Şoför ve gazi er Bingöl saldırısını anlattı

Bingöl'de 10 Mehmetçiğin şehit olduğu saldırıda roketatarlara hedef olan ve yanan otobüsün şoförü M.K. ve saldırıda yaralanan asker Abdulkadir Çetin, yaşadıklarını anlattı.

Şoför ve gazi er Bingöl saldırısını anlattı
Şoför ve gazi er Bingöl saldırısını anlattı
GİRİŞ 23.09.2012 15:45 GÜNCELLEME 23.09.2012 17:51
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Saldırının 3 noktadan yapıldığını söyleyen M.K.: "Saldırı anında yanımdaki komutan tabancasını çıkarıp ateşe karşılık verdi. Bir süre sonra şarjörü boşaldı ve sol omzunu tutarak 'Ben vuruldum' dedi."

PKK , Bingöl 'de geçtiğimiz salı günü asker taşıyan konvoya saldırarak 10 Mehmetçiği şehit etmiş, 70 mehmetçiği de yaralamıştı. Elazığ'dan Van'a giden ve izinden dönen yaklaşık 200 askeri taşıyan konvoydaki 3 otobüsten birine roket atar isabet etmişti. Bingöl-Muş karayolu üzerindeki Kardeşler Köyü mevkiinde gerçekleşen saldırının ardından Bingöl Valiliği tarafından yapılan açıklamada, konvoyda 3 otobüs, 2 minibüs ve 10 shortland zırhlı araç olmak üzere 15 araç olduğu kaydedilmişti. İsimlerini veren görgü tanıkları da, saldırıda zırhlı araçların kaçtığını iddia etmişti.

Askeri konvoyda roketatarlara hedef olan ve yanan otobüsün şoförü M.K. saldırıdan 4 gün sonra konuşarak, acı olayın yaşandığı anların detaylarını anlattı. Saldırının birinci tanığı olan ve güvenlik nedeniyle ismini vermeyen şoför M.K, valiliğin konvoyda 10 zırhlı araç olduğu açıklamasına karşın, sadece 6 shortland zırhlı araç gördüğünü söyledi. M.K., saldırı anını şöyle anlattı:

ZIRHLI SAYISI ALTIYDI: Biz Elazığ'dan çıkmış Van'a doğru gidiyorduk. Konvoyda Tunceli'ye gidecek araçlar bizden yol ayrımında ayrıldı. Bingöl'ün girişine yakın Yolçatı'da mola verdik. Molada konvoyu koruyan Elazığ'daki birlik ayrıldı ve sınırlarına girdiğimiz il olan Bingöl'deki zırhlı araçlar geldi. Molanın ardından yola bu zırhlı araçlarla devam ettik. Konvoyda toplam 3 otobüs, bir minibüs, bir jammerlı araç ve 3'ü önde 3'ü de arkada olan 6 shortland zırhlı araç vardı. Benim kullandığım otobüs üçüncü sıradaki otobüstü. Hemen arkamda da yine askerleri taşıyan bir minibüs vardı. Saldırı anında yokuş yukarı bir rampadan çıkıyorduk. Birden uzaktan silah sesleri geldi. Ardından da aracın ön camına sıktılar. Cam hemen kırıldı. Ön tarafta yanımda bir komutan vardı.

YANIMDAKİ KOMUTAN VURULDU: O komutan da ben de hemen yere yattık. O esnada kapıları açtım. Bazı askerler dışarı çıktı. Ayağım boştaydı ve uzanıyordum. Komutana burada öleceğiz aracı geri geri bırakacağım dedim ve aracı bıraktım. Sonra da otobüsü boşa aldım. Otobüs geri geri giderken komutan tabancasını çıkarmış sol tarafa ateş ediyordu. O esnada roket atarla otobüsü vurdular. Zaten ateş etmeye de devam ediyorlardı. Komutanın tabancasının şarjörü bitti. O esnada bana baktı ve ben vuruldum dedi. Sol omzunu tutuyordu. Daha sonra yaralı kurtulduğunu duydum. Otobüs geri geri giderken durdu. Biz de hemen otobüsten sürünerek indik. Ateş devam ederken sağ taraftaki dereye sürünerek gittik. Birçok asker ve ben yerde uzandık.

3 NOKTADAN PUSU: Otobüste 15 civarında muhafız asker vardı. Onların uzun namlulu silahları vardı. Bazıları dışarıda ateşe karşılık veriyordu. Derede de benim yanımda 2 asker vardı ve ateş ediyorlardı. Konvoya saldırı olduğu çatışma anında daha otobüsün içinde iken firmamızın sahibi Yavuz abiyi arayarak saldırıyı haber vermiştim. Araçta toplam 47 asker vardı. Saldırı anında bazıları koşuyordu, çoğu da yerde yatıyordu. PKK sol taraftan ateş ediyordu. Şuurunu kaybeden askerler gördüm. Bize eskortluk yapan shortlandlar sürekli ateş ediyordu. Çatışma 20 dakika kadar sürdü. Benim sadece elime bir şarapnel parçası geldi. Bunun dışında bir şey olmadı. Saldırı bittiğinde ambulans sesleri geldi. Köylerden siviller yardıma geldi. Zırhlı araçlar ise PKK'lıların peşinden gitti. Hastaneye götürüldüğümde yanımda konuşan komutanlar 3 noktadan bize pusu kurulduğunu konuşuyordu. Ben de zaten ateş seslerinden öyle olduğunu anlamıştım.

'Askerlerimizi nasıl satarız?'

Askerleri taşıyan Star 23 firmasının sahibi Yavuz Kaya ise, saldırıdan sonra konvoyun geçeceği bilgisinin kendi şirketlerinden sızdığı iddiasına isyan etti: "Bingöl'de bizim taşıdığımız askerlere yapılan saldırının ardından firmamıza çok fazla çirkin saldırılar yapılmaya başlandı. Askerlerin geçeceği bilgisinin firmamızdan sızdığı iddia edildi. Aslı astarı olmayan haberler yayınlandı. Ben 19 yıldan bu yana Elazığ bölgesinden asker taşıyorum. Biz askerlerimizi nasıl satarız? Olayda araçlarımızı kullanan sürücülerimiz de 15 ile 20 yıldan bu yana bizimle çalışıyor. Bu saldırının ardından bırakın doğuyu, batıya bile araç gönderemiyorum. Firmamızın asker taşıdığını herkes bilir. Daha bir ay önce Mardin'de PKK yanlıları aracımızı taşladı. Biz hain olamayız. Devlet de, Genelkurmay da bizi tanımadan araştırmadan askerleri bize teslim etmez. Bu devletin ekmeğini yiyip, suyunu içip de bu devlete ihanet edenlerin Allah belasını versin. Ben bu devletten kazandığım parayla çocuklarımı okutuyorum. Bu devletten kazanmasam bile başka toprağımız mı var, başka bir vatanımız mı var?"

GAZİ ER ABDULKADİR ÇETİN DE SALDIRI ANINI ANLATTI

Bingöl-Muş Karayolunda 10 askerin şehit olduğu ve 70'e yakın askerin yaralandığı terör saldırısın da bacağından yaralanarak gazi olan, Er Abdulkadir Çetin, saldırı ile ilgili yaşananları tüm çıplaklığıyla anlattı.

Hastanedeki tedavisinin bitmesinin ardından memleketi Adıyaman'a getirilen gazi Abdulkadir Çetin'e ziyaretçi akını yaşanıyor. AK Parti, CHP ve sivil toplum örgütlerinden bazı temsilciler gaziyi evinde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini ilettiler.

Adıyaman Belediye Başkanı Necip Büyükaslan, CHP Milletvekili Salih Fırat, AK Parti İl Başkanı Halil İbrahim Fırat, CHP İl Başkanı Bilal Doğan, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu, gazi ve ailesini ziyaret etti.

"TERÖRİSTLER YOLA DİZİLMİŞ BİZE ATEŞ AÇIYORLARDI"

Terörist saldırıda sağ bacağından yaralanan gazi Er Abdulkadir Çetin: "Biz en öndeki araçtaydık ve araç komutanı bizimleydi. Tam rampayı çıkıyorduk; virajı alacaktık ki; baktık yanımızda o yolun kenarına teröristler dizilmişti. Yolun üstünde, 2 metre mesafeden bize ateş etmeye başladılar. Kurşunlar üstten, alttan, yağmur gibi geliyordu. Biz zar zor yaralı olarak kurtulduk. Kimisi ensesinden, kimisi kafasından, kimisi belinden herkes mermi yedi. Kimse kafasını kaldıramadı. O psikolojiden, o korkudan şoka girmiştik. Şehit olanları ben görmedim. Şehit olanlar arkamızdaki araçtaydı. O büyük otobüs vardı 403 onlar onun içindeydi. Zaten bizde o virajı aldık roketle o arkadaki araca attılar."

Baba Mehmet Çetin ise, oğlunun sağ salim kurtulmasına sevindiğini fakat şehitlerin olmasına çok üzüldüğünü belirterek, "Allah'a hamd olsun sağ selamet kurtuldu. Şehitlerimize Allah'tan rağmen, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Hepsi bizim çocuklarımız. Yabancı hiç kimse yok. Yani boşu boşuna bu evlatlarımız şehit oluyor" dedi.

KAYNAK: VATAN, İHA
YORUMLAR 2
  • yavuz kemal 12 yıl önce Şikayet Et
    karanlık odakların. bir kısmı balyozu yedi bir kısmı da dışarda. bu saldırının ana amacıda balyozu yememek için hükümete baskıydı ama başbakan ve yargı önlerinde eğilmedi.
    Cevapla
  • DADAŞ 12 yıl önce Şikayet Et
    hani korumalar kaçtıydı. karanlık odaklar falan filan ne oldu
    Cevapla
DİĞER HABERLER
DEM Parti'den İmralı görüşmesi sonrası açıklama: Erdoğan ile görüşme tarihi nitelikte
Kırkpınar'da başpehlivan belli oldu!