5 saat ‘işkence yapılmadı' raporu aradılar

Muhafazakarların yaşadıkları zulmü belgeleyememeleri nedeniyle 28 Şubat davaları birer birer düşüyor.

5 saat ‘işkence yapılmadı' raporu aradılar
5 saat ‘işkence yapılmadı' raporu aradılar
GİRİŞ 28.02.2014 23:59 GÜNCELLEME 28.02.2014 23:59

Son olarak 28 Şubat'ta 'işkence'ye de takipsizlik kararı verildi. Zamanaşımı nedeniyle kamu davası açılma talepleri reddedildi. Yeni ve somut bir delil bulunamazsa 28 Şubat'ta işkence yapıldığı feryatları iddiadan öteye gidemeyecek.

Geleceğin başbakanını hazırlamakla suçlanan Albayraklar Ailesi'nin, 28 Şubat sürecinde yaşadığı işkenceler Gazeteci - Yazar Emine Dolmacı'nın kaleme aldığı "28 Şubat'ın Haber Dükkanı / Yalanlar Üstüne" isimli kitapta detaylı bir şekilde anlatılıyor.

Yeni Şafak İcra Kurulu Başkanı Mustafa Albayrak, 28 Şubat'ın 17. yıldönümünde Pozitif Yayınları'ndan çıkan kitapta yaşadıkları işkenceleri şöyle dile getiriyor:

ÇOCUKLARI DA GÖZALTINA ALDILAR

"Gözaltına alındığımın ilk gecesi çocuklar da gözaltına alınmıştı. O dönem Yeni Şafak, çocukların gözaltına alınmasını manşetten vermişti. Organize şube müdürü şimdiki Ergenekon davasının sanıklarından A.S.S., beni gece saat 02.00 gibi odasına çağırdı. Önce gazetenin manşetini sordu. Yalan bir manşetse tekzip etsinler dedim. Biz onları (çocukları) bırakacağız birazdan dedi. Demek ki haber doğru dedim.

Yine şirketten 50'ye yakın kişiyi aldılar. Harun Karaca, Necmi Kadıoğlu ve bir arkadaşımız insan haklarında başkanlık yapmış, onlar elleri ve gözleri bağlı organize suçların nezarethanenin koridorunda oturuyorlardı. Yeğenlerim Hamza 7-8, Muhammed 10-11 yaşında idi, Meryem 7-8 yaşında idi. Ağabeyimin hanımını, çocuklarını ve eşimi gözaltına almışlardı. Gelen reaksiyon üzerine çocukları ve Nuri Bey'in eşini bıraktılar.

Gece saat 03.00 gibi, S... geldi odasına. Uzun bir odası vardı, koltuğun tepesinden bana baktı, 'O koltukta kimler vardı biliyor musun?' dedi. Bir sürü isim saydı, banka hortumcuları, mafya babaları... Bana, 'Defterlerinizi incelettim, verginizi veren şerefli müteşebbislerden birisiniz. Bu AK Parti ve yöneticilerine, Erdoğan'a verdiğiniz paraları söylerseniz geldiğiniz gibi arka kapıdan gidersiniz, kimse de size bir şey yapmaz. Burada olduğunuzu kimse bilmiyor, zaten bildirmeyiz' dedi. Ben öyle bir şeyin olmadığını söyledim. 'Burada öyle bir şeyi söylersem, dışarıda da senin için para aldı, bizi bıraktı diyebilirim' dedim. Bana, 'Biz senin anladığın dilden konuşmasını biliriz' dedi. Tekrar nezarete gittik, konuşturmak için elektrik verdiler vücuduma. Harun, Necmi ve Tufan Mengi'ye elektrik verdiler. İşkenceler yaptılar. Elimizden bağlıyorlar sürekli. Elektrik veriyorlar vücudumuza. Namazınızı falan kılmanız çok mümkün değil. İnsanlara işkence yapıyorlar, çalışanlarımıza, seslerini bize dinletiyorlar.

Ertesi gün bizi Haseki Hastanesi'ne gönderdiler. Bir doktor bizi çağırdı. Tek tek odaya alacağını ama polislerin odaya giremeyeceğini söyledi. Doktor 'Yoksa bakmam' dedi. Adam gibi bir doktormuş, çıkardı polisleri dışarı. Tespit etti işkence izlerini. Polisler raporu okuyunca paniklediler. Çapa'ya götürdüler. Oradaki doktorlar da 'birtakım işkence izlerine rastlanmıştır' raporu verdi. Sonra telefonla sürekli S... ile konuşuyordu polisler. Okmeydanı SSK'ya götürdüler ama yalnız giderken akşam saatleri oldu 21.00 gibi ve biz şubeden çıktığımızda saat 16.00 idi, üçüncü hastaneye götürdüler bizi. Okmeydanı'na gitmeden doktoru aradılar, biz gittikten sonra geldi doktor. 'Bizim bunu tespit etmemiz mümkün değil, bu biraz da nükleer tıpa girer' gibi biraz da kafa karıştırıcı bir şey yoktur diye rapor verdi, şubeye geldik. Bunu kim verdi, nasıl verdi diye panik oldular..."

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Garanti Bankası'ndan bir açıklama daha geldi: O saate kadar açık olacak!
Netanyahu korku içinde! İsrail'de alarm durumu