Gaffar Okkan cinayetinde JİTEM izi

Sikasta kurban giden Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın koruma polisi Veli Göztepe Taraf ’a konuştu.

Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve beş koruma polisinin Diyarbakır’da esrarengiz kurşunlara hedef olarak öldüğü, dört polisin de yaralandığı saldırının üzerinden tam 10 yıl geçti. O saldırıdan yaralı olarak kurtulan Okkan’ın koruması, eski polis memuru Veli Göztepe Taraf‘a konuştu. Göztepe “Olay bittikten sonra iki sokak ötede polis, çatışmanın olduğu tarafa doğru gelen araçları durdurup kimlik istiyor. Durdurulan bir araçtaki şahısların üzerinden Jandarma İstihbarat kimliği çıkıyor. Araçtakiler, ‘Biz de sizdeniz, ne oluyor burada’ diyorlar. Arkadaşımız, ‘Emniyet müdürümüzü vurdular duymadınız mı’ diyor. Şahıslar, ‘Biz hiçbir şey duymadık’ deyip gidiyorlar. Yani iki sokak ötede silah ve bomba seslerini nasıl duymuyorlar burası şaibeli.

Diyarbakır’ın giriş ve çıkış noktalarını kapatan polis başka bir noktada siyah camlı iki minibüsü durduruyor. Minibüsün içindekiler de polise JİTEM kimliklerini gösteriyorlar. ‘Biz ihbar aldık Gaffar Okkan’ı vuranlar Mardin yoluna doğru kaçıyorlarmış. Biz onları takip edeceğiz’ deyip uzaklaşıyorlar” dedi.
 
Saldırıdan önce suikast ihbarı

Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve beş koruma polisinin öldürülmesi Türkiye’nin yakın tarihindeki en kanlı olaylardan biriydi. 24 Ocak 2001 tarihinde Diyarbakır’da meydana gelen saldırıya ilişkin soruşturmada öne çıkan örgüt Hizbullah oldu. Saldırıyı gerçekleştirdikleri gerekçesiyle çok sayıda kişi tutuklandı, yargılandı, ceza aldı. O kanlı saldırıdan yaralı olarak kurtulan Okkan’ın makam koruması polis memuru Veli Göztepe saldırının 10. yıldönümünde Taraf‘a konuştu. 2002 yılında emekli olan Göztepe, Okkan’ı, halkla ilişkilerini, saldırı anını, JİTEM izini anlattı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube’de göreve başlayan Göztepe, dört yıl Ankara’da görev yaptıktan sonra 1999’da tayininin çıkmasıyla Diyarbakır’a gelmiş. Göztepe Okkan’la tanışmasını ve saldırıyı şöyle anlatıyor: “Gaffar Okkan 1997’de gelmiş Diyarbakır’a. Sivil kıyafetlerle dışarıda dolaşıyor, halkın olduğu yerlerde yemek yiyor. Bir anda Gaffar Okkan olmuş Gaffar Baba. Tayini Diyarbakır’a çıkanlarla birebir görüşüyordu. Bana da bölge korumalığı düşüyor. Yani Gaffar Okkan makamdan çıktığında belirli stratejik noktalarda, Okkan’ın gideceği geçiş yerlerinde güvenlik önlemlerini alacak ekipteyim. Diyarbakır halkına güveninden dolayı zırhlı araç dahi istemiyordu Okkan. Sürekli saldırı ihbarları geliyordu ama o bize hep ‘Beni iki yerde öldüremezler. Bir memleketim Hendek’te, iki Diyarbakır’da. İnsanım beni korur’ diyordu. Hatta saldırıdan bir ay önce de yine suikast ihbarı gelmişti.”
 
“Merkez, taranıyoruz”

Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun Beykoz’daki çatışmada öldürülmesinin ardından Diyarbakır’da havanın iyice gerildiğini vurgulayan Göztepe saldırı anını ise şöyle anlattı: “Gaffar Okkan makamından çıkıp valiliğe gidiyordu. Önümüzden geçti. Selamımızı verdik ve hemen araca binip peşine gittik. En önde motorize ekip, onun arkasında Gaffar Okkan’ın makam arabası, onun ardında artçı korumalar, trafik aracı ve benim kullandığım araba. Olaydan önce şehirde elektrikler kesildi. Diyarbakır’da kaçak elektrik çok kullanıldığı için yine şalter attı sandık. Araca bindiğimiz anda bir Kaleşnikof mermisinin sesini duyduk ve ardından bir el bombası atıldı. Yunus ekipleri geçtikten sonra Gaffar Okkan’ın aracını taramaya başladılar. Üç köşeden biz de saldırıya uğradık. Elime isabet eden mermi bileğimi delip geçti. Hemen ‘merkez, taranıyoruz’ diye tüm ekiplere bildirdik. Olay yerine gelip bizi hastaneye kaldırdılar. Teröristler beş metre arayla dizilmiş, bir yerde kaçırırlarsa diğer tarafta kaçırmaları mümkün olmasın diye.”
 
JİTEM kimlikli kişiler

Saldırının ardından tüm şüphelerin Hizbullah üzerinde toplandığını belirten Göztepe’nin hâlâ kafasını karıştıran soru işaretleri var: “Olay bittikten sonra iki sokak ötede polis o tarafa doğru gelen araçları durduruyor. Araçlardan birini durdurup kimlik istiyor. Bakıyor Jandarma İstihbarat kimliği var. İçindekiler ‘Biz de sizdeniz, Ne oluyor burada’ diyorlar. Arkadaşımız, ‘Emniyet müdürümüzü vurdular duymadınız mı?’ diyor. Bunlar, ‘Biz hiçbir şey duymadık’ deyip gidiyorlar. Yani iki sokak ötede silah ve bomba seslerini nasıl duymuyorlar? Polis önlem aldığı başka bir noktada siyah camlı iki minibüsü durduruyor. Minibüsün içindekiler de polise JİTEM kimliklerini gösteriyorlar ve ihbar aldıklarını belirterek Okkan’a saldıranların Mardin tarafına gittiğini söyleyerek uzaklaşıyorlar.”
 
101 Gaffar, mezarına gidecek

Diyarbakır’da 10 yıl önce uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, çeşitli etkinliklerle anılacak. Bugünkü anma etkinlikleri kapsamında ilk olarak saldırının gerçekleştiği Sezai Karakoç Bulvarı’ndaki yere karanfil bırakılacak, ardından Diyarbakır Polisevi’nde anma töreni gerçekleştirilecek. Diyarbakır’da Okkan’a duyulan sevgi nedeniyle ‘’Ali Gaffar’’ ismi verilen 101 çocuk, ismini taşıdıkları Okkan’ı mezarı başında anacak.

Taraf