İsmail Hakkı Karadayı buna ne diyecek?
28 Şubat soruşturmasında gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla salıverilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. İsmail Hakkı Karadayı'nın sorgusu sırasındaki bazı sözleri tartışma konusu oldu.

Karadayı'nın "Batı Çalışma Grubu adıyla faaliyet gösteren bir grup yoktu. BÇG'den haberdar değilim. Böyle bir yapılanmaya ilişkin verdiğim bir emir de yok" sözlerinin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Batı Çalışma Grubu'nun varlığından haberdar olmadığını iddia eden dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın, BÇG konulu brifing organize ettiği, brifingde Fevzi Türkeri ile birlikte BÇG'yi anlattıkları belirlendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen 10 Haziran 1997 tarihli "İrtica faaliyetleri" başlıklı toplantı kayıtlarına göre, açılış konuşmasında Karadayı, irticayla mücadele etmek için "Batı Harekat Konsepti" oluşturduklarını ve bu konsept dahilinde BÇG'nin kurulduğunu belirtip, sözü dönemin Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi Başkanı Tümgeneral Fevzi Türkeri'ye bırakıyor. Karadayı'nın alkışlar arasında kürsüden inmesinden sonra Fevzi Türkeri sinevizyon eşliğinde Batı Harekat Konsepti ve Batı Çalışma Grubu ile ilgili detaylı bilgiler veriyor.
KARADAYI BÇG İLE İLGİLİ BİLGİ VERİYOR
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na tam dökümü gönderilen 10 Haziran 1997 tarihli Genelkurmay toplantı tutanağında açılış konuşması için kürsüye çıkan Karadayı, irtica tehdidinin hızla tırmandığını, mücadele için Batı Harekat Konsepti adı altında bir teşkilatlanmaya gidildiğini, bu kapsamda Batı Çalışma Grubu oluşturulduğunu belirtiyor.
Karadayı şöyle konuşuyor:
"Değerli konuklar, Genelkurmay Başkanlığı karargahına hoş geldiniz. Sizin gibi böyle değerli bir topluluğu aramızda görmekten son derece bahtiyarız. Sizleri bugün buraya, anayasada esasları belirtilen cumhuriyet rejimimizi yıkarak, yerine dini esaslara dayalı siyasal İslam düzenini kurmak isteyen, irticai unsurların ulaştığı boyutlarla ilgili değerlendirmemizi sunmak için davet etmiş bulunuyoruz. TSK yasaların kendisine verdiği vazife doğrultusunda giderek artan irticai faaliyetleri değerlendirmiş ve buna istinaden "Batı Harekat Konsepti"ni oluşturmuş ve nasıl ki daha önce iç güvenlikle ilgili bir teşkilat yapmışsa, bu konsepte istinaden de irtica ile mücadele için, Batı Çalışma Grubu adı altında yeni bir teşkilat kurmuş ve bu teşkilat siyasal İslam'ın resmini oluşturmak için çalışmalarını ülke genelinde başlatmıştır. Hepinize saygılar sunuyor ve sözü takdimci arkadaşım Fevzi Türkeri'ye bırakıyorum."
TÜRKERİ: "28 ŞUBAT MGK'SINDAN SONRA BÇG OLUŞTURULMUŞTUR"
Karadayı'nın alkışlar eşliğinde kürsüden inip en ön sıradaki yerine oturmasından sonra söz aldığı vurgulanan dönemin Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi Başkanı Tümgeneral Fevzi Türkeri'nin BÇG ile ilgili detaylı bir sunum yaptığı ifade edildi. Başsavcılığa gönderilen belgede Türkeri kurulan illegal yapılanma ile ilgili "İrtica 28 Şubat 1997 tarihinde toplanan MGK'da başlıca gündem maddesi olmuştur. İrticai faaliyetleri iç tehditte, bölücü terör ile aynı seviyeye, yani birinci önceliğe yükseltilmiş ve bu duruma bağlı olarak, yeni bir teşkilatlanma içinde Batı Çalışma Grubu oluşturulmuş ve faaliyete geçirilmiştir. İşte bu teşkilatın oluşturulması ile TSK tarafından siyasal İslamın ülke genelinde resmi çıkartılarak irticai faaliyetlere ilişkin ülke boyutundaki genel görüntü, tüm yönleriyle yakinen takip ve kontrol altında izlenmektedir" ifadesini kullanıyor.
-
Adem ilhan 12 yıl önce Şikayet Etislamı bilmeyenler. islamı bir terör örgütüyle aynı derecede tehdit görenler,islamın insanı insan eden evrensellğini anlayamamış,eline silah alıp bebekleri, askeri,mahsum insanları,sabah namazından çıkmış imamı öldüren terörle aynı kefeye koyan sözde insanlar ,ahireti hangi inanç esasına göre hesap ediyorlar.Beğen Toplam 1 beğeni
-
alat asim 12 yıl önce Şikayet Etyalancı olduğuna inanmak erdem mi?. mert olan doğru söyler, yalan söyleyenin yaptığı işler iyi olsa bile at çöpe. yalan söyleyenin ideolojisine ne demeli? yalan söyleyen atatürkçü olabilir mi? yalan söyleyen üst düzey kişiler nerede yetişir? bu kişilerin barındığı yerlere başörtülü sakallı girebilir mi? yalan söyleyenlerin ortak özellikleri nelerdir? yalan söyleyenin adaletine güvenilir mi? bu yalancılar nereden devletimin en üst kademelerine geldi?Beğen Toplam 4 beğeni
-
harun turab 12 yıl önce Şikayet Etsaltanatlarını bitirin artık!. en çok neye yanıyorum biliyor musunuz? adamlar emekli olduktan sonra da altlarında makam araçları, korumalar, her türlü imkan. biz vatandaş olarak bunu kabul etmiyoruz. hangi memur veya işçinin böyle bir imkanı var. hayır sadece emekli genelkurmay başkanları olsa neyse. bütün generallerde var bu imkan. türkiye'de kimsede yok bu imkan. milletin parasını kimsenin yedirmeye hakkı yok. ben hakkımı helal etmiyorum.Beğen Toplam 9 beğeni
-
ahmet arslan 12 yıl önce Şikayet Etgn.kur.bşk.org.olacaksın ve. habarım yoğudu diyeceksin.tuvalet nöbetinde uyuyan bir acemi er bile daha kalite bir mazeret(yalan demeyim)bulur.Beğen Toplam 6 beğeni
-
alat asim 12 yıl önce Şikayet Etama çok kalıplı. ortak noktaları bu, kalıplı olmaları.Beğen Toplam 3 beğeni