Her kaos öncesi onlar vardı!
Soner Yalçın, Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek'in devre göre 'Apocu', 'ulusalcı', 'anti Semitist' olduğunu belirten Hüseyin Gülerce, kaos zamanlarının ortak noktalarını yazdı.

Zaman yazarı Hüseyin Gülerce Abdi İpekçi-Soner Yalçın başlıklı yazısında kaos öncesi işlenen cinayetler ve sonrasında kaos yaratanların ilişkisini yazdı.
Gülerce Abdi İpekçi cinayeti ile Hrant Dink cinayeti arasındaki benzerlikleri sıraladığı yazısında Mumcu, İpekçi, Dink ve Yazıcıoğlu cinayetlerinin çözülmesiyle Türkiye’nin aydınlığa çıkacağını vurguladı.
Zaman yazarı yazısında “Yalanlar, karartmalar, bulandırmalar o raddeye geliyor ki, "karanlığın adamları" maktullerin yanında, safında görünebiliyor. Törenlerde, gösterilerde, yürüyüşlerde boy gösterebiliyor.” İfadelerini kullanarak cinayeti işleyenlerin maktullerin safında göründüğüne işaret etti.
Hüseyin Gülerce yazısında, Soner Yalçın, Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek’e dikkat çekerek bu üç ismin 1989-1994 arasında çok “Apoculuk” yaptıklarını 28 Şubat öncesi ‘ulusalcı’ olduklarına dikkat çekti. Son dönemde bu isimlerin Yahudi ve Ermeni düşmanlığı yapmasına rağmen uluslararası arenada en çok Yahudi lobisi tarafından destek gördüğüne de değinen Gülerce yazısını “4 Nisan'da 12 Eylül duruşması var. Ve İpekçi cinayeti de iddianamede yer alıyor. Tünelin sonundaki ışık göründü diyorum...” cümleleriyle bitirdi.
İşte Hüyesin Gülerce’nin Zaman’da yayınlanan yazısının tamamı:
Abdi İpekçi-Soner Yalçın
Gazeteci Abdi İpekçi, 33 yıl önce bugün katledilmişti. Hrant Dink cinayeti ile pek çok benzerliği olan bir cinayetti bu.
İki cinayette de, darbeyi davet edecek kaos ortamı için en çok ses getirecek isimler seçilmişti. İki cinayetin de öncesinde ırkçılık ve nefret kampanyası vardı. Abdi İpekçi'nin Sabetayist olduğu propagandası yapılmış, Hrant Dink'in de Ermeniliği öne çıkarılarak, ölmeyi hak ettiklerine dair alçakça ve sinsice bir provokasyon tezgâhlanmıştı. İkisi de "hain" ve "düşman" haline getirilip, cinayetlerin meşrulaştırılması için belli bir merkezden, belli masalardan yönetilen medya operasyonları yürütülmüştü. İpekçi, 12 Eylül darbesine, Dink de, AK Parti iktidarının devrilmesine zemin olacak kaos ortamı için öldürüldüler.
Faili meçhul cinayetlerin binlerle ifade edildiği ülkemizde, dört cinayetin çözülmesi, Türkiye'yi karanlıklardan aydınlığa, vesayet rejiminden demokratikleşmeye götürecektir: Mumcu, İpekçi, Dink ve Yazıcıoğlu cinayetleri...
Bu dört cinayetin de karanlıklarda kalması için yargı, medya ve devlet içinde bazı odaklarda olağanüstü bir direnme var. Tanık ve kanıtlar buharlaşabiliyor, resmî belgeler imha edilebiliyor. Kamera kayıtları emniyet birimlerinde silinebiliyor. Vesayet bütün adamları, bütün imkânları ile planlı, teşkilatlı bir "sis püskürtme" operasyonu yapıyor... Yalanlar, karartmalar, bulandırmalar o raddeye geliyor ki, "karanlığın adamları" maktullerin yanında, safında görünebiliyor. Törenlerde, gösterilerde, yürüyüşlerde boy gösterebiliyor. Hedef şaşırtmak, kafaları karıştırmak için, cinayetleri aydınlatma adına kitaplar, yazılar yazabiliyorlar. Mesela Ergenekon dostları, utanmadan Dink için yürüyebiliyorlar...
Bu konuda bir Soner Yalçın örneği var ki, asla unutmamak gerekiyor. Hürriyet Gazetesi yazarı ve Oda TV internet sitesi sahibi Yalçın, cezaevine götürülürken ne demişti hatırlayınız: "Biz bu bayrağı İpekçi'den, Mumcu'dan devraldık..."
Hâlbuki Soner Yalçın, Abdi İpekçi'nin katledilmesini, onun kökenine bağlayarak meşru gösterilmesine hizmet edenlerin başında geliyor. "Efendi -2" kitabında, İpekçi ailesine (Sabetayist-dönme) diyen kendisi değilmiş gibi... Prof. Yalçın Küçük'le birlikte Türkiye'de Yahudi düşmanlığını körükleyen, Sabetayist histerisini başlatan, insanları soy-sop avcılığına teşvik eden, Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'ı ve nice değerli insanı "dönme" ilan etmeye kalkanlarla birlikte aynı saftaki adam değilmiş gibi...
İlginçtir, Doğu Perinçek, Yalçın Küçük, Soner Yalçın üçlüsü, 1989-1994 arasında çok hızlı "Apo"culuk yapıyor; Küçük, Öcalan'a, "sayın başkanım" diyerek, "selam kardeşime" diye nutuklar atarken, yazdığı kitaplarda da, Türkiye'nin "Kürdistan"ı sömürdüğünü söyleyebilecek kadar ileri gidebiliyordu. Perinçek, elinde çiçekler PKK kamplarında Öcalan'la pozlar veriyordu. Sonra üçü de, 28 Şubat öncesi "ulusalcı" oluverdiler...
Daha da ilginç bir şey var. Onun da altını, yazarımız İhsan Dağı çizmişti. "Bu ülkede 'yeni anti-Semitizm'in babası sayılabilecek bir kişi Ergenekon soruşturması çerçevesinde gözaltına alınınca kıyamet koptu. İçerde yükselen itirazlara şaşırmıyorum. Ama Oda TV ve Soner Yalçın'a, dışarıda en fazla arka çıkanların; İsrail lobisi, ABD'deki Yahudi lobisinin en etkin gazetesi New York Times ve Amerikan 'neo-con'lar olması izaha muhtaç."
Dün, askerî vesayet rejiminin devamı için Abdi İpekçi katledildi. Arkasından 12 Eylül darbesi geldi.
Bugün, Sabetayistlik, Ermeni düşmanlığı ve misyoner faaliyetleri gündeme taşınarak AK Parti iktidarı, "şeriat tehlikesi" olarak gösterilmek istendi. Memleketin satıldığına inandırılan ulusalcı bir nesil hedeflendi. Cumhuriyet mitinglerinin hedefi de buydu. 'Balyoz'lara meşruiyet kazandırılacaktı. Önceden andıçlanan isimler de, darbe sonrasında "tesirsiz" kılınacaktı.
4 Nisan'da 12 Eylül duruşması var. Ve İpekçi cinayeti de iddianamede yer alıyor. Tünelin sonundaki ışık göründü diyorum...
-
bgungor 13 yıl önce Şikayet Etkirlenmiş peçeteler. Sizi kullandılar attılar şimdi seyrediyorlar .atatürkle, laiklikle,ilerciilikle,çağdaşlıkla kandırıldınız, bari sizden sonrakiler, gençler ders almalı.Beğen
-
Majestelerim 13 yıl önce Şikayet Ethele yalçın küçük. nasıl da tv lerde tepine tepine konuşarak,sn başbakanımıza saralı diyecek kadar ortalığı kaosa sürüklemek isterken pKAKA ve bdp nin imralıdaki yöneticisiyle çekilmiş resimleri yayınlanınca ne KAOS ki NE KAOS ÇOK ŞÜKÜR FARK EDİLDİLERDE LAYIK OLDUKLARI YERDELER...Beğen Toplam 5 beğeni
-
mehmet altan 13 yıl önce Şikayet Etkaranlıkta kimler var. bu karanlık adamlar israil,ingiliz ,almanyanın gölgeleri. bunlar çydd, çed , bunlar bu ülkelerin istihbarat uzantıları ,ordu içindeki ergenekon bunların devamı , soner hüriyette yazıyor taktik ve başlık bunun işaretine göre atılır , bir çok yönlendirmeği bunlar yapar , ergenekon operasyonu sol koluna yönelikti islamcı kanat,medya ,iş adamı kanadı yargı ,bürokrat kanadı daha duruyor özel harp'e daha dokunulmamış halde ,daha çok iş var uludere bombalanması da bunu gösteriyor içerde çok yerdeler operasyonlara devam.Beğen Toplam 1 beğeni
-
engin temiz 13 yıl önce Şikayet EtYAZININ CAN ALICI NOKTASI VE GERÇEĞİN TA KENDİSİ. "Bu ülkede 'yeni anti-Semitizm'in babası sayılabilecek bir kişi Ergenekon soruşturması çerçevesinde gözaltına alınınca kıyamet koptu. İçerde yükselen itirazlara şaşırmıyorum. Ama Oda TV ve Soner Yalçın'a, dışarıda en fazla arka çıkanların; İsrail lobisi, ABD'deki Yahudi lobisinin en etkin gazetesi New York Times ve Amerikan 'neo-con'lar olması izaha muhtaç."Beğen Toplam 1 beğeni
-
AHMET EMİN 13 yıl önce Şikayet EtNE YAZIKKİ!!!. Ne yazıkki ülkemizde islami kesimin bir kısmında bile hala ülkenin parsellendiğini satıldığını iddia eden ve bu iddialara inanan insanlar!!!bence islami kesimin Ergenekonuda bi an önce aydınlatılmalı!!!Beğen Toplam 1 beğeni