Çocuklar, Kutlu Peygamberim'le O'nu tanıyacak

Vural Kaya'nın çocukların Peygamber Efendimizi tanıyabilmeleri için kaleme aldığı, Kutlu Peygamberim adlı kitap raflardaki yerini aldı.

Çocuklar, Kutlu Peygamberim'le O'nu tanıyacak
Çocuklar, Kutlu Peygamberim'le O'nu tanıyacak
GİRİŞ 29.02.2016 16:02 GÜNCELLEME 29.02.2016 18:43

Kitabın adı: Kutlu Peygamberim

Dil: Türkçe

Sayfa Sayısı: 144

Kategori: Çocuk & Gençlik Kurgu Dışı > Din > Genel

Yazar Vural Kaya

KUTLU PEYGAMBERİM KİTABI ÜZERİNE VURAL KAYA İLE SÖYLEŞİ

Çocuk edebiyatı ve din temelli metinler özen, birikim ve hassasiyet isteyen bir konu.  Hele âlemlere rahmet olarak gönderilen en güzel örnek Peygamberimizden bahsedilecekse on düşünüp bir yazmalı.

Halihazırdakilerden daha düzgün bir dille din temelli metinler de yeniden elden geçirilmeli ve günümüz çocuk ve gencinin estetik algısına sunulabilmeli” ve “Zorun eleğinden geçirilerek kolayca söylenmiş sözdür çocuk edebiyatı ve çocuk yazını.” açıklamasını yaparak konuya dikkat çeken eğitimci, yazar ve şair Vural Kaya, Ocak 2016’da Nar Yayınları’nda çıkan KUTLU PEYGAMBERİM isimli çalışmaya imza attı. Peygamberimiz’in (s.a.s.) çocuklar ve gençler tarafından bilgi ile tanınması, tefekkürle anlaşılması, muhabbetle sevilmesi ve gönülden örnek alınması için çok değerli bir eser olduğunu düşündüğümüz kitaba dair Vural Kaya ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Musa Mert: Öncelikle “Kutlu Peygamberim” kitabınız hayırlı olsun, diyorum. Çocuk ve ilk gençlik çağına yönelik Hz. Peygamberin hayatını bu yaş grupları için anlattınız. Neler söyleyeceksiniz?

Vural Kaya: Teşekkür ediyorum. “Kutlu Peygamberim” kitabımız, sizin de belirttiğiniz gibi çocuk ve ilk gençlik çağına yönelik bir çalışma oldu. Hz. Peygamberi çocuklara anlatmanın zorluğunu çekmedim desem yalan olur doğrusu. Zorlanmakla birlikte böyle bir çalışmaya imza atmaktan da ayrıca gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Sadakayı cariye olsun diye böyle bir çalışmaya emek vermek istedim. İnşallah böyle olur. Çünkü çocukluğumdan beridir düşlediğim bir gerçekti bu çalışma. İlk defa siyer okuduğum zamanları düşünüyorum da, nasıl heyecan duyardım. Okudukça farklı bir dünyam olurdu ve etkilenirdim. O zamanki yaşımda olacak çocukların da bir gün etkilenerek okuyabileceği bir kitapla karşılarına çıkmayı da düşlemişim demek ki… Binlerce çocuktan biri bile benim o zamanki duyduğum heyecan ve etkilenmeye muhatap olsa benim için maksat hâsıl olmuş demektir, diye düşünüyorum.

Edebiyat ve sanat çalışmalarımda çocuklar için yazmak ve özellikle de dini metinlerle çocuk edebiyatının bir araya getirilmesi benim için sonradan gelişmiş bir şeydir. İlk zamanlar bu tür çalışmalar ile edebiyat-sanat çalışmalarının ayrışması gerektiğini falan da düşünüyordum. Şimdi bu düşüncemden rücû ettim diyebilirim. Kubbede bir hoş seda bırakabilecek eserler için de ter dökmenin nesi malayani, diye düşündükçe bu düşünceme yaklaştım. Çekinmiyorum, daha düzgün bir dille din temelli metinler de yeniden elden geçirilmeli ve günümüz çocuk ve gencinin estetik algısına bunları da sunabilmeli diye düşünüyorum artık. Umarım maksat hâsıl olur. Umarım ecri âli işler sınıfında kabul görür…

Musa Mert: Hem yetişkinlere yönelik hem de mini minilere dönük çalışmalar yapıyor, eserler veriyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Zor olmuyor mu?

Vural Kaya: Zor ve fakat meyvesi güzel bir uğraşı şekli… Yüksünmüyorum, yorulmuyorum bu iki dil arasında gezinmekten. Gerçek anlamda uğraşı alanım şiirdir. Ve şiir etrafında düşünmek ve şiir söylemek ve o anlamdaki dilim daha ağırken, çocuk ve ilk gençlik diline yaklaşınca işler değişiyor doğrusu. İşler değişiyor derken bir yanlış kanaat var, hemen onu dile getirmek istiyorum. Yetişkin dilinde mesela şiiri mevzu edelim; ne kadar zor bir sanatsal çaba gerektiriyorsa çocuk şiiri için daha çok çalışmanız gerekiyor kanaatimce. İmge, simge, metafor, şiirsel söyleyiş, biçim, biçem…. Ve daha bir çok şey işte… Bütün bunlar çocuk şiirinde daha önemli hale gelir ve yetişkinler için iyi ürün örneği sergileyememek çocuk için de sergileyememektir. Yani demek istediğim şu: Çocuk eserleri ile iştigal etmek agucu gugucu türünden şeyler değildir asla. Çocuğa anlatmak daha sanatsal bir dil ile mümkün olabilir diyebiliriz. Sehl-i mümteni örneği gibi. Zorun eleğinden geçirilerek kolayca söylenmiş sözdür çocuk edebiyatı ve çocuk yazını. Başka şekil düşünenler baştan yanılıyorlar demektir.

Musa Mert: Küçüklere yönelik çalışmalarınız arasında dini bir eser olarak tanımlayabileceğimiz sadece “KUTLU PEYGAMBERİM –Çocuklar İçin Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Hayatı” çalışmanız var. Niçin Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hayatı? Bunun özel bir sebebi var mı?

Vural Kaya: Yukarda da belirttiğim gibi sadakayı cariye olur umuduyla böyle bir çalışmaya emek vermek istedim. Umarım öyle olur. Bir de çocuk edebiyatı ve sanatsal yaklaşımı hiç hesaba katmayan belirli isimlerin elinde geziyor bu tür çalışmalar. Buna da itiraz etmek istedim. Hayır, yaş  gruplarına yönelik anlatımların farklı farklı sorunları vardır ve bu atlanamaz, demek istiyorum. Bundan sonra da Peygamberlerin hayatlarını daha özgün bir dille anlatmak için yazmak yoluna revan olacağım inşallah. Bir de bu çalışmamızı daima okurdan gelecek eleştirileri değerlendirerek, farklı zamanlarda yeni katkılarla bu kitabımı en doğru yere doğru götürmek istiyorum. Dostlarımdan iyi eleştiriler alıyorum; eksiğimi ve fazlamı söyleyen şair yazar dostlarıma teşekkür ediyorum.

Musa Mert: Çocuklara Hz. Peygamber’i (s.a.s.) anlatmak niçin bu kadar önemli? Günümüzde bununla ilgili hangi eksiklikler ve sıkıntılar var?

Vural Kaya: Biraz önce bahsettiğim dil ve anlatım sıkıntıları günümüzde en başta gelir. Bunun yanı sıra mesela çocuk ve ilk gençlik çağındaki çocuklara anlatılan Hz. Peygamber algısında bir tuhaflık hissediyorum öteden beri. Çoğu okuduğum siyer anlatımlarında yer yer acziyete yaklaştırılan bir Peygamber anlatımının izlerini hissettim. Anlatıcı utanmasa arada bir metnin içinden çıkıp bize, “Burada acıklı bir arabeskimsi ilahi okunup, metne devam ediniz” diyecek adeta. Tuhaf ama işi bu kadar acziyete dökmüş metinlere rastladım. Hayır, çocukluğunda da gençliğinde de yetişkinliğinde de gayet insan, gayet şık ve zarif ve gayet delikanlı bir Peygamber var kaşımızda. Acziyete, ne münasebet diye haykıran bir dini tebliğ için gönderilmiş, seçilmiş bir Peygamber tasavvuru neden kaybediliyor yahut kaybettiriliyor? Bu sakıncalı bir durum bana göre. En başta buna itirazım var idi ve itirazlarım devam edecek inşallah.

Musa Mert: Hz. Peygamber’i (s.a.s.) çocuklara anlatırken nelere dikkat ettiniz? Eserinizi diğer eserlerden ayıran en önemli özellik ya da özellikler nelerdir?

Vural Kaya: Biraz önce anlattığım acziyet ve edilgen bir Peygamber algısının çalışmamda izi olsun istemedim. Tekrar tekrar okuyarak ve farklı çocuk okurlardan da eleştiri alarak, o tür bir anlayıştan bir iz kalsın da istemiyorum doğrusu. Bir de doğru haberler ışında, çocuk algısının daha iyi beslenmesi gerektiğine inanıyorum. Tartışmalı haber ve tarih bilgilerinden gücümüzün yettiği kadar uzak tutmaya çalıştık metnimizi. Bütün zamanlar içerisinde de bu anlatımı güçlendirerek hassas olduğumuz bu iki temel konuyu daha da ayyuka çıkartmaya çalışacağız inşallah.

Bahsettiğim ikinci mevzuda ise insanın sizin gibi kendisinden destek aldığı, ilmi seviyesi yüksek bir yazar arkadaşının, ağabeyinin olması beni sevindiren bir başka güzel gelişmedir doğrusu. Kaynaklara inecek kadar hassas ve titiz ilim adamlarından da sizden yardım gördüğüm gibi yardım almak önemliydi; bunu bu çalışmamızda gerçekleştirdik hamd olsun. Allah dostların eksikliğini göstermesin.

Musa Mert: Yayınlanmayı düşündüğünüz başka eserler var mı? Varsa, bu eserler hakkında bizi kısaca bilgilendirir misiniz?

Vural Kaya: Çocuklar için de yetişkinler için de bundan sonra farklı çalışmalarla okurun karşısına çıkmaya devam edeceğim inşallah. Fakat çocuklar için edebiyat ve din eğitimi temelli bunun gibi birkaç önemli projeye daha imza atmak istiyorum doğrusu. Hem de bu tür eserlerle geleneğin ihyası da söz konusu oluyor. Ayrıca haz veriyor bu tür eserlerle meşgul olmak.

Musa Mert: Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Vural Kaya: Ben teşekkür ediyorum. Geleceğin inşası için çocuk ve genç okurlarımızın ufkunu açacak ve onların ruh dünyalarını etkileyecek eserlere ulaşabilmek için de topyekun okuma ve bilinçlenme projelerinin ülkemizde yaygınlaşması için dua ediyorum. 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Alman polisinden Filistin destekçilerine insanlık dışı müdahale!
Nedim Şener kulis bilgisini verdi! Yargıtay DEM Parti için harekete geçti