kavganın hayli sert ve ilginç geçeceği aşikâr.
-
aczmendi_reşha 15 yıl önce Şikayet Eteskiden..!! şimdi...!. ve bihi nesteinu, eskiden Laikler,kemalistler, dindarlara ve dine uygun yaşayanlara,İRTİCA,,MÜRTECİ,GERİCİ vb.demişler..!! Şimdi, laikler ve kemalistler ve DEMOKRATLAR, dinin emirlerine uygun yaşarken, kendilerini kale almayan,hesablarına ve prlanlarına uygun hareket etmeyen dindarlara PROVAKATOR PROVAKA EDİYOR(LAR) dİYORLAR.. İslam tarihine bu mantık ve anlayışlar ile bakılınca EPEY PROVAKATOR VARMIŞ Bediüzzaman(r.a) tut.. Asr-ı saadete kadar..!! Oysa biz onları MUVAHHİD biliyoruz..!!Beğen
-
aczmendi_reşha 15 yıl önce Şikayet EtYanlış anlamış ve yanılmısınız..!. ve bihi nesteinu , Aczmendi tarikini kuran bediüzzamandır(r.a)..! Müslüm gündüz ve aczmendilerin (eylemleri) Tevhidin ve imanın gerekleri ile islami amelleri,sünnetlere uygun,insan hakları serbestşiğinde tatbikidir,bunun adu eylem değil OBUDİYETTİR.! Bir gecekondu yıkılıdı, doğrudur..! Aczmendiler hala ayakta ve hizmetleri devam ediyor, tek bir fire vermediklerine göre..!! Yıkılan gece konduya.!ve düşen köşe taşlarına bakıp kimlere aittir diye merak eden.. SİLİVRİYE, MAHKEMELERE,HABERLERE BAKSIN..!Beğen
-
ersin 15 yıl önce Şikayet Etmedya. 2.ABDULHAMİTE kızıl SULTAN diyenler ogunden bugune medya yahudinin kontrolude hep aynı irtica hortlaması öcüler gelicek korkutması 600 sene boyunca osmanlı kalmıs anadolu şimdi iran olacak ilkokuldan beri dinliyoruz bu martavalı ama tarihe bakınca hic de öyle degil bizim benligimizi hadım etmisler korkularımıza bile onlar kara verecek.Yok öyle olmayacak herkes istedigi sekilde yasayacak dinazorların devride neslide son buldu azınlıgın refahı icin cogunluk bedel ödemeyecek hersey degisecek .Beğen
-
ahmet enes 15 yıl önce Şikayet Etferide hn tebrik ederim yorumundan dolayı Proveke doğrudur ama kim ediyor?. 28 şubat sürecindeki medyadır provekeci.Bu hristiyan veya yahudi toplantısı olsa,valilik iptal etse sonuç ne olurdu?göremezdiniz çünkü ihtimali bile olamaz.Aleviye,yahudiye,hristiyana,ateiste özgürlük için biryerlerinizi yırtarsınız,Müslüman dinin yaşamaya kalkınca laiklik kisvesini sokarsınız.Laiklik arapça dinsiz demektir.Beyler dünyada din savaşı vardır.yüzyıllardır Atalarımız Haçlı seferlerine mahsur kaldı.İçimizdeki düşmanlar,münafıklarda bunlara hizmet vermektedir.Allah sabreder, ihmal etmez.Bunu bilBeğen
-
ahmet enes 15 yıl önce Şikayet EtTebrikler Sayın feride özoğul.İçimden geçenlerin tercümanı oldunuz.. Önce bu yakıştırmayı yapan yenişafağı sonra bu olayı yenişafak kitlesinden tüm türkiyeye borazan etmeye çalışan Haber7yi tebrik ediyorum.Ya bu zadları ağzınıza alıp müslümle zekeriye hoca ile,yaşar nuri ile kıyaslamanız ne kadar cehalet içinde olduğunuzu göstermektedir.Birsürü yorum yaptım yayınlanmadı.Yüce Rabbim sabreder ama ihmal etmez.Birsürü kavim bu yanlışa düştü zamanında.Önce Müslüm Gündüz denen şarlatanları alın karşınıza bir ihlas okutun bakalım söyleyebileceklermi? Bu kadar basitmi insanı karalaBeğen